Akdeniz Bölgesi'nde görülen ve İçel'de sel felaketine yol açan aşırı yağışların küresel ısınmadan kaynaklandığı, ardından da kuraklık ve çölleşme etkisinin kendisini göstermesinin beklendiği öne sürüldü.
Merkezi Londra'da bulunan Türk Yeşil İletişim Ağı (Green Screen) Editörü Seher Uğur, dünyadaki iklim değişiklikleri ve yol açacağı olumsuzluklar konusunda, Greenpeace ve Earth Action gibi birçok çevreci örgütle birlikte yıllardır çağrılarda bulunduklarını, öneriler sunduklarını ancak, duyarsız kalınması üzerine bugünkü olumsuz sonuçların yaşandığını söyledi.
Çölleşme ve kuraklı
tehlikesi kapıda mı?
"Son olarak yaşanan Akdeniz Bölgesi'ndeki aşırı yağışlar tesadüf değildir. Küresel ısınmanın sonucudur" diyen Uğur, şunları kaydetti:
"1987 yılından bu yana küresel ısınmanın olumsuz etkilerini dile getirdik, uyarılarda bulunduk. Ancak, felaketler yaşanmasına rağmen hala tehlikenin farkına varılmıyor.
Son 5 yıl içinde, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Filipinler'i kapsayan bölgede kendini gösteren sel ve su baskınları bu kez Akdeniz'de ortaya çıktı. Özellikle de Türkiye'nin orta ve doğu Akdeniz bölgelerinde etkili oldu.
Aşırı yağışlar sonucu dağlardan akıp dereleri dolduran sular taşkınlara ve baskınlara neden oldu. Bu durum, kıyılarda, özellikle aşırı dolgu yapılan ve kumulların yok edildiği kesimlerde, denizden gelecek dev dalgalar tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Ancak, bunun sonrası da var. Sellerin ardından kuraklık ve çölleşme etkisinin kendini göstermesi bekleniyor."
Sera etkisi ve sonuçları
Atmosferde sera etkisine yol açan gazların oranındaki artışın yeryüzünün ısısının yükselmesi ve iklim değişikliklerine neden olduğunu hatırlatan Uğur, insan baskısının ekosistemler üzerindeki olumsuz etkisiyle zararlı ve hastalıkların artmasına, tarımsal üretim potansiyelinin düşmesine, su kaynakları sorunlarının büyümesine, hava sıcaklıklarındaki ani devresel değişikliklere yol açtığını kaydetti.
Çok geç olabilir
"Yarın çok geç olabilir" diyen Uğur, şöyle devam etti:
"Küresel ısınmaya yol açarak bedelini tüm dünyaya ödeten kuzey ülkeleri, kamuoyu baskısıyla durdurulmalıdır. Küresel ısınmanın yüzde 74'lük bölümüne insanoğlunun sorumsuzca saldığı gazlar ve orman kıyımıyol açmaktadır.
Rio'da açıklanan ve şu an 160'ın üzerinde ülkenin imza attığı (İklim Değişikliği Sözleşmesi)nin tam anlamıyla uygulanması ve sera etkisi yaratan gazların oluşumunun engellenmesi için tüm hükümetlerin önlem alması gereklidir. Bunun için de tüm insanlar, kamuoyu baskısı oluşturmalı ve bölgesine, ülkesine, dünyaya sahip çıkmalıdır."
Merkezi Londra'da bulunan Türk Yeşil İletişim Ağı (Green Screen) Editörü Seher Uğur, dünyadaki iklim değişiklikleri ve yol açacağı olumsuzluklar konusunda, Greenpeace ve Earth Action gibi birçok çevreci örgütle birlikte yıllardır çağrılarda bulunduklarını, öneriler sunduklarını ancak, duyarsız kalınması üzerine bugünkü olumsuz sonuçların yaşandığını söyledi.
Çölleşme ve kuraklı
tehlikesi kapıda mı?
"Son olarak yaşanan Akdeniz Bölgesi'ndeki aşırı yağışlar tesadüf değildir. Küresel ısınmanın sonucudur" diyen Uğur, şunları kaydetti:
"1987 yılından bu yana küresel ısınmanın olumsuz etkilerini dile getirdik, uyarılarda bulunduk. Ancak, felaketler yaşanmasına rağmen hala tehlikenin farkına varılmıyor.
Son 5 yıl içinde, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Filipinler'i kapsayan bölgede kendini gösteren sel ve su baskınları bu kez Akdeniz'de ortaya çıktı. Özellikle de Türkiye'nin orta ve doğu Akdeniz bölgelerinde etkili oldu.
Aşırı yağışlar sonucu dağlardan akıp dereleri dolduran sular taşkınlara ve baskınlara neden oldu. Bu durum, kıyılarda, özellikle aşırı dolgu yapılan ve kumulların yok edildiği kesimlerde, denizden gelecek dev dalgalar tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Ancak, bunun sonrası da var. Sellerin ardından kuraklık ve çölleşme etkisinin kendini göstermesi bekleniyor."
Sera etkisi ve sonuçları
Atmosferde sera etkisine yol açan gazların oranındaki artışın yeryüzünün ısısının yükselmesi ve iklim değişikliklerine neden olduğunu hatırlatan Uğur, insan baskısının ekosistemler üzerindeki olumsuz etkisiyle zararlı ve hastalıkların artmasına, tarımsal üretim potansiyelinin düşmesine, su kaynakları sorunlarının büyümesine, hava sıcaklıklarındaki ani devresel değişikliklere yol açtığını kaydetti.
Çok geç olabilir
"Yarın çok geç olabilir" diyen Uğur, şöyle devam etti:
"Küresel ısınmaya yol açarak bedelini tüm dünyaya ödeten kuzey ülkeleri, kamuoyu baskısıyla durdurulmalıdır. Küresel ısınmanın yüzde 74'lük bölümüne insanoğlunun sorumsuzca saldığı gazlar ve orman kıyımıyol açmaktadır.
Rio'da açıklanan ve şu an 160'ın üzerinde ülkenin imza attığı (İklim Değişikliği Sözleşmesi)nin tam anlamıyla uygulanması ve sera etkisi yaratan gazların oluşumunun engellenmesi için tüm hükümetlerin önlem alması gereklidir. Bunun için de tüm insanlar, kamuoyu baskısı oluşturmalı ve bölgesine, ülkesine, dünyaya sahip çıkmalıdır."