logo
18 NİSAN 2024

Yazı Dizisi

17.11.2001 00:00:00
Endülüs'ten 11 Eylül'e Reconquista ve Küresel Engizisyonİslam, modern çağa intiharvari tepkilerin kaynağı imiş

Dün Müslümanlık, Yahudilik ve Hıristiyanlıktan sapma "şeytani bir hareket" olarak görülürken bugün de modern uygarlığa direnen "barbar bir hareket" olarak sunulmaktadır.

Ortaçağ'da Yuhanna Dimeşki de İslam'ı, Hıristiyan kaynaklı bir sapıklık ve Hazret-i İsa'ya karşı çıkacağı bildirilen Deccal olduğunu ileri sürer.

Çağımızda Hıristiyan ilahiyatçılar arasında İslam'ın haşa şeytanın dini ve Deccal'in günümüzdeki tehlikeli tezahürü olarak görme eğilimi devam etmektedir.

PAVLOV'UN KÖPEKLERİ

Rus fizyolog Pavlov, köpekler üzerine yaptığı deneylerle "Klasik koşullama"yı geliştirmiştir. Pavlov, et ile zili eşzamanlı olarak sunduğu için kobay olan köpek, birkaç denemeden sonra ete verdiği tepkiyi zile de vermeye başlamıştır.

Klasik koşullamada, refleks, korku ve heyecan gibi daha çok irade dışı tepkiler koşullanır. Bu nedenle, klasik koşullama sürecinden geçen denek insan da olsa, koşullanmanın mantıksızlığının farkında olsa da koşullu tepkilerini kontrol edemez.

Hep örnek verilir, Amerikalı bir profesör çocukluğunda evinin biraz ötesindeki demir yolunun kenarında yürürken trenin buharından haşlanmıştır. Söz konusu profesör yetişkinlik çağında bile yaşadığı evden ya da yakın çevresinden uzaklaşması gerektiğinde yine olağanüstü korku yaşamaktadır.1 Diğerlerinden farklı olarak korku ile ilgili konularda koşullanmanın gerçekleşmesi için olayın bir kez yaşanması yeterlidir.

AMERİKA'DAN PAVLOV STRATEJİSİ

11 Eylül süreci ile Amerika başta olmak üzere Batı'da politikacıların, medyanın ve akademisyenlerin İslam hakkındaki icraatı budur. Batılı politikacılar, medya ve akademisyenler birbirinden tümüyle bağımsız olan İslam ile terörizm arasında "korku (daha doğrusu) dehşet koşullaması" ile bir bağ kurmaktadırlar.

Amerika, elinde dünya kamuoyunu ikna edebileceği bir kanıt olmadığı halde 11 Eylül'ün sorumluluğunu geçmişinde CIA bağlantısı da olan Usame bin Ladin'i göstererek müslümanlar üzerine yıkmaktadır. Bu sayede terörizme yönelik nefretin İslam'a da yönelmesi sağlamaktadırlar.

ORTAÇA?'DAN BUGÜNE BATI'NIN ZİHNİNDEKİ ÇARPIK İSLAM İMAJI

Dün Müslümanlık, Yahudilik ve Hıristiyanlıktan sapma "şeytani bir hareket" olarak görülürken bugün de modern uygarlığa direnen "barbar bir hareket" olarak sunulmaktadır. Muhammed ismi bozularak meydana getirilen İngilizce'deki "Mahound" kelimesinde de anlaşılacağı gibi bizzat Hz Muhammed'e şeytan diyorlar.2 Çağımızda Hıristiyan ilahiyatçılar arasında İslam'ın haşa şeytanın dini ve Deccal'in günümüzdeki tehlikeli tezahürü olarak görme eğilimi devam etmektedir.3

Watt, İslam'ı, yeni bir din olarak değil de "Sapık bir Yahudi ve Hıristiyan mezhebi" olarak görmek ister. 4 H. Masse ve Lammens de bu görüşü savunur.5

K. Ahrens, R. Bell ve Tor Andrea da, Kur'an için Hıristiyan kaynaklar uydurur. Ortaçağ'da Yuhanna Dimeşki -Batı'da Jean Damascene alarak bilinir (ö. 749)- de İslam'ı, Hıristiyan kaynaklı bir sapıklık ve Hazret-i İsa'ya karşı çıkacağı bildirilen Deccal olduğunu ileri sürer. Dımişkî'nin bu hezeyanları Batı'daki daha sonraki görüşlerin kaynağı olmuştur.6 Kilise atalarının sonuncusu sayılan Dımeşkî'nin dedesinin Emevilerde maliye bakanlığı yapacak kadar kendisine imkan tanındığını da hatırlatalım.

BATI'DA ÇARPIK İSLAM İMAJI DERS KİTAPLARINDAN BESLENİYOR

Watt'ın da belirttiği gibi (7) bu çarpıtılmış imaj Batılıların kafasında henüz değişmemiştir. Fred R. Von Der Mehden'in "Amerikalıların İslam'ı Algılayışları"8 okuduğumuzda ise İslam ve Müslümanlar hakkındaki çarpık imajın değişmesini beklemek hayal olduğu sonucu çıkmaktadır. Yetişkin Batılıların zihnindeki çarpık imajı değiştirmek gerçekten çok zordu. Çünkü bu çarpık imaj, kültürün yanısıra Din dersi kitaplarından da beslenmektedir.9

İSLAM, MODERN ÇA?A İNTİHARVARİ TEPKİLERİN KAYNA?I İMİŞ

Bu nedenle Batı'da İslam, modern çağa fanatik hatta intiharvari bir tepkilerin kaynağı"10 olarak görür. Demek ki Ortaçağ'dan bu yana değişen pek birşey olmamış. Ortaçağ'da Hıristiyanlar, ellerine düşen Müslümanları zorla hıristiyanlaştırılmış olsalar bile tam olarak yola getirmek için Engizisyon vahşeti uygularken bugün de Batı'da Engizisyon yeniden hortlatılmaktadır. Engizisyon'un sunduğu iki temel seçenek vardı: Ya sürgün ya da ölüm.

DANİMARKALI BAKAN: MÜSLÜMANLARI SINIR DIŞI ETMELİYİZ

Bakın Danimarka'nın eski Bakanlarından Svend Bergstein ne diyor: "Artık Müslümanları aramıza almamalıyız. Gerekirse Müslümanları sınır dışı etmeliyiz." Bunun adı sürgündür. Ya ölüm, onu Filistinli, Afganlı çocuklara sormak gerek! Saddam hala dimdik ayakta dururken, nahak yere canlarına kasdedilen Iraklı çocuklar, Amerika'yı tehdit eden biz miydik Saddam mıydı diye sormuyor mudur?

Ezcümle 11 Eylül süreciyle Batı'daki zaten ta baştan beri var olan İslam ve Müslüman düşmanlığını alabildiğince körüklenmektedir. Bütün bir Batı medyası bu konuda Batılı politik çevrelerle tam bir ittifak halinde hareket etmektedir. (Batıcılar hakkında söz söylemeye gerek var mı? Efendiler dururken hizmetlilerin konuşması gerekir mi? )

Tüm sekülarizasyon sürecine rağmen Batılı politikacıların bilinçaltında hala Haçlı zihniyeti egemendir. 11 Eylül sonrasında Başkan Bush'un "Haçlı seferi" çağrısı aslında böyle bir bilinçaltının kendini ele vermesi idi.

Batılı akademisyenler ve entelektüeller de dillerinden düşürmedikleri en büyük yalanları objektiflik iddilarına rağmen yangının üstüne körükle gitmektedir. Modern bilimin Batı'da nasıl da bencil bir ideolojiye dönüştürülebileceğini görmek isteyenlere uluslararası politika üzerine yazılan sözde bilimsel çalışmaları salık veririz.

AMERİKAN TERÖRÜ

Bu yüzden Batı'da kimse Amerika'nın küresel ölçekte uyguladığı devlet terörünü görmemektedir. Noam Chomsky'nin belirttiği gibi bu durum terörün olgusal olarak değil de "propagandacı bir yaklaşımla" ele alınmasından kaynaklanmaktadır. Propagandacı yaklaşım, bir eylemin terör olup olmadığını belirlemek için eylemin kendisine değil de kimin tarafından icra edildiğine bakar.11

Aktüel çerçevede örneklersek, küresel devlerin (Amerikan ve Batı) çıkarlarını zedeleyen eylemler "terör" olarak tanımlanır. Buna karışılık Amerikan ve Batı'nın küresel cücelere yönelik eylemleri "misilleme" veya "kendini savunma" olarak yorumlanır.

Bu durum Amerikan kamuoyuna da açıkça görülmektedir.. Bunun için 11 Eylül sonrasında Başkan Bush'un "Haçlı seferi" çağrısını ve ardından Amerika'da camilerin kundaklanmasını, sırf müslüman diye kimi Amerikan yurttaşlarının uçaktan zorla indirilmesini hatırlamak gerek. Hiç kuşkusuz bu türden sayısız örnek sergilenmekte Amerika başta olmak üzere Batı'da.

Terör, elbette fiziki müdahalelerden ibaret değildir. 11 Eylül süreciyle birlikte Batı ülkelerinin kendi vatandaşı olan müslümanlara dahi terörist muamelesi yapmaya başlaması "sosyal-psikolojik bir terör" olarak tarihe geçeceği muhakkaktır.

Hadi bütün bunları toplumsal bir reaksiyon deyip geçelim ya Bush'un CIA için terör örgütlerinin yöntemlerini yasallaştırmasını neyle açıklayacağız? Sanki CIA, terör yetkisi veren söz konusu yasalar çıkmazdan önce bir terör örgütünden farklı davranıyordu da!
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
'Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar'
CHP'ye seçim mesajı
TFF Başkanlığı için ilk aday çıktı
"Söz veriyoruz sizi mahcup etmeyeceğiz"
Milletvekili Bursalı'ya 'ıstakoz' tepkisi sürerken
Türkiye'deki fiyatları araştırdık
Cari işlemler 3.2 milyar dolar açık verdi
Temel neden: Altın ve enerji ithalatı
İhracatta 'miktar' arttı, 'değer' düştü
Emeğimiz daha ucuza gidiyor!
Nimbus Projesi ile İsrail ne yapmak istiyor?
Google çalışanları protesto etti
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
7 saat 18 dakika sürecek
Selvi'den dikkat çeken Kavala çıkışı
'Türkiye'ye ne yararı var?'
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
'Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar'
CHP'ye seçim mesajı
TFF Başkanlığı için ilk aday çıktı
"Söz veriyoruz sizi mahcup etmeyeceğiz"
Milletvekili Bursalı'ya 'ıstakoz' tepkisi sürerken
Türkiye'deki fiyatları araştırdık
Cari işlemler 3.2 milyar dolar açık verdi
Temel neden: Altın ve enerji ithalatı
İhracatta 'miktar' arttı, 'değer' düştü
Emeğimiz daha ucuza gidiyor!
Nimbus Projesi ile İsrail ne yapmak istiyor?
Google çalışanları protesto etti
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
7 saat 18 dakika sürecek
Selvi'den dikkat çeken Kavala çıkışı
'Türkiye'ye ne yararı var?'

Anayasa Mahkemesinden bir tartışılacak karar daha

 
 
Anayasa Mahkemesi, CHP'nin açtığı iptal davası üzerine, terör suçlarından tutuklu veya hükümlü bulunanların duruşmalara belirli kıyafetler giyerek katılmasını zorunlu tutan düzenlemeyi iptal etti.
17.04.2024 23:00:00
AA
Anayasa Mahkemesinden bir tartışılacak karar daha
Anayasa Mahkemesinden bir tartışılacak karar daha

Anayasa Mahkemesi, CHP'nin açtığı iptal davası üzerine, terör suçlarından tutuklu veya hükümlü bulunanların duruşmalara belirli kıyafetler giyerek katılmasını zorunlu tutan düzenlemeyi iptal etti. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, CHP, 7079 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un bazı maddelerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açtı. Yüksek Mahkeme, Kanun'un 97. maddesiyle 5275 sayılı Kanun'a eklenen ek 1. maddenin (1) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin ve 117. maddesiyle 375 sayılı KHK'ya eklenen ve terör suçlarından tutuklu veya hükümlü bulunanların duruşmalara belirli kıyafetler giyerek katılmasını zorunlu tutan ek 21. maddenin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.

Gerekçede, "Kişinin istediği kıyafeti giymek yerine ceza infaz kurumunca verilen kıyafeti giymek zorunda olmasının söz konusu kıyafetin türü de dikkate alındığında kişinin maddi ve manevi varlığının korunması, geliştirilmesi hakkını sınırlandırdığı açıktır" denildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından açılan davalarda yargılananların, badem kurusu ve gri renkte tek tip tulum giyerek duruşmalara katılması kararlaştırılmış, 2017'de yasalaşan düzenlemenin Adalet Bakanlığınca hazırlanacak yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından uygulanacağı açıklanmıştı. Ancak süreçte yönetmelik yayımlanmamış, tutuklu ve hükümlülere tek tip tulumlar giydirilmemişti. AA

AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), kentte yerel ve gök gürültülü sağanak geçişlerinin etkili olmasının beklendiğini duyurdu.
17.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı
AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı
AKOM'dan yapılan açıklamada, İstanbul başta olmak üzere yurdun batı bölgelerinin Orta Akdeniz üzerinden gelmesi beklenen alçak basınç sisteminin etkisi altına gireceği belirtildi.

İl genelinde yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış geçişlerinin yaşanacağının tahmin edildiği kaydedilen açıklamada, 25-28 derece aralığında seyreden sıcaklıkların, perşembe gününden itibaren 16-18 derece aralığına, bahar değerlerine gerileyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?

AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın Monaco'da ıstakoz yediği anları sosyal medyada paylaşması Türkiye'de tepkilere neden olmuştu. Biz de yenimesaj.com.tr olarak sizler için ülkemizdeki seçkin balık restoranlarında satılan ıstakozun fiyatları hakkında bilgi aldık
17.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 17.04.2024 16:08:31
Fahri Fatih Özcan
Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?
Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?
AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın, Monaco'da Istakoz yediği anları sosyal medya hesabından paylaşması Türkiye'de büyük tepkilere neden oldu.

Bursalı'nın paylaşımına kendi partisinin içinden de sert eleştirler geldi. Bu arada Monaco Yat Kulübü'ndeki ıstakozun fiyatının da 60 avro olduğu ortaya çıktı.

Yat kulübündeki "Carte Restaurant 1909" isimli restoranın menüsünde yer alan fiyat listesine göre, Bursalı'nın paylaştığı "Langouste grillée" isimli ıstakoz yemeğinin 250 gramı 60 avro olarak görüldü. 60 avro, 2 bin 76 Türk lirasına karşılık geliyor.


Türkye'de ıstakoz satan çok iyi restoranlar var


Türkiye'nin seçkin balık restoranlarında ıstakoz fiyatları, lezzet tutkunlarının dikkatini çekiyor. İzmir'in ünlü Canbaba Istakoz ve Balık Restaurant'ında, Ege otlarıyla hazırlanan ıstakozlar, ziyaretçilerden tam not alıyor. Restoranın ıstakozları, kilosu 6 bin TL'den müşterilerine sunuluyor. Canbaba'da ıstakoz kilogram olarak servis edilirken porsiyon olarak servis edlen restoran ve otellerin de olduğu biliniyor. Fakat ülkemizdeki balık restoranlarında genellikte kilogram olarak satılıyor.

İstanbul'un Boğaz kıyısındaki Park Fora ise, 40 yıllık deneyimiyle balık ve deniz ürünleri konusunda iddialı. Mevsiminde balık tüketiminin önemine vurgu yapan Park Fora, ıstakoz ve diğer deniz canlılarını da menüsünde özenle sunuyor. Park Fora'da ıstakozun kilosu 7 bin TL'den satılıyor. Istakozun Türkiye'nin denizlerinde de bulunduğunu bildiren restoran yetkilisi, ıstakoz fiyatının, büyüklüğüne göre değiştiğini vurguluyor.

Bodrum ve Galataport İstanbul'da hizmet veren Sait Restoran da, Ege Denizi'nden taze çıkan ıstakozları ve diğer deniz ürünlerini, özel mezeler ve salatalarla birleştirerek misafirlerine sunuyor.

Bodrum Yalıkavak'ta bulunan Sait Restoran'ın şefiyle yaptığımız görüşmede, ıstakozun kilosunun 7-8 bin TL arasında değiştiğini belirtiyor. Fiyatların günlük olarak belirlendiği belirten Sait Restoran'ın şefi yerli ıstakoz kullandıklarını söylüyor. Sait Restoran, ıstakozu müşterilerinin isteğine göre haşlama, ızgara veya makarna eşliğinde servis ediyor.

Türkiye'de ıstakoz en çok Çanakkale'de yakalanıyor. Ayrıca büyük marketlerde satılan ıstakozlar ise genellikle ihtal ürünler oluyor. Bu açıdan Türkiye aynı zamanda ıstakoz ithalatçısı bir ülke. 

Bu restoranlar, deniz ürünleri severler için sadece lezzetli yemekler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin zengin deniz kültürünü de yansıtıyor. Fiyatlar, restoranın konumuna, sunduğu hizmet kalitesine ve tabii ki ıstakozun büyüklüğüne göre değişiklik gösterse de, deneyimli gurme ve deniz ürünleri meraklıları için bu restoranlar, ıstakozun tadını çıkarmak için ideal adresler arasında yer alıyor.

Görevi başında kalp krizi geçiren uzman çavuş şehit oldu

Kastamonu'da görevi başında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Eyüp Kolukısa için tören düzenlendi. Uzman çavuşun annesi, oğlunun fotoğrafını öperek Türk bayrağına sarılı tabutun başında gözyaşı döktü.
17.04.2024 11:05:00 / Güncelleme: 17.04.2024 11:08:44
İhlas Haber Ajansı
Görevi başında kalp krizi geçiren uzman çavuş şehit oldu
Görevi başında kalp krizi geçiren uzman çavuş şehit oldu
Kastamonu'da, Pınarbaşı İlçe Jandarma Komutanlığında görevli Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Eyüp Kolukısa, görevi başında kalp krizi geçirdi.

Silah arkadaşlarının yardımıyla önce Pınarbaşı İlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Muhammet Eyüp Kolukısa, ilk müdahalesinin ardından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Uzman Çavuş Kolukısa, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Eyüp Kolukısa için Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı'nda tören düzenlendi. Törene Kastamonu Valisi Meftun Dallı, Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, Kastamonu İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Zafer Özden, Kastamonu İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay, Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Burak Livan, Kolukısa'nın silah arkadaşları ile ailesi katıldı.



Tören sırasında Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Eyüp Kolukısa'nın özgeçmişi okundu. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Kastamonu İl Müftüsü Bekir Derin tarafından dua edildi. Duadan sonra Kolukısa'nın cenazesi, toprağa verilmek üzere Gaziantep'e uğurlandı.

Törende Kolukısa'nın ailesi gözyaşlarına hakim olamadı. Anne Kadriye Kolukısa, oğlunun fotoğrafını öperek Türk bayrağına sarılı tabutun başında gözyaşı döktü.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.