Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye ekonomisi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'deki en büyük problemin tüketim problemi olduğuna bir kez dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, vatandaşın cebine devletin para koymasının şart olduğunu söyledi. "Bugün Türkiye'de yaşanan vatandaşlarımızın tüketim kabiliyetinin bitmiş olmasıdır" diyen Prof. Dr. Haydar Baş bundan dolayı esnafın iş yapamaz hale geldiğini söyledi.
İş vatandaşta bitiyor
Türkiye'de tüketicilerin büyük problem yaşadıklarını söyleyen Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Bizim tezimizin temelini oluşturan görüş burada yatıyor. İç talepte daralma var. Bu sonuç bize Türkiye'de tüketicide büyük bir probleminin var olduğunu gösteriyor. Tüketicinin cebinde para yok. Yiyeceğinden giyeceğine kadar istediklerini alamıyor. Bu sefer ne oluyor? Sizin önünüze teşhir edilen mallar alıcı bulamıyor. Almak istediğiniz halde cebinizde para olmadığı için alamıyorsunuz. Bu da pazara gelen esnafın mal aldığı yerden bir daha mal alamaması sonucunu doğuruyor. O mamul alınmayınca üretici ne yapacak? Kapasitesini mecburen düşürecek. Demek ki iş, pazara gelen vatandaşta bitiyor. O vatandaş tüketim görevini yerine getirirse pazarda satışa sunulan mallar elde kalmayacak, o malı üreten firma da üretime devam edecek. Çünkü müşteri hazır. Bugün Türkiye'de yaşanan vatandaşlarımızın tüketim kabiliyetinin bitmiş olmasıdır. Yani annelerimizin, kız kardeşlerimizin, ağabeylerimizin, amcalarımızın, komşularımızın, senin ve benim cebimizde para tükendi. Onun için de biz iyi müşteri olamıyoruz. İyi müşteri olamadığımız içinde pazarda mallar müşteri bulamıyor ve dolayısıyla da satılamıyor."
Maliyetler çok yüksek
İhracat yapan üreticilerinde büyük sorunlar yaşadığını söyleyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'de üretim maliyetlerinin yüksek olması üreticilere rekabet şansı bırakmıyor" diye konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Yurtdışına yapılan ihracatın malları neyle beraber imal ediliyor? İşçiyle beraber değil mi? İşçinin maaşı, işçinin sigortası, işçinin vergisi, hammadde, enerji, o vatandaşın kazandığı kazancın vergisi ve aldığı kredinin faizi? Şimdi bütün bunları üst üste koyduğunuz zaman 5 kuruşa imal edeceğiniz mal, 9 kuruşa ancak imal edilebiliyor. Dış pazarda rekabet çok fazla. Mesela Çin, bu konularda vatandaşına enerjide, sigortada ve vergide çok ama çok büyük destekler sağladığından bunu sıfıra yakın maliyette imal ediyor. Siz de bir bakıyorsunuz her tarafta Çin malı doluyor. Öyle değil mi? Şimdi biz bunu Türkiye'de yapamıyoruz. Niye yapamıyorsun? Bu dediğim artılar malın üzerine bindiğinden dolayı yapamıyorsun. Nedir bu artılar? Aldığınız kredinin faizi, sigorta giderleri, vergiler, hammadde giderleri ve kira giderleri, çoğaltabilirsiniz bunları. O zaman 5 kuruşa satacağın mal, 9 kuruşa önüne geldi. Hâlbuki dış piyasada bu mamul 5 kuruşa satılıyor. Sen de oraya 9 kuruşa girdiğin zaman pazar bulamıyorsun. Ne oldu o zaman? Orada da kapasite daralması oldu. Şimdi bunun tek yolu vardır o da bütün vatandaşların cebine para koymaktır. Artı, üretim maliyetlerinin aşağı çekmektir. Bunlara ilave olarak enerji ve sigorta ve maliye giderlerini aşağı çektiğiniz zaman tüccarımız dünyanın en güçlü firmalarıyla rekabet edecek duruma gelebilir."