logo
19 NİSAN 2024

Alman ordusunun gizli raporu ifşa oldu

Der Spiegel Dergisi'nin ortaya çıkardığı Alman ordusunun ifşa edilen gizli raporundaki muhtemel felaket senaryoları tartışmalara yol açtı. Gizli rapora göre; yakın gelecekte mülteci akınları, güvenlik açısından büyük önem taşıyacak, Batılı olmayan ülkelerin gerek ekonomik gerekse siyasi olarak dünya dengelerinde ağırlığı artacak.
14.11.2017 00:00:00
Alman ordusunun ifşa edilen gizli raporundaki muhtemel felaket senaryoları tartışmalara yol açtı. Alman Savunma Bakanlığı'nın talebiyle hazırlanan ve Der Spiegel Dergisi'nin ortaya çıkardığı "Stratejik Öngörü 2040" adlı araştırma, gelecekte karşılaşılabilecek tehditleri öngörebilmek ve Alman ordusunun bunlara hazırlıklı olması hedefini taşıyor.

Federal Alman Ordusu tarihinde ilk olma niteliğini taşıyan 120 sayfalık araştırmada stratejistler, küresel siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelerin, savunma politikalarını nasıl etkileyebileceğini ele alıyor.

Rapor, ordunun gelecek yıllara ilişkin planlamaları, işbirliği faaliyetleri ve silahlanma programları açısından büyük önem taşıyor. Savunma Bakanlığı araştırmasında yakın gelecekte mülteci akınlarının, güvenlik açısından büyük önem taşıyacağı vurgulanıyor.

Araştırmaya göre, bireylerin kendilerini giderek daha fazla etnik, dini ya da bölgesel kimliklerle özdeşleştirmesi, ulus devlete aidiyet duygusunun zayıflamaya devam etmesi bekleniyor. Uluslararası politikada devlet dışı aktörlerin etkisinin artmaya devam edeceği, Batılı olmayan ülkelerin gerek ekonomik gerekse siyasi olarak daha fazla ağırlığının olacağı tahmin ediliyor.

6 farklı senaryo var

Araştırmacılar geleceğe ilişkin trendler ile beklenen tehlikeleri bir araya getirecek, 2040'da karşı karşıya kalınması muhtemel 6 farklı senaryoya raporda yer verdi. Bunlardan ilk üçü, Batı açısından istikrarlı bir resim ortaya koyarken, diğer üç senaryo büyük risklere ve büyük değişimlere işaret ediyor.

Almanya açısından en kötü durum senaryosu, AB'den daha fazla üye ülkenin ayrılması ve AB'nin parçalanması, Avrupa'nın birçok alanda küresel rekabet gücünü kaybetmesi, uluslararası düzenin erozyona uğraması, küreselleşme sürecinin son bulması gibi gelişmeleri içeriyor.

'Avrupa çökerse Almanya da çöker'

Raporla ilgili görüşlerini paylaşan Alman Dış İlişkiler Konseyi (DGAP) savunma uzmanı Dr. Christian Mölling, "AB'nin, Batı'nın çöküşü, Almanya'nın bugünkü halinin de son bulacağı anlamına gelir" tespitini yaparken, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Almanya'nın devlet yapılanmasının tamamı Almanya'nın Avrupa'ya entegre olması üzerine inşa edildi. AB, Almanya'nın siyasal ve toplumsal DNA'sını oluşturuyor. Çünkü AB ve hatta NATO temelde 'Almanya nerede durmalı' şeklindeki tarihsel soruya, 'eski ruhların yeniden canlanmasını nasıl önleriz' sorusuna yanıt mahiyetinde kuruldular, Almanya'nın yalnız durmamasını temin etmek için kuruldular."

Almanya'nın AB'nin parçalanması gibi bir senaryoyu kesinlikle arzu etmediğini, ancak bunun için ciddi adımlar atması gerektiğini vurgulayan Dr. Mölling, şu değerlendirmeyi yaptı: "Almanya AB'nin muhafazasını sağlamaya odaklanacaktır çünkü bu birlikte Almanya'nın siyasi kimliği yer almaktadır. Bunun için Avrupa'da refahın adil paylaşımı için finansman sağlanması konusunda tavizler vermek zorunda. Bu noktada, pek çok Avrupa ülkesinin Almanya'dan beklentileri ile siyasetçilerin Alman halkına söyledikleri arasında bir fark, gerilim var. Siyasetçilerin Alman halkına, AB'nin birliğinin muhafazası için masaya daha fazla para konulmasının gerekli olacağını söylemeleri gerekecek."

Batı-Doğu rekabeti kızışacak

"Stratejik Öngörü 2040" araştırmasında mercek altına alınan bir diğer senaryo, Soğuk Savaş'tan 50 yıl sonra dünyanın yeniden iki kutuplu bir düzene evrilmesini, bir tarafta ABD ve Avrupa, diğer tarafta Çin ve Rusya'nın olduğu kutuplar arasında rekabetin daha da artmasını öngörüyor.

Doğal kaynaklar üzerinde rekabet artmış olsa da iki taraf arasında ticaretin sürüyor olması nedeniyle silahlı çatışmalar önlenebiliyor. Ama Batı ile Doğu gerilimi, iki blok arasında siyasi ve kültürel yabancılaşma artıyor.

Türkiye ile Almanya'yı nasıl bir gelecek bekliyor?

Alman ordusunun "Stratejik Öngörü 2040" raporundaki senaryolar güvenlik konularında büyük ağırlığı olan Türkiye ile gelecekte işbirliğinin ne şekilde gelişeceğine dair birçok soruyu da gündeme getiriyor.

DGAP uzmanı Mölling, Türkiye'nin Almanya'nın güvenlik politikalarında büyük önem taşıdığını vurgulamakla birlikte, şu değerlendirmeyi aktardı: "Ortadoğu'daki gelişmelerin Almanya'yı doğrudan etkileyebildiğini Suriye örneğinde gördük. Türkiye ile birlikte yapıcı bir şekilde işbirliği yapılması gayet tabii ki önem taşıyor. Ama ne yazık ki ne Almanya ne de AB, gerek Türkiye ile gerekse İran, Suudi Arabistan, ABD ve bir ölçüde Birleşik Krallık gibi diğer zorlu ülkelerle, etkin bir işbirliği yapmanın, birlikte çalışmanın yollarını bulabilmiş değil."
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Deprem sonrası heyelan yolu kapattı

Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12
İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.

Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.



Muhabirler bu anları anbean kaydetti.

Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!

 
 
Yenimesaj.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sanayide ara ve teknik eleman sorunu yaşandığına işaret ederek, "Bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar beyaz yakalı müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor" dedi.
18.04.2024 23:37:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!


İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, basınla düzenlediği sohbet toplantısında, istihdamda yaşanan sorunlara parantez açarak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yeni bir planlamaya gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Taycı, şunları söyledi: "Sektörümüzde ara eleman, teknik eleman ve hatta vasıfsız eleman bulma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin sayısının çok artması ve gençlerin niteliğine bakılmaksızın üniversite diploması almaları durumunda daha iyi iş imkânlarına sahip olacaklarına inanmaları bu süreci de olumsuz etkiliyor. Bu kadar diploması olan gencimize beyaz yaka olarak iş verebilmemiz söz konusu değil. Beyaz yaka çalışan bulma konusunda çok ciddi bir problem yok. Şu anda en önemli problemimiz mavi yakada. Artık öyle bir durum söz konusu ki bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor. Asgari ücret verilmiyor. Kendisini yetiştirmiş zanaatkâr arkadaşlarımızın eğitimleri olmasa bile, eğitimli hatta birkaç dil konuşan insanlardan daha fazla maaş alıyor. Buradaki sorunun çözülebilmesi için üniversiteler ile ciddi bir planlamaya gidilmesi lazım. Her şeyden önemlisi meslek liselerinin daha aktif bir hale getirilmesi lazım."

Kakaoda neler oluyor?

Son dönemde kakaonun tonunun 10 bin, kakao yağınınkinin ise 32 bin doları aştığına işaret eden Taycı, dünyadaki kakao üretiminin yüzde 65'lik bölümünün Batı Afrika sahillerinde gerçekleştiğini; geriye kalan bölümün ise Güney Amerika'da yetiştiği bilgisini verdi. Taycı, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzak Doğu'da da kısmi olarak Malezya'nın ve Endonezya'nın belirli bölümlerinde yetişiyor. Aşırı iklim olayları Batı Afrika'daki kakao ağaçlarını çok olumsuz etkiledi. Bundan dolayı rekoltede ciddi bir düşüş söz konusu. Bununla birlikte kakaoyu üreten çiftçiler, kakaodan çikolataya gelen zincir içinde en az kazanan insanlar. Kazançlarının çok düşük ve yetersiz olması sebebiyle zahmetli ağaçların bakımları, maliyeti ön planda tutularak uzun zamandan beri gerçekleştirilemiyor. 2020-2021 sezonunda dünyada 5 milyon 290 bin ton çekirdek üretimi gerçekleşmiş. 2022-2023 sezonunda 4 milyon 900 bin ton 2023-2024 sezonunda da 4 milyon 450 bin ton. Yani, baktığımız zaman 2021'den 2022'ye geçerken yüzde 7'lik bir küçülme olmuş. 2022'den 2023'e geçerken de yüzde 10'luk bir küçülme olmuş." Taycı, kakaolu ürünler sektörüne dünyada 10 civarında şirketin yön verdiğine işaret ederek, bu şirketlerin kakao üreticilerini desteklemeleri gerektiğini belirtti.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi

Deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.
18.04.2024 21:25:00
İhlas Haber Ajansı
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremden etkilenen Yozgat'ın 3 ilçesinde okullar 1 gün süreyle tatil edildi.

Yozgat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.