-İşgalin merkezi olduk!
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Afganistan'ın işgaliyle başlayan süreçte ABD'nin, bizzat Başkan Bush'un ifadesiyle Haçlı seferlerini ilan ettiğini, AKP hükümetinin de Büyük Ortadoğu Projesine verdiği destekle tarihi boyunca İslam'ın savunucusu olan Türk milletinin ilk defa Haçlı saflarında Müslümana karşı yer almış olduğunu, Türkiye'nin, İslam ülkelerini işgal eden ülkeler yanında işgalin bizzat merkezi konumuna geldiğini söyledi.
-Dünya Türk milletini bekliyor
Yaşanmakta olan katliamların, dünyada can, mal, namus emniyetinin kalmadığının ispatı olduğuna değinen Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "İnsan haklarını doya doya özleyen dünyamızda, Kafkaslarda, Balkanlarda, Ortadoğuda, Türk dünyasında, Avrupa'da hatta ABD'de bu hakları doya doya yaşatacak olan bir tek millet vardır. O da Türk milletidir. Bugün dünya Türk milletinin adaletini, merhametini ve yönetimini beklemektedir."
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı açıklamada, Afganistan'da, Irak'ta, Ortadoğu'da yaşanmakta olan hadiselerin ne mânâya geldiğini anlattı.
ABD'nin suç ortağı
Afganistan'ın işgaliyle başlayan süreçte ABD'nin, bizzat Başkan Bush'un ifadesiyle Haçlı seferlerini ilan ettiğini, AKP hükümetinin de Büyük Ortadoğu Projesine verdiği destekle tarihi boyunca İslam'ın savunucusu olan Türk milletinin ilk defa Haçlı saflarında Müslümana karşı yer almış olduğunu, Türkiye'nin, İslam ülkelerini işgal eden ülkeler yanında işgalin bizzat merkezi konumuna geldiğini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Tezkere çıkmamasına rağmen AKP hükümetinin, ABD silahlı güçlerine hava ve deniz sahasını açması çok mânidârdır. Ayrıca 7 liman ve 6 havaalanı daha ABD'nin şu anda sevkiyatlarına tahsis edilmiştir. Dolayısıyla AKP hükümeti tüm bu katliamlara ortaktır. Bunun da hiçbir zaman hesabını veremeyecektir. Hatta çok enteresandır sayın Gül, Büyük Ortadoğu Projesini çok olumlu bulmakta, başarısı için de aktif rol alacaklarını ifade etmektedir. Büyük Ortadoğu Projesinin aslı ise öz olarak İslam dünyasını Hristiyanlaştırmaktır. Hiç kimse buna başka bir mânâ aramasın. Bu bir misyonerlik hareketidir. 'Kabul etmezseniz, başınıza Afganistan'da, Irak'ta meydana gelen olaylar gelir, Felluce'de meydana gelir olaylar gelir' diyorlar."
Basiretsiz yaklaşımlara son vermeli
Afganistan'ın ardından Irak ile devam eden işgalden sonra iki sene önce arkadan İran'ın, Suriye'nin geleceğini vurguladıklarını, çünkü bu projenin bir Haçlı seferi olup 22 İslam ülkesini ilgilendirdiğini, merkezinde de Türkiye'nin bulunduğunu söyleyen, "Ancak İran, uyguladığı politikalarla şu anda Çin'i, Rusya'yı, AB'yi yanına almıştır. İran, bağımsız bir politika üretti. Bunu basiretle yürütüyor. Onun için ABD'nin bu sıra İran'a zarar verebileceğini şahsen ben göremiyorum. Kanaat-i şahsiyem o ki Türkiye'yi maşa olarak kullanacaklar. Eğer basiretsizlik gösterir de iktidar buna ortak olursa veballerinin ifası hiç mümkün olmayacaktır. AKP'nin de desteklediği Büyük Ortadoğu Projesinin hedefinde Türkiye var" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Dolayısıyla Türkiye'nin, stratejik konumunu da değerlendirerek bağımsız bir politika üretmesi gerekiyor. Fakat bunun olması bu iktidar döneminde mümkün gözükmüyor. Zira iktidara geldikleri günden beri ne iç, ne dış politikada bağımsız bir strateji belirleyememişlerdir. AKP hükümetinin uyguladığı politika azınlık politikasıdır. Bu politikanın neticesi Türkiye'nin bölünmesi ve maalesef parçalanmasıdır." Türk milletinin bütün bireylerinin bu gerçeği açık olarak görmesi lazım geldiğine ve hükümeti ikaz etmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, bu meyanda sivil toplum kuruluşları ile kanat önderlerine büyük görev düştüğüne dikkat çekti.
Dünya Türk milletini bekliyor
Yaşanmakta olan katliamların, dünyada can, mal, namus emniyetinin kalmadığının ispatı olduğuna değinen Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "İnsan haklarını doya doya özleyen dünyamızda, Kafkaslarda, Balkanlarda, Ortadoğuda, Türk dünyasında, Avrupa'da hatta ABD'de bu hakları doya doya yaşatacak olan bir tek millet vardır. O da Türk milletidir. Bugün dünya Türk milletinin adaletini, merhametini ve yönetimini beklemektedir. Türk milletinin bunu yapacak gücü, kuvveti vardır. En önemli gücü merhum atamız Oğuz Kağan'ın ilk şeklini verdiği, teşkilatlandırdığı silahlı kuvvetlerimizdir, Türk ordusudur. Bizim şu anda asıl noksanımız sivil, asker, devlet, millet barışıdır. Bizi öyle yerimizden vurdular ki sivilimiz ile askerimizi, devletimiz ile milletimizi karşı karşıya getirdiler. Yapacağımız iş bu fitneyi bir anda ortadan kaldırmaktır. Uyguladığı azınlık politikası ile, ülke vatandaşlarını bölmeye yönelik iç ve dış politikalar ile milletin direncini kıran ve Büyük Ortadoğu Projesine verdiği destek ile ABD'nin güdümüne giren bu iktidarın bunları yapması hiç mümkün değildir. Ufka baktığımız zaman bunu göremiyorsunuz. Sanki bu milletin imhası, iflası ve de tasfiyesini içeren politikaların hayata geçirilmesini seyrediyorsunuz."