Demokrat Parti Bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Baş, "Türkiye'de ciddiye alınması gereken konu birlik ve beraberliktir. Ülkenin artık NATO ve BM karargâhlarında bölünmüş haritaları dağıtılırken "Türkiye'de biz bir bilek, bir yüreğiz" demenin de manası yok" diye konuştu
Demokrat Parti (DP) Bursa il teşkilatı ve milletvekili adayları yerel basınla bir araya geldi. Toplantıda DP Bursa milletvekili adayları Prof. Dr. Haydar Baş, Avukat Füsun Yaşar, Yusuf Öz, Ali Garacoğlu, Gazeteci İbrahim Pekbay, Bilal Karamus, Asuman Sevda Halaçlar ve diğer adaylar da hazır bulundu. Basın toplantısında DP'nin Bursa 1. sıra adayı Prof. Dr Haydar Baş Türkiye üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu ve basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. DP Bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Baş, "Bana göre Türkiye'de ciddiye alınması gereken konu birlik ve beraberliktir. Ülkenin artık NATO ve BM karargâhlarında bölünmüş haritaları dağıtılırken "Türkiye'de böyle bir problem yok, biz bir bilek bir yüreğiz" demenin de manası yok" diye konuştu. Yerel basınla görüşmesinde Türkiye'nin hiç olmadığı kadar bölünme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Prof. Dr. Baş, "bu süreçte Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorunu açıklaması önemli bir rol oynadı" dedi. DP bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: ""Ne diyordu Başbakan? Kürt meselesi var. Şimdi çark etti, ne diyor? Kürtlerin meselesi var. Üsküdar'da sabah oldu yeni mi ayıktın? Sen ülke idare ediyorsun, ülke... Senin söylediğin sözler senet gibi olması lazım."
Dış politika iflas ettiProf. Dr. Haydar Baş hükümetin dış politikada temel sloganı haline getirdiği 'sıfır sorun' politikasını da eleştirdi. Prof. Dr. Baş şunları söyledi: ""Sıfır sorun olunca Ege elimizden gidiyor, Kıbrıs elimizden gidiyor. İşte o Ege adaları hepsi elimizden çıkıyor. Bir memleket, bir devlet olur da bunun tehdit unsuru olmaz mı? İnsan olarak hepimizi tehdit eden bir takım güçler var, Türk devletini hiç bir şey tehdit etmiyor mu? Şu kafaya bak. Sen kimin adına konuşuyorsun? Her tarafı güllük gülistanlık bir ülke yok. Birisi kulağından tutmuş, birisi elinden tutmuş, birisi bacağından tutmuş kopartılmaya çalışılan bir coğrafya var önümüzde." Başkanlık sistemifederasyona götürürBasın mensupları üzerine Başbakan Erdoğan'ın başkanlık sistemi konusundaki yaklaşımını da değerlendiren DP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Federatif yapı olmadan başkanlık sistemi olmaz. Federatif yapılara bölünerek küçücük devletler oluştuğunda 3 yıl, 5 yıl seni dinler ondan sonra ne der? "Bana karışamazsın." Zaten selfdeterminasyon yasaları çıktı. Bu yasaya göre de o topluluklar Birleşmiş Milletlere müracaat eder "biz kendi istiklalimizi kendimiz tayin etmek istiyoruz, referanduma gitmek istiyoruz" dedikleri zaman işleri biter kimse de karışamaz. Bu ayrılıkçılıktır, Türkiye'nin bölünmesidir." Bunlardan kurtulmak şart!"Türkiye'nin milli birlik ve beraberliği için acilen bu iktidardan kurtulması lazım" diyen Prof. Dr. Baş "bunun da yolu 12 Haziran seçimlerinde BTP ile Milli Mutabakat İttifakı kuran DP'yi iktidara getirmektir" dedi. DP bursa milletvekili Adayı Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Yapmamız gereken mevcut kadronun elinden bu güzel vatanı kurtarmak, bu milleti kurtarmaktır. İçişleri'nde Avrupa hâkim, Dışişleri'nde Amerika hâkim, ekonomide IMF? Milli irade nerede, hadi soruyorum? Milletin hangi isteği kural haline geldi, kanun olarak çıktı Allah aşkına? Söyler misiniz, millet olarak hangi isteğimiz, hangi görüşümüz kanunlaştı? Tarım bitmedi mi, hayvancılık bitmedi mi, ormancılık bitmedi mi, madenlerimiz elimizden çıkmadı mı?"
Bağımsız olmadanayakta kalınamazDemokrat Parti tarafından seçim beyannamesine alınan Milli Ekonomi Modeli tezinin Türkiye'nin önündeki tek çözüm yolu olduğunu ifade eden DP bursa milletvekili Adayı Prof. Dr. Haydar Baş, şu dikkat çekici açıklamayı yaptı: "Ülkeye bir çözüm lazım, çözüm olmadan ve ekonomik bağımsızlık olmadan Türk devletinin ve milletinin ayaklarının yere basması mümkün değildir. Benim ortaya koyduğum bir tez vardır, Milli Ekonomi tezi. Kapitalizm Maltus'un tezidir. Maltus kimdir, bir papazdır. Maltus inancını bu kapitalizmde ortaya koydu, Haydar Hoca da iyi bir Müslümandır. O da inancını ortaya koydu. Ama ben inancını istismar ederek onu lanse eden bir insan değilim. Kültürünü, siyasetini, medeniyetini kendi yaşamına geçirdikten sonra, onu bütün insanlığa açık ve net olarak ortaya koyan bir kardeşinizim."