Hükümet, 70 milyonluk Türkiye'de 2002 genel seçimlerinde 11 milyon (10.808.229 adet) oy alarak Türkiye nüfusunun yüzde 15,7'lik bir kısmını temsil ettiği halde meclisin yüzde 34'ünü hasbelkader elinde bulundurmaktadır.Türk milletinin ancak yüzde 15'ini temsil ettiği halde hükümet, Türk milletinden her türlü yetkiyi almış gibi davranmaktadır. Hükümet herhalde Türk milletinden açık çek aldığını zannetmektedir. Çünkü yapılan ve yapılmakta olanlar Türk milletine rağmen gerçekleştirilmekte ve gizli bazı anlaşmalar yapılmaktadır.Egemenlik AB'ye devredilmektedir.Yunanistan Ege adalarını silahlandırma çalışmalarına hız verirken, Ege'de Türkiye'nin çıkarlarını korumak için ilan edilen "casus belli" hükümet tarafından tartışmaya açılmıştır. Ortadoğu, Irak ve özellikle kuzey Irak konusunda ABD'nin bütün talepleri kayıtsız şartsız yerine getirilmektedir. İncirlik üssü, ABD'nin sınırsız kullanımına Türk halkından gizlenen şartlarda açılmıştır. Atatürk'ün şer yuvası olarak ifade ettiği patrikhane artık fiili olarak Vatikan benzeri bir devlet statüsü kazanmaya başlamıştır.Bölücü başı, hakkında verilen idam cezasına rağmen AB istedi diye hükümet tarafından tekrar yargılanacaktır.11 milyon kişinin oy verirken çözüleceğine inandıkları başörtüsü yasağı, hükümetin AİHM'nde "yasağın devamı yönünde" yaptığı savunma sayesinde artık çözülmesi daha da zor bir hale gelmiştir.Ekonomide gelinen noktada insanlarda kemer sıkacak hal, kemerlerde de sıkılacak delik kalmamıştır.Dış ve iç borç toplamı 400 milyar dolar çıtasını yakında aşacaktır.İşsizlik artık had safhaya ulaşmış ve toplumun büyük çoğunluğu açlık sınırını altına mahkûm edilmiştir. Topraklarımız yabancılara satılmaktadır. Yalnızca GAP bölgesinde 450 bin dönüm tarım arazisi İsrail'e satılmıştır.Türkiye'nin güneydoğu'su AB tarafından "Kürdistan" olarak ifade edilmekte ve hükümet cenahından bu söylemlere cılız da olsa herhangi bir tepki gelmemektedir.Hükümetin imar yasasında yaptığı değişiklik sayesinde mantar gibi çoğalan ve dini ve milli bütünlüğümüzü tehdit eden kilise evleri 40 bin adetlere ulaşmıştır. Bizzat başbakan tarafından "dinler bahçesi" ve "Halepli bahçeler" gibi resmi misyonerlik merkezleri açılmaktadır.Bir taraftan misyonerlerin önü olabildiğine hükümet tarafından açılırken diğer taraftan evinde evlatlarına Kuran öğreten insanlar cezai müeyyidelerle baskı altında tutulmaktadır.Bütün bu gerçekleri daha da çoğaltabiliriz. 10 milyon kişi bazı beklentilerle hükümete oy vermiştir. Fakat milletimizin bu beklentileri gerçekleşmediği gibi mevcut problemler daha da büyümüş ve bu problemlere yenileri eklenmiştir.AKP "her şey Türkiye için" diyerek gelmiş ama hiçbir şeyi Türkiye için yapmamıştır.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023