Türkiye zifiri karanlıkta
Çevresi ateş çemberine dönen Türkiye, içeride de büyük sorunlar yaşıyor. Güneydoğu'da teröristlerle güvenlik güçleri arasında sokak savaşları yaşanırken gelişmeler, "Türkiye zifirî karanlık bir döneme girdi" diyen Prof. Dr. Haydar Baş'ı bir kez daha haklı çıkardı
21.12.2015 00:00:00
YENİ MESAJ / İSTANBUL
Komşularıyla köprüleri atan ve etrafı ateş çemberine dönen Türkiye, kendi içinde de olağanüstü günler yaşıyor. Hükümetin açılım politikasının güçlendirdiği teröristler dağdan şehre indi. Diyarbakır, Şırnak, Hakkâri ve Mardin'de güvenlik güçlerimizle teröristler arasında haftalardır sokak savaşları yaşanıyor. Yerleşim birimlerinde 40'tan fazla sokağa çıkma yasağı uygulanırken operasyonlara on binlerce asker ve polis katılıyor. Açılım sürecinde mahalle mahalle silah stoklaması yapan teröristler bölgedeki okulları karargâh olarak kullanıyor.
Okullar PKK'ya karargâh oldu
Bölücü terör örgütüne yönelik güvenlik birimlerinin Diyarbakır Sur'da düzenlediği operasyon ile ilgili fotoğraflar paylaşıldı. Güvenlik birimleri tarafından paylaşılan fotoğraflarda bölücü terör örgütü tarafından karargâh olarak kullanılan Mardinkapı İlköğretim Okulu'nun kontrol altına alınması yer alıyor. Bölücü terör örgütü mensuplarının kurduğu barikatlar, yaktıkları evler, hazırladıkları el yapımı patlayıcılar ve evlerden birbirlerine geçmek için kullandıkları delikler de fotoğraflarda görülüyor. Silopi'de ilan edilen sokağa çıkma yasağı da devam ediyor. İlçede, güvenlik güçlerinin teröristlere yönelik operasyonları aralıksız sürerken, sık sık sıcak temaslar yaşanıyor. Şiddetli çatışmaların da yaşandığı ilçenin Başak Mahallesi'nde bulunan ve teröristler tarafından yaklaşık 2 aydır karargâh olarak kullanıldığı iddia edilen 23 Nisan İlköğretim Okulu'nda büyük bir patlama yaşandı. Evde bomba imalatından kaynaklanan patlamanın ardından okuldan dumanlar yükselmeye başladı. Operasyonların Başak ve Cudi mahallelerinde yoğunlaştırıldığı öğrenildi.
Asker takviyesi sürüyor
Operasyonların en önemli noktası olan Diyarbakır'ın Sur ilçesine çok sayıda askeri araç ve personel takviyesi yapıldı. 3 güvenlik görevlisinin şehit olduğu, 23 güvenlik görevlisinin yaralandığı ve 36 teröristin etkisiz hale getirildiği ilçeye askeri sevkiyat sürüyor. Önceki gün 500 kişilik jandarma özel harekât ekibinin gönderildiği ilçeye biri paletli 4 askeri araç ile çok sayıda personel sevk edildi. Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yasağın kapsamadığı bölgede hendek kazıp, barikat kuran teröristler, kendilerine destek vermeyen bir gence saldırdı. Teröristlerin açtığı ateşle ağır yaralanan genç, kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.
Bölgeden göç sürüyor
Sur'da yaşanan çatışmalar nedeniyle şu ana kadar 25 bin kişinin göç ettiği ilçede kalan aileler de göç yolunu tuttu. Bazı aileler, kentin diğer ilçelerinde tuttukları evlere bazıları ise yakınlarının yanına yerleşeceğini belirtti. Göç etmek zorunda kalan vatandaşlar, "Çocuklarımızın psikolojileri bozuldu. Zaten okula gidemiyorlar. Geceleri seslerden uyuyamıyoruz. Gündüzleri de sürekli evimize roket edecek diye korku yaşıyoruz. Şehrin göbeğinde savaşa tanık oluyoruz. Suriyelilerden hiçbir farkımız kalmadı" dedi.
Şırnak'ta hastaneyi tanklar koruyor
Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 14 Aralık günü uygulanan sokağa çıkma yasağı sürerken çatışmalar da şiddetlenerek devam ediyor. İlçenin hâkim tepelerine konuşlandırılan tanklardan, barikat ve hendeklerde bulunan el yapımı patlayıcıları (EYP) imha etmek için top atışları yaptı. Operasyonlar yoğunlaştığı Yasef, Nur, Sur ve Cudi mahallelerinde çok sayıda ev isabet eden mermilerle hasar gördü. Çatışmalarda isabet alan evlerde oturan bazı aileler, buralardan ayrılarak yakınlarının yanına yerleşti. İlçenin hâkim tepelerinde konuşlandırılan tanklar, hendeklerdeki bombaları patlatmak için top atışları yaptı. Cizre Devlet Hastanesi'nde son zamanlarda yapılan roketli saldırılardan dolayı güvenlik üst seviyeye çıkarıldı. Hastane bahçesine konuşlandırılan tank ve zırhlı Kirpi araçlarla jandarma ve polis hastane etrafında kuş uçurtmuyor.
Nusaybin'de çatışmalar sürüyor
Mardin'in Nusaybin ilçesinde de sokağa çıkma yasağı, operasyonlar ve çatışmalar sürüyor. İlçe gün boyu silah ve patlama sesleriyle yankılandı. Hendek ve barikatların kaldırılması, teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için operasyonların sürdüğü ilçede bugün gün boyu şiddetli çatışmalar yaşandı. Silah ve patlama seslerinin yankılandığı ilçedeki çatışmalar, dakikalar geçtikçe şiddetlendi.
Esnaf kepenk açamadı
Hakkâri esnafı ise HDP Genel Merkezi tarafından tüm doğu illerine dönük ilan edilen hayatı durdurma çağrısı üzerine kepenk açmadı. Fırın ve eczanelerin dışında tüm iş yerlerinin kapalı olduğu kent merkezinde, polis ekipleri ise geniş güvenlik önlemi aldı. Sessizliğin hâkim olduğu kent merkezinde öğrencilerin de okula gitmediği gözlemlendi.
Terör şehre nasıl indi?
Güneydoğu bölgesi bu 'zifiri karanlık' duruma AKP hükümetinin açılım politikası nedeniyle geldi. Bu süreçte terör dağdan şehre indi. İşte bu konuda yapılan itiraflardan bazıları:
1- Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çözüm Süreci'ni bunlar (PKK) adeta Güneydoğu'da, kısmen Doğu'da kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar."
2- Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çözüm süreci içerisinde valilerimiz verdiğimiz talimat doğrultusunda operasyonlara girmiyordu."
3- Bülent Arınç: "Üzerinde silah olan PKK'lı teröristler karakolun önünden geçiyorlar, askerlere el sallıyorlardı, asker de onlara hiçbir şey yapmıyordu. Bizi aldatmış kabul edebilirler, biz kendimiz aldanmadık, her şeyden haberimiz vardı."
4- AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu: "PKK Bütün bölgeyi, iş adamlarını haraca bağladı, vergi daireleri kurdu, asayiş birimleri kurdu, kimlik kontrolleri yaptı, mahkemeler kurdu. Çözüm sürecinde bölgede paralel devlet gibi yapılandı. Hükümet ne yaptı? Hükümet defalarca yasa çıkardı, operasyonları durdurdu."
Prof. Dr. Baş uyarılarında yine haklı çıktı
Tüm bu gelişmeler Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın olaylar daha yaşanmadan yaptığı uyarıların ne kadar isabetli olduğunu ortaya koydu. 7 Haziran seçimleri öncesinde yaptığı uyarılarda 'Türkiye karanlık bir döneme girdi' diyen Prof. Dr. Haydar Baş, bu uyarılarını 1 Kasım'dan sonra, "Türkiye zifirî karanlık bir döneme girdi" şeklinde güncellemişti. BTP Genel Başkanı, "Henüz daha bir çakmak taşı çakılmamışken, 'Türkiye karanlık bir döneme girdi' dedim. Gaziantep'te söyledim, İstanbul'da söyledim. Türkiye şimdi ise zifirî karanlık bir döneme girdi. O kadar güçlü ışıklar tutmalıyız ki, bu karanlık gündüze tebdil olsun" şeklinde konuşmuştu.
Tek çıkar yol birlik beraberlik
Konuşmalarında Türkiye'yi teslim alan terör ortamının İslam dünyasını Arap Baharı adı altında yıllardır kan gölüne çeviren Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir yansıması olduğunu defalarca ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Oynanan oyun Büyük Ortadoğu Projesi adı altında Büyük İsrail devletini kurmaktır. Bunu göremeyen hiç kimse Türkiye'nin içine sokulduğu durumu çözemez. Adamların tek derdi Büyük İsrail. BOP, Büyük İsrail'i hayata geçirmektir" demişti. Türkiye'nin bu bölünme ve parçalanma tehlikesinden tek çıkar yolunun birlik-beraberlik olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Şimdi bu ortamdan ülkeyi çıkarmamız lazım. Doğusu, Güneydoğusu, Batısı, Kuzeyi karmakarışık olan bu ülkeyi evvela Hacı Bektâş'ın mayasıyla mayalamamız lazım. Türkünü, Kürtünü, Lazını, Çerkezini bir millet yapmamız lazım" ifadelerini kullanmıştı.
Komşularıyla köprüleri atan ve etrafı ateş çemberine dönen Türkiye, kendi içinde de olağanüstü günler yaşıyor. Hükümetin açılım politikasının güçlendirdiği teröristler dağdan şehre indi. Diyarbakır, Şırnak, Hakkâri ve Mardin'de güvenlik güçlerimizle teröristler arasında haftalardır sokak savaşları yaşanıyor. Yerleşim birimlerinde 40'tan fazla sokağa çıkma yasağı uygulanırken operasyonlara on binlerce asker ve polis katılıyor. Açılım sürecinde mahalle mahalle silah stoklaması yapan teröristler bölgedeki okulları karargâh olarak kullanıyor.
Okullar PKK'ya karargâh oldu
Bölücü terör örgütüne yönelik güvenlik birimlerinin Diyarbakır Sur'da düzenlediği operasyon ile ilgili fotoğraflar paylaşıldı. Güvenlik birimleri tarafından paylaşılan fotoğraflarda bölücü terör örgütü tarafından karargâh olarak kullanılan Mardinkapı İlköğretim Okulu'nun kontrol altına alınması yer alıyor. Bölücü terör örgütü mensuplarının kurduğu barikatlar, yaktıkları evler, hazırladıkları el yapımı patlayıcılar ve evlerden birbirlerine geçmek için kullandıkları delikler de fotoğraflarda görülüyor. Silopi'de ilan edilen sokağa çıkma yasağı da devam ediyor. İlçede, güvenlik güçlerinin teröristlere yönelik operasyonları aralıksız sürerken, sık sık sıcak temaslar yaşanıyor. Şiddetli çatışmaların da yaşandığı ilçenin Başak Mahallesi'nde bulunan ve teröristler tarafından yaklaşık 2 aydır karargâh olarak kullanıldığı iddia edilen 23 Nisan İlköğretim Okulu'nda büyük bir patlama yaşandı. Evde bomba imalatından kaynaklanan patlamanın ardından okuldan dumanlar yükselmeye başladı. Operasyonların Başak ve Cudi mahallelerinde yoğunlaştırıldığı öğrenildi.
Asker takviyesi sürüyor
Operasyonların en önemli noktası olan Diyarbakır'ın Sur ilçesine çok sayıda askeri araç ve personel takviyesi yapıldı. 3 güvenlik görevlisinin şehit olduğu, 23 güvenlik görevlisinin yaralandığı ve 36 teröristin etkisiz hale getirildiği ilçeye askeri sevkiyat sürüyor. Önceki gün 500 kişilik jandarma özel harekât ekibinin gönderildiği ilçeye biri paletli 4 askeri araç ile çok sayıda personel sevk edildi. Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yasağın kapsamadığı bölgede hendek kazıp, barikat kuran teröristler, kendilerine destek vermeyen bir gence saldırdı. Teröristlerin açtığı ateşle ağır yaralanan genç, kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.
Bölgeden göç sürüyor
Sur'da yaşanan çatışmalar nedeniyle şu ana kadar 25 bin kişinin göç ettiği ilçede kalan aileler de göç yolunu tuttu. Bazı aileler, kentin diğer ilçelerinde tuttukları evlere bazıları ise yakınlarının yanına yerleşeceğini belirtti. Göç etmek zorunda kalan vatandaşlar, "Çocuklarımızın psikolojileri bozuldu. Zaten okula gidemiyorlar. Geceleri seslerden uyuyamıyoruz. Gündüzleri de sürekli evimize roket edecek diye korku yaşıyoruz. Şehrin göbeğinde savaşa tanık oluyoruz. Suriyelilerden hiçbir farkımız kalmadı" dedi.
Şırnak'ta hastaneyi tanklar koruyor
Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 14 Aralık günü uygulanan sokağa çıkma yasağı sürerken çatışmalar da şiddetlenerek devam ediyor. İlçenin hâkim tepelerine konuşlandırılan tanklardan, barikat ve hendeklerde bulunan el yapımı patlayıcıları (EYP) imha etmek için top atışları yaptı. Operasyonlar yoğunlaştığı Yasef, Nur, Sur ve Cudi mahallelerinde çok sayıda ev isabet eden mermilerle hasar gördü. Çatışmalarda isabet alan evlerde oturan bazı aileler, buralardan ayrılarak yakınlarının yanına yerleşti. İlçenin hâkim tepelerinde konuşlandırılan tanklar, hendeklerdeki bombaları patlatmak için top atışları yaptı. Cizre Devlet Hastanesi'nde son zamanlarda yapılan roketli saldırılardan dolayı güvenlik üst seviyeye çıkarıldı. Hastane bahçesine konuşlandırılan tank ve zırhlı Kirpi araçlarla jandarma ve polis hastane etrafında kuş uçurtmuyor.
Nusaybin'de çatışmalar sürüyor
Mardin'in Nusaybin ilçesinde de sokağa çıkma yasağı, operasyonlar ve çatışmalar sürüyor. İlçe gün boyu silah ve patlama sesleriyle yankılandı. Hendek ve barikatların kaldırılması, teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için operasyonların sürdüğü ilçede bugün gün boyu şiddetli çatışmalar yaşandı. Silah ve patlama seslerinin yankılandığı ilçedeki çatışmalar, dakikalar geçtikçe şiddetlendi.
Esnaf kepenk açamadı
Hakkâri esnafı ise HDP Genel Merkezi tarafından tüm doğu illerine dönük ilan edilen hayatı durdurma çağrısı üzerine kepenk açmadı. Fırın ve eczanelerin dışında tüm iş yerlerinin kapalı olduğu kent merkezinde, polis ekipleri ise geniş güvenlik önlemi aldı. Sessizliğin hâkim olduğu kent merkezinde öğrencilerin de okula gitmediği gözlemlendi.
Terör şehre nasıl indi?
Güneydoğu bölgesi bu 'zifiri karanlık' duruma AKP hükümetinin açılım politikası nedeniyle geldi. Bu süreçte terör dağdan şehre indi. İşte bu konuda yapılan itiraflardan bazıları:
1- Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çözüm Süreci'ni bunlar (PKK) adeta Güneydoğu'da, kısmen Doğu'da kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar."
2- Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çözüm süreci içerisinde valilerimiz verdiğimiz talimat doğrultusunda operasyonlara girmiyordu."
3- Bülent Arınç: "Üzerinde silah olan PKK'lı teröristler karakolun önünden geçiyorlar, askerlere el sallıyorlardı, asker de onlara hiçbir şey yapmıyordu. Bizi aldatmış kabul edebilirler, biz kendimiz aldanmadık, her şeyden haberimiz vardı."
4- AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu: "PKK Bütün bölgeyi, iş adamlarını haraca bağladı, vergi daireleri kurdu, asayiş birimleri kurdu, kimlik kontrolleri yaptı, mahkemeler kurdu. Çözüm sürecinde bölgede paralel devlet gibi yapılandı. Hükümet ne yaptı? Hükümet defalarca yasa çıkardı, operasyonları durdurdu."
Prof. Dr. Baş uyarılarında yine haklı çıktı
Tüm bu gelişmeler Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın olaylar daha yaşanmadan yaptığı uyarıların ne kadar isabetli olduğunu ortaya koydu. 7 Haziran seçimleri öncesinde yaptığı uyarılarda 'Türkiye karanlık bir döneme girdi' diyen Prof. Dr. Haydar Baş, bu uyarılarını 1 Kasım'dan sonra, "Türkiye zifirî karanlık bir döneme girdi" şeklinde güncellemişti. BTP Genel Başkanı, "Henüz daha bir çakmak taşı çakılmamışken, 'Türkiye karanlık bir döneme girdi' dedim. Gaziantep'te söyledim, İstanbul'da söyledim. Türkiye şimdi ise zifirî karanlık bir döneme girdi. O kadar güçlü ışıklar tutmalıyız ki, bu karanlık gündüze tebdil olsun" şeklinde konuşmuştu.
Tek çıkar yol birlik beraberlik
Konuşmalarında Türkiye'yi teslim alan terör ortamının İslam dünyasını Arap Baharı adı altında yıllardır kan gölüne çeviren Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir yansıması olduğunu defalarca ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Oynanan oyun Büyük Ortadoğu Projesi adı altında Büyük İsrail devletini kurmaktır. Bunu göremeyen hiç kimse Türkiye'nin içine sokulduğu durumu çözemez. Adamların tek derdi Büyük İsrail. BOP, Büyük İsrail'i hayata geçirmektir" demişti. Türkiye'nin bu bölünme ve parçalanma tehlikesinden tek çıkar yolunun birlik-beraberlik olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Şimdi bu ortamdan ülkeyi çıkarmamız lazım. Doğusu, Güneydoğusu, Batısı, Kuzeyi karmakarışık olan bu ülkeyi evvela Hacı Bektâş'ın mayasıyla mayalamamız lazım. Türkünü, Kürtünü, Lazını, Çerkezini bir millet yapmamız lazım" ifadelerini kullanmıştı.