Sıfırların atılmasının paramıza ne itibar kazandırdığını, ne de alım gücünü arttırdığını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Belki de korkarım ki bunun arkasından bir devalüasyon gelebilir" dedi
l Günü gün etme politikası
Ocak 2004'ten itibaren YTL'ye geçilmesiyle birlikte Türk insanının zenginleşeceği, ekonominin bir anda ayağa kalkacağı, itibar kazanılacağı iddialarını değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bütün bu iddiaların günü gün etme politikasından başka bir şey olmadığını söyledi. Prof. Dr. Baş, bir taraftan hükümetin enflasyonun düştüğünü söyleyip durmasına, diğer taraftan ise tarihimizde en büyük reel faiz oranının yaşanıyor ve faizlerin belli bir noktadan aşağı inmiyor olmasına dikkat çekti.
l Gizli devalüasyon uyarısı
Ocak 2004'e bir şey kalmadığını, geldiğinde olanları hep birlikte göreceklerini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Paranın asıl maksadı alım gücü olmasıdır. Para alım gücü fazla olursa ondan kıymetlidir. Sıfırları attık. Kalan paranın alım gücü arttı mı azaldı mı? Ne azaldı ne arttı. Bana göre azalacak. Hatta bunun altında gizli bir devalüasyon da saklı olabilir.
Ocak 2004'ten itibaren YTL'ye geçilmesiyle birlikte Türk insanının zenginleşeceği, ekonominin bir anda ayağa kalkacağı, itibar kazanılacağı iddialarını değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bütün bu iddiaların günü gün etme politikasından başka bir şey olmadığını söyledi.
Halep orada
ise arşın burada
Ocak 2004'e bir şey kalmadığını, geldiğinde olanları hep birlikte göreceklerini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Paranın asıl maksadı alım gücü olmasıdır. Para alım gücü fazla olursa ondan kıymetlidir. Sıfırları attık. Kalan paranın alım gücü arttı mı azaldı mı? Ne azaldı ne arttı. Bana göre azalacak. Hatta bunun altında gizli bir devalüasyon da saklı olabilir.
Dolayısıyla paranın sıfırlarını atmanın arkasına ekonomiyi sığdırmak iflasın işaretidir. Başka yapacak işleri kalmadı. Paranın sıfırlarını atacaklar, Türk ekonomisi rahatlayacakmış! 'Halep orada ise arşın burada' demişler, göreceğiz. Sıfır atmakla paranın alım gücünde bir artış olmuyor. 2 liranın alım gücünü 3 milyonun alım gücüne denk getirmiş olsa idin bu paraya çok büyük bir güç geldi denilebilirdi. Onun için halkımıza şunu tavsiye ediyorum: O günlerde fazla alışveriş yapmasınlar. Karambole getirip neyin ne olduğu anlaşılana kadar az alışveriş yapsınlar. Çünkü henüz daha fiyatlar oturmamıştır. 3-4 ay çok tedbirli davransınlar."
Faizler niçin
düşmüyor?
Bir taraftan hükümetin enflasyonun düştüğünü söyleyip durmasına, diğer taraftan ise tarihimizde en büyük reel faiz oranının yaşanıyor ve faizlerin belli bir noktadan aşağı inmiyor olmasına da değinen Prof. Dr. Haydar Baş, bunun nedenlerini şöyle anlattı: "Türkiye'de paraya ihtiyaç var. Devletin de, halkın da ihtiyacı var. Yıllardan beri emisyonunu genişletmeyen devlet elbette para satın almak zorunda kalacaktır. Çünkü ihtiyacı var. Ödeme zamanı geliyor, elinde olmadığı için senden benden ihale yoluyla para topluyor. Bu mantıkla faiz oranlarının düşmesi hiç mümkün değil. Bu oranın düşmesi için Türkiye'nin senyoraj hakkını kullanması lazım. Ama Türkiye bu konuda bağımsız değil. Bunun iyi bilinmesi lazım.
Enflasyonun düşmesi de hikaye. Çünkü siz % 30 ile para satın alıyorsunuz. Bunu nereden vereceksiniz? Kazandığınızdan vereceksiniz. O halde bunu ürettiğiniz mamule ilave etmek zorundasınız. Türkiye'de reel faiz oranları % 30 ise enflasyonun bunun altına düşmesi mümkün değil. Çünkü üretici isen ürettiğin mamule bunu yansıtacaksın, bir de ayrıca kâr marjını yansıtacaksın. Pazarlamacı ve üretici aldığı faizin karşılığı rakamı en azından ticaretine ilave etme mecburiyetindedir. Dolayısıyla enflasyonun bu rakamların altına düşmesi mantık olarak mümkün değildir. Ama bazı mamuller aşağı düştü, deniliyor. Bu nereden mi kaynaklanıyor? Piyasada para yok. Ödeme zamanı geliyor. Tüccar ödeyemiyor. Bunun üzerine malını aşağı fiyata satıyor. Zararına satıyor. Bunun adına enflasyon düştü denmez. Deflasyon denir. Biz bir buçuk seneden beri Türkiye deflasyon sürecine girmiştir diyoruz."
l Günü gün etme politikası
Ocak 2004'ten itibaren YTL'ye geçilmesiyle birlikte Türk insanının zenginleşeceği, ekonominin bir anda ayağa kalkacağı, itibar kazanılacağı iddialarını değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bütün bu iddiaların günü gün etme politikasından başka bir şey olmadığını söyledi. Prof. Dr. Baş, bir taraftan hükümetin enflasyonun düştüğünü söyleyip durmasına, diğer taraftan ise tarihimizde en büyük reel faiz oranının yaşanıyor ve faizlerin belli bir noktadan aşağı inmiyor olmasına dikkat çekti.
l Gizli devalüasyon uyarısı
Ocak 2004'e bir şey kalmadığını, geldiğinde olanları hep birlikte göreceklerini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Paranın asıl maksadı alım gücü olmasıdır. Para alım gücü fazla olursa ondan kıymetlidir. Sıfırları attık. Kalan paranın alım gücü arttı mı azaldı mı? Ne azaldı ne arttı. Bana göre azalacak. Hatta bunun altında gizli bir devalüasyon da saklı olabilir.
Ocak 2004'ten itibaren YTL'ye geçilmesiyle birlikte Türk insanının zenginleşeceği, ekonominin bir anda ayağa kalkacağı, itibar kazanılacağı iddialarını değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bütün bu iddiaların günü gün etme politikasından başka bir şey olmadığını söyledi.
Halep orada
ise arşın burada
Ocak 2004'e bir şey kalmadığını, geldiğinde olanları hep birlikte göreceklerini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Paranın asıl maksadı alım gücü olmasıdır. Para alım gücü fazla olursa ondan kıymetlidir. Sıfırları attık. Kalan paranın alım gücü arttı mı azaldı mı? Ne azaldı ne arttı. Bana göre azalacak. Hatta bunun altında gizli bir devalüasyon da saklı olabilir.
Dolayısıyla paranın sıfırlarını atmanın arkasına ekonomiyi sığdırmak iflasın işaretidir. Başka yapacak işleri kalmadı. Paranın sıfırlarını atacaklar, Türk ekonomisi rahatlayacakmış! 'Halep orada ise arşın burada' demişler, göreceğiz. Sıfır atmakla paranın alım gücünde bir artış olmuyor. 2 liranın alım gücünü 3 milyonun alım gücüne denk getirmiş olsa idin bu paraya çok büyük bir güç geldi denilebilirdi. Onun için halkımıza şunu tavsiye ediyorum: O günlerde fazla alışveriş yapmasınlar. Karambole getirip neyin ne olduğu anlaşılana kadar az alışveriş yapsınlar. Çünkü henüz daha fiyatlar oturmamıştır. 3-4 ay çok tedbirli davransınlar."
Faizler niçin
düşmüyor?
Bir taraftan hükümetin enflasyonun düştüğünü söyleyip durmasına, diğer taraftan ise tarihimizde en büyük reel faiz oranının yaşanıyor ve faizlerin belli bir noktadan aşağı inmiyor olmasına da değinen Prof. Dr. Haydar Baş, bunun nedenlerini şöyle anlattı: "Türkiye'de paraya ihtiyaç var. Devletin de, halkın da ihtiyacı var. Yıllardan beri emisyonunu genişletmeyen devlet elbette para satın almak zorunda kalacaktır. Çünkü ihtiyacı var. Ödeme zamanı geliyor, elinde olmadığı için senden benden ihale yoluyla para topluyor. Bu mantıkla faiz oranlarının düşmesi hiç mümkün değil. Bu oranın düşmesi için Türkiye'nin senyoraj hakkını kullanması lazım. Ama Türkiye bu konuda bağımsız değil. Bunun iyi bilinmesi lazım.
Enflasyonun düşmesi de hikaye. Çünkü siz % 30 ile para satın alıyorsunuz. Bunu nereden vereceksiniz? Kazandığınızdan vereceksiniz. O halde bunu ürettiğiniz mamule ilave etmek zorundasınız. Türkiye'de reel faiz oranları % 30 ise enflasyonun bunun altına düşmesi mümkün değil. Çünkü üretici isen ürettiğin mamule bunu yansıtacaksın, bir de ayrıca kâr marjını yansıtacaksın. Pazarlamacı ve üretici aldığı faizin karşılığı rakamı en azından ticaretine ilave etme mecburiyetindedir. Dolayısıyla enflasyonun bu rakamların altına düşmesi mantık olarak mümkün değildir. Ama bazı mamuller aşağı düştü, deniliyor. Bu nereden mi kaynaklanıyor? Piyasada para yok. Ödeme zamanı geliyor. Tüccar ödeyemiyor. Bunun üzerine malını aşağı fiyata satıyor. Zararına satıyor. Bunun adına enflasyon düştü denmez. Deflasyon denir. Biz bir buçuk seneden beri Türkiye deflasyon sürecine girmiştir diyoruz."