ABD-Türkiye ilişkileri 'buz devri'ne girdi
Geçmişi 1800'lü yıllara dayanan ve İkinci Dünya savaşı sonrası Türkiye'nin NATO üyesi olmasıyla birlikte 'müttefiklik' seviyesine gelen ABD-Türkiye ilişkilerinde, Türkiye ile ABD arasında vize işlemlerinin askıya alınmasıyla soğuk rüzgârlar esiyor.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin gerginleşmesine yol açan 7 ana sorun bulunuyor. Bu sorunların başında FETÖ'nün ele başı Fetullah Gülen'in Türkiye'nin 85 koli belge göndermesine rağmen ABD tarafından iade edilmemesi hatta iade bir yana bu ülkedeki faaliyetlerine son verilmemesi teşkil ediyor.
Obama yönetiminin yaptığı gibi Trump da bu konuda vurdumduymaz bir tavır sergiliyor. Öte yandan FETÖ'nün 17-25 Aralık 2013'teki kumpasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un haklarında dava açılan eski polis müdürleri ve firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatı tespit edildi ve bunun üzerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Topuz tutuklandı.
Topuz'un CIA ajanı olduğu ileri sürülüyor. Bu tutuklamanın ardından ABD, Türkiye'de vize işlemlerini askıya aldı.
PKK'nın baş destekçisi
İkinci sırada ise Türkiye'nin terör örgütü olarak görmesine rağmen ABD'nin PYD/YPG'ye silah desteğinin devam etmesi yer alıyor. ABD, Haziran ayından bu yana PKK/YPG'ye 2 binden tırdan fazla silah gönderdi.
Bu silahların içinde gelişmiş ağır silahların bulunuyor.
Üçüncü ana sorun ise Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın New York'ta tutuklanması teşkil ediyor. ABD tarafı bugüne kadar sorunu Amerikan yargısına havale etmekle yetindi.
İki ülke arasındaki bir başka sorunu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mayıs ayında Washington'a yaptığı ziyaret sırasında yaşanan olaylar hakkında 15 korumasına yönelik soruşturma izni verilmesi oluşturuyor.
Ziyaret sırasında Washington Türk Büyükelçiliği önünde PKK propagandası yapan örgüt yandaşları, Türk vatandaşlarına saldırınca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumaları olaya müdahale etmiş, bir süre sonra ise protestoculara saldırmakla suçlanan 15 Türk güvenlik görevlisinin de aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında soruşturma açılmış ve iddianame hazırlanmıştı.
Türk Dışişleri Bakanlığı olaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Washington Bölgesi Yüksek Mahkemesi Başsavcılığı'nın, Washington Büyükelçiliğimiz ikametgâhı önünde 16 Mayıs 2017 tarihinde yaşanan olaylara ilişkin iddianamenin kabul edildiğini açıklaması esefle karşılanmıştır" ifadesini kullanmıştı.
Türkiye de rahatsız etmeye başladı
ABD'nin aldığı vize kararında Türkiye'nin başta Fırat Kalkanı Harekâtı olmak üzere milli güvenliği için Suriye ve Irak'ta attığı adımların da etkili olduğu belirtiliyor.
ABD'nin El Kaide gerekçesiyle PYD ile İdlib bölgesine müdahale edeceği konuşulurken, Türkiye-İran ve Rusya'nın anlaşması ile burada yapılan harekâtın ABD'nin planlarını bozduğu aktarılıyor. Bu da doğal olarak ikili ilişkilere yansıyor.
Uluslararası arenada en çok konuşulan ve NATO nezdinde tartışmalara neden olan bir diğer olay ise Türkiye'nin Rusya'dan almayı planladığı S400'ler. NATO sistemlerine uyumlu olmadığı iddia edilerek tepki gösterilen füzelerin alınmasına başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin karşı olduğu bilinirken, Türkiye tarafının ise füzelerin kaporasını verdiği bildirilmişti.
Darbeye açık destek
FETÖ elebaşını teslim etmeyen ABD'ye yönelik sitemler sürerken, 15 Temmuz darbe girişiminin en kilit isimlerinden biri olan ve o geceyi darbenin merkezi Akıncı Üssü'nde geçirdiği güvenlik kameralarıyla saptanan Kemal Batmaz'a ilişkin çıkan resmi belge de Türkiye-ABD ilişkilerinin gerilmesinde bir kilometre taşı olmuştu.
Batmaz'ın 1 Ocak 2016 tarihinde gittiği ABD'de havaalanında kendisini sorgulayan Amerikalı görevlilere "Pensilvanya'da Fetullah Gülen'in yanında kalacağı" yolunda verdiği ifadenin resmi belgesi geçtiğimiz günlerde ortaya çıkmıştı.
Söz konusu resmi ABD belgesi 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü'nde darbenin karar merkezi olan 143. Filo'da bulunan Kemal Batmaz ile Fetullah Gülen arasında yakın bir ilişkinin bulunduğunu tam bir berraklık içinde ortaya koyuyor.
Bu belgeden, kamuoyu ve aynı zamanda kendisini yargılayan mahkeme heyeti, Kemal Batmaz'ın darbeden tam altı buçuk ay önce gittiği ABD'de Gülen'in yaşadığı villada onun misafiri olarak kaldığını öğrenmiş oluyor.