logo
18 NİSAN 2024

Truva atları sadece tahtadan yapılmaz

24.09.2005 00:00:00
Sivil Toplum Örgütleri son zamanlarda atağa kalktı? Perde arkasında kim vardır, dersiniz? Hüseyin Mümtaz, Giresun Işık gazetesindeki yazısında bu sorunun cevabını veriyor.

Bazen, hâttâ oldukça sık STÖ (Sivil Toplum Örgütü) suretinde ve normal insan kılığında da arzı endâm ederler. Aramıza karışır, sizin bizim gibi dolaşır, yer, içerler. Büyüklerimize de tribünlere oynamak istediklerinde ve fırsat düştükçe 'görüşmek', fikir alışverişinde bulunmak, onlardan bahsetmek olanağı sağlamış olurlar. Erdoğan, Gül ve Babacan 3 Ekim sürecinde çok önemli bir yer alacağını düşündükleri 'Sivil Toplumla' geçtiğimiz günlerde bir AB Buluşması gerçekleştirdi.

Hükümet onlara güveniyorErdoğan, Avrupa halklarındaki olumsuz yaklaşım tarzının STK'ların çalışmalarıyla değişeceğini ve STÖ'lerin desteği olmadan müzakere sürecinin topal ilerleyeceğini belirtirken; Gül, "Çok daha esnek bir yapı oluşturmak niyetindeyiz. İlgili oldukları konulara tam katılımlarını sağlayacağız" diyerek STÖ'lerin desteğiyle, Türkiye'nin dünyanın "Sessiz devrim" dediği bir değişim geçirdiğini kaydetti. Babacan da "Türkiye'nin üyeliği için AB'de kamuoyu desteği güçlü tutulmalı. Bu da sivil toplum kuruluşlarının AB perspektifini sahiplenmesine bağlı. AB, bir Türkiye projesidir. Bundan sonraki süreçte STÖ'lerle Türkiye hakkında önyargıları düzeltmek için yoğunlaşacağız" dedi.

İşte o STK'larToplantıya "TOBB, TÜSİAD, İktisadi Kalkınma Vakfı, HAK - İŞ, DİSK, TÜRK - İŞ, TİM, TZOB, TESEV, Türk Demokrasi Vakfı, TESK, TBB, Kamu - Sen, KESK, TÜGİAD, İŞHAD, Memur - Sen, TİSK, YASET, Türkiye Sakatlar Federasyonu, TMOBB, İnsan Hakları Vakfı, İstanbul Kültür Vakfı, Tema Vakfı, Mazlum - Der, KAGİ -DER, Televizyon Yayıncıları Derneği, AB - Türkiye İşbirliği Derneği, Türkiye - Avrupa Vakfı, KA -DER, Türkiye - AB Derneği, Türkiye İnsan Hakları Derneği, Türk Tanıtma Vakfı, Gönüllü Teşekküller Vakfı, Tüm Tüketicileri Koruma Derneği, MÜSİAD, Arı Harekâtı, Kadının El Emeğini Değerlendirme Derneği, Başkent Kadın Platformu, Marmara İş Hayatı Derneği, AB İçin Kadın İnisiyatifi Kurulu, Uçan Süpürge, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Yerel Televizyonlar Birliği, TİKAD, Tarih Vakfı, Ensar Vakfı, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, TESKOMP" gibi STÖ'ler katıldı. Bu isimleri bir kenara yazın.

Herkesin görevi vardırBatman'ın "göstericiler tarafından Kürdistan" olarak ilân edilmesinin üzerinden ancak 15 gün geçtikten sonra komutanlarla beraber doğu ve güneydoğuya giden Genelkurmay Başkanı da konuya müdahil oldu ve Elazığ'dan geldiği Diyarbakır'da dedi ki; "Bir mekanizmada, bir sistemde bütün unsurlar üzerine düşen görevi yapmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, hükümet, sokaktaki halk, esnaf, vali herkes, görevini tam olarak yaparsa o işler çok daha başarılı gider. Bir saatin çarkları gibi. Eğer bütün çarklar görevini düzgün yaparsa doğru zamanı görmek mümkün olur. Dolayısıyla sadece sivil toplum kuruluşları değil, sokakta yürüyen halk dahil hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Sivil toplum kuruluşları görevini yapıyor veya yapmıyor yargısına varmak istemiyorum. Çok iyi yapanlar var, yapamayanlar var, yanlış yapanlar var".Ve yine bizim 'takdirimiz'e bıraktı; "Onun takdirini sivil toplum kuruluşları liderlerine ve değerli halkımızın takdirine bırakıyorum. Ama zannediyorum her olaydan herkes ders alıyor. Bu dersler sonunda her şey çok daha iyiye gidecektir. Kötümser olmaya hiç gerek yok. Üzüntülü olaylar yaşanmıştır ama yine de yaşanabilir. Ama elele, gönül gönüle verirsek bu problemlerin hiç biri kalmaz."Peki daha düne kadar adlarını bile duymadığımız, ne işe yaradıklarını bir türlü bilmediğimiz, varlıklarından haberdar olmadığımız bu STÖ aşkı nereden çıktı?

STÖ'lerin arkasında AB varBizim için hiç sürpriz olmadı ey okuyucu..Meraklısı hatırlayacaktır; 7 Ekim 2004 günkü yazımızda, "'6 Ekim İlerleme Raporu''ndaki şu bölüme dikkati çekmiştik: (CUMHURİYETİN EN UZUN ALTI AYI. Hüseyin MÜMTAZ. Kum Saati yayıncılık. Aralık 2004. Sayfa. 294) Sonuç Ve Öneriler, 4, 5, 6 ve 7'inci Maddeler.7'inci maddenin ilk paragrafı:"Üçüncü sacayağı ise AB üyesi ülkeler ile Türkiye halklarını bir araya getirmek için güçlendirilmiş siyasi ve kültürel diyalog geliştirilmesine dayanmakta. Bu diyalogda sivil toplum en önemli rolü üstlenmeli ve bunun düzenlenmesi de AB tarafından yapılmalı. Komisyon bu diyalogun nasıl desteklenmesi gerektiğine ilişkin teklifler sunacak." Yâni ey okuyucu her şey tıkırında ve rayında yürüyor.Talimatlara göre hareket ediliyor.Komisyon, bu diyalogun nasıl desteklenmesi gerektiğine ilişkin teklifler sunmuş ki?Bu teklifler ilgililer tarafından kabul edilmiş ki "görüşmeler'' yürüyor.Yukarıdaki maddeyi bir kere daha okuyun..Sivil Toplum neyi üstlenecek?Güçlendirilmiş siyasi ve kültürel diyalogun geliştirilmesine.Bunu kim düzenleyecek?Düzenleme AB tarafından yapılacak.Peki 'diyalog' kimler arasında olacak, Sivil Toplum kimle kimin arasını bulacak? AB üyesi ülkeler ile Türkiye halklarının arasını..Yâni ey okuyucu bir tarafta AB üyesi ülkeler; öbür tarafta muhatap olarak Türkiye yok..Ya ne var?"Türkiye halkları?"Yâni ülkesi ve milleti ile bölünmüş, parçalanmış, moleküllerine ayrıştırılmış bir Türkiye var. Büyüklerimizin STÖ'lerle toplantılar yapıp, görüş alış verişinde bulunmasına, fikir beyan etmelerine hâlâ şaşırıyor musunuz?

Bu toplantılar önemliCumartesi günü Boğaziçi'nde; Brüksel'deki Kürt Konferansı ile eş zamanlı olarak Ermeni Konferansı toplanıyor.Bir grup STÖ de buna tavır koyuyor.Perşembe günü de 123 STÖ milletvekillerine bir yazı göndererek 'Milli Duruş' sergilemelerini istedi. Bu iki grup STÖ; 'vatanseverler, kuvvvacılar ve tam bağımsızlıkçılar'.Da bir şey dikkatimi çekti.Hem Erdoğan-Gül-Babacan görüşmesine; hem de Ermeni protestosuna ve milletvekillerine çağrı yapanlara katılmayan kurum, dernek ve kuruluşlar var. Meselâ Türk Ocağı; Ermeni Protestosuna neden katılmaz?Milletvekillerine gönderilen yazının altında Vakfın var da derneğin neden imzası yok? Erdoğan'la yapılan toplantıya, iktidara yakınlığımız ortaya çıkmasın diye katılmadı anladık. Diğerlerine de iktidara ayıp olmasın diye mi iştirak etmedi.  Sadece bir örnek. Önemli olmayabilir ama soralım dedik.
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, Tokat'ta beklenen depreme yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Aras, '6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek, bundan kaçış yok' dedi.
18.04.2024 17:11:00
İhlas Haber Ajansı
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Sulusaray ilçesinde yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin bir öncü sinyal olmadığını belirten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, ancak bu tür sarsıntıların ciddiye alınması gerektiğini ifade etti.

Aras, geçmişte yaşanan depremlerde olduğu gibi, beklenmedik şekilde art arda sarsıntılar yaşanabileceğini ve depremin şiddetinin önceden tahmin edilemediğini dile getirdi. Bu nedenle, her zaman hazırlıklı olunması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

'Depremin şiddetini bilmek ve buna göre tavır almak doğru değil'

Depremin şiddetine göre hareket etmenin yanlış olduğunu belirten Aras, 'Şimdi depremin şiddetine göre tavır sergilemememiz gerekiyor. Yani '4,7 çok düşük bir şiddette aslında dışarı çıkmamız gerekmiyor, 6'nın üzerinde olursa anca dışarı çıkarız' gibi bir tavır, bir tutum çok yanlış. Sonuçta bu bir deprem ve binalarımıza elbette güveniyoruz ve araştırmasını yaptık ama tedbir amaçlı bizim bulunduğumuz yeri terk etmemiz gerekiyor. Ta ki yetkili kurum ve kuruluşların, valilik bağlı olarak il AFAD veya AFAD Başkanlığının bir problem yok. Evlerinize geçebilirsiniz. Güvendesiniz uyarısı ya da bilgilendirmesiyle tekrar evlerimize dönebiliriz ama depremin şiddetini küçümsemek ve buna göre tavır almak doğru değil. Depremin şiddetini biliyoruz ama derinliğini bilmiyoruz. Yüzeye yakın şiddette olan depremler, örneğin beş şiddetindeki bir deprem ve çok yüzeye yakın. Onun etkisiyle çok derinde olan 5 şiddetindeki bir depremin etkisi aynı olmayacaktır. Dolayısıyla biz bunu o anda o bilgiye sahip değiliz. Yani hemen hepimiz telefonlarımıza sarılıp AFAD verisine bakamıyoruz. Dolayısıyla sarsıntı geçince tedbir amaçlı mutlaka bulunduğumuz binaları terk etmemiz gerekiyor' dedi.

'6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek'

Doç. Dr. Aras, Tokat'ta yaşayanların deprem gerçeğiyle yüzleşmeleri gerektiğini ve bu felakete karşı her zaman tetikte olmaları gerektiğinin altını çizen Aras, 'Tokat'ta beklenen bir deprem var. 6 yada 7,2 arasında Tokat'ın üzerinde bulunan fayın bir deprem bekleniyor. Böyle bir elbette senaryo var. Fakat bunun tarihini ve zamanını ön görmemiz, söylememizin ihtimali yok. Şu an hemen burada da olabilir. Beş sene sonra da olabilir, üç gün sonra da olabilir. Ayrıca bunun saatini de bilmiyoruz. Yani genelde gece olduğu için geceye alışkınız fakat gündüz de olabilir, okulda olabiliriz, yolda olabiliriz, herhangi bir kamu kurum kuruluşunda bir işlem yaptırıyorken olabiliriz. Dolayısıyla her türlü senaryoya hazır olmamız gerekiyor. AFAD-RED diye bir simülasyon programı var. Burada Tokat'ın üreteceği örneğin 7 şiddetinde bir deprem veya 6 şiddetinde bir depremde alacağı hasar öngörülebiliyor. Elbette Tokat için de böyle bir senaryo var. 6 şiddetindeki depremdeki senaryoyla 7,2 şiddetindeki senaryo farklı. Dolayısıyla bizim burada vatandaşlar olarak Tokat'ta yaşayan insanlar olarak yapacağımız en önemli şey tedbir almak. Yani olası riskleri azaltmak ve buna hazırlıklı her an olacakmış gibi tetikte olmamız gerekiyor. Yani bugün de olabilir. Beş dakika sonra da olabilir. Bir sene sonra da olabilir. Ama bu bizim başımıza gelecek. Bunu bekliyoruz. Yani bundan kaçış yok. Bu deprem üretilecek. Dolayısıyla bizim buna hazırlıklı olmamız gerekiyor ve önlemleri almamız gerekiyor' diye konuştu.

Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi

Mersin polisi, yurt dışından Mersin'e yedek parça olarak kullanmak için getirilen piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lira olan 4 adet lüks aracı ele geçirdi, 2 şüpheliyi yakaladı
18.04.2024 10:38:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi
Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi
Mersin polisi, yurt dışından Mersin'e yedek parça olarak kullanmak için getirilen piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lira olan 4 adet lüks aracı ele geçirdi, 2 şüpheliyi yakaladı.

Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, yurt dışından gümrük kaçağı olarak getirilip yedek parça olarak kullanılan araçlara yönelik çalışma yaptı. Polisin çalışmasında merkez Akdeniz İlçesinde bir oto tamirhanesi tespit edildi.

Tespit edilen adrese operasyon yapan polis, yurt dışından getirilen, parçalanıp yedek parça olarak satışa sunulamaya başlanan piyasa değeri 10 milyon TL olan 4 adet gümrük kaçağı aracı ele geçirdi. Operasyonda 2 şüpheli gözaltına alındı.

Araçlara el konulurken emniyette ifadesi alınan 2 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde yaklaşık bir buçuk saat arayla 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde iki deprem oldu. Depremden etkilenen 3 ilçede eğitim öğretime 1 gün süreyle ara verildi.
18.04.2024 07:15:00 / Güncelleme: 18.04.2024 07:29:36
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 01.06'da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntının çevre illerden de hissedildiği öğrenildi.

Yaklaşık bir buçuk saat sonra aynı yerde 4,1 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi.

Yerlikaya: Saha taramaları devam etmektedir

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, depremin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:

"Tokat ili Sulusaray ilçesinde 4,7 büyüklüğünde meydana gelen depremde AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. An itibarıyla olumsuz bir durum yoktur. Gelişmeleri takip ediyoruz. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

AFAD: Olumsuz bir durum yok

AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Tokat ilimizin Sulusaray ilçesinde saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Saha tarama çalışmaları devam etmektedir. Etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunarız."

Deprem anındaki panik kamerada

Tokat'ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. 

Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

'Yıkılan, hasarlı bir bina yok'

Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, 'Saat 01.06'da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun' dedi.

Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.

3 ilçede okullar tatil edildi

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil edildiğini bildirdi.

Hatipoğlu, Sulusaray ilçesinde gece saatlerinde 4,7 ve 4,1 şiddetinde depremlerin olduğunu söyledi.

Bölgede ara ara artçı depremlerin yaşandığını ifade eden Hatipoğlu, "Çok şükür depremde her herhangi bir olumsuzluk yok. Kaymakamlığımız, AFAD, emniyetimiz ve jandarmamız bölgede tarama çalışmaları yaptılar. Herhangi bir olumsuzluk olmadı. Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil ettik" dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.