Cumhurbaşkanı Talat'ın, Türkler'i 'ezme ve tasfiye yasası', Yavruvatan'ı ayaklandırdı KKTC adını, bayrağı kullanma, milli faaliyet yasaklanıyor. Ada AB'ye teslim ediliyor KKTC'de çok yeni gelişmeler oluyor. CTP-ÖP Hükümeti'nin oldukca yeni bir stratejisi ortaya çıkıyor. Milli dava yönünde duyarlı birçok Sivil Toplum Örgütleri (STÖ), dernek, kurum kuruluş ya da kulüplerin bundan sonraki faaliyetlerini ve çalışmalarını yakından ilgilendirecek olan yeni bir yasa tasarısı meclise getirilmeye hazırlanıyor. KKTC Cumhurbaşkanlığı'nda görevli bir Sivil Toplum Uzmanı tarafından hazırlanan yeni yasa tasarısı incelendiği zaman milli çizgide olan birçok dernek ve faaliyetleri susturulması için proje oluşturulduğu ortaya çıkıyor. Anılan yeni yasa tasarısı çok az sayıdaki derneklere gönderilmiş ve görüş ve önerileri alınması istenmiştir. Gerçekleştirilen bu yasa tasarısının bilgisinde olan başta Mücahitler Derneği olmak üzere kesin itiraz talebini vermeye hazırlandığı öğrenildi.KKTC amblemi yasaklanıyorYasa tasarısında, 18 yaşını tamamlamış ve yasalarca kısıtlı olmayan her KKTC yurttaşı ve KKTC'de devamlı oturma iznine sahip 'yabancı uyruklu kişilerin önceden izin almaksızın bu yasanın kurallarına uymak koşulu ile STÖ kurabileceği ya da buna üye olabileceği belirtiliyor. KKTC'de oturma izni olan ve vatandaş olmayan şahısların dernek kurma hakkının verilmesi ülkemizde yaşayan Rumların, Maronitler'in ya da İngilizler'in örgütlenme yolunu açıyor. Aynı zamanda Türk vatandaşlarının hiçbir şekilde KKTC bünyesinde var olan derneklerde aktif faaliyet göstermesi de engellenecektir. Özellikle de yeni yasa tasarısındaki Temel İlkeler bölümünde madde 7'de 'Hiçbir sivil toplum örgütü, Bakanlar Kurulu kararı olmaksızın KKTC adını, KKTC Bayrağını adında veya ambleminde kullanamaz veya tanıtıcı simge olarak gösteremez' hükmünün yer almasıyla Kıbrıs'taki KKTC amblemi, bayrağını kullanarak faaliyet göstermek isteyen, devletine sahip çıkan kişilerin önü kesilmek isteniyor. KKTC Devleti'ni yaşatmak istemeyen, birleşik Kıbrıs hayalinde koşanların milli hassasiyetteki derneklerimizin önünün kapatmaya çalıştıkları, devlet kavramı, bayrağı ve amblemlerinin kullanımının yasaklanması, özel izne tabi tutulması ile açıkça görülüyor. Madde 8'de ifade edilen 'amaç, düşünce, tutum veya faaliyet alanları aynı olsa bile, hiçbir sivil toplum örgütü, Bakanlar Kurulu kararı olmaksızın herhani bir yabancı örgüte kurucu üye, üye veya şube sıfatıyla bağlanamaz' maddesi ile KKTC dışındaki yabancı örgüt olarak tanımlanan örgütlerle ilişki kuramayacağı ifade ediliyor. Yani Kıbrıs Türkleri'nin derneklerinin Anavatan'daki herhangi bir sivil toplum örgütü 'yabancı' olarak tanımlanacağından, onlarla yasa geçmesinden itibaren yakın bağ kurmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.Tasarıda, yargı güvencesi bölümünde belirtilen '...ulusal güvenliğin, kamu düzenin, suçun önlenmesinin, genel ahlakın, genel sağlığın ve kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunması bakımından gecikmede sakınca bulunan durumlarda bakanlık kararı ile faaliyetten men edilebilir. Faaliyetten men edilmek, mahkeme tarafından aksine karar verilenceye kadar veya bakanlıkça faaliyetten men edilme kararı geri alınıncaya kadar geçerlidir.' ifadeleri ile ileride milli hassasiyette olan bir derneğimizin yukarıda izah edilen açıklamalar gerekçe gösterilerek engellenebileceği ortaya çıkıyor. Tercüman