RECEP BAHAR/DETAY HABER

Türkiye'de üniversiteye giriş sistemi yıllar içinde değişik isimler aldı. 1980 öncesinde sistemin adı ÜSS (Üniversite Seçme Sınavı) idi.

1981 yılından itibaren iki aşamalı hale getirilen sistemin ilk ayağı ÖSS (Öğrenci Seçme Sınavı), ikinci ayağı ÖYS (Öğrenci Yerleştirme Sınavı) oldu. 1999'da ise sınav sayısı teke indirildi ve sadece ÖSS yapıldı. Derken 2010 yılında ise YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) ve LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) hayatımıza girdi. 12 Ekim 2017 tarihi itibariyle sistemin yeni adı: Yükseköğretim Kurumları Sınavı ya da kısaca YKS...

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK'te düzenlediği basın toplantısında, ilk YKS'nın 2018 yılında uygulanacağını belirterek, şunları söyledi: "Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda, adaylar iki ayrı oturuma katılacaklardır. İlk oturumda adaylar Matematik ve Türkçeden oluşan Temel Yeterlilik Testi'ne gireceklerdir.

 40 adet Türkçe ve 40 adet Matematik sorusundan oluşan Temel Yeterlilik Testi cumartesi günü sabah oturumunda gerçekleştirilecektir. Yükseköğretim Kurumları Sınavı, Yabancı Dil Sınavı hariç Haziran ayının bir hafta sonu Cumartesi günü yapılacak iki oturumlu bir sınavla gerçekleşecektir. Yabancı Dil sınavı ise aynı hafta sonu Pazar günü tek oturumda gerçekleştirilecek ve soru sayısı 80 olacaktır."

İlk oturum zorunlu

Saraç, tüm adayların birinci oturuma girmesinin zorunlu olduğunu dile getirerek, birinci oturumdan sonra öğle arası verileceğini, bu arada adayların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerinin yanı sıra zihinsel olarak da rahatlamalarını sağlanacağını açıkladı. Birinci oturumun uygulanması ile ilgili ayrıntıları da paylaşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, "40 Türkçe ve 40 Temel Matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi, cumartesi günü sabah oturumunda gerçekleştirilecek. Bu sınavın sonucu, adayların Temel Yeterlilik Testi Puanını (TYT-Puanı) belirleyecek" diye konuştu.

Saraç, birinci oturumdaki testlerin ağırlıklarının (Türkçe ve Temel Matematik testleri), Temel Yeterlilik Testi Puanı'nın oluşmasına etkisinin eşit olduğunu belirterek, "Temel Yeterlilik Testi Puanı'nda, Türkçe testinin ağırlığı yüzde 50, temel matematik testinin ağırlığı yüzde 50'dir." ifadesini kullandı. Saraç, Ortaöğretim Başarı Puanı'nın hesaplanmasında herhangi bir değişikliğe gidilmediğinin altını çizdi.

Baraj puanları değişmiyor

Temel Yeterlilik Testi Puanı'nın değerlendirilmesiyle ilgili açıklamalarda da bulunan Prof. Dr. Saraç, şunları kaydetti: "Adayların bir önlisans programını tercih edebilmeleri için Temel Yeterlilik Testi Puanı'nın (TYT-Puanı) en az 150 olması gereklidir. Temel Yeterlilik Testi Puanı 150'nin altında olan adayların herhangi bir yükseköğretim programını tercih etme hakkı bulunmayacak. Temel Yeterlilik Testi puanı 180 ve üzeri olan adaylar ise lisans programlarını tercih etmeye hak kazanacak. Temel Yeterlilik Testi Puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanları, istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacak. Bu yıl bu puanı geçen aday sayısı 1 milyon 258 bini aşkındı. Bu da sistem üzerinde ve aday öğrencilerimiz üzerinde bir rahatlama meydana getirecektir."

İkinci oturumda 4 test olacak

Prof. Dr. Saraç, ikinci oturuma ilişkin de "Bu oturumda, Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya 1, Sosyal Bilimler, Matematik ve Fen Bilimleri olmak üzere 4 test yer alacak. Sorular geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sınavda da müfredata dayalı olacak" açıklamasında bulundu.

Cumartesi günü öğleden sonra gerçekleştirilecek ikinci oturumun, 40 Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya (1), 40 Sosyal Bilimler (Tarih, Coğrafya 2, Felsefe Grubu, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi), 40 Matematik ve 40 Fen Bilimleri sorularından oluşacağını belirten Saraç, oturumların süresinin ise geçmiş yıllardaki uygulamalar ve adayların sınav stresi yaşamamaları hususları dikkate alınarak belirleneceğini kaydetti.

Her iki oturuma da giren adaylar toplam 160 soru cevaplayacak. Eşit Ağırlıklı puanının hesaplanmasını isteyen bir aday isterse 40 adet sorudan oluşan Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya (1) testini de cevaplayacak ancak bu aday için ek süre verilmeyecek!

Yerleştirmeler nasıl yapılacak?

Temel Yeterlilikler Testi'nden alınacak puan, tüm testlere yüzde 40 oranında etkileyecek. Bu oran, bundan önceki hiçbir sınavda bu denli yüksek olmamıştı. Buna göre puan hesaplamaları şu şekilde yapılacak:

SÖZ: [Temel Yeterlilikler Testi (yüzde 40)] + [Sözel Test (yüzde 60)]

SAY: [Temel Yeterlilikler Testi (yüzde 40)] + [Sayısal Test (yüzde 60)]

EA: [Temel Yeterlilikler Testi (yüzde 40)] + [Eşit Ağırlık Testi (yüzde 60)]

DİL: [Temel Yeterlilikler Testi (yüzde 40)] + [Yabancı Dil Testi (yüzde 60)]

Ana sınavlar 23 Haziran'da

Önümüzdeki yıl 15-16-17 Haziran tarihleri Ramazan Bayramı'na denk geldiğinde YKS'nın 23 Haziran'da yapılması kuvvetle muhtemel. Yabancı Dil Sınavı ise 24 Haziran'da yapılacak. YKS'nın 30 Haziran'da yapılması durumunda Yabancı Dil Sınavı 1 Temmuz'a kayacağından sınavlar Haziran ayında tamamlanmamış olacak.

Yeni sistemin sakıncalı ve dezavantajlı

2018 yılından itibaren uygulanmaya başlanacak olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) çok ciddi sakıncaları ve dezavantajları bulunuyor. Bunlardan en önemlisi SAYISAL tercih yapacak bir aday açısından lise eğitimi boyunca gördüğü Tarih, Coğrafya, Türk Dili ve Edebiyatı, İnkılâp Tarihi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi gibi derslerin hiçbir anlamı kalmıyor. Keza SÖZEL tercih yapacak adaylar için de Biyoloji, İleri Matematik, Fizik ve Kimya'nın anlamı bulunmuyor.

Yerleştirme puanını yüzde 60 oranında etkileyen Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya, Sosyal Bilimler, Matematik ve Fen Bilimleri sınavlarının Cumartesi günü öğleden sonra uygulanacak olması adaylar açısından ciddi sorun teşkil ediyor. Bu sınavları Pazar günü uygulanması adayları rahatlatacaktır. Sabah saatlerinde Temel Yeterlilik Testi'ne girecek adayların öğleden sonra çok daha karmaşık ve ağır soruların yer aldığı bilim sınavına girmeleri öğrencileri zorlayacaktır ve performans düşüşüne yol açacaktır. Öte yandan geçen YGS'de 160 soru, LYS'de ise Sayısal'de 170 soru cevaplamak zorunda kalan adaylar bu yıl toplamda 160 soru yanıtlayacak. Böylece soru sayısı yüzde 50'den fazla azaltılmış oluyor. Bu durum her soruyu 'özel' hale getiriyor.