Hükümet üyelerine ve Adalet Bakanı'nı çağrı yapan Kocaoğlu, "Suçum varsa kellemi alsınlar, yoksa işkence bitsin" dedi. İzmir ve İzmirlilerin geleceği için sabırla bir çok olayı, davranışı, sözü, uygulamayı sineye çektiklerini belirten Kocaoğlu, "Son dönemlerde çok enteresan işlerle karşılaştık. Müfettişler ve vergi denetçileri gelsinler. İsterlerse 365 gün 24 saat denetim yapsınlar. Kim geliyorsa gelsin hesaplar, evraklar ortada. Ama taciz etmesin. Müfettiş Genel Müdürü, Daire Başkanı'nı taciz etmez. Son dönemde yapılan artık taciz boyutuna geldi. Şartlanmış çocuklar geliyorlar. Faturaların arkasında kimlerin ne yemek yediğini soruyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın 2006'dan bu yana nerelere gittiğini, hangi görevle gittiğini soruyorlar. 'Başkanın hanımı hangi arabayla, niye gitti' diye soruyorlar. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, İzmir gibi 4 milyonluk kentin seçilmiş bir numaralı protokolüdür. Bir numarada atanmış Vali, ikinci sırada Ege Ordusu Komutanı var. Üçüncü sırada ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı vardır" dedi. Kocaoğlu 1 Mayıs'ta düzenlenen operasyonla tutuklanan ve altı aydır cezaevinde yatan üç belediye bürokratını hatırlattı. Arkadaşlarının çete olmakla suçlandığını belirten Kocaoğlu, "Çete iki kişinin telefon konuşmasından kaynaklanıyor. Yani çete suçu kapsamına 2 kişinin birbirini tehdit etmesi nedeniyle alınmış. Ancak bu iki kişi dışarıda. Karakoldan salındı. Diğer arkadaşlar çete üyesi olarak içerideler. İki kişi nerede? Niye salındı" dedi. Kocaoğlu, görevden aldığı Genel Sekreter Ersu Hızır ve Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser'i kastettiği öne sürüldü.