Bu Batı romanının yalnız ismi hatırımda kalmış. Vatikan, Hıristiyanlar Arası Birlik Komisyonu Başkanı Walter Kasper adlı zindan bekçisinin beyanatını okuyunca sadece bu ismin kalmış olmasını kâfi gördüm. Walter Kasper, Samsun'da yaralanan rahip meselesine değinirken ağzındaki nesneyi Türkiye gerçek bir laik ülke olmadığı için AB'ye giremez. Bunun isbatı da bu rahibin bıçaklanmasıdır diyerek kusmuş. Ayrıca bir de hikmet yumurtlamış: - Sorun mantalitede, mantaliteyi bir günde değiştiremezsiniz. Evet mantalite değişmez. Nitekim, Papalık, iki bin yıllık mantalitesini hâlâ değiştirememiştir. Hâlâ Papa, kendisini Allah'ın -infaillible- yanılmaz vekili sanmakta ve milyonları da Allah namına affetmek davasını gütmektedir. Tarihte de Müslümanlar'ı kesenleri affetmişti. Hâlâ dünya saltanatı peşinde koşmakta ve Kilise prenslerini, iki bin senedir fakir halktan toplanan paralarla bu uğurda koşturup durmakta adına da misyonerlik demektedir. Papalık ırkçıdır da. Almanlar, Yahudiler'i gaz odalarında imha ederken zevkle ellerini uğuşturmuş ve bu durum filimlere, kitaplara konu olmuştur. Laikliğin menfi müellifi KiliseŞİMDİ bu papalığın, yâni dünyadaki tek teokratik devletin, bekçibaşılarından biri bize laiklik dersi vermeye kalkmaktadır. Gaflet değil bu, dalâlettir. Laikliğimize karışana bakın. Aç evlâdım Larousse'u da bak ne diyor laiklik için. Kilise dışı. Sen de çık, laik ol bakalım önce. Laiklik sizin zulmünüze ve cehaletinize karşı geliştirilmiş mefhumdur. Onun menfi müellifi sizsiniz. Dünyada tam laiklik hakim olsa ilk iş sizin devletinizi ortadan kaldırmak olurdu behey muhterem zat.Avrupa'yı temelde karartan papalığın tesiri Batı basınında da yankılanmaktadır. Bunlardan biri olan Le Figaro da Son zamanlarda Türkiyede Hıristiyan karşıtı duygular güçleniyor diye kervana katılıyor. Hayır; yüz kere hayır. Türkiyede Hıristiyanlığa karşı hiçbir öfke söz konusu değildir. Ama Kilise'ye karşı bir antipati çoğalması söz konusudur. Bu doğrudur. Bunun sebebi de bizzat Kilise ve onun sapla samanı karıştırarak konuşan temsilcileri ve dünya işlerinde de papa olmak isteyen Sa Saintete'dir. Misyonerliktir. Ekümeniklik isteyen, Ermeni soykırımından bahseden, Pontus'dan bahseden sözde din adamlarınızdır. Kısacası laik bir ülkede misyonerlik yapmaya kalkmaları, Müslüman mahallesinde salyangoz satmalarıdır.Her zaman olduğu gibi dünyadaki bütün fesatlarda, aslında dini vazifesini bırakıp, siyaseti öne alan bu gibi kurumların büyük payı vardır.Papalık bu mantaliteyi değiştirmelidir. Acaba Biz buraya papalık misyonunun bir parçası olarak geldik diyen zat mantalitesini değiştirdi mi? Ergun Göze/ Tercüman