Üniversite adayları, ÖSS tercihlerinde stratejik düşünmeye başladı. Özellikle vakıf üniversitelerinin diplomaları tek başına 'iş avantajı sağlamayan' bilgisayar, elektronik, endüstri mühendislikleri ile iktisat, işletme, bölümlerinin kontenjanları boş kaldı.

 

Üniversite adayları, ÖSS 2009'da özellikle vakıf üniversitelerinin ücretli bölümlerini tercih ederken, 'stratejik' düşündü. Devlet üniversitelerinin yanı sıra vakıf üniversitelerinin 'Tıp ve Hukuk' fakültelerinin kontenjanları ücretlerinin yüksekliğine bakılmaksızın dolarken; mühendislik dalları ile iktisadi ve idari bilimler fakültelerindeki ciddi kontenjan boşlukları dikkat çekiyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) 2009-ÖSYS Yükseköğretim Programlarının Merkezi Yerleştirmedeki En Küçük ve En Büyük Puanları Kitabı'na göre, 'Tıp Fakülteleri'nin çıkışı 2009'da da devam etti. Kontenjanlar dikkate alındığında Türkiye'de en yüksek puanla öğrenci alan bölüm, geçtiğimiz yıl olduğu gibi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi (İngilizce) oldu. Bölüme 370.631 taban puanıyla son giren öğrencinin Sayısal - 2 puan türündeki sıralaması 344 olarak gerçekleşti. Sadece 8 öğrencinin alındığı Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri üstün başarı burslu programının taban puanı ise 371.023 olarak oluştu. Program, böylece tüm programlar içinde en yüksek taban puana sahip bölüm olarak dikkatleri çekti.

Bilgisayar ve Elektronik mühendislikleri geriliyorÖzellikle 1980 ve 90'lı yıllarda Hacettepe Tıp dahil tüm bölümlere açık fark atan Bilkent Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesi'nin Bilgisayar, Elektrik- Elektronik ve Endüstri mühendislikleri bölümlerinin puanlarında gerileme dikkat çekiyor. Geçmiş yıllarda ÖSS Sayısal puan sıralamasına göre ilk 200'den öğrenci alan Boğaziçi Üniversitesi Elektrik - Elektronik Mühendisliği'nin taban puanı bu yıl 367.223 olarak gerçekleşti. Bölüme son giren öğrencinin sıralaması ise 882!!! Bilkent Üniversitesi'nin aynı bölümüne giren son öğrencinin sıralaması ise 589! Türkiye'nin gözde üniversitelerinin gözde mühendislik programlarına ilginin azalmasında, mühendislerin özellikle kriz dönemlerinde iş bulmada karşılaştığı sorunlar ile doktorların 2000'li yıllardan itibaren yüksek maaş almaları etkili oldu. Bugün Bilkent, ODTÜ ve Boğaziçi mezunu ortalama bir mühendis ayda 2500 - 3000 TL kazanırken, özel hastanede görev yapan sıradan bir uzman doktorun aylık geliri 7500 TL'den başlıyor.

Vakıf üniversiteleri de dertliSabancı, Başkent ve Koç üniversiteleri dışındaki vakıf üniversitelerinin Bilgisayar, Yazılım, Endüstri ve Elektronik mühendislikleri bölümlerindeki boş kontenjanlar dikkat çekiyor. Örnek vermek gerekirse, İstanbul Haliç Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünün tam ücretli 60 kontenjanından sadece 19'u doldu. Aynı üniversitenin Elektronik - Elektrik Mühendisliği bölümünde bu oran 60'da 8 olarak gerçekleşti. Keza İstanbul Aydın Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'nin 80 ücretli kontenjanından sadece 14'ü doldu. Elektronik'te bu oran 60'da 13... Oysa Aydın Üniversitesi'nin Gıda Mühendisliği bölümünün 60 kontenjanından 50'si; doğal gaz projelerinde imza yetkisi bulunan Makine Mühendisliği bölümünün 60 kontenjanından 41'i doldu. Benzer şekilde İstanbul Ar-El üniversitesi'nin Matematik - Bilgisayar bölümünün 40 kontenjanlı ücretli kısmına sadece 1 öğrenci kaydoldu. Vakıf üniversitelerinin yüzde 50 burslu bölümleri genelde dolarken; yüzde 25 burslu bölümlerde yer yer boşluklar dikkat çekiyor. Aynı durum İstanbul Kültür, Işık, Beykent, Maltepe, Okan üniversitelerinde de gözleniyor.

İşletme devrini kapattıÖte yandan vakıf üniversitelerinin İşletme, İktisat, Uluslarararası İlişkiler gibi bölümlerinin kontenjanları da ciddi 'gedik'ler veriyor. İstanbul Ar-El Üniversitesi'nin İşletme bölümündeki 55 kontenjanından sadece 19'u dolarken; üniversitenin Bankacılık - Finans bölümünün 50 adaylık kontenjanı tümüyle doldu. İstanbul Aydın Üniversitesi'nin 60 kontenjanlı İngilizce İşletme bölümüne sadece 12 aday tercih ederken; bu oran Türkçe İşletmede 60'da 33 oldu. Bu durum üniversite adaylarının İngilizce hazırlık okumak istemediğini gözler önüne seriyor. Beykent Üniversitesi İktisat bölümünün 46 kontenjanından sadece 14'ü doldu. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin 60 kontenjanlı Avrupa Birliği İlişkileri bölümünü sadece 10, yine 55 kontenjanlı ekonomi bölümünü ise 12 öğrenci tercih etti. Aynı üniversitenin 90 kontenjanlı Medya ve İletişim Sistemleri bölümünü ise 19 aday tercihte bulundu.

Yükselen bölümlerÖzel hastanelerin devreye girmesi ve Türkiye'nin doktor açığının artması nedeniyle Tıp Fakülteleri yükselişini sürdürüyor. Sanayinin küresel krizden ciddi şekilde etkilenmesi, mühendisliklere olan talebi azalttı. Artık Türkiye'nin en iyileri mühendis değil, doktor olmayı tercih ediyor. Mühendislikler içinde de 'imza yetkisi' sağlayan makine ve inşaat mühendislikleri (özellikle vakıf üniversitelerinde) daha fazla ilgi çekiyor. Nitekim daha donanımlı laboratuar gerektiren bu bölümleri açan vakıf üniversiteleri kontenjanlarını doldurdu. Beykent Üniverstesi'nin 43 kontenjanlı İnşaat Mühendisliği bölümü doldu. Aynı durum İstanbul Kültür Üniversitesi için de geçerli. Sosyal bilimlerde ise tartışmasız 'Hukuk' başı çekiyor. Devlet ve vakıf üniversitelerinin Hukuk bölümleri dolarken; İşletme, İktisat ve Uluslararası İlişkiler gittikçe gözden düşüyor. Devlet üniversitelerinde bu bölümlerin puanları düşerken, özel üniversitelerin kontenjanları boş kalıyor. Tekstil Mühendisliği de gözden düşen mühendislik dallarından biri olarak dikkat çekiyor. İstanbul Aydın Üniversitesi'nin bu alandaki 40 ücretli kontenjanından sadece 1'i doldu.

Psikoloji de altın çağını yaşıyorYükselişe geçen bir başka bölüm ise Psikoloji. Vakıf üniversitelerinin Psikoloji bölümlerinin kontenjanları dolarken, puanları da yükseliyor. Koç Üniversitesi Psikoloji (Burslu) bölümü EA puan türünden ilk 1100 öğrenci arasından öğrencilerini seçti. Bankaların eleman taleplerindeki artışa paralel olarak Bankacılık - Finans da adayların değer verdiği bölümlerden biri olarak öne çıkıyor. Ancak bu durum her vakıf üniversitesi için geçerli değil.