Dokuma kumaşın ardından örme kumaş ithalatına anti-damping vergisi getirilmesi, Türk tekstil sektöründe yoğun tartışmalara yol açtı. Sektör dernekleri, yüzde 20'lik vergiye karşı çıkarken, TİM Başkanı Büyükekşi, "Sanayiyi ve istihdamı korumak zorundayız" dedi. Korunma önlemlerinin Türkiye'deki örme kumaş üretimi artmaya başladı
RECEP BAHAR - İSTANBUL
Dokuma kumaşın ardından örme kumaş ithalatına anti-damping vergisi getirilmesi, Türk tekstil sektöründe yoğun tartışmalara yol açtı. Sektör dernekleri, yüzde 20'lik vergiye karşı çıkarken, Yeni Mesaj'a konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Sanayiyi ve istihdamı korumak zorundayız" dedi. Korunma önlemleri kapsamında dokuma kumaşın yanı sıra örme kumaş ithalatına getirilen ek vergi, tartışmalara yol açtı. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, örme kumaşa getirilen yüzde 20'lik ek verginin, korunma önlemleri adı altında kumaşa getirilen diğer vergilerle birlikte sektöre ikinci darbeyi vuracağını savundu. Negrin, "Getirilen ek vergiler sektördeki tüm firmaların zaten yüksek olan maliyetlerini daha da arttıracak. En büyük pazarımız olan ve son dönemde krizlerle mücadele eden Avrupa'da pahalı Türkiye algısını daha da güçlendirecek. Bizim uluslararası pazarlarda rekabet etme gücümüzü azaltacak. Sonuç olarak hem kısa vadeli hem de 2023 gibi uzun vadeli belirlediğimiz hedefler hayal olacak" dedi. Negrin, ger geçen gün düşen hazır giyim ihracatının kötü sinyaller verdiğini savunarak, düşüş kervanına örme ihracatının da ekleneceğini öne sürdü.
Örme giyim ihracatı 7.1 milyar dolarİstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi de, 15 Aralık'tan itibaren uygulanmaya başlanan ek verginin 7.1 milyar dolarlık örme giyim ihracatına büyük darbe vuracağını belirterek, kararın yeniden gözden geçirilmesini istedi. Tanrıverdi şöyle devam etti: "Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yalnızca dokuma kumaş ve bazı hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri yer alıyordu. 15 Eylül 2011 tarihinde açıklanan önlemlere, daha önce soruşturma başlatılan dokuma kumaş ve hazır giyim ürünleri dışında, soruşturma kapsamında yer almayan, başta en temel hammaddelerimizden olan örme kumaşlar üzere kaplanmış kumaş, havlu kumaş, kadife kumaş, yatak çarşafları, bebek giyim, sutyen-korse vb.,ve kravatlar gibi diğer giyim eşyaları da ilave edildi. Biz bunu beklemiyorduk."
Laleli ve Osmanbey darbe yerOsmanbey Tekstilci ve İşadamları Derneği (OTİAD) Başkanı Ali Ulvi Orhan da, ek verginin sektörün bağışıklık sistemini olumsuz etkileyeceğini söyledi. Söz konusu düzenlemelerin sektörde fiyat belirsizlikleri yaratarak kaosa neden olacağına dikkat çeken Orhan, bavul ticaretiyle birlikte, yıllardır kemikleşen Osmanbey, Laleli, Merter gibi merkezlerin önemini yitirerek, buradaki ticaretin rakip ülkelere kayacağını belirtti. Orhan, "Dolayısıyla; 2010 yılı verileriyle bavul ticareti hariç 20 milyar doları aşan ihracatı, 8 milyar dolar ithalatı ile net katma değer yaratarak halen lokomotif sektör olma özelliğini koruyan Tekstil ve Konfeksiyon sektörlerimizin 2011 yılında ihracatları mutlaka düşecek zorlukla kazanılmış olan bazı pazarları kaybedecektir. Bu kayıpların yaşanmaması için ek vergilerin Türk hazır giyim sektörünün gündeminden çıkarılması gerekiyor" dedi. Uygulamaya Laleli Sanayici ve İş Adamları Derneği (LASİAD) Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca, "Bu tür maliyet arttırıcı faktörler rakiplerimiz karşısında bizim elimizi zayıflatıyor. Mevcut pazarlarda genişlemek zaten zordu. Bundan sonra daha da zorlaşacak" ifadesiyle karşı çıktı.Türkiye 2010 yılında 56 bin ton ve 372 milyon dolarlık örme kumaş ithal etti. 2011 Ocak-Ekim döneminde ise örme kumaş ithalatı miktar bazında yüzde 28.1, değer bazında yüzde 40 artışla 61.3 bin ton ve 437 milyon dolara yükseldi. Sektörde en büyük ithalatçılar olarak HM ile LC Waikiki öne çıkıyor. Yeni Mesaj'a konuşan Senteks Tekstil AŞ Müdürü Muhammet Hayır da, Bangladeş ve Çin'den örme kumaş getirerek Türkiye'de işleyen firmalar olduğunu belirterek, "Bu durum iç piyasada üretim yapan tekstil şirketlerini rahatsız ediyordu. Türk tekstil şirketleri, hükümet yetkililerine, "Bizi öldürüyorsunuz" şeklinde sitemde bulunuyordu. Yeni getirilen uygulama ile dış piyasa ile iç piyasa arasındaki fiyatlarda denge oluştu. İç piyasada üretim artmaya başladı" dedi.
TİM: Uygulama doğruTekstil derneklerinin karşı çıkışlarını Yeni Mesaj'a değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, şunları söyledi: "Türkiye sanayisini korumak zorunda. İhracata çalışan üreticilerin, ihtiyaç duydukları malları vergi vermeden de getirme imkanları var. Aramalı ve hammadde temin eden şirketler vasıtasıyla da getirebilirler. İhracatın düşeceğine inanmıyorum. Avrupa'ya yönelik ihracatın yüzde 2-3 düşmesi, oradaki krizden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla ihracat düşüşünün dokuma ve örme kumaşa getirilen tarife artışı ile lakası yok."
RECEP BAHAR - İSTANBUL
Dokuma kumaşın ardından örme kumaş ithalatına anti-damping vergisi getirilmesi, Türk tekstil sektöründe yoğun tartışmalara yol açtı. Sektör dernekleri, yüzde 20'lik vergiye karşı çıkarken, Yeni Mesaj'a konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Sanayiyi ve istihdamı korumak zorundayız" dedi. Korunma önlemleri kapsamında dokuma kumaşın yanı sıra örme kumaş ithalatına getirilen ek vergi, tartışmalara yol açtı. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, örme kumaşa getirilen yüzde 20'lik ek verginin, korunma önlemleri adı altında kumaşa getirilen diğer vergilerle birlikte sektöre ikinci darbeyi vuracağını savundu. Negrin, "Getirilen ek vergiler sektördeki tüm firmaların zaten yüksek olan maliyetlerini daha da arttıracak. En büyük pazarımız olan ve son dönemde krizlerle mücadele eden Avrupa'da pahalı Türkiye algısını daha da güçlendirecek. Bizim uluslararası pazarlarda rekabet etme gücümüzü azaltacak. Sonuç olarak hem kısa vadeli hem de 2023 gibi uzun vadeli belirlediğimiz hedefler hayal olacak" dedi. Negrin, ger geçen gün düşen hazır giyim ihracatının kötü sinyaller verdiğini savunarak, düşüş kervanına örme ihracatının da ekleneceğini öne sürdü.
Örme giyim ihracatı 7.1 milyar dolarİstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi de, 15 Aralık'tan itibaren uygulanmaya başlanan ek verginin 7.1 milyar dolarlık örme giyim ihracatına büyük darbe vuracağını belirterek, kararın yeniden gözden geçirilmesini istedi. Tanrıverdi şöyle devam etti: "Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yalnızca dokuma kumaş ve bazı hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri yer alıyordu. 15 Eylül 2011 tarihinde açıklanan önlemlere, daha önce soruşturma başlatılan dokuma kumaş ve hazır giyim ürünleri dışında, soruşturma kapsamında yer almayan, başta en temel hammaddelerimizden olan örme kumaşlar üzere kaplanmış kumaş, havlu kumaş, kadife kumaş, yatak çarşafları, bebek giyim, sutyen-korse vb.,ve kravatlar gibi diğer giyim eşyaları da ilave edildi. Biz bunu beklemiyorduk."
Laleli ve Osmanbey darbe yerOsmanbey Tekstilci ve İşadamları Derneği (OTİAD) Başkanı Ali Ulvi Orhan da, ek verginin sektörün bağışıklık sistemini olumsuz etkileyeceğini söyledi. Söz konusu düzenlemelerin sektörde fiyat belirsizlikleri yaratarak kaosa neden olacağına dikkat çeken Orhan, bavul ticaretiyle birlikte, yıllardır kemikleşen Osmanbey, Laleli, Merter gibi merkezlerin önemini yitirerek, buradaki ticaretin rakip ülkelere kayacağını belirtti. Orhan, "Dolayısıyla; 2010 yılı verileriyle bavul ticareti hariç 20 milyar doları aşan ihracatı, 8 milyar dolar ithalatı ile net katma değer yaratarak halen lokomotif sektör olma özelliğini koruyan Tekstil ve Konfeksiyon sektörlerimizin 2011 yılında ihracatları mutlaka düşecek zorlukla kazanılmış olan bazı pazarları kaybedecektir. Bu kayıpların yaşanmaması için ek vergilerin Türk hazır giyim sektörünün gündeminden çıkarılması gerekiyor" dedi. Uygulamaya Laleli Sanayici ve İş Adamları Derneği (LASİAD) Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca, "Bu tür maliyet arttırıcı faktörler rakiplerimiz karşısında bizim elimizi zayıflatıyor. Mevcut pazarlarda genişlemek zaten zordu. Bundan sonra daha da zorlaşacak" ifadesiyle karşı çıktı.Türkiye 2010 yılında 56 bin ton ve 372 milyon dolarlık örme kumaş ithal etti. 2011 Ocak-Ekim döneminde ise örme kumaş ithalatı miktar bazında yüzde 28.1, değer bazında yüzde 40 artışla 61.3 bin ton ve 437 milyon dolara yükseldi. Sektörde en büyük ithalatçılar olarak HM ile LC Waikiki öne çıkıyor. Yeni Mesaj'a konuşan Senteks Tekstil AŞ Müdürü Muhammet Hayır da, Bangladeş ve Çin'den örme kumaş getirerek Türkiye'de işleyen firmalar olduğunu belirterek, "Bu durum iç piyasada üretim yapan tekstil şirketlerini rahatsız ediyordu. Türk tekstil şirketleri, hükümet yetkililerine, "Bizi öldürüyorsunuz" şeklinde sitemde bulunuyordu. Yeni getirilen uygulama ile dış piyasa ile iç piyasa arasındaki fiyatlarda denge oluştu. İç piyasada üretim artmaya başladı" dedi.
TİM: Uygulama doğruTekstil derneklerinin karşı çıkışlarını Yeni Mesaj'a değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, şunları söyledi: "Türkiye sanayisini korumak zorunda. İhracata çalışan üreticilerin, ihtiyaç duydukları malları vergi vermeden de getirme imkanları var. Aramalı ve hammadde temin eden şirketler vasıtasıyla da getirebilirler. İhracatın düşeceğine inanmıyorum. Avrupa'ya yönelik ihracatın yüzde 2-3 düşmesi, oradaki krizden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla ihracat düşüşünün dokuma ve örme kumaşa getirilen tarife artışı ile lakası yok."