logo
19 NİSAN 2024

Türkiye masa olmamalı

24.11.2004 00:00:00
AKP yönetiminde Türkiye'nin, Irak'taki ABD vahşetine ortak hale getirildiğini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, sıranın İran'a geldiğine dair emareler belirdiğine, Türkiye'nin maşa olarak kullanılabileceğine dikkat çekti.

-İşgalin merkezi olduk!

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Afganistan'ın işgaliyle başlayan süreçte ABD'nin, bizzat Başkan Bush'un ifadesiyle Haçlı seferlerini ilan ettiğini, AKP hükümetinin de Büyük Ortadoğu Projesine verdiği destekle tarihi boyunca İslam'ın savunucusu olan Türk milletinin ilk defa Haçlı saflarında Müslümana karşı yer almış olduğunu, Türkiye'nin, İslam ülkelerini işgal eden ülkeler yanında işgalin bizzat merkezi konumuna geldiğini söyledi.

-Dünya Türk milletini bekliyor

Yaşanmakta olan katliamların, dünyada can, mal, namus emniyetinin kalmadığının ispatı olduğuna değinen Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "İnsan haklarını doya doya özleyen dünyamızda, Kafkaslarda, Balkanlarda, Ortadoğuda, Türk dünyasında, Avrupa'da hatta ABD'de bu hakları doya doya yaşatacak olan bir tek millet vardır. O da Türk milletidir. Bugün dünya Türk milletinin adaletini, merhametini ve yönetimini beklemektedir."

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı açıklamada, Afganistan'da, Irak'ta, Ortadoğu'da yaşanmakta olan hadiselerin ne mânâya geldiğini anlattı.

ABD'nin suç ortağı

Afganistan'ın işgaliyle başlayan süreçte ABD'nin, bizzat Başkan Bush'un ifadesiyle Haçlı seferlerini ilan ettiğini, AKP hükümetinin de Büyük Ortadoğu Projesine verdiği destekle tarihi boyunca İslam'ın savunucusu olan Türk milletinin ilk defa Haçlı saflarında Müslümana karşı yer almış olduğunu, Türkiye'nin, İslam ülkelerini işgal eden ülkeler yanında işgalin bizzat merkezi konumuna geldiğini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Tezkere çıkmamasına rağmen AKP hükümetinin, ABD silahlı güçlerine hava ve deniz sahasını açması çok mânidârdır. Ayrıca 7 liman ve 6 havaalanı daha ABD'nin şu anda sevkiyatlarına tahsis edilmiştir. Dolayısıyla AKP hükümeti tüm bu katliamlara ortaktır. Bunun da hiçbir zaman hesabını veremeyecektir. Hatta çok enteresandır sayın Gül, Büyük Ortadoğu Projesini çok olumlu bulmakta, başarısı için de aktif rol alacaklarını ifade etmektedir. Büyük Ortadoğu Projesinin aslı ise öz olarak İslam dünyasını Hristiyanlaştırmaktır. Hiç kimse buna başka bir mânâ aramasın. Bu bir misyonerlik hareketidir. 'Kabul etmezseniz, başınıza Afganistan'da, Irak'ta meydana gelen olaylar gelir, Felluce'de meydana gelir olaylar gelir' diyorlar."

Basiretsiz yaklaşımlara son vermeli

Afganistan'ın ardından Irak ile devam eden işgalden sonra iki sene önce arkadan İran'ın, Suriye'nin geleceğini vurguladıklarını, çünkü bu projenin bir Haçlı seferi olup 22 İslam ülkesini ilgilendirdiğini, merkezinde de Türkiye'nin bulunduğunu söyleyen, "Ancak İran, uyguladığı politikalarla şu anda Çin'i, Rusya'yı, AB'yi yanına almıştır. İran, bağımsız bir politika üretti. Bunu basiretle yürütüyor. Onun için ABD'nin bu sıra İran'a zarar verebileceğini şahsen ben göremiyorum. Kanaat-i şahsiyem o ki Türkiye'yi maşa olarak kullanacaklar. Eğer basiretsizlik gösterir de iktidar buna ortak olursa veballerinin ifası hiç mümkün olmayacaktır. AKP'nin de desteklediği Büyük Ortadoğu Projesinin hedefinde Türkiye var" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Dolayısıyla Türkiye'nin, stratejik konumunu da değerlendirerek bağımsız bir politika üretmesi gerekiyor. Fakat bunun olması bu iktidar döneminde mümkün gözükmüyor. Zira iktidara geldikleri günden beri ne iç, ne dış politikada bağımsız bir strateji belirleyememişlerdir. AKP hükümetinin uyguladığı politika azınlık politikasıdır. Bu politikanın neticesi Türkiye'nin bölünmesi ve maalesef parçalanmasıdır." Türk milletinin bütün bireylerinin bu gerçeği açık olarak görmesi lazım geldiğine ve hükümeti ikaz etmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, bu meyanda sivil toplum kuruluşları ile kanat önderlerine büyük görev düştüğüne dikkat çekti.

Dünya Türk milletini bekliyor

Yaşanmakta olan katliamların, dünyada can, mal, namus emniyetinin kalmadığının ispatı olduğuna değinen Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "İnsan haklarını doya doya özleyen dünyamızda, Kafkaslarda, Balkanlarda, Ortadoğuda, Türk dünyasında, Avrupa'da hatta ABD'de bu hakları doya doya yaşatacak olan bir tek millet vardır. O da Türk milletidir. Bugün dünya Türk milletinin adaletini, merhametini ve yönetimini beklemektedir. Türk milletinin bunu yapacak gücü, kuvveti vardır. En önemli gücü merhum atamız Oğuz Kağan'ın ilk şeklini verdiği, teşkilatlandırdığı silahlı kuvvetlerimizdir, Türk ordusudur. Bizim şu anda asıl noksanımız sivil, asker, devlet, millet barışıdır. Bizi öyle yerimizden vurdular ki sivilimiz ile askerimizi, devletimiz ile milletimizi karşı karşıya getirdiler. Yapacağımız iş bu fitneyi bir anda ortadan kaldırmaktır. Uyguladığı azınlık politikası ile, ülke vatandaşlarını bölmeye yönelik iç ve dış politikalar ile milletin direncini kıran ve Büyük Ortadoğu Projesine verdiği destek ile ABD'nin güdümüne giren bu iktidarın bunları yapması hiç mümkün değildir. Ufka baktığımız zaman bunu göremiyorsunuz. Sanki bu milletin imhası, iflası ve de tasfiyesini içeren politikaların hayata geçirilmesini seyrediyorsunuz."
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.