Ahmet Hakan ve Ahmet Taşgetiren arasında önceki gün başlayan 'yavşak' polemiği devam ediyor. Hakan, Taşgetiren'i 'salaklığa yatmakla' suçladı, bir başka İslamcı yazar Ali Bulaç'a 'fırdöndü' dedi. Geçmişte aynı kulvarda yer alan iki yazar Ahmet Hakan ve Ahmet Taşgetiren'i birbirlerine düşüren 'yavşak' polemiğine, Ali Bulaç ile Hasan Karakaya da dahil oldu.Hürriyet gazetesi yazarı Hakan'ın, İsmailağa Camii'ndeki cinayet ve linç olayının ardından kaleme aldığı yazıyı eleştiren Taşgetiren, isim belirtmeden Hakan'ı eleştirip 'Yavşak' ifadesini kullanmıştı. Hakan, önceki günkü Hürriyet'te, 'Yavşak'ı Taşgetiren'e iade etmiş, Bulaç'ı da paylamıştı. Taşgetiren'in yanıtı aynı gün web sitesinde, yazısında Hakan'ın adını hiç anmadığını belirterek, 'O resmi neden sahiplendin' diye sordu, "Sütununda her gün çamur var" dedi.Salaklığa yatmasınHakan, Taşgetiren'in sorusuna dün, 'İşte yavşaklık böyle bir şey' diyerek cevap verdi: "Diyor ki: 'Ben isim vermedim ki? Hakan niye üzerine alındı?' Güya kurnaz, ağır abi. Oysa yavşaklık işte tam da böyle bir şey: Hedefi açık yazı yazarsın, muhatabın sana gereken cevabı verince de, 'Ben isim vermemiştim ki? Neden üzerine alındı?' falan diye 'salağa yatıp' çocukça numaralar çekersin. Oysa beklediğimiz, muhatabımızın yaşından başından utanmasıdır. Sanki 20'li yaşlarda gençlik dergilerinde 'mavra' yapan bir yeniyetmeyle karşı karşıyayız. Biraz mert olur değil mi? Mertçe 'Ben sana yavşak dedim arkadaş' der. En azından bunu yapacak kadar cesur olur." "Bulaç fırdöndü"Hakan, kendisini 'deşifdetörlük'le suçlayan Bulaç'a da veriştirdi. Ona göre, geçimini 'deşifretörlük'le kazansaydı, sadece Bulaç'ın kişisel durumuyla ilgili birkaç noktayı deşifre etmekle yetinirdi: "Bulaç dua etsin ki, mizahi yazılar yazıyorum. Ciddiye alıp 'Bulaç'ın düşünce haritası'nı ciddi şekilde irdelemeye kalksam, nasıl bir fırdöndülükle karşılaşılacağımı en başta kendisi bilir. O, Bulaç değil mi, 28 Şubat'a kadar 'İslam devrimcisi' olup, 28 Şubat'ta düdük çalınca 'İslam demokratlığı'na geçiş yapan."