Türkiye sıvı tuzda başa güreşiyor
Dünyada daha sağlıklı olması nedeniyle sıvı tuz tüketimi giderek yaygınlaşıyor. Türkiye'de bu alana yatırım yapan Mahmut Küçükdoğan, kuru tuzla mukayese edildiğinde sıvı tuzun sağlık açısından pek çok yararının olduğunu kaydetti
10.11.2014 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBULDünya Sağlık Örgütü'nün yanı sıra çok sayıda ülkenin sağlık bakanlığının aileleri kuru tuz yerine sıvı tuz tüketimine yöneltmesi, Türkiye'nin bu alandaki potansiyelini öne çıkardı. Türkiye ile birlikte ABD, Çin, Japonya, Avustralya, Fransa ve İngiltere arasında sıvı tuz üretiminde liderlik yarışı yaşanıyor. Türkiye, üretilen sıvı tuzun tamamen organik oluşu, doğal yollardan zengin yeraltı kaynaklarının keşfedilmesi yoluyla elde edilmesi nedeniyle dünyadaki rakiplerine fark atıyor. Dünyadaki tuz ihtiyacının 2018 yılında 325 milyon metrik ton ve 13.4 milyar dolar değerinde olacağı öngörülüyor. Bu bağlamda sıvı tuzun sağlık dostu oluşu yeni pazarlardaki oluşacak başarısını ortaya çıkarıyor. Sıvı tuz konusunda Türkiye'de başarılı çalışmalara imza atan işadamı Mahmut Küçükdoğan, sağlığını düşünen insanların sıvı tuz kullanması gerektiğini savunarak, "Dünyada bundan daha hijyenik, daha doğal bir tuz yoktur. Piyasada katı halde satılan doğal tuzlar olmasına rağmen bunun kadar hijyenik olma ihtimali bulunmuyor. Çünkü sıvı tuz, doğadaki hali ile hiçbir işlem görmeden kullanılmaktadır" dedi. İnsanın bir numaralı gıdasının tuz, iki numaralı gıdasının su olduğuna işaret eden Mahmut Küçükdoğan, şöyle konuştu: "Tuz bu kadar önemlidir. Bedenimizde tuz olmasaydı, evvela aklımızı yitirirdik, deli olurduk. Ondan sonra vücuttaki iletişim, elektriklenme, sinirsel iletişim sağlanamazdı, adaleler çalışmazdı, vücut ayakta duramazdı. Yani vücudun su tutması, adalelerin su alması, vücudun yeterli suya ulaşması için tuza ihtiyaç vardır. İnsan vücudunun yüzde 70'i sudur, bu suyun vücutta durabilmesi için tuza ihtiyaç vardır."Sıvı tuz her yerde kullanılabilirSıvı tuzun bütün yemeklerde kullanılabileceğini hatırlatan Küçükdoğan, şöyle devam etti: "Yemeğin durumuna göre pişmeden öncede konulabilir, piştikten sonrada konulabilir. Mesela bir pilavı pişirirken mutlaka pilavın suyuna koymak lazım ama bir çorbayı pişirdikten sonra da çorbanın içerisine piştikten sonra ilave edilebilir. 4 kişilik bir aile yılda 10 litre kullanımla sıvı tuz ihtiyacını giderebilir. Bu kullanımın aile bütçesinde tutacağı yer de toplam yılda 50-60 TL'dir. 50-60 TL ile yıl boyunca sağlığını ve bedenini bütün hastalıklara karşı kendini sigortalamış olur. Sıvı tuzun ayrıca peeling özelliği vardır. Koltuk altı spreyi olarak da kullanılabilir. Sıvı tuz kilo vermeye de yardımcı oluyor. Sıvı tuzun yüksek tansiyon hastalarına, böbrek hastalarına hiçbir zararı yoktur. Hatta onların 6 ay, 1 sene gibi bir zaman içerisinde yüksek tansiyondan kurtulmaları mümkün. Sıvı tuz kilo vermeye de yardımcı oluyor."Kuru tuzun yerini alacakTürkiye'de sıvı tuzu sadece kendilerinin ürettiğini dile getiren Küçükdoğan, gelecek 10 yıl içerisinde Türkiye'de herkesin sıvı tuz kullanacağına işaret ederek, şunları söyledi: "Bu faydalı ürünü insanların gıdalarında, yemeklerinde, sağlık kürlerinde kullandıklarında anında etkisini göreceklerdir. Yemeklerinde tadın değiştiğini göreceklerdir. İkincisi rafine edilmiş tuzları bir daha asla sofralarına koymayacaklardır. İnsanlar nasıl ki margarin gibi katı yağ yerine sıvı yağ kullanmaya başladıysa, gelecekte kuru tuz yerine sıvı tuz kullanacaklar. Biz de 10 yıl içerisinde insanların kuru tuzdan insanların sıvı tuza geçeceğini ümit ediyoruz, ümidin ötesinde de insanlar kullandıkça faydasını anında görür görmez bir daha sofralarında asla diğer rafine edilmiş tuzları kullanmayacaklardır."