logo
23 NİSAN 2024

Tarım kesimi perişan

TZOB'un 2011 raporuna göre, Türkiye'de tarım sektörü resmen alarm veriyor. Dünyanın en verimli topraklarına sahip ülkemiz, tarımda 3 milyar 590 milyon dolarlık dış ticaret açığı veriyor
10.01.2012 00:00:00
RECEP BAHAR

Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin (TZOB) 30 sayfalık “2011 Yılı Tarım Değerlendirme Raporu”, Türkiye açısından kilit önemi haiz tarım sektörünün ne kadar feci bir durumda olduğunu gözler önüne seriyor. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar'ın önceki gün kamuoyuyla paylaştığı rapor, çarpıcı verileri içinde barındırıyor.

Tarım kesimi yoksulluk içinde
Rapora göre, tarım sektöründe 2010 yılı için 3 bin 566 dolar seviyesinde olan kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) miktarı, Türkiye ortalamasının yaklaşık 3'te 1'ine denk gelmekte. Bu rakam, tarım kesiminde çalışanların yoksulluk içinde bir hayat sürdüğünü gözler önüne seriyor. Raporun parmak bastığı bir başka husus ise Türkiye'de tarım envanterinin bulunmaması... Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan
lığı Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı 2 milyon 800 bin çiftçi desteklerden faydalandığı halde, kayıtlı olmayan yaklaşık 2.5 milyon çiftçi destekten mahrum kalmakta!

Tarım sektörü de döviz yutuyor
En çarpıcı verilerden birini ise tarım sektörünün dış ticaret açığı vermesi oluşturuyor. Pamuk ithalatı dahil edildiğinde de sektörün ihracatı 4 milyar 564 milyon dolara, ithalatı ise 8 milyar 154 milyon dolara ulaşmakta. Sonuç olarak tarımda 3 milyar 590 milyon dolarlık dış ticaret açığı ortaya çıkmakta! Ocak - Kasım arasında canlı et ithalatına 867 milyon dolar, buğday ithalatına 1.5 milyar dolar, pamuk ithalatına 1.8 milyar dolar, ayçiçeği ithalatına 535 milyon dolar, soya ithalatına 632 milyon dolar harcandı. En büyük ihraç kalemleri ise 962 milyon dolarla fındık, 468 milyon dolarla kuru üzüm, 402 milyon dolarla domates!

İşsizler ‘tarım'da gösteriliyor
Tarım sektörü, toplam istihdam içindeki önemini koruyor. Toplam istihdamda tarımın payı, 2005-2011 döneminde yıllara göre, yüzde 23.5 ile yüzde 25.7 arasında değişiyordu ancak 2005 - 2008 döneminde düşme trendi yaşayan sektördeki istihdam, 2009'da yüzde 4.7, 2010 yılında yüzde 8.2 ve 2011 yılı Ocak - Eylül döneminde yüzde 0.9 oranında artış gösterdi.
Tarımsal istihdamdaki bu artış, tarım dışı istihdam alanları oluşturamamaktan kaynaklanmakta. Bu durum, tarımda var olan gizli işsizliği artırmakta, topraklar bölünmekte ve işgücü açısından verimlilik düşmekte.

Gübre ateş pahası
Gübre kullanımı, tarımsal girdi olarak çiftçimizi azami derecede etkileyen faktörlerden birini oluşturuyor. 2011 yılında gübre fiyatları, çeşitlerine göre yüzde 40 ile yüzde 100 arasında arttı. Bu durum gübre kullanımını olumsuz etkiledi; kullanılan gübre miktarları 2009'da 5.3 milyon ton, 2010'da 4,9 milyon ton, 2011 yılının 9 aylık döneminde ise 4 milyon ton oldu. Bu rakamın, yıl sonu itibarıyla, geçen yıla göre yüzde 2 oranında düşerek, 4,8 milyon ton olması beklenmekte. Rapora göre, “Gübre kullanımında halen devam eden bu düşüşün en büyük sebebi, gübre fiyatlarındaki çok yüksek artıştır. Bunun yanı sıra çiftçilerimizin toprak gübre analiz sonuçlarına göre bilinçli gübre kullanması da gübre tüketimini azaltmaktadır.”

Tarım arazileri yabancılara satılacak

TZOB'un “2011 Yılı Tarım Değerlendirme Raporu”nda Belçikalı Dexia'nın Türkiye'deki yapılanması olan Denizbank'ın tarım kesimine kullandırdığı 1.8 milyar TL'lik kredinin yüzde 7.5'luk kısmının takipte olduğuna işaret edilerek, şu bilgiler verildi: “Bazı bankaların takip oranının yüksekliği, üreticileri arazilerinin satılması riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Özellikle yabancı sermayeli bankalar dikkate alındığında, tarım arazilerinin yabancılara satışı gündeme gelmekte, bu durum geleceğe yönelik tehdit unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda ek bir kaynak ayrılarak, üreticilerin özel bankalara olan borçları yapılandırılmalıdır. Yabancılara arazi satışını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanan bir Kanun Taslağı gündemdedir. Bu Taslak yasalaştığı takdirde özel bankalara borcunu ödeyemeyen çiftçilerin arazilerinin yabancılara satışı kolaylaşabilecektir. Bundan endişe duymaktayız. Taslakta bu endişelerin giderilmesine yönelik düzenlemelerin alınması sağlanmalıdır. Üreticilerin yüksek faiz oranlarıyla kredi kullanmasının önlenmesi ve tarımsal kredi kullanımının kontrol altına alınmasının sağlanması amacıyla sadece Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri (TKK) aracılığıyla uygulanan sübvansiyonlu kredi, diğer kamu bankalarını da kapsamalıdır. Bu uygulama ile Ziraat Bankası ve TKK üzerindeki fazla yük kaldırılmalı, üretici daha rahat düşük faizli kredi kullanabilmelidir.”

Çiftçinin ahı gitmiş, vahı kalmış

TZOB “2011 Yılı Tarım Değerlendirme Raporu”na çiftçilerin karşılaştıkları bazı sıkıntılar şöyle:
* Çiftçilere verilen mazot desteği, tarımda kullanılan mazota ödenen bedelin yüzde 5'ini ancak karşılıyor. Bu rakam da mazot için çiftçinin ödediği KDV'nin ancak 4'te 1'ine tekabül etmekte!
*Tarımsal ürünlerimizin dünya fiyatlarıyla rekabet edebilmesi, diğer ülkelerin üreticilerine uyguladıkları yüksek orandaki desteklerin ülkemiz çiftçilerine de sağlanmasıyla mümkün olabilecektir.
* Çiftçimizin 2010 yılında gübre için ödediği bedel yaklaşık 3,8 milyar liradır. 2010 yılında gübre desteği 622 milyon lira olarak gerçekleşmiştir. Böylece üreticinin gübreye ödediği paranın yüzde 16 oranında destek sağlanmıştır.
* Endüstri bitkilerinden şeker pancarında 2011'de yüzde 10.8 oranında üretim azalması beklenmektedir.
* Son 1.5 yılda canlı hayvan ithalatı için 1.5 milyar dolar döviz ödenmiştir.
* Süt üreticisinin yem alım gücü 2011 yılında
azalmıştır
* Tavukçuluk sektörü yem ve damızlık olarak dışa bağımlıdır. Bu durum, herhangi bir ticari ambargo uygulanması veya hastalık nedeniyle karantina uygulanan ülkelerden ithalatın yapılamaması gibi durumlarda, tavukçuluk sektörünün kısa sürede darboğaza girme riskini de beraberinde getirmektedir.
* BDDK verilerine göre, 2011 yılında tarım kesimine kullandırılan toplam kredinin yüzde 3.2'si takibe düşmüş kredileri kapsamakta. Bu orana göre 2011 yılı 9 ayında takibe düşen kredi miktarı 1 milyar liraya yaklaşmıştır. Çoğu banka, borcu, yeniden açtığı krediyle kapatarak çiftçileri uzun dönemli borçlandırmakta. Bu nedenle borç sürekli devam etmekte, üretici takibe düşmemekte.

Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.

Trump taraftarları petrole oynuyor

 
 
İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Amerikan halkının petrol fiyatlarına duyarlı olduğuna işaret ederek, "Trump'ın gelmesini isteyenler petrol fiyatlarını yükseltmeye çalışıyor çünkü Biden yönetimi petrol fiyatlarının artmasını istemiyor çünkü tüketici güven endeksini olumsuz etkiliyor" dedi.
22.04.2024 23:56:00 / Güncelleme: 23.04.2024 00:01:59
AHMET TURAN YİĞİT
 Trump taraftarları petrole oynuyor
 Trump taraftarları petrole oynuyor


İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, İstanbul'da katıldığı bir etkinlikte yaptığı sunumda, Türkiye ve dünya ekonomisini değerlendirdi. İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırımı, Rusya'nın Ukrayna işgalini, Çin ile ABD arasında Uzakdoğu'da yaşanan gerilimi ve İran ile İsrail arasındaki gerginliği kastederek jeopolitik risklerin artmasının dünyanın her yerinde konuşulduğunu dile getirdi.

Enflasyonu düşürmek öyle kolay değil

Küresel ekonominin büyümeye gittiğini dile getiren Aslanoğlu, şunları söyledi: "Bu arada dünyada 320 trilyon dolar borç var, büyüme yavaşlarsa reel sektörün sorunu finans sektörüne yansır. Enflasyonda düşüş var ama takılmalar da var. 'Enflasyon dönüyor mu' sorusu sıklıkla soruluyor. Öte yandan ABD'de büyüme düşecek. ABD ile Çin arasında hegemonya savaşı var. Öte yandan dünya genelinde ülkelerin yakın bölgelerle ticareti büyürken, uzak bölgelerdeki düşüyor. Son verilere göre sanayi üretimi açısından ilk 12 sıradaki şöyle sıralanıyor: Hindistan, Yunanistan, Rusya, Endonezya, Brezilya, Meksika, ABD, Kazakistan, İspanya, Çin, Filipinler, Kolombiya...  Türkiye, dünya ortalamasının gerisinde… Öte yandan Trump yeniden başkan seçilirse, Avrupa ile ticaret savaşına girişebilir. Bu da Avrupa'da büyümeyi düşürecektir. Ukrayna sorununda Avrupa'nın elini zayıflatacaktır. Amerikan ekonomisi yüksek büyüdüğü için bu yıl faiz indirimi zayıf. O nedenle dolar bir süre güçlü gidecektir." Avrupa'nın faiz indiriminin daha yakın olduğuna işaret eden Aslanoğlu, "Petrol fiyatları 100 doları zorlayacak, çünkü yaz nedeniyle ulaşım canlanacak. Trump'ın gelmesini isteyenler petrol fiyatlarını yükseltmeye çalışıyor zira Biden yönetimi petrol fiyatlarının artmasını istemiyor çünkü tüketici güven endeksini olumsuz etkiliyor. Altın yeni dönemde rekor kıracak gibi. Borsalara ya negatif durum ya da yatay durum egemen olacak."

Türkiye'nin işi zor

Türkiye'deki muhtemel ekonomik gelişmeleri değerlendiren Aslanoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Ekonomide daralma bekliyoruz. Öyle yıllarca sürecek bir daralma değil. Bir yıl falan sürecek. Faizlerde biraz daha yükselme olabilir. Vatandaşta tasarruf eğilimi var. Türkiye bu yılın tamamında yüzde 2-2.5 büyüyecek. Enflasyon ise yüzde 45-50'ye inecek. Merkez Bankası bu ay faizi sembolik olarak faizi artırabilir. Akabinde yıl sonuna kadar duracak. Enflasyon yüzde 45'e inerse, faiz indirimine başlayabilir. Merkez Bankası son dönemde basılan para miktarını 2.5 trilyon liraya çıkardı. Bu parayı çekmek süper bono gibi enstrüman çıkarabilir. Bu yıl cari açık 15 milyar dolara inebilir. Döviz borcunu çevirmek zor görünmüyor. 900 CDS ile borcu çevirmişiz. Sorun vatandaşların dövize talebi... Merkez Bankası (MB) bu yıl Ocaktan Marta 35 milyar dolar sattı kuru tutmak için… Kurun ne olacağına MB ile ekonomi yönetimi karar verecek. Önümüzdeki günlerde döviz hafif hafif yukarı yönlü gidecek ancak çok değil. Kur artışı yaz aylarına denk getirilerek, enflasyonun düşük olduğu yaz aylarında biraz yüksek gelmesi sağlanacak. Asgari ücret yetmiyor çünkü Türkiye döviz bazında pahalı oldu. Asgari ücret Temmuz'da 20 bin liraya çıkabilir. 400-450 dolarda tutulacak asgari ücret! Yeni vergiler de gelebilir."

Gümrük Birliği'nde AB ipe un seriyor

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 28 yıl önce yürürlüğe giren Gümrük Birliği’nde Türkiye'nin istediği güncellemeye AB yanaşmıyor. Uzmanlar mevcut şartlarda AB lehine işleyen anlaşmada güncelleme konusunun kasıtlı bir şekilde sürüncemede bırakıldığını düşünüyor
22.04.2024 18:16:00
Yenal Arman
Gümrük Birliği'nde AB ipe un seriyor
Gümrük Birliği'nde AB ipe un seriyor
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ekonomik köprü olan Gümrük Birliği (GB), 1963 yılında Ankara Anlaşması ile temelleri atılan ve 1996'da yürürlüğe giren bir anlaşmadır. Türkiye yıllardır Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gerektiği ifade ediyor, ancak AB bu konuda adım atmaktan imtina ediyor. Bu anlaşmanın Türkiye'nin AB ile entegrasyon sürecinde önemli bir adım olduğunu düşünenlerin yanında, Türkiye ekonomisine zarar verdiğini ifade edenler de az değil. Gümrük Birliği yürürlüğe girdikten sonra, Türkiye-AB arasındaki ticaret hacmi artış göstermiştir. 1996 yılında 33 milyar dolar civarında olan bu hacim, 2022 yılında 196 milyar dolara ulaştı. Ayrıca, GB, Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) yükümlülüklerini yerine getirmesinde de önemli bir avantaj sağlamıştır. Ancak kimi uzmana göre Gümrük Birliği anlaşması olmasa dahi bu ticaret artışı gerçekleşecekti.

Tek istisna Türkiye

AB'de temel kural tam üyelikle birlikte Gümrük Birliği'ne girilmesidir. Hal böyleyken Türkiye üye olmadan AB ile Gümrük Birliği oluşturan Andorra ve San Marino gibi şehir devletleri dışındaki tek ülke oldu. Ekonomisi zayıf yeni üyelere kolaylık niteliğinde uygulanan istisnai kural ise, tam üyelikten bir süre sonra GB'nin başlamasıdır. Örneğin Yunanistan 1981'de tam üye olduğu halde, GB'ye 1986'da girmiştir. İspanya ve Portekiz ise 1986'da tam üye oldukları halde GB'ye 7 yıl sonra yani 1993'te girmişlerdir. AB tarihinde önce GB sonra üyelik hiç olmamıştır. Şu halde bu konuda tek istisna Türkiye'dir.

Gümrük Birliği'nin getirdiği zorluklar

Gümrük Birliği'nin Türkiye açısından olumsuz sonuçları olmuştur. Türkiye, gümrük politikalarını doğrudan belirleme yetkisini kaybetmiş ve AB'nin serbest ticaret anlaşmaları nedeniyle bazı ülkelerle haksız rekabet riskleriyle karşı karşıya kalmıştır. Ayrıca, AB'nin karar alma mekanizmalarına yeterli düzeyde dahil olamaması da eleştirilen noktalardan biridir. Gümrük Birliği'nin bazı sorunlu tarafları şöyle sıralanabilir:
Gümrük Birliği, Türkiye'yi AB'nin tam bir açık pazarı durumuna getirmiştir.
Gümrük Birliği'yle Türkiye dış ticareti yönlendirmede devletin elindeki önemli kozlardan biri olan gümrük politikalarını doğrudan belirleme yetkisini kaybetmiştir. Bu anlaşmaya göre örneğin Türkiye ithalat üzerine istediği gibi ek bir vergi koyamaz.
Teşvik politikalarımızı da kendi ekonomik çıkarlarımıza ve ihtiyaçlarımıza uygun şekilde belirleme imkanı GB yüzünden kalmamıştır. Bu alanda da AB'nin mevzuatına uymak zorundayız.
AB'nin serbest ticaret anlaşması imzaladığı bazı ülkelerin, AB üzerinden pazara girme avantajının da etkisiyle ülkemizle benzer bir anlaşma imzalamada isteksiz kalmasıyla oluşan ticaret sapması ve haksız rekabet risleri.
Gümrük Birliği'ni ilgilendiren alanlarda AB'nin karar alma mekanizmalarına Türkiye'nin yeterli düzeyde dahil olamaması.

Türkiye güncelleme istiyor

Türkiye uzun zanadır Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve modernize edilmesini talep ediyor. Ancak mevcut şartların AB lehine olduğu için muhataplarımız buna pek yanaşmıyor. Güncelleme talebinde Türkiye'nin AB ticaret politikası oluşturulurken danışma prosedürlerinin güçlendirilmesi, uyuşmazlıkların çözümü için etkin bir mekanizma oluşturulması ve karayolu taşımacılığındaki engellerin kaldırılması gibi konular öne çıkıyor. Uzmanlar, bu sürecin başarıyla tamamlanması halinde, Türkiye'nin AB pazarına daha etkin bir şekilde entegre olabileceğini ve karşılıklı ticaretin daha da artacağını öngörüyorlar.Yine Gümrük Birliği ile ilgili olarak görülen bir diğer konu da vize serbestisi. İş görüşmeleri yapma, iş anlaşmaları imzalama, ticaret fuarlarına katılma gibi sebeplerle AB ülkelerine seyahat etmek isteyen iş insanları için vizenin hem maddi bir külfet, hem zaman kaybı hem de psikolojik bir bariyer oluşturması Gümrük Birliği'nin işleyişini olumsuz etkiliyor. Ancak vize serbestisi AB ve Türkiye arasında ayrı bir çerçeve içinde görüşülüyor. İkinci önemli konu ise sanayi ürünleri ticareti ile kısıtlı olan Gümrük Birliği'nin kapsamının yeni alanlara genişletilmesi. Bu alanlar ise tarım ürünleri, hizmet sektörleri ve kamu alımları olarak öngörülüyor. Büyük ihtimalle bu alanlar ile ilgili düzenlemeler için ayrı araçlar kullanılabilecek. Yani Gümrük Birliği kararını revize etme ve ekleme yapmaktan öte ayrı anlaşmalar ile bir ikili ticaret paketi oluşturulacak.

Müşteriye ayar veren Patiswiss CEO'su Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu istifa etti

Sosyal medya üzerinden küflü çikolataları paylaşan bir tüketiciyi "Karşında dev Migros ve biz varız" ifadeleriyle tehdit eden Patiswiss CEO'su Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu görevinden istifa etti.
22.04.2024 14:40:00
Haber Merkezi
Müşteriye ayar veren Patiswiss CEO'su Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu istifa etti
Müşteriye ayar veren Patiswiss CEO'su Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu istifa etti
Bir sosyal medya kullanıcısının paylaştığı küflü çikolata fotoğraflarına verdiği yanıt ve açıklamalarla gündeme oturan Patiswiss CEO'su Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu görevinden istifa etti.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Tunaoğlu, "Samimi özrümün bir yansıması olarak bugün itibarıyla Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimden ayrılıyorum" dedi.

"Savunması yok"

Tunaoğlu şu ifadelerle istifasını açıkladı:

"Her şeyin önüne koyduğum tüketicilerimizden birini, hatalı bir cevapla üzdüm. Özellikle her geçen yıl kadın istihdamını artırmayı, iş hayatındaki eşitliğini savunmayı kendine misyon edinmiş biri olarak hemcinsime vermiş olduğum hatalı cevabın savunması olmayacağını elbette biliyorum. Bu yaptığımın çok yanlış bir davranış olduğunu kabul ediyor, yaşanan bu tatsız hadise nedeniyle başta kendisinden sonrasında da tüm tüketicilerimizden ve değerli kamuoyundan samimi bir şekilde özür diliyorum.

Samimi özrümün bir yansıması olarak bugün itibarıyla Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimden ayrılıyorum.

Görev değişikliği yönetim kurulunun kararıyla hızlıca ilan edilecektir."



Ne olmuştu?

Ankara merkezli çikolata fabrikası Patiswiss'in yönetim kurulu başkanı Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu, bir sosyal medya kullanıcısının paylaştığı küflü çikolata fotoğraflarına tehditle yanıt vermişti.

Tunaoğlu, sosyal medya kullanıcısına "Karşında dev Migros ve biz varız" şeklinde ifadeler kullanmış, marka karalama davası açacağını da ima etmişti.

Tunaoğlu daha sonra da paylaşımını silmişti.

Tunaoğlu'nun verdiği yanıt sosyal medya tepki çekmişti. Tunaoğlu'nun tepki çeken açıklamalarının ardından Migros ve Carrefour Patiswiss ürünlerini raflardan ve internet sitesinden kaldırmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.