logo
18 NİSAN 2024

Van: Işığı sönen kent

23 Ekim ve 9 Kasım 2011'de iki depremle sarsılan Van, ışığını kaybetmiş ve geceleri terkedilmiş bir şehri andırıyor. Hava kararınca şehirden ‘ışık' gelmiyor. 5 aydır soğuktan donan Vanlılar ise sıcak yaz günlerini bekliyor
28.03.2012 00:00:00

RECEP BAHAR - VAN

Kalesiyle, kedisiyle, kendine özgü kahvaltısıyla dünya çapında üne kavuşan Van, 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihindeki 2 depremin ardından yaralarını sarmakta büyük zorluk çekiyor. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2010 yılı sonuçlarına göre, Van kent merkezinin nüfusu 460 bindi. Erciş merkezli 23 Ekim'deki depremden fazla hasar almayan Van merkez, 9 Kasım'daki depremin ardından adeta yıkıldı. Kentten yüz binler başka şehirlere göç etti, öyle ki Van Valisi Münir Karaloğlu bile şehirden göç edenlerin sayısını tam olarak veremiyor. Vali bu konuda, "Depremden sonra 205 bin öğrenciden 75 bini il dışına çıktı. 10 bin öğrenci geri döndü. Gidenlerin yüzde 95'inin geri dönmesini bekliyoruz" demekle yetiniyor. Bazı ailelerin kente dönmeye başladığı da görülüyor.

Van'da kiminle konuşursanız konuşun, mutlaka bir yakını ya da akrabası başka bir şehre gitmiş... Örneğin su almak için uğradığım ve beni Meltem TV'deki Sabah Aktüel ve Parantez programlarından anımsayan Bakkal Kemal bey, yeni doğan ikiz çocukları ile okul çağındaki çocuklarını İzmir'deki yakınlarının yanına göndermiş. "Burada hayat zor. Okullar tatil olana kadar orada kalacaklar" diyor.

Van şehir merkezi özellikle 9 Kasım'dan sonraki dönemle karşılaştırıldığı zaman epey kendine gelmiş. Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde eğitim ve öğretimin başlaması, kente ayrı bir hava katmış. Kentin hayat damarı olan Cumhuriyet Caddesi, gündüz saatlerinde cıvıl cıvıl...  Kafeler ve restoranlar iyi iş yapıyor. Ancak merkezden uzaklaştıkça, deprem soğukluğunu hissettiriyor. Şehrin kuzey kesiminde yer alan lüks konut siteleri bile boşalmış durumda... Bir  Vanlı bana güzel bir ipucu veriyor: "Evde perde varsa, orada hayat var. Perdeler sökülmüşse,  orada hayat yok!" Ben de bu gözle kenti dolaşıyorum, perdeleri takılı ev sayısının oldukça az olduğunu farkediyorum.

Van'da artçı depremler bitmek bilmiyor. Bakkal Kemal bey, "Evimde iki depremde de hasar oluşmadı ancak artçılar sonrasında çatlaklar oluştu. Bu haliyle içeride kalmakta korkuyoruz" diyor. Kapalı mekan korkusu herkesin yüreğine sinmiş. Mesela Van Otogarı ağır hasarlı olmasa da, otobüs firmaları konteynırlarda hizmet veriyor.

Geceleri karanlığa gömülüyor

Van'da geceleri ürkütücü... "Bir şehrin canlı olup olmadığı akşamları evlerin açık ışıklarından  belli olur" derler... Van geceleri karanlıkta kalıyor. Sanki elektrikler her daim kesilmiş gibi. Işığı sönen bir kentin tadı da kalmıyor, tuzu da! Bazıları bu yönüyle Van'a 'hayalet şehir' diyorlar. Gerçekten de geceleri dışarıya çıkmak yürek ister. Öyle güvenlik sorunu olduğundan değil, ıssızlıktan kaynaklanıyor bu durum. Sayıları 35 olan konteynır kentler de ışıksız. Her bir  minik evin önünde küçük lambalar bulunuyor. Bunlar da mum kadar ışık sağlıyor.

Riskli binalar yıkılıyor

Van toz toprak içinde. Bir Vanlı, "Bu bir şey mi? Havalar düzeldikçe, daha da berbat olacak"  ifadesini kullanıyor. Caddeler ağır hasarlı. Belediye hizmetleri depremden önce de aksıyordu, şimdi ise fena durumda. Vali Münir Karaloğlu, "Riskli binalar yıkılacak" diyor. Yıkılıyor da. Her köşe başında bir ekskavatör riskli binaları, şehre toz toprak armağan ederek alaşağı ediyor.

Kentte sağlık başka bir sorun. Ağır kış şartları özellikle çocukların sağlık durumunu olumsuz yönde etkilemiş. Hastanelerdeki yatak sayısı yetersiz. Hasarlı olduğu dışarıdan bakıldığında bile rahatça farkedilen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Eğitim Hastanesi, hasta kabulüne yeni başladı. Devlet Hastanesi'nin sadece acil bölümü açık. Parası olan için özel hastaneler hizmeti aksatmadan sürdürmüş ve sürdürüyor.

Konteynırlarda yaşam kolay değil

Depremzedeler için Kızılay tarafından kurulan 53 bin çadırda hayat zordu ancak konteynırlarda da kolay değil. Konteynırlar yaklaşık 30 metrekare. Bir oda, banyo ve mini mutfaktan ibaret. Bu durum kalabalık aileler için büyük sorun oluşturuyor. Ancak konteynırlar, çadırlarla karşılaştırılmayacak ölçüde rahat. Elektrik kesildiğinde ise sorun büyüyor. Çünkü geceleri hiçbir noktası 1600 metre rakımdan düşük olmayan Van'da Mart'ın sonunda bile hava buz kesiyor. Bu nedenle herkes yaklaşık 5 ay sürecek sıcak günleri özlemle bekliyor. Zaman zaman konteynırda da yangınlar oluyor ancak bugüne kadar 'ölüm'lü bir kaza yaşanmadı. 30 konteynır kentte 149 bin kişi yaşıyor. Peki ya gerisi? Bir bölümü evlerinde yaşıyor. Van'da hala çadırda kalanlar da var...

Resmi verilere göre, vatandaşların Van için bağışladığı nakdi yardım tutarı 302 milyon TL. Devlet ise deprem sonrasında Van'a 2.3 milyar TL tahsis etti. Bunun 1.2 milyar TL'si kullanıldı.
İşler az da olsa açılıyor
Van, Iğdır, Ağrı, Bitlis, Muş, Hakkari gibi etrafındaki kentlere bankacılıktan, döviz işlerine kadar hizmet veren merkez şehir konumundadır. Bu özelliğini deprem öncesi kadar olmasa da hala daha ifa ediyor.

Van'da işler nispeten açılmış. 23-24 Mart tarihlerinde özellikle oteller doluydu. Nevruz dolayısıyla Siirt'teki Veysel Karani Türbesi'ni görmek için çok sayıda İranlı turist Van'a gelmişti. THY'nin Van seferlerinde de çok sayıda İranlı göze çarpıyor. Van'a sınır olan Urumiye gibi İran kentlerinde yaşayanlar, Van üzerinden İstanbul'a gidip geliyor. Balıyla meşhur olduğunu bildiğim Balcı Behçet'e işlerin nasıl gittiğini sorduğumda, "Bizde işler hiç durmadı" cevabını verdi. Ancak herkes Türkiye'nin dört bir yanına bal gönderen Balcı Behçet kadar şanslı değil. Buna rağmen, Van esnafı haline şükrediyor.

Öte yandan dindar olduğu vakit namazlarına iştirak eden cemaatten belli olan Vanlılar bu belanın neden başlarına geldiğini de sorguluyor. Ulu Cami'de karşılaştığım bir pir-i faninin şu sözleri anlamlıydı: "Kilise işini (Akdamar) çok abarttık."
Kalıcı konutlar Ağustos'a yetişecek mi?
Van Valisi Karaloğlu, ihalesi tamamlanan deprem konutu sayısını 15 bin 223 olarak veriyor.  Başbakan Erdoğan'ın ifadesiyle bu konutlar Ağustos'a yetiştirilecek. Bazı konutlar yetişebilir ancak temel aşamasında olanların yetişmesi güç görünüyor. Van şehir merkezindekiler için konutlar kentin doğusunda kalan şehir merkezinden uzak tepelere inşa ediliyor. Konutlarla birlikte 25 okul, 24 cami, 11 ticaret merkezi, 13 büfe de yapılacak. Edremit İlçesi'nde 5664, Kalecik Bölgesinde 2458, 7.2 büyüklüğündeki depremin vurduğu Erciş'te 4880 konut yapılacak. Konutlar yasal olarak 100 metrekarenin üzerinde yapılamıyor.  "3 +1" olarak inşa edilen konutların maliyeti 110 bin TL olarak veriliyor. Bu bedelin 33 bin TL'sini devlet, 77 bin TL'sini konut almaya hak kazanan depremzede verecek. 70 bin TL de 20 yıl vadeli olarak geri ödenecek. Aylık ödeme tutarı ise net 320.8 TL. Van'da taksicisinden esnafına, işçisinden serbest çalışanına konuştuğum insanlar, yeterli iş olmadığından bu meblağda bir ödemeyi yapamayacaklarını söylüyor. Dolayısıyla halk yüksek maliyeti nedeniyle bu evlere rağbet gösteremiyor. Ancak benim gözlemim net: Konutlar tıkır tıkır yeni sahiplerini bulacak. Çünkü Van'da parası olan bir kesim var. Van'da bir başka sorun da çok katlı binalar. Güya devlet çok katlı binaların yapımına izin vermeyecek ama çok sayıda yeni yapılan çok katlı bina var!
 
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
'Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar'
CHP'ye seçim mesajı
TFF Başkanlığı için ilk aday çıktı
"Söz veriyoruz sizi mahcup etmeyeceğiz"
Milletvekili Bursalı'ya 'ıstakoz' tepkisi sürerken
Türkiye'deki fiyatları araştırdık
Cari işlemler 3.2 milyar dolar açık verdi
Temel neden: Altın ve enerji ithalatı
İhracatta 'miktar' arttı, 'değer' düştü
Emeğimiz daha ucuza gidiyor!
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
'Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar'
CHP'ye seçim mesajı
TFF Başkanlığı için ilk aday çıktı
"Söz veriyoruz sizi mahcup etmeyeceğiz"
Milletvekili Bursalı'ya 'ıstakoz' tepkisi sürerken
Türkiye'deki fiyatları araştırdık
Cari işlemler 3.2 milyar dolar açık verdi
Temel neden: Altın ve enerji ithalatı
İhracatta 'miktar' arttı, 'değer' düştü
Emeğimiz daha ucuza gidiyor!

AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), kentte yerel ve gök gürültülü sağanak geçişlerinin etkili olmasının beklendiğini duyurdu.
17.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı
AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı
AKOM'dan yapılan açıklamada, İstanbul başta olmak üzere yurdun batı bölgelerinin Orta Akdeniz üzerinden gelmesi beklenen alçak basınç sisteminin etkisi altına gireceği belirtildi.

İl genelinde yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış geçişlerinin yaşanacağının tahmin edildiği kaydedilen açıklamada, 25-28 derece aralığında seyreden sıcaklıkların, perşembe gününden itibaren 16-18 derece aralığına, bahar değerlerine gerileyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?

AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın Monaco'da ıstakoz yediği anları sosyal medyada paylaşması Türkiye'de tepkilere neden olmuştu. Biz de yenimesaj.com.tr olarak sizler için ülkemizdeki seçkin balık restoranlarında satılan ıstakozun fiyatları hakkında bilgi aldık
17.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 17.04.2024 16:08:31
Fahri Fatih Özcan
Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?
Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?
AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın, Monaco'da Istakoz yediği anları sosyal medya hesabından paylaşması Türkiye'de büyük tepkilere neden oldu.

Bursalı'nın paylaşımına kendi partisinin içinden de sert eleştirler geldi. Bu arada Monaco Yat Kulübü'ndeki ıstakozun fiyatının da 60 avro olduğu ortaya çıktı.

Yat kulübündeki "Carte Restaurant 1909" isimli restoranın menüsünde yer alan fiyat listesine göre, Bursalı'nın paylaştığı "Langouste grillée" isimli ıstakoz yemeğinin 250 gramı 60 avro olarak görüldü. 60 avro, 2 bin 76 Türk lirasına karşılık geliyor.


Türkye'de ıstakoz satan çok iyi restoranlar var


Türkiye'nin seçkin balık restoranlarında ıstakoz fiyatları, lezzet tutkunlarının dikkatini çekiyor. İzmir'in ünlü Canbaba Istakoz ve Balık Restaurant'ında, Ege otlarıyla hazırlanan ıstakozlar, ziyaretçilerden tam not alıyor. Restoranın ıstakozları, kilosu 6 bin TL'den müşterilerine sunuluyor. Canbaba'da ıstakoz kilogram olarak servis edilirken porsiyon olarak servis edlen restoran ve otellerin de olduğu biliniyor. Fakat ülkemizdeki balık restoranlarında genellikte kilogram olarak satılıyor.

İstanbul'un Boğaz kıyısındaki Park Fora ise, 40 yıllık deneyimiyle balık ve deniz ürünleri konusunda iddialı. Mevsiminde balık tüketiminin önemine vurgu yapan Park Fora, ıstakoz ve diğer deniz canlılarını da menüsünde özenle sunuyor. Park Fora'da ıstakozun kilosu 7 bin TL'den satılıyor. Istakozun Türkiye'nin denizlerinde de bulunduğunu bildiren restoran yetkilisi, ıstakoz fiyatının, büyüklüğüne göre değiştiğini vurguluyor.

Bodrum ve Galataport İstanbul'da hizmet veren Sait Restoran da, Ege Denizi'nden taze çıkan ıstakozları ve diğer deniz ürünlerini, özel mezeler ve salatalarla birleştirerek misafirlerine sunuyor.

Bodrum Yalıkavak'ta bulunan Sait Restoran'ın şefiyle yaptığımız görüşmede, ıstakozun kilosunun 7-8 bin TL arasında değiştiğini belirtiyor. Fiyatların günlük olarak belirlendiği belirten Sait Restoran'ın şefi yerli ıstakoz kullandıklarını söylüyor. Sait Restoran, ıstakozu müşterilerinin isteğine göre haşlama, ızgara veya makarna eşliğinde servis ediyor.

Türkiye'de ıstakoz en çok Çanakkale'de yakalanıyor. Ayrıca büyük marketlerde satılan ıstakozlar ise genellikle ihtal ürünler oluyor. Bu açıdan Türkiye aynı zamanda ıstakoz ithalatçısı bir ülke. 

Bu restoranlar, deniz ürünleri severler için sadece lezzetli yemekler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin zengin deniz kültürünü de yansıtıyor. Fiyatlar, restoranın konumuna, sunduğu hizmet kalitesine ve tabii ki ıstakozun büyüklüğüne göre değişiklik gösterse de, deneyimli gurme ve deniz ürünleri meraklıları için bu restoranlar, ıstakozun tadını çıkarmak için ideal adresler arasında yer alıyor.

Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sivas ile İstanbul arasında aktarmasız yüksek hızlı tren (YHT) ekspres seferlerinin 4 Mayıs itibariyle başlayacağını duyurdu.
17.04.2024 11:30:00 / Güncelleme: 17.04.2024 11:31:13
İhlas Haber Ajansı
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sivas ile İstanbul arasında başlayacak olan aktarmasız yüksek hızlı tren seferlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye'de demiryollarında yapılan yatırımlar ve atılımlar sayesinde ulaşımda çağ atlatan projelerin hayata geçirildiğinin altını çizen Bakan Uraloğlu, hızlı tren projeleri, mevcut demiryollarının yenilenmesi ve modernizasyonu, milli ve yerli demiryolu sanayisinin geliştirilmesinde bakanlık olarak duraksamadan çalıştıklarını ifade etti. Uraloğlu, vatandaşların güvenli, ekonomik, çevreye duyarlı ve konforlu ulaşımını sağlayabilmek için demiryolları yatırımlarına hız kesmeden devam edeceklerini belirtti.

Ankara-Sivas YHT hattını 1 yılda 971 bin kişi kullandı

Ankara-Sivas Hızlı Demiryolu Hattı'nın 26 Nisan 2023 tarihinde hizmete girmesiyle Ankara-Sivas arasındaki mesafenin 603 kilometreden 405 kilometreye, 12 saat olan seyahat süresinin 2 saate düştüğünü anımsatan Bakan Uraloğlu, Ankara-Yozgat arasının da 1 saat düştüğünü söyledi. Güzergah üzerinde bulunan 8 istasyon ile hizmet vermeye başlayan hızlı tren hattının Elmadağ, Kırıkkale, Yerköy, Yozgat, Sorgun, Akdağmadeni, Yıldızeli ve son olarak da Sivas'a ulaştığını belirten Uraloğlu, 'Kırıkkale, Yozgat ve Sivas illerimizin de Ankara merkezli hızlı tren ağına bağlanması ile bu illerimizde yaşayan yaklaşık 1,3 milyon vatandaşımız hızlı trenle seyahat etme imkânına kavuştu. Ankara-Sivas arasında günde karşılıklı 3+3 sefer olarak işletilen Yüksek Hızlı Tren ile 26 Nisan 2023 tarihinde hizmete girmesinden bu yana geçen 1 yılda 971 bin yolcu seyahat etti' dedi.

4 Mayıs İtibariyle YHT ile Sivas-İstanbul aktarmasız ekspres başlıyor

Sivas ve Ankara'dan Yüksek Hızlı Trenler ile seyahat eden yolculardan gelen aktarmasız Sivas-İstanbul sefer talepleri doğrultusunda çalışmaların tamamlandığının müjdesini veren Uraloğlu, 'Sivas'tan 4 Mayıs saat 13.00'da hareket edecek Yüksek Hızlı Trenimiz ekspres ve aktarmasız olarak İstanbul'a devam edecek. 483 yolcu kapasitesine sahip setler kullanılarak işletilecek ekspres trenlerimiz İstanbul'dan da 08.40'ta hareket edecek, Sivas' a 15.58' de varacak, Sivas' tan 13.00' da hareket edecek ve İstanbul' a 20.08' de ulaşacaktır' diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, İstanbul-Sivas seferinin 7 saat 18 dakika, Sivas-İstanbul seferinin ise 7 saat 8 dakika süreceğini belirterek, 'Ekspres Yüksek Hızlı Trenler, Sivas-İstanbul arasında Yozgat, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Arifiye ve Pendik'te duracak. İlerleyen günlerde yolcu taleplerini dinleyeceğiz, gerekli değerlendirmeleri yaparak işletme planı değişiklikleri yapacağız' ifadelerini kullandı.

Yargıtay Başkanı 19. turda da seçilemedi

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 19. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

17.04.2024 11:29:00 / Güncelleme: 17.04.2024 11:34:04
AA
Yargıtay Başkanı 19. turda da seçilemedi
Yargıtay Başkanı 19. turda da seçilemedi

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 18 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün 19. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 113, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 325 olarak kayıtlara geçerken, 11 boş oy kullanıldı, 63 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 20. tur oylamayla devam ediliyor.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.