logo
23 NİSAN 2024

Tavizler vererek ülke düzlüğe çıkmaz

04.09.2004 00:00:00
BTP MYK üyesi Koç, 7 liman ve 6 havaalanımızın kullanım hakkının el altından ABD'ye verildiğine dikkat çekerek, AKP'nin sarıldığı "stratejik tavizler karşılığında faizli kredi temin etme yöntemi"nin ekonomiyi batırmakla kalmayıp ülkemizi de batıracağını söyledi

Bağımsız Türkiye Partisi MYK üyesi Mehmet Emin Koç, AKP iktidarının, en son tavizi olan 7 liman ve 6 havaalanımızın kullanım hakkını el altından ABD'ye peşkeş çekmesine dikkat çekerek; hükümetin kendi çözümsüzlüğüne ve ekonomik açmazlarına hariçten koyma akılla bulduğu yolların, ülkemizin geleceğini ve topraklarımızın bütünlüğünü çok ciddi risklere attığını belirtti. BTP MYK üyesi Koç "AKP iktidarı, ekonomiyi önceki IMF'ci koalisyonun yaptıklarından daha beter etti. Öncekiler IMF ve AB'ye tavizler verirlerken, AKP iktidarı bu listeye ABD'yi de ekleyerek faizli kredi karşılığında taviz üstüne tavizler veriyor. Üç kuruşluk faizli kredi pazarlıklarıyla Irak'ın haksız yere işgaline stratejik ortak olma gayreti AKP'den başkasında görülmemiştir. AKP aynı yanlışını devam ettiriyor. Hafta ortasında yürürlüğe giren Dışişleri Bakanlığı'nın yeni tebliğnamesiyle, 7 liman ve 6 havaalanımızın kullanım hakkı ABD'ye veriliyor. Artık ABD, silah ve askeri mühimmatını Türkiye üzerinden istediği yere nakledebilecek. Bölgemizin ateş topuna döndüğü böylesi bir ortamda, milletimizden gizlenerek ABD'ye verilen bu tavizin izahını kimse yapamaz, hesabını kimse veremez" şeklinde konuştu.

AKP önceki tavizkârlardan beter?

"Öncekiler, koltuklarını sürdürmek uğruna IMF ve AB'ye tavizler vererek şekerpancarının kökünü kuruttular, buğdayı bitirdiler, tütünü söktürdüler, çaya-fındığa kota getirdiler, Apo'yu affettiler, teröristleri tahliye ettiler, Tahkim vesayetine imza attılar; netice ne oldu? Millet ne kazandı? Vatandaşın cebine ne girdi? Hiçbir şey. Yine yokluk, yine darlık, yine kıtlık?" diyen BTP MYK üyesi Koç, "AKP iktidarı da, yabancılara vatanı satmaktan madenlerimizi peşkeş çekmeye, KKTC'yi Rumların insafına bırakmaktan ABD'nin işgaline stratejik ortak olmaya kadar pek çok tavizler verdi, hala veriyor. AKP iktidarı 2 yıldan beri bu tavizlerle işbaşında bulunuyor, bu tavizlerle koltuğunu muhafaza etmeye çalışıyor. Yapıyor yapmasına ama; milletimiz bunlardan ne gördü? Vatandaşın fındığı, buğdayı, tütünü ne oldu? İşçi, memur, emekli ne aldı? Vatandaşın cebine ne girdi? Borçlarımız ne kadar katlandı? İşsizlik nerelere tırmandı? Dış ticaret açığı, cari açık nasıl Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı? Demek ki bu taviz verme yönteminin faydası yok; zararı çok? Bugüne kadarki tavizlerden madem ki milletimiz hiçbir şey görmedi; siz neyin karşılığında bu tavizleri veriyorsunuz, koltuğunuzu korumak için mi bunlar, diye sorulur elbette. Bu vahim gidişattan ders almayan AKP, hala IMF'yle anlaşma yapıyor. Hala ABD'ye tavizler veriyor, Bu kafayla değil ekonomi, ülkemiz batar, ülkemiz?" dedi.

Türkiye yolgeçen hanı değil?

Koç "AKP hükümeti ABD silahlarının Türkiye üzerinden taşınmasına ilişkin bir tebliğname yayınladı. ABD tarafından gönderilen askeri malzemenin, Türkiye üzerinden ve Türkiye içinde nakline ilişkin esasları düzenleyen Dışişleri Bakanlığı tebliğnamesi yürürlüğe girdi. Bu tebliğnameyle ABD, Türkiye topraklarını "sadece bilgilendirme" ile kullanma hakkına kavuşuyor. Tebliğe göre, ABD gemi ve uçaklarıyla Türkiye'ye getirilecek ve buradan götürülecek destek hamulesinin giriş ve çıkışı yedi liman ile altı havaalanından yürütülecek. Limanlar, İstanbul, İzmir, İskenderun, Yumurtalık, Antalya, Aksaz/Karaağaç, Ağalar olarak; havaalanları ise, Ankara Esenboğa, İstanbul Atatürk, İzmir Çiğli, Adana İncirlik, Antalya ve Aksaz/Dalaman olarak belirlendi. Türkiye yolgeçen hanı değil? Kuzey Irak'ta başımıza çuval geçirenlere sunulan bu kullanım haklarının, yarın ülkemize ve bölgemize faturasının neler olabileceğini hesap eden var mı? Üç kuruşluk kredi beklentisi ve koltuğunu sağlama almak uğruna bu hesabı yapmayan AKP hükümeti, sadece ekonomiyi değil, bütün bir ülkeyi ve bölgemizi riske sokmuyor mu?" şeklinde konuştu.

Bağımsız Türkiye Partisi MYK üyesi Koç, Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve stratejik kalkınmasında çaresiz, çözümsüz ve sürekli tavize mecbur olmadığının altını çizerek "Türkiye'nin tek alternatifi kalmıştır; BTP'nin Milli Ekonomi Modeli ve Kalkınma projelerini, Sosyal Devlet projesini, para-üretim ve istihdam politikalarını iktidara taşımaktır. Önceki koalisyon gibi AKP'den ve bugüne kadar denenmişlerin tamamından kurtulmaktır" dedi.

Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
AKP'nin IMF'siz IMF programına tepki gösterdi
'Anlamadıkları şey şu...'
Görüşmede İlber Ortaylı da hazır bulundu
İmamoğlu, Steinmeier'i ağırladı
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
AKP'nin IMF'siz IMF programına tepki gösterdi
'Anlamadıkları şey şu...'
Görüşmede İlber Ortaylı da hazır bulundu
İmamoğlu, Steinmeier'i ağırladı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.
23.04.2024 08:21:00 / Güncelleme: 23.04.2024 08:32:04
Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinde yanında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Arapça sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu. Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde ise iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat'ta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar, TİKA tarafından restore edilen Abdulkadir Geylani Külliyesi ve İmam-ı Azam Külliyesi'ni ziyaret etti.

Bağdat'ta bulunan Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Selahaddin-i Eyyubi ve Şeyh Abdulkadir Geylani gibi Kürt şahsiyetlerin İslam'a hizmetleri hakkındaki sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu.



Ali Erbaş'ın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesindeki özgeçmişinde "İyi derecede Arapça ve Fransızca bilmektedir" ifadeleri yer alıyor.

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.

Gümrük Birliği'nde AB ipe un seriyor

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 28 yıl önce yürürlüğe giren Gümrük Birliği’nde Türkiye'nin istediği güncellemeye AB yanaşmıyor. Uzmanlar mevcut şartlarda AB lehine işleyen anlaşmada güncelleme konusunun kasıtlı bir şekilde sürüncemede bırakıldığını düşünüyor
22.04.2024 18:16:00
Yenal Arman
Gümrük Birliği'nde AB ipe un seriyor
Gümrük Birliği'nde AB ipe un seriyor
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ekonomik köprü olan Gümrük Birliği (GB), 1963 yılında Ankara Anlaşması ile temelleri atılan ve 1996'da yürürlüğe giren bir anlaşmadır. Türkiye yıllardır Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gerektiği ifade ediyor, ancak AB bu konuda adım atmaktan imtina ediyor. Bu anlaşmanın Türkiye'nin AB ile entegrasyon sürecinde önemli bir adım olduğunu düşünenlerin yanında, Türkiye ekonomisine zarar verdiğini ifade edenler de az değil. Gümrük Birliği yürürlüğe girdikten sonra, Türkiye-AB arasındaki ticaret hacmi artış göstermiştir. 1996 yılında 33 milyar dolar civarında olan bu hacim, 2022 yılında 196 milyar dolara ulaştı. Ayrıca, GB, Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) yükümlülüklerini yerine getirmesinde de önemli bir avantaj sağlamıştır. Ancak kimi uzmana göre Gümrük Birliği anlaşması olmasa dahi bu ticaret artışı gerçekleşecekti.

Tek istisna Türkiye

AB'de temel kural tam üyelikle birlikte Gümrük Birliği'ne girilmesidir. Hal böyleyken Türkiye üye olmadan AB ile Gümrük Birliği oluşturan Andorra ve San Marino gibi şehir devletleri dışındaki tek ülke oldu. Ekonomisi zayıf yeni üyelere kolaylık niteliğinde uygulanan istisnai kural ise, tam üyelikten bir süre sonra GB'nin başlamasıdır. Örneğin Yunanistan 1981'de tam üye olduğu halde, GB'ye 1986'da girmiştir. İspanya ve Portekiz ise 1986'da tam üye oldukları halde GB'ye 7 yıl sonra yani 1993'te girmişlerdir. AB tarihinde önce GB sonra üyelik hiç olmamıştır. Şu halde bu konuda tek istisna Türkiye'dir.

Gümrük Birliği'nin getirdiği zorluklar

Gümrük Birliği'nin Türkiye açısından olumsuz sonuçları olmuştur. Türkiye, gümrük politikalarını doğrudan belirleme yetkisini kaybetmiş ve AB'nin serbest ticaret anlaşmaları nedeniyle bazı ülkelerle haksız rekabet riskleriyle karşı karşıya kalmıştır. Ayrıca, AB'nin karar alma mekanizmalarına yeterli düzeyde dahil olamaması da eleştirilen noktalardan biridir. Gümrük Birliği'nin bazı sorunlu tarafları şöyle sıralanabilir:
Gümrük Birliği, Türkiye'yi AB'nin tam bir açık pazarı durumuna getirmiştir.
Gümrük Birliği'yle Türkiye dış ticareti yönlendirmede devletin elindeki önemli kozlardan biri olan gümrük politikalarını doğrudan belirleme yetkisini kaybetmiştir. Bu anlaşmaya göre örneğin Türkiye ithalat üzerine istediği gibi ek bir vergi koyamaz.
Teşvik politikalarımızı da kendi ekonomik çıkarlarımıza ve ihtiyaçlarımıza uygun şekilde belirleme imkanı GB yüzünden kalmamıştır. Bu alanda da AB'nin mevzuatına uymak zorundayız.
AB'nin serbest ticaret anlaşması imzaladığı bazı ülkelerin, AB üzerinden pazara girme avantajının da etkisiyle ülkemizle benzer bir anlaşma imzalamada isteksiz kalmasıyla oluşan ticaret sapması ve haksız rekabet risleri.
Gümrük Birliği'ni ilgilendiren alanlarda AB'nin karar alma mekanizmalarına Türkiye'nin yeterli düzeyde dahil olamaması.

Türkiye güncelleme istiyor

Türkiye uzun zanadır Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve modernize edilmesini talep ediyor. Ancak mevcut şartların AB lehine olduğu için muhataplarımız buna pek yanaşmıyor. Güncelleme talebinde Türkiye'nin AB ticaret politikası oluşturulurken danışma prosedürlerinin güçlendirilmesi, uyuşmazlıkların çözümü için etkin bir mekanizma oluşturulması ve karayolu taşımacılığındaki engellerin kaldırılması gibi konular öne çıkıyor. Uzmanlar, bu sürecin başarıyla tamamlanması halinde, Türkiye'nin AB pazarına daha etkin bir şekilde entegre olabileceğini ve karşılıklı ticaretin daha da artacağını öngörüyorlar.Yine Gümrük Birliği ile ilgili olarak görülen bir diğer konu da vize serbestisi. İş görüşmeleri yapma, iş anlaşmaları imzalama, ticaret fuarlarına katılma gibi sebeplerle AB ülkelerine seyahat etmek isteyen iş insanları için vizenin hem maddi bir külfet, hem zaman kaybı hem de psikolojik bir bariyer oluşturması Gümrük Birliği'nin işleyişini olumsuz etkiliyor. Ancak vize serbestisi AB ve Türkiye arasında ayrı bir çerçeve içinde görüşülüyor. İkinci önemli konu ise sanayi ürünleri ticareti ile kısıtlı olan Gümrük Birliği'nin kapsamının yeni alanlara genişletilmesi. Bu alanlar ise tarım ürünleri, hizmet sektörleri ve kamu alımları olarak öngörülüyor. Büyük ihtimalle bu alanlar ile ilgili düzenlemeler için ayrı araçlar kullanılabilecek. Yani Gümrük Birliği kararını revize etme ve ekleme yapmaktan öte ayrı anlaşmalar ile bir ikili ticaret paketi oluşturulacak.

51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı'nda kolon kesildiği bilirkişi raporuyla tespit edildi

Gaziantep'in Nizip ilçesinde 6 Şubat depreminde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne sebep olan Furkan Apartmanı'nda kolon kesildiği KTÜ bilirkişi raporuyla tespit edildi.
22.04.2024 13:58:00
İhlas Haber Ajansı
51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı'nda kolon kesildiği bilirkişi raporuyla tespit edildi
51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı'nda kolon kesildiği bilirkişi raporuyla tespit edildi
Gaziantep'in Nizip ilçesinde 6 Şubat depreminde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne sebep olan Furkan Apartmanı ile ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından hazırlanan bilirkişi raporu açıklandı.

Açıklanan rapora göre apartmanın zemin ya da bodrum katında bulunan kolonların kesildiği tespit edildi.

Ana taşıyıcı kolon kesilmiş

Furkan Apartmanı'na ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda, 'Binanın ana taşıyıcı kolonu olan S11 kolonunun kesildiğine, heyete gelen bütün raporlar ve kanıtları ortak bir şekilde değerlendirildiğinde, S11 kolonunun inşa edildiği ve inşa edildikten sonra kullanıcıları tarafından kesildiğine, yan kısımlarında bulunan S3A ve S4A kolonlarının ise kaydırılarak inşa edildiği değerlendirilmiştir' ifadeleri yer aldı.

S4A ve S3A kolonlarının taşıyıcı özelliği yok

KTÜ Bilirkişi raporunda, "Taşıyıcı sistem elemanlarının bazılarının inşasında statik projeye göre kesit ve yerleşim aksı farklılıklarının olduğundan bahsedilmiştir. Beton değerleri ve demir dayanımı standartlara uygun yapıldığı görülmüştür. S4A kolonu ve S3A kolonlarının bina statiğine ve taşıyıcılığına her hangi bir etkisi olmadığı sabit görülmüş binanın yıkımına sebebiyet veren şeyin kesilen kolonlar olduğu görülmüştür' ifadeleri ise dikkat çekti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.