AB yan çiziyor
Nisan-Ağustos 2015 döneminde Türkiye üzerinden Yunanistan'a geçen sığınmacı sayısı 225 bin 505 iken, Ankara ile Brüksel arasında 18 Mart'ta varılan uzlaşı sonrasında rakam Nisan-Ağustos 2016 döneminde 12 bin 219'a indi. Buna rağmen AB, Türk vatandaşlarına vizesiz seyahatte yan çiziyor.
20.10.2016 00:00:00
RECEP BAHAR/HABER-ANALİZ
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında bu yıl 18 Mart'ta varılan anlaşma, Avrupa'yı sığınmacı akınından korurken, Türkiye'ye ve Türk halkına bir katkısı olmadı. Nitekim Haziran ayında başlaması gereken vize serbestisi Ekim ayına sarkıtıldı, şimdi ise rafa kalkmak üzere. Zira Avrupa Birliği, vize serbestisi ise alakası olmayan koşullarda direterek, Türk vatandaşlarının Schengen ülkelerine vizesiz gitmesini engellemeye devam ediyor.
AB Bakanı Ömer Çelik, Çarşamba günü Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Amerika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan ile Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, vize serbestisinin gerçekleşmemesi halinde Geri Kabul Anlaşması'nı yürürlüğe koymayacaklarını ifade ederek, "Eğer vize serbestisi sene sonuna kadar gerçekleşmezse, Geri Kabul Anlaşması'nın hayatta olmasının bir manası kalmaz.Feshedilmesi yoluna gidilir" dedi.
Geri Kabul Anlaşması, AB'nin Suriyeli sığınmacılar için Türkiye'ye vereceği 3 milyar Euro'nun gönderilmesi ve vize serbestisinin tek paket olduğunu ifade eden Çelik, bu mekanizmaların hiçbirinin tatminkâr şekilde ilerlemediğini dile getirdi.
Çelik, Türkiye üzerinden Avrupa'ya yönelik sığınmacı akının Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin başarısıyla engellendiğini de belirtti. Bu arada Yeni Mesaj'ın edindiği bilgiye göre AB, Suriyeli sığınmacılara harcanmak üzere Türkiye'ye vermeyi taahhüt ettiği 3 milyar Euro'luk kaynağın bugüne kadar sadece 150 milyon Euro'luk bölümünü serbest bıraktı. Oysa yıl sonuna kadar bu paranın 1.5 milyar dolarının serbet bırakılması gerekiyor.
Kapılar açılır!
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da vize serbestisinin gerçekleşmemesi durumunda, Geri Kabul Anlaşması'nın ne olacağına ilişkin olarak "Her gün binlerce, on binlerce insan Türkiye'den Yunanistan'a geçmeye çalışıyordu. Bizim aldığımız tedbirler sayesinde neredeyse yok mesabesinde. Günde yirmiler, otuzlar, elliler seviyesine düştü bu. Neden? Biz Geri Kabul Anlaşması'nı ciddiyetle uyguladık ama kusura bakmayın, biz enayi değiliz" ifadesini kullandı. Türkiye'nin, Avrupa Birliği üyeliğinde olduğu gibi vize serbestisinde de oyalanmaya başlandığını söyleyen Kurtulmuş, "Kusura bakmayın biz, oyalanıp duracak bir ülke değiliz. Geri Kabul Anlaşması'nın gereğini de yaptık. Avrupa Birliği'nin de bunu yapması lazım. Yapmazlarsa kendileri bilir, biz de o zaman sözümüzü tutmak mecburiyetinde değiliz. Mülteciler, Avrupa'da nereye gitmek istiyorlarsa gitsinler. Ne yapalım" diye konuştu.
Rakamların dili
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 18 Mart 2016'da varılan anlaşma sonrasında Nisan ayından itibaren Türkiye üzerinden Yunanistan'a geçişler engellenmeye başlandı. Nisan-Eylül döneminde Türkiye üzerinden Yunanistan'a geçen sığınmacı sayısı 15 bin 372 idi. Türkiye, 1 Nisan'dan 6 Ekim'e kadar 643 sığınmacıyı geri aldı.
Türkiye üzerinden bu yıl Yunanistan'a geçen sığınmacı sayısı Ocak ayında ortalama 1932, Şubat ayında 1904, Mart ayında 20 Mart'a kadar 1148 iken; anlaşmanın kısmen devreye girdiği 21-31 Mart döneminde 333'e indi. Nisan ayında sayı günlük 113'e düşerken, Mayıs'ta 47, Haziran'da 50, Temmuz'da 60, Ağustos'ta 111, Eylül'de ise 103 oldu.
Rakamlar Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin iyi iş çıkardığını ortaya koyuyor. Öte yandan 2016 yılının ilk 3 ayında Ege Denizi'nde boğulan sığınmacı sayısı 366 iken, Nisan-Haziran döneminde bu 7'ye indi.
Türkiye'nin yaptığı işin önemi Akdeniz'den İtalya'ya yönelik sığınmacı akınıyla karşılaştırıldığında net olarak ortaya çıkıyor.
Nisan-Ağustos 2015 döneminde Afrika'dan İtalya'ya 105 bin 984 sığınmacı gelirken, bu sayı Nisan-Ağustos 2016 döneminde 96 bin 5'e düştü. Bu veriler, İtalya'nın Akdeniz üzerinden Avrupa'ya sığınmacı akınını engelleyemediğini gözler önüne seriyor.
'İyi anlaşma' fos çıktı
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 18 Mart 2016'da Brüksel'de imzalanan anlaşmadan sonra dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, yaptığı açıklamada, "Çok önemli bir anlaşma, daha iyisi yok, tarihi bir gün" demişti. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise "Tarihi bir gün mü, bilemeyeceğim" şeklinde konuşmuştu. AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker de "Görüşmelerimiz zorluydu ancak adil yürütüldü" demişti.
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında bu yıl 18 Mart'ta varılan anlaşma, Avrupa'yı sığınmacı akınından korurken, Türkiye'ye ve Türk halkına bir katkısı olmadı. Nitekim Haziran ayında başlaması gereken vize serbestisi Ekim ayına sarkıtıldı, şimdi ise rafa kalkmak üzere. Zira Avrupa Birliği, vize serbestisi ise alakası olmayan koşullarda direterek, Türk vatandaşlarının Schengen ülkelerine vizesiz gitmesini engellemeye devam ediyor.
AB Bakanı Ömer Çelik, Çarşamba günü Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Amerika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan ile Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, vize serbestisinin gerçekleşmemesi halinde Geri Kabul Anlaşması'nı yürürlüğe koymayacaklarını ifade ederek, "Eğer vize serbestisi sene sonuna kadar gerçekleşmezse, Geri Kabul Anlaşması'nın hayatta olmasının bir manası kalmaz.Feshedilmesi yoluna gidilir" dedi.
Geri Kabul Anlaşması, AB'nin Suriyeli sığınmacılar için Türkiye'ye vereceği 3 milyar Euro'nun gönderilmesi ve vize serbestisinin tek paket olduğunu ifade eden Çelik, bu mekanizmaların hiçbirinin tatminkâr şekilde ilerlemediğini dile getirdi.
Çelik, Türkiye üzerinden Avrupa'ya yönelik sığınmacı akının Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin başarısıyla engellendiğini de belirtti. Bu arada Yeni Mesaj'ın edindiği bilgiye göre AB, Suriyeli sığınmacılara harcanmak üzere Türkiye'ye vermeyi taahhüt ettiği 3 milyar Euro'luk kaynağın bugüne kadar sadece 150 milyon Euro'luk bölümünü serbest bıraktı. Oysa yıl sonuna kadar bu paranın 1.5 milyar dolarının serbet bırakılması gerekiyor.
Kapılar açılır!
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da vize serbestisinin gerçekleşmemesi durumunda, Geri Kabul Anlaşması'nın ne olacağına ilişkin olarak "Her gün binlerce, on binlerce insan Türkiye'den Yunanistan'a geçmeye çalışıyordu. Bizim aldığımız tedbirler sayesinde neredeyse yok mesabesinde. Günde yirmiler, otuzlar, elliler seviyesine düştü bu. Neden? Biz Geri Kabul Anlaşması'nı ciddiyetle uyguladık ama kusura bakmayın, biz enayi değiliz" ifadesini kullandı. Türkiye'nin, Avrupa Birliği üyeliğinde olduğu gibi vize serbestisinde de oyalanmaya başlandığını söyleyen Kurtulmuş, "Kusura bakmayın biz, oyalanıp duracak bir ülke değiliz. Geri Kabul Anlaşması'nın gereğini de yaptık. Avrupa Birliği'nin de bunu yapması lazım. Yapmazlarsa kendileri bilir, biz de o zaman sözümüzü tutmak mecburiyetinde değiliz. Mülteciler, Avrupa'da nereye gitmek istiyorlarsa gitsinler. Ne yapalım" diye konuştu.
Rakamların dili
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 18 Mart 2016'da varılan anlaşma sonrasında Nisan ayından itibaren Türkiye üzerinden Yunanistan'a geçişler engellenmeye başlandı. Nisan-Eylül döneminde Türkiye üzerinden Yunanistan'a geçen sığınmacı sayısı 15 bin 372 idi. Türkiye, 1 Nisan'dan 6 Ekim'e kadar 643 sığınmacıyı geri aldı.
Türkiye üzerinden bu yıl Yunanistan'a geçen sığınmacı sayısı Ocak ayında ortalama 1932, Şubat ayında 1904, Mart ayında 20 Mart'a kadar 1148 iken; anlaşmanın kısmen devreye girdiği 21-31 Mart döneminde 333'e indi. Nisan ayında sayı günlük 113'e düşerken, Mayıs'ta 47, Haziran'da 50, Temmuz'da 60, Ağustos'ta 111, Eylül'de ise 103 oldu.
Rakamlar Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin iyi iş çıkardığını ortaya koyuyor. Öte yandan 2016 yılının ilk 3 ayında Ege Denizi'nde boğulan sığınmacı sayısı 366 iken, Nisan-Haziran döneminde bu 7'ye indi.
Türkiye'nin yaptığı işin önemi Akdeniz'den İtalya'ya yönelik sığınmacı akınıyla karşılaştırıldığında net olarak ortaya çıkıyor.
Nisan-Ağustos 2015 döneminde Afrika'dan İtalya'ya 105 bin 984 sığınmacı gelirken, bu sayı Nisan-Ağustos 2016 döneminde 96 bin 5'e düştü. Bu veriler, İtalya'nın Akdeniz üzerinden Avrupa'ya sığınmacı akınını engelleyemediğini gözler önüne seriyor.
'İyi anlaşma' fos çıktı
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 18 Mart 2016'da Brüksel'de imzalanan anlaşmadan sonra dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, yaptığı açıklamada, "Çok önemli bir anlaşma, daha iyisi yok, tarihi bir gün" demişti. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise "Tarihi bir gün mü, bilemeyeceğim" şeklinde konuşmuştu. AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker de "Görüşmelerimiz zorluydu ancak adil yürütüldü" demişti.