Öger, ABD'ye yapılan terörist saldırıların dünyada büyük yankı uyandırdığını belirterek, Eylül ayında Alman Parlamentosu'nda tartışılarak kanunlaşacak olan "Göç Yasa Tasarısı"nın parlamentoya takdiminin ertelendiğini, bu konunun ne zaman yeniden gündeme geleceğinin ise henüz belli olmadığını söyledi.
Almanya'da, İçişleri Bakanlığı'nca kurulan çeşitli sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve bakanlık yetkililerinden oluşan 22 kişilikGöç Komisyonu'nun çalışmalarını bitirdiğini ve hazırladığı raporu, ilgili makamlara sunduğunu anımsatan Öger, hazırlanan rapora göre, Almanya'nın her yıl çeşitli nitelikleri olan yaklaşık 500 bin göçmeni almasının kararlaştırıldığını kaydetti.
ABD'ye yapılan terörist saldırıdan sonra, Alman Parlamentosu'nda göç konusunun tarafsız değerlendirilmesinin mümkün olamayacağını vurgulayan Öger, bu konunun Almanya'da yeniden gündeme gelmesinin dünyadaki politik konjonktüre bağlı olduğunu belirtti.
Politik malzeme olabilir
Almanya'da sağ kesimdeki partilerin bazı politikacılarının, bu konuyu popülist davranışlarla maksadının dışına taşımalarının mevcut olduğunu ifade eden Öger, şunları söyledi:
"Almanya'da 2002 seçim yılı, bazı politikacılar bunu seçim malzemesi yapabilir. Bunun için de konunun bir an önce yasallaşması gerekir. Ancak, ABD'ye yapılan terörist saldırı bu konunun eylül ayında parlamentoya gelmesini erteledi. Eger seçim döneminde parlamentoya gelirse, bu politik malzeme haline gelebilir."
Konjonktüre bağlı
Vural Öger, ABD'ye yapılan terörist saldırının ardından, ABD'nin Ortadoğu politikasındaki belirsizliğin ortadan kalkmasıyla göç konusunun yeniden gündeme gelebileceğini ifade ederek, "Şu anda ABD'nin ne yapacağı bilinemiyor. Bugün Almanya'daki göç konusu dünya konjonktürüne bağlı."
Almanya'nın göç almasının ülkedeki ekonomik ve sosyal durum nedeniyle zorunlu olduğunu anlatan Öger, Almanya ekonomisinin şu anda bile 1.5 milyon kalifiye elemana ihtiyacının olduğunu, ileriki yıllarda bu açığın daha da artacağını, ABD'nin Afganistan ve Ortadoğu politkikasının belirginleşmesi halinde, konunun yeniden gündeme geleceğini kaydetti.