Yahya Murat Demirel'e beraat
29.11.2001 00:00:00
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel, şirketlerine Halk Bankası'ndan usulsüz kredi verilmesiyle ilgili 7 sanıkla birlikte yargılandığı davada beraat etti.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yahya Murat Demirel, Şaban Ayhan Tatlıgil, Emine Mehtap Ceylan, Gökalp Baştürk, Ender Altun, Barbaros Olcay, Mualla Halistürk ve Muazzez Ela hakkındaki beraat kararını, "Üzerlerine atılı suçun unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle verdi.
Karar Ağır Ceza Mahkemesi'nden
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanıklar Yahya Murat Demirel, Şaban Ayhan Tatlıgil, Gökalp Baştürk ile tutuksuz sanık Emine Mehtap Ceylan katıldı. Davanın diğer tutuksuz sanıkları Ender Altun, Hüsnü Barbaros Olcay, Muazzez Ela ve Mualla Halistürk ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada esasa ilişkin görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı İlker Yaşar, suç tarihi olan 1996-1998 yılları arasında Mualla Halistürk'ün Halk Bankası Levent Şubesi Müdürü, Ender Altun'un Müdür Yardımcısı, Hüsnü Barbaros Olcay'ın Halkbank Genel Müdür Yardımcısı, Muazzez Ela'nın da Krediler Müdürü olduğunu bildirdi.
Davanın konusu ve ceza istemi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Halk Bankası'ndan, Yahya Murat Demirel'in bazı şirketlerine talep ettiğinden daha yüksek krediler çıkarıldığı, o dönem bankanın yöneticilerinden olan Barbaros Olcay ve bankanın Genel Müdürü Yenal Ansen'in, kredilerin verilmesi konusunda etkili olduğu, Olcay'ın daha sonra Demirel'in şirketinde çalışmaya başladığı anlatılıyordu.
Demirel'in şirketlerine sağlanan kredilerin bir kısmının geri döndüğü, ancak buna rağmen bankanın 159 milyon dolar zarara uğradığı belirtilen iddianamede, kredilerin Mualla Halistürk'ün müdür, Ender Altun'un da müdür yardımcısı olarak görev yaptığı Halk Bankası Levent Şubesi'nden verildiği belirtiliyordu.
İddianamede, sanıklar Yahya Murat Demirel, Mualla Halistürk, Ender Altun, Barbaros Olcay, Gökalp Baştürk, Şaban Ayhan Tatlıgil, Emine Mehtap Ceylan ve Muazzez Ela'nın, "Banka aracılığıyla dolandırıcılık yapmak" suçundan 4.5 ile 11'er yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yahya Murat Demirel, Şaban Ayhan Tatlıgil, Emine Mehtap Ceylan, Gökalp Baştürk, Ender Altun, Barbaros Olcay, Mualla Halistürk ve Muazzez Ela hakkındaki beraat kararını, "Üzerlerine atılı suçun unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle verdi.
Karar Ağır Ceza Mahkemesi'nden
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanıklar Yahya Murat Demirel, Şaban Ayhan Tatlıgil, Gökalp Baştürk ile tutuksuz sanık Emine Mehtap Ceylan katıldı. Davanın diğer tutuksuz sanıkları Ender Altun, Hüsnü Barbaros Olcay, Muazzez Ela ve Mualla Halistürk ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada esasa ilişkin görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı İlker Yaşar, suç tarihi olan 1996-1998 yılları arasında Mualla Halistürk'ün Halk Bankası Levent Şubesi Müdürü, Ender Altun'un Müdür Yardımcısı, Hüsnü Barbaros Olcay'ın Halkbank Genel Müdür Yardımcısı, Muazzez Ela'nın da Krediler Müdürü olduğunu bildirdi.
Davanın konusu ve ceza istemi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Halk Bankası'ndan, Yahya Murat Demirel'in bazı şirketlerine talep ettiğinden daha yüksek krediler çıkarıldığı, o dönem bankanın yöneticilerinden olan Barbaros Olcay ve bankanın Genel Müdürü Yenal Ansen'in, kredilerin verilmesi konusunda etkili olduğu, Olcay'ın daha sonra Demirel'in şirketinde çalışmaya başladığı anlatılıyordu.
Demirel'in şirketlerine sağlanan kredilerin bir kısmının geri döndüğü, ancak buna rağmen bankanın 159 milyon dolar zarara uğradığı belirtilen iddianamede, kredilerin Mualla Halistürk'ün müdür, Ender Altun'un da müdür yardımcısı olarak görev yaptığı Halk Bankası Levent Şubesi'nden verildiği belirtiliyordu.
İddianamede, sanıklar Yahya Murat Demirel, Mualla Halistürk, Ender Altun, Barbaros Olcay, Gökalp Baştürk, Şaban Ayhan Tatlıgil, Emine Mehtap Ceylan ve Muazzez Ela'nın, "Banka aracılığıyla dolandırıcılık yapmak" suçundan 4.5 ile 11'er yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.
