logo
28 MART 2024

Suriye için ateşkes arayışı

İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, Suriye'de çatışan taraflar üzerinde baskı kurulması ve bu baskı neticesinde ateşkes sağlanması gerektiğini savunarak, bu baskıyı her iki taraf üzerinde etkisi olan ülke ve kuruluşların yapabileceğini belirtti
18.10.2012 00:00:00
RECEP
BAHAR - CİDDE

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel
Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Suriye'de devam eden çatışmalar konusunda
"Her şeyden önce çatışmaların devam etmesinden, çok sayıda insanın
ölmesinden ve ülkenin tahrip edilmesinden dolayı çok büyük üzüntü
duyuyorum" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
organizasyonu ile Hac'cı takip eden gazetecilerle İİT'nin Cidde'de bulunan
merkezinde görüşen İhsanoğlu, Suriye'deki olayların kontrol dışına çıktığını,
Türkiye -  Suriye sınırındaki olayların
bölge ve uluslararası güvenliği tehdit eder boyuta ulaştığını ifade etti.

Suriye'nin
üyeliği donduruldu

Ağustos ayının ortasında Mekke'de
yapılan olağanüstü zirvede Suriye'nin İİT'ye üyeliği dondurulmuştu. Böylece
İslam İşbirliği Teşkilatı, Esad yönetimi karşıtı bir duruşa sahip olduğunu  İran'ın da zirvede sessiz kalmasıyla ortaya
koymuştu. İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, Suriye'deki krizin bölgede yol açtığı
sorunlara müteaddit defalar dikkat çektiklerini dile getirerek, şunları
söyledi: "Bu konuda mevcut safhada yapılması gereken şey, çatışan taraflar
üzerinde baskı kurmaktır ve bu baskı neticesinde ateşkes sağlamaktır. Onun için
Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi İbrahimi'nin
'ateşkesin sağlanması' şeklindeki teklifini destekliyoruz. Biz daha önce buna
benzer tekliflerde bulunmuştuk. Temennimiz odur ki, bir an önce bir ateşkes
sağlansın, bunu takiben siyasi müzakereler başlasın. Suriye'deki sorunun askeri
yöntemlerle çözülmesi ihtimal dahilinde görülmüyor. Bugünkü ağır tablo bunun
mümkün olmadığını gösteriyor. Bu nedenle biz siyasi çözümden yana olduk. Siyasi
çözüm nedir? Çatışan tarafların bu krizin önlenmesini ve çatışmaların sona
ermesini sağlayacak formüller üzerinde anlaşmasını sağlamaktır. Bu da müzakere
ile olur. Bunu hem rejim, hem de muhalefet üzerinde etkisi ve onlarla ilişkisi
olan ülkeler ile uluslararası kuruluşlar temin edebilir."

Ülkeler
ve aktörler devreye girmeli

Suriye'de rejim ile muhalefetten oluşan
iki taraf bulunduğunu dile getiren İİT Genel Sekreteri, şöyle konuştu:
"Kofi Annan'ın çalışmasında ateşkes bir numaralı gündemdi. Buna ulaşma
imkânı olmadı. Neden? Taraflar karşı tarafın önce ateşkes ilan etmesini istedi.
Burada bir kısır döngü içine girildi. Bunu tekrarlamamak için ne yapmak lazım?
İki taraf üzerinde etkisi ve söz hakkı olan ülkeler ve uluslararası aktörler
arasında anlaşma olmalı. Askeri yöntemler devam ederse, daha büyük zayiat
olacaktır. Bunu siyasi mekanizmalarla sağlamak lazım. Siyasi isiz ateşi
kıstığınız zaman başlar." İhsanoğlu, yakında Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov
ile görüştüğünü, genel olarak bütün taraflarla görüştükleri ifade etti.
İhsanoğlu, Suriye krizini çözmede hangi ülkelerin ve kuruluşların devreye
girmesi gerektiği konusunda ayrıntı vermedi.

Türkiye adına değil İslam İşbirliği
Teşkilatı adına konuştuğuna işaret eden İhsanoğlu, öte yandan teşkilatın
organlarında alınan kararlar bağlamında değerlendirme yaptığına dikkat çekti.

Tahminler
tutmadı!

Tunus'ta, Libya'da, Yemen'de, Mısır'da
olan bitenlerin Suriye'de de aynen tekerrür edeceği varsayımından hareketle
yapılan değerlendirmelerin olayların bu paralelde olmadığını ortaya koyduğuna
vurgu yapan İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, "Temaslar tarafların kabul edeceği
bir çözümü önermektir. Şimdi iki tara ve onların safında yer alanlar arasında
bir konsensüs sağlanmalıdır" dedi. Arap dünyasında başından itibaren
demokratikleşmeyi desteklediklerini kaydeden İhsanoğlu, Arap Baharı kavramının
yanlış olduğu kanaatinde olduğunu ifade ederek, "Yanıltıcı bir tavır...
Bahar mevsimi iklimin yumuşadığı, havaların güzelleştiği, çiçeklerin açtığı bir
iklimi ve manası ifade etmektedir" dedi.

Müşterek
Hicri takvim için çalışıyoruz

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel
Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Kurban Bayramı'nın bu sene Suudi  Arabistan’dan bir gün sonra başladığının
hatırlatılması ve Ramazan ile dini bayramların aynı tarihte başlaması konusunda
ne tür çalışmalar yaptıklarının sorulması üzerine, Teşkilat'ın Müslüman
ülkelerin müşterek bir Hicri takvimi olması için çalışmalar yürüttüklerini
ifade etti. İhsanoğlu, "Bu konuyu teşkilatın gündemine 80'lı yılların
başında ben getirdim. 1978 yılında İstanbul'da, 
dönemin Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç'ın dini bayramların
birleştirilmesi konusunda çok önemli bir toplantı yapıldı. O toplantıda din
âlimleri ve astronomi uzmanları bir araya gelerek, müşterek Hicri takvim
komisyonunu kurdu. Ben de bunu 1980'de İslam Konferansı Örgütü gündemine
getirdim ve bir komisyon kurularak çalışmalarına başladı. Bu konuda çeşitli
ülkelerde bir hayli farklılıklar vardı ancak son yıllarda işler rayına
oturmuştu. Sorun yorum farklılıklarından kaynaklanıyor. Yakın zaman içinde
müşterek bir Hicri takvime ulaşacağımıza inanıyoruz.”
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
Erdoğan'a 'beka sorunu' göndermesi
'Perdelik kumaştan kefen giyen 7 zibidi'
"İstanbul’u yapay zeka devriminin gözbebeği yapacağız"
BTP İBB adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Diyarbakır mitinginde İstanbul mesajı verdi
'CHP'yi, utanmadan Kürt kardeşlerimize...'
Beklenen açıklama geldi
Kadir İnanır'dan iyi haber
Trabzon'da su şebekesi çalışmasında göçük
3 işçi hayatını kaybetti
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
Erdoğan'a 'beka sorunu' göndermesi
'Perdelik kumaştan kefen giyen 7 zibidi'
"İstanbul’u yapay zeka devriminin gözbebeği yapacağız"
BTP İBB adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Diyarbakır mitinginde İstanbul mesajı verdi
'CHP'yi, utanmadan Kürt kardeşlerimize...'
Beklenen açıklama geldi
Kadir İnanır'dan iyi haber
Trabzon'da su şebekesi çalışmasında göçük
3 işçi hayatını kaybetti

Akkuyu'da büyük eylem

Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı
28.03.2024 10:11:00 / Güncelleme: 28.03.2024 10:15:27
İhlas Haber Ajansı
Akkuyu'da büyük eylem
Akkuyu'da büyük eylem
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı.

Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu NGS inşaatında çalışan işçiler, taşeron firmanın maaş ödemediğini ileri sürerek eyleme başladı. Dün yüzlerce işçinin iş bırakmasıyla başlayan eylem nedeniyle bölgede güvenlik tedbirleri de arttırıldı. Maaşlarının yatmadığını belirten işçilerin bugün de iş bırakma eylemlerine devam ettiği öğrenildi.

Daha önce de birçok kez Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki taşeron firmanın işçileri maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle eylemler yapmıştı.

İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa Cemaatinin resmi sayfasından kendisi hakkında yapılan paylaşımlara dair açıklama yaptı.
28.03.2024 09:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:37:53
Haber Merkezi
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaatinin kendileriyle hiçbir bağı kalmadığını söylediği ve cemaatlerini dağıtmakla suçladığı Ahmet Mahmut Ünlü'den (Cübbeli Ahmet Hoca) açıklama geldi.

Ünlü, cemaatin istişare heyeti imzasıyla yayınlanan açıklamanın baştan aşağıya yalanlarla dolu olduğunu bunun kaynaklarını da haftaya paylaşacağını duyurdu.


'SEYFETTİN İNANÇ'I ÇÖZMEDEN İSMAİLAĞA ANLAŞILMAZ'

Kendisine yakın olan Lalegül TV'de konuşan Ahmet Hoca, istişare heyeti olarak kendileri adlandırılan heyetin kimse tarafından bilinmediğini ifade etti. İstişare heyetinde bulunan çoğu ismin cemaatin başı olan Mahmud Efendi tarafından hiçbir zaman vekil olarak tayin edilmediği iddia etti.

Ünlü özellikle Seyfettin İnanç'a dikkat çekti:

İsmailağa'nın bütün maddi işlerini, para işlerini toplayan kotaran Seyfettin İnanç'tır. Bu Seyfettin İnanç bizim işte talebelerimizdendir. Tefsirde senelerce bizimle bulunmuştur. Dolayısıyla tarikat vekilliği yoktur. Yani şimdi öyle bir durum ki vekilliği olmayan adamlar bunlar. Ama projeleri getiren bunlar, bütün olayları heyete arz eden, şu anda beni güya ihraç etmişler, aforoz etmişler. Bunun da işte alt şeyini birlikte hazırladıkları adam Seyfettin İnanç'tır. Şimdi Seyfettin İnanç meselesi önemlidir. Çünkü yakın zamanda medyada İsmail Ağa'dan FETÖ çıktı diye haberler birçok kanalda yer almıştır. Ekranda görüyorsunuz. Burada ortada oturan Seyfettin İnanç'tır. Buradaki resmin ortası işte bu heyetinde ortasını İsmail'e de ortasını her şeyin ortasını anlamak istiyorsanız o ortadaki arkadaş bu arkadaşın kardeşi Mehmet Bahadır İnanç. Bu kişi FETÖ firarisidir. Şu anda FETÖ'den aranmaktadır. Dolayısıyla bizim FETÖ ile ne irtibatımız var diyenin bütün camianın para işleri, finans işleri, bütün getir götür işleri, heyetin karar işleri, azir işleri, nasip işleri, ikram işleri hepsi Seyfettin'in inancı üzerinden geçer. İsmailağa'yı anlamak isteyen Seyfettin'i çözmeden anlayamaz.

FETÖ 2000'LERDEN BERİ SIZMAYA ÇALIŞIYOR

Ünlü, FETÖ'nün 2000'lerin başından itibaren İsmailağa Cemaatine sızmaya çalıştığını ve 2006 sonrasında bu çalışmalara hız verdiğini iddia etti. Kendisine yapılanın da bu çerçevede yapıldığını öne sürdü.

Cübbeli Ahmet Hoca kendisini direkt cemaatin bir önceki lideri olan Mahmud Ustaosmanoğlu'na bağlı olduğunu şu an cemaatin başında olan Hasan Efendi'nin de aynı durumda olduğunu ve bu sebeple kendisini cemaatten atmaya bir yetkisinin olmadığını vurguladı. Buna ek olarak Ünlü, cemaatten bazı kişilerin FETÖ'cü Emre Uslu ile aynı dili kullandığı ve kendisi için "gebermesini" istediklerini ifade etti.

Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte 3 işçi toprak altında kalarak hayatlarını kaybetti.
27.03.2024 15:16:00 / Güncelleme: 27.03.2024 16:07:33
İhlas Haber Ajansı
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi.

Göçük altında kalan müteahhit firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Öte yandan Balaban Merkez mahallesinde yeni yapılan içme suyu şebekesi hattına test amaçlı su verilmesi sonucu yaşanan kazada 3 işçinin tazyikli suyun oluşturduğu heyelan sebebiyle toprak altında kaldığı iddia edildi.

Cenazeler Adli Tıp'a gönderildi

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden 3 işçinin cansız bedenleri Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi. Göçük altında kalan taşeron firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar sonrasında 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Hayatını kaybeden işçilerin isimlerinin Mehmet Mahmut Allahverdi, İbrahim Keskin ve Dinçer Uzunosmanoğlu olduğu öğrenilirken, işçilerin cansız bedenleri otopsi için cenaze aracı ve ambulansla Trabzon Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

Olayla ilgili açıklama yapan Hayrat Belediye Başkanı Mehmet Nuhoğlu, 'İller Bankası'nın yaptığı Trabzon Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (TİSKİ) içme suyu ana ishale hattında çalışan 3 işçimiz boruya kaynak yaparken üzerine gelen heyelanın altında kaldılar. Buraya daha önce hat döşenmişti. Borularda tekrar arıza olunca yeniden hat döşüyorlardı. Olay duyulur duyulmaz zaten burada ekskavatör-kato vardı. Hemen müdahale ettiler. 3 işçimiz rahmetli oldular. Cesetleri çıkartıldı. Üzerlerinde fazla da toprak yoktu ancak takdiri ilahi böyleymiş' dedi.

Aydın'daki özel kreşte çocuklara şiddet kamerada

Aydın'ın Efeler ilçesinde yer alan özel bir kreşte çocuklara uygulanan şiddet pes dedirtti. Kreş görevlilerinin çocukları iterek yere düşürdüğü, uygunsuz sert davranışlarda bulunduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
27.03.2024 13:43:00 / Güncelleme: 27.03.2024 13:51:23
İhlas Haber Ajansı
Aydın'daki özel kreşte çocuklara şiddet kamerada
Aydın'daki özel kreşte çocuklara şiddet kamerada

Olay yaklaşık 4 ay önce Aydın Özel Neşe Erberk Kreş ve Gündüz Bakım Evi'nde meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre, kreşte grup sorumlusu olarak çalıştığı öğrenilen öğretmen A.Ç. ve çocuk bakıcısı B.G.'nin çocuklara sert tutum ve davranışlarda bulunarak şiddet uyguladığı iddia edildi.



Evde oyun oynarken şiddet gördükleri ortaya çıktı

Kreşe bırakılan çocukların evde oyun oynarken farklı davranışlar sergilemesi üzerine aileler durumdan şüphelendi. Aileler çocukları ile pedagog eşliğinde görüştüklerinde, çocukların kreşteki görevlilerin uygun olmayan davranışlarını ailelerine anlattı. Bunun üzerine aileler kreş hakkında savcılığa giderek sorumlular hakkında şikayetçi oldu.

Çocuklara uygulanan şiddet güvenlik kamerasına yansıdı

Görüntülerde kreş görevlilerinin ortak alanda çocukları eliyle iterek yere düşürdükleri, uygunsuz ve sert davranışlarda bulundukları görülüyor.



Kreşe on asgari ücret tutarında yaptırım uygulandı

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü konu ile ilgili olarak yaptığı incelemelerde, gerçekleştirilen sert tutum ve davranışları kamera kaydı ile tespit ederek, kuruma on asgari ücret tutarında yaklaşık 114 bin TL cezai yaptırım uyguladığı öğrenildi.

Olayın duyulmasının ardından kreşin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, yaşanan olay yüzünden üzgün olunduğu ve sorumlu kişilerin kreşle ilişiğinin kesildiği öğrenildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.