Dünyanın dört bir yanından gelerek kongreye katılan bilimadamları Prof. Dr. Haydar Baş'ın Mille Ekonomi Modeli isimli eserine övgüler yağdırarak, "Dünyanın kurtuluş reçetesi hazırlamış. Bu esere Nobel ödülü gerekecek" dediler. Prof. Dr. Victor Minin (Rusya Bilimler Akademisi)- "Bu eseri okuyanların bilinci katı ve dönüşülmez şekilde değişecektir. Batı iktisat teori entel tuzaklarından özgürlüğe kavuşmasını, ülkesinde ve dünyada olup biten gerçek süreçlerin tefekküründe yeni basamağa yükselmesini sağlayacaktır. Prof. Dr. Haydar Baş modeli ile tüm dünya ve Türkiye için yeni problemin çözümü için katkıda bulunmaktadır. Bu çalışmada yeni tip Milli Liderin özellikleri bariz şekilde gözükmektedir." Prof. Dr. Dünyamalı Veliyev (Azerbaycan Üniversitesi İktisadi Teori Bölüm Başkanı)- "Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli projesinde öne sürülen fikir ve önerilerin alt katları iyice tanış oldukta onun 'milli' adlandırılmasına rağmen bir evrensel model olduğu, etkin umumi beşeri değerlerin katkıya alındığı ve tüm insanlığa hizmet edeceği hakkında insanda derin bir inanç yaranıyor." Ekonomistler iyi bir sosyolog da olmalıProf. Dr. İbrahim Arslanoğlu (Gazi Üniversitesi)- "Prof. Dr. Haydar Baş, hem bu eserinde hem de TV'deki bir çok konuşmalarında hem dindar hem de Atatürkçü olunabileceğinin en güzel örneğini göstermiştir. Yine Prof. Baş, dinsel duyarlılığı son derece güçlü bir şahsiyet olmasına rağmen bu eserinde dinsel herhangi bir atıfta bulunmamış, Fransızca deyimiyle laik, Batılı anlayışla seküler Türkçe deyimiyle dünyevi ve bilimsel bir yol izlemiştir. Prof. Baş, bütün iddiaların aksine Türk ekonomisinin düzlüğe çıkmasını, IMF ve Dünya Bankası reçetelerinin dışında tamamen ulusal bir program hazırlanıp uygulanmasında görmüştür. Önce insan diyerek ekonomistlerin iyi bir sosyolojisi bilgisine ihtiyaçlarının olduğuna işaret etmiştir. Bu son derece önemlidir. Çünkü IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar ile günümüz ekonomistlerinin çoğu, sosyoloji bilgisinden yoksun oldukları için en başta insanı, toplumların yapısını ve kültürünü ihmal ettikleri için bir çok ülkenin ekonomisini çökertmişlerdir. Prof. Baş, tarımı stratejik bir sektör olarak değerlendirmektedir. Bu görüş de son derece doğrudur. Çünkü dünya nüfusunun hızla artması karşısında yakın bir gelecekte tarım ürünleri stratejik bir öneme sahip olabilecektir. Prof Baş, Türk ordusunun dünyanın en güçlü ordularından birisi haline getirilmesini önermektedir. Bu da son derece tutarlı bir düşüncedir. Çünkü ülkenin en başta bağımsızlığı, siyasi ve ekonomik çıkarları ancak güçlü bir ordu ile korunabilir. Prof. Baş, küreselleşmeyi, Batı'nın Türkiye'ye uyguladığı ekonomik bir savaş olarak nitelendirmektedir. Bu görüşlere katılmamak mümkün değildir. Çünkü Batı 2000 ve 2001 yıllarında uyguladığı ekonomik operasyonlarla Türk ekonomisini çökertmiş ve dar gelirli Türk halkını açlık ve sefalete sürüklemiştir." Bir Nobel ödülü gerekecekProf. Dr. Goulnur Baltonova (Kazan Devlet Üniversitesi-Tataristan)- "Tarihi gelişim süreci açısından da, dünya ekonomisinde ve günümüzün sosyal-ekonomik süreçlerde yerini belirleme açısından da Türkiye ile Rusya'nın kaderi benzerdir. İki ülkenin önüne globalleşme süreci katı seçenek koymuştur. Ya sanayileşmiş ve gelişmiş ülkeler arasında layıklı yeri almak, ya da ikinci sınıf ülkesi olarak, doğal kaynak ve iş gücü gibi ucuz kaynak satıcısı olmaktır. Batının ülkelerimize empoze ettiği gelişim yolu, ülkelerimizin jeopolitik, tarihi, milli ve dini gelişim özelliklerini dikkate almamaktadır. O yüzden, bağımsızlığı kayıp etmeden ve kendi gelenek, değer ve prensipleri koruyarak bizi iktisadi elite dahil edecek öz modeli oluşturmak aktüellik kazanmaktadır. Haydar Baş'ın çalışması, dünya tecrübesine, en iyi beynelmilel iktisadi düşünce kazançlarına dayanan, manevi ve sosyal, insani faktörleri dikkate alan ve insan için çalışan bir modeli çizmektedir. Bizce, bu çalışma ekonomi düşüncesi teorik araştırmaların ötesindedir. Kanaatimizce, bu çalışma güncel iktisat felsefesinin parlak izahıdır. Çalışma Profesör Haydar Baş'ı Smith, Ricardo, Keins, Leontyev, Fridman, Kupmens gibi iktisatçılar sırasına dahil etmektedir. Ekonomik model çalışmaların önem ve değerini, iktisat-matematik bilişiminde araştırma yapan Nobel ödülü sahip sayısına göre anlayabiliriz. İktisat üzerine Nobel ödülü 1969 yılında verilmeye başlandı. Hesaplarımıza göre bu ödüle 36 (aralarında 26'sı iktisat-matematik bilişiminde araştırma yapan) iktisatçı layık görülmüştür. Lakin iktisat teorisi, istatistik, matematik ve enformasyonun gerçek sentezi olan çalışmasıyla Profesör Haydar Baş'a da bir Nobel ödülü gerekecektir. Bunda milli sistemi ve modeli mühim rol oynayacaktır."