logo
18 NİSAN 2024

Üniter yapımız tehlike altında

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin açılımla birlikte üniter yapısını kaybedebileceğine işaret ederek, "Birliğimiz bozulmak isteniyor. Onun için bu ülkenin beraberliğini, kardeşliğini temin edecek olan bir iradeye ihtiyacımız var" dedi
08.07.2014 00:00:00
RECEP BAHAR/ADANA Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, açılım adı altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üniter yapısının bozulabileceğini vurguladı.  Yaklaşık 3 bin kişinin buluştuğu, ana salonun dışında çok sayıda davetlinin bahçede ağırlandığı iftara, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de katıldı. Adana protokolünün de üst düzeyde iştirak ettiği iftarda konuşan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ilk turu 10 Ağustos'ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimine değinerek, 5 partinin teşkil ettiği Büyük Uzlaşma konusunda "Cumhuriyet tarihinde hiç olmamış bir uzlaşma var. Bu uzlaşmayı hayata geçiren 5 parti mensuplarına takdirlerimi ve teşekkürlerimi arzediyorum. Allah hepsinden razı olsun" dedi.   Seçimde 'milletin birliği' istikametinde karar verilmeli  Türkiye'nin çok ciddi problemlerle yüz yüze geldiğine işaret eden BTP Genel Başkanı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Açılım adı altında üniter yapımızın tehdit altında olduğu bir dönemdeyiz. Birliğimiz bozulmak isteniyor. Açılımla birlikte biz üniter yapımızı kaybedeceğiz. Karadeniz'de Lazlar, İstanbul'da Boşnaklar, Güneydoğu'da Kürtler, Adapazarı'nda Çerkezler... Bir ve beraber olamayacağız, ayrı ayrı vatanlar ayrı ayrı bayraklara kavuşacağız. Sayın Başbakanımızın gördüğü bu olay rüyadan ibarettir.  Diyorum ki Sayın Başbakanım senin bu halin bu ülkeye zarar getiriyor, parçalıyor lütfen kendine gel. Onun için bu ülkenin beraberliğini, kardeşliğini temin edecek olan bir iradeye ihtiyacımız var. Şayet bu cumhurbaşkanlığı seçiminde inisiyatifimizi kullanıp milletin birliği istikametinde karar vermezsek, milletin birliğine hizmet eden Ekemeleddin beye 'evet' demezsek; bugüne kadar izlediği siyasette devamlı 'parçalanma'ya neden olabilecek icraatlar yapan Sayın  Başbakanımız, tezlerini cumhurbaşkanı olarak hayata geçirir. Geliniz bu beş parti gibi biz de bu salonda uzlaşalım, Ekmeleddin beye 'evet' diyelim. Niçin Ekmeleddin bey diyoruz,  Sayın Başbakan olmasın diyoruz? Birinci neden açılım adı altında Güneydoğu'da bugün hâkim olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üniter yapısının resmen bozulmuş olmasıdır.  Tabelalardan T.C harfleri silindi. Bu, bu bölgede Türkiye Cumhuriyeti yok demektir.  Türkiye Cumhuriyeti'nin olmadığı yerde IŞİD vardır, El Kaide vardır, şu veya bu devleti kurmak için illegal çalışan teröristler vardır. Maalesef Güneydoğu'yu bu noktaya getiren  Sayın Başbakan'dır. Sayın Başbakan bu münasebetle ülkeye birliği, dirliği, kardeşliği vücuda getirecek bir anlayışa sahip değil. Bu bir yaratılış, eğitim, kültür meselesi... Zorla da ona bunu yaptıramazsınız. Ama bunu yapacak olan Türkiye'yi 30 yıla yakın bir zaman yurtdışında şerefiyle, izzetiyle, namusuyla, milliyetçiliğiyle, imanıyla temsil eden Ekmeleddin İhsanoğlu'dur. Onun için Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu cumhurbaşkanı olursa, Türkiye'nin birliği ve beraberliği korunmuş olur." Saltanata geri dönülemez Türkiye'de bazı siyasilerin yasama, yürütme ve yargı erklerini kendi istedikleri gibi kullanma hevesine kapıldıklarına dikkatleri çeken BTP Lideri Prof. Dr. Baş, "Yasama, yürütme ve yargı  erkleri bir şahsın bünyesinde toplanırsa bu demokratik krallık olur. Sayın Başbakan, 'bu yasama ve yargılama yanlış, bunlar doğru gitmiyor' diyor. Demek istiyor ki, yasama da yargıda bende toplansın! Buna 'hayır' diyoruz. Eğer bu 3 erk bir kişinin şahsında toplanırsa, bunun adına saltanat da denir. Biz zaten o yoldan geldik, anamız dinimiz ağladı... Binlerce şehit verdik. Sen şimdi bizi tekrar geriye götürüyorsun, bu çukurdan çıkamıyorsun. Onun için Ekmeleddin beye evet diyeceğiz" şeklinde konuştu.  Figüran BOP'a eşbaşkan olandır Başbakan Erdoğan'ın CHP ve MHP'nin figüran partilerle uzlaşma yaptığı şeklindeki ifadelerine cevap veren Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Figüran başkasının oyununu oynayan, başkasının uydusu olan demektir. Ben siyasete girdiğim günden itibaren bir ve beraber olmamız gerektiği üzerinde ısrarla duruyorum. Eğer ben figüran olsaydım Avrupa'nın ve Amerika'nın dediğini yapardım. 'Figüran biz miyiz, onlar mı' şimdi şöyle bir muhasebe edelim: Büyük Ortadoğu Projesi, ABD'nin projesi... Eşbaşkanı kim? Sayın Başbakan... Yani proje ABD'ye ait, uydu kim, Sayın Başbakan? O zaman Sayın Başbakan ne oluyor? (Salonda bulunanlar hep bir ağızdan 'figüran' diye cevap veriyor.) Ben söylemiyorum, siz söylüyorsunuz. Sayın Başbakan aynı zamanda Bush'un ve Obama'nın eşbaşkanı... Eşbaşkanın başkanı kim? ABD Devlet Başkanı... Tez, ABD'ye ait... Başbakan burada ne oluyor? (Salonda yine 'figüran' sesleri) Ben söylemiyorum, siz söylüyorsunuz. Ama biz BTP, CHP, MHP, DSP ve DP olarak biz bu memleketin davasının figüranı değiliz, biz asılız."  Türkiye merkez olmalı Prof. Dr. Haydar Baş, başta ülkücü kamplar olmak üzere çeşitli ortamlarda bulunduğuna işaret ederek, "Türkiye'deki her hareketin içinden geliyorum ve her hareketin ruhuyum" dedi ve şöyle devam etti: "O günden bu yana Türkiye'nin büyük ideallerle çok büyük bir devlet olmasını istemenin yanı sıra Türkiye'nin merkez olarak bir blok oluşturmasını, onun etrafında devletlerin buluşmasını istiyordum. Özellikle Türk dünyası için 'beraber olalım' diyordum. Ama gelin görün ki,  ayakları üzerine duran bir ekonomiyi hayata geçiremedik. Ben de yıllarca oturdum, düşündüm bir model ortaya koydum: Milli Ekonomi Modeli. Eğer bu model bizi ayağa kaldırırsa, Türkiye insanlığın merkezine gelir. Türkiye'nin insanlığın merkezine yerleştiği dönemde; can, mal, namus, din ve vicdan emniyetleri doya doya yaşanır. Onun için böyle bir dünyaya bütün insanlık hasret... Biz bunu hayata geçirecek bir Türk'ün dünyaya bedel olduğunu söylüyoruz."  Rusya, Haydar Hoca sayesinde lider oldu  Rusya'nın 1990'lı yıllarda tanklarını 150 dolara sattığı günler olduğunu, rızkını kazanabilmek için Türkiye'ye sığınan Rus kadınların ve erkeklerin bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Bakınız Rusya o günden nereye geldi? Dünya lideri oldu... Amerikan dergileri ve gazeteleri Putin'i dünyanın lideri ilan etti. Putin diyor ki, 'Ben Haydar Hoca'ya uyuyorum, dünyanın ve Rusya'nın Haydar Hoca'ya ihtiyacı var.' Ben Rusya Duma'sında 5 saat tezimi anlattım. Biz bu işi biliyoruz. Dünyada bu işi bilen 'tek' adamım. El ele verelim, bu işi halledelim. 2002 seçimleri öncesinde 'Ben bu işi 24 saatte hallederim' dediğimde, herkes bana güldü. Vallahi de bu işi 24 saatte hallederim. Getirsinler, ispatını yapayım. Getirsinler bizi, 6 ayda ellerine yeni bir Türkiye vereyim. İş başına gelirsek, 6 ayda yeni bir Türkiye ortaya çıkar. Ne hikmetse ben bunu kamuoyuna anlatamadım. Anlatıyorum, bir yandan bir fitne, öbür yandan öbür fitne... Niçin bu kadar fitne çıkartıyorlar? Eğer millet Haydar Hoca'yı tanırsa, bizi bir daha tanımaz. Bütün mesele buradan kaynaklanıyor. Benlik davası... Onun için onlara dedim ki, korkmanıza gerek yok! Ben size bir kuruş maaş almadan danışmanlık yapayım. Bu ülkeyi kalkındırmak için el ele verelim, başaralım ama yine kaçtılar. Bunu Sayın Başbakan'a söylüyorum. Biz bu işi çok iyi biliyoruz. Bunu sadece Haydar Hoca söylemiyor, Milli Ekonomi Modeli'nin satır satır, virgül virgül, nokta nokta inceleyen Batının iktisat sahasında uzman olan bilim adamları söylüyor." İslam'da cana, mala, namusa dokunulmaz Prof. Dr. Haydar Baş, Gaziantep'te düzenlen iftar programında ise Güneydoğu'yu da içine alan Ortadoğu'da çok büyük bir tehlike olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "IŞİD hareketi ve şimdi de İslam Devleti olarak nitelendirilen bu hareket propagandalarına devam ediyor. İslam dininde cana, mala, namusa dokunulmaz. Ancak bu IŞİD hareketi bunların hepsini yapıyor. Türkiye'de ise bunlara destek verenler var. Hatırlıyor musunuz? 5 tane TIR sınırdan geçerken aranmak istendi, bunları arayamazsınız diyerek Sayın Başbakan ve ekibi ayağa kalktı. Dediler ki biz yiyecek, giyecek insani yardım götürüyoruz. Eğer bunları gönderiyorsan TIR'ın kapaklarını açarsın buyurun dersin. ... Bu hareketin önüne geçme imkânı kalmayınca, bugün o bölgede yaşayan Türkmen kardeşlerimizin bunlar yüzünden hayatı tehlike altına girdi. Tüm bunları yapacaksın sonra zeytin yağ gibi suyun üstüne çıkacaksın. Sen artık dibe vurdun ve senin artık su yüzüne çıkma gibi bir şansın yok, olamaz."  
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi

Tokat'ta meydana gelen deprem nedeniyle il genelinde okullarda eğitime 1 gün ara verildi.
18.04.2024 21:34:00 / Güncelleme: 18.04.2024 21:39:10
Haber Merkezi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla il genelinde okullarda Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, Tokat'ta beklenen depreme yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Aras, '6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek, bundan kaçış yok' dedi.
18.04.2024 17:11:00
İhlas Haber Ajansı
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Sulusaray ilçesinde yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin bir öncü sinyal olmadığını belirten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, ancak bu tür sarsıntıların ciddiye alınması gerektiğini ifade etti.

Aras, geçmişte yaşanan depremlerde olduğu gibi, beklenmedik şekilde art arda sarsıntılar yaşanabileceğini ve depremin şiddetinin önceden tahmin edilemediğini dile getirdi. Bu nedenle, her zaman hazırlıklı olunması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

'Depremin şiddetini bilmek ve buna göre tavır almak doğru değil'

Depremin şiddetine göre hareket etmenin yanlış olduğunu belirten Aras, 'Şimdi depremin şiddetine göre tavır sergilemememiz gerekiyor. Yani '4,7 çok düşük bir şiddette aslında dışarı çıkmamız gerekmiyor, 6'nın üzerinde olursa anca dışarı çıkarız' gibi bir tavır, bir tutum çok yanlış. Sonuçta bu bir deprem ve binalarımıza elbette güveniyoruz ve araştırmasını yaptık ama tedbir amaçlı bizim bulunduğumuz yeri terk etmemiz gerekiyor. Ta ki yetkili kurum ve kuruluşların, valilik bağlı olarak il AFAD veya AFAD Başkanlığının bir problem yok. Evlerinize geçebilirsiniz. Güvendesiniz uyarısı ya da bilgilendirmesiyle tekrar evlerimize dönebiliriz ama depremin şiddetini küçümsemek ve buna göre tavır almak doğru değil. Depremin şiddetini biliyoruz ama derinliğini bilmiyoruz. Yüzeye yakın şiddette olan depremler, örneğin beş şiddetindeki bir deprem ve çok yüzeye yakın. Onun etkisiyle çok derinde olan 5 şiddetindeki bir depremin etkisi aynı olmayacaktır. Dolayısıyla biz bunu o anda o bilgiye sahip değiliz. Yani hemen hepimiz telefonlarımıza sarılıp AFAD verisine bakamıyoruz. Dolayısıyla sarsıntı geçince tedbir amaçlı mutlaka bulunduğumuz binaları terk etmemiz gerekiyor' dedi.

'6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek'

Doç. Dr. Aras, Tokat'ta yaşayanların deprem gerçeğiyle yüzleşmeleri gerektiğini ve bu felakete karşı her zaman tetikte olmaları gerektiğinin altını çizen Aras, 'Tokat'ta beklenen bir deprem var. 6 yada 7,2 arasında Tokat'ın üzerinde bulunan fayın bir deprem bekleniyor. Böyle bir elbette senaryo var. Fakat bunun tarihini ve zamanını ön görmemiz, söylememizin ihtimali yok. Şu an hemen burada da olabilir. Beş sene sonra da olabilir, üç gün sonra da olabilir. Ayrıca bunun saatini de bilmiyoruz. Yani genelde gece olduğu için geceye alışkınız fakat gündüz de olabilir, okulda olabiliriz, yolda olabiliriz, herhangi bir kamu kurum kuruluşunda bir işlem yaptırıyorken olabiliriz. Dolayısıyla her türlü senaryoya hazır olmamız gerekiyor. AFAD-RED diye bir simülasyon programı var. Burada Tokat'ın üreteceği örneğin 7 şiddetinde bir deprem veya 6 şiddetinde bir depremde alacağı hasar öngörülebiliyor. Elbette Tokat için de böyle bir senaryo var. 6 şiddetindeki depremdeki senaryoyla 7,2 şiddetindeki senaryo farklı. Dolayısıyla bizim burada vatandaşlar olarak Tokat'ta yaşayan insanlar olarak yapacağımız en önemli şey tedbir almak. Yani olası riskleri azaltmak ve buna hazırlıklı her an olacakmış gibi tetikte olmamız gerekiyor. Yani bugün de olabilir. Beş dakika sonra da olabilir. Bir sene sonra da olabilir. Ama bu bizim başımıza gelecek. Bunu bekliyoruz. Yani bundan kaçış yok. Bu deprem üretilecek. Dolayısıyla bizim buna hazırlıklı olmamız gerekiyor ve önlemleri almamız gerekiyor' diye konuştu.

Sarıyer'de öldürülen taksi şoförü son yolculuğuna uğurlandı

Sarıyer'de, yabancı uyruklu şüpheli tarafından bıçakla öldürülen ve aracı gasbedilen taksi şoförü Yaşar Yanıkyürek, Feriköy Mezarlığı'na defnedildi

 
18.04.2024 15:41:00 / Güncelleme: 18.04.2024 15:45:30
AA
Sarıyer'de öldürülen taksi şoförü son yolculuğuna uğurlandı
Sarıyer'de öldürülen taksi şoförü son yolculuğuna uğurlandı

Tarabya'da aracına aldığı İran uyruklu Y.B.G. tarafından bıçaklanması sonucu hayatını kaybeden Yanıkyürek için Beyoğlu Yenişehir Cami'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi.

Cenazeye merhumun ailesi, yakınları, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu ile çok sayıda meslektaşı katıldı.

Aksu, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, olaydan dolayı acıların çok büyük olduğunu söyledi.

Taksici camiasına başsağlığı dileyen Aksu, "Yabancı uyruklu bir yolcu tarafından emekçi şoför ağabeyimiz maalesef saldırıya uğradı. Bıçaklama sonucu vefat etti. Bunu gerçekleştiren yolcu, yabancı uyrukluymuş. Adli işlemleri devam ediyor. Biz de süreci takip ediyoruz." dedi.

Aksu, bir meslektaşlarını daha kaybetmenin üzüntüsü içinde olduklarını dile getirerek, "Konu caninin ifadesine göre, taksi ücretiyle alakalıymış. Bu cani yakalandı. Ümit ediyoruz ki bir daha böyle olaylarla karşılaşmayız. Araçta kamera var. Ses kayıtlarına emniyetimiz ulaşacak. Yakında detaylı bilgi emniyetimizce aktarılacak." diye konuştu.

Taksi şoförlerinin güvenliği için kabinli araçların temin edilmesi gerektiğine dikkati çeken Aksu, bu önlemin en ekonomik şekilde araçlarda alınması gerektiğini kaydetti.

Yanıkyürek'in cenazesi, namazın ardından araca konulduğu sırada bir yakını, "Baba yarım gitti." diyerek tabuta dokundu.

Araç konvoyuyla beraber Feriköy Mezarlığı'na götürülen cenaze burada defnedildi.



Olay nasıl gerçekleşti?

Taksi şoförü Yaşar Yanıkyürek, dün Tarabya Mahallesi Postacı Halil Sokak'ta aracında öldürüldükten sonra yola atılmıştı.

Polis ekipleri, olayın ardından şüpheliyi gasbettiği takside yakalamış, araçta cinayette kullanıldığı değerlendirilen kesici alet de bulunmuştu.

İran uyruklu şüpheli Y.B.G, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ndeki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilmişti.

Şüpheli, daha sonra Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilmişti.

 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.