'Atatürk düşmanları bu topraklara ait değil'
Bandırma'da düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumu'nda konuşan Muharrem Bayraktar, "keşke Yunan gelip gelseydi" diyen zihniyet için , "Emperyalizmi Mustafa Kemal'e tercih edenler, Müslüman ordusu yerine kâfir ordusu için heyecan duyanlar, bu toprakların insanı olamazlar" değerlendirmesini yaptı
28.03.2018 00:00:00
YENİ MESAJ/BANDIRMA
Yeni Mesaj Gazetesi tarafından Bandırma'da düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumunda konuşan başyazarımız Muharrem Bayraktar Atatürk düşmanlığı üzerine değerlendirmeler yaptı.
Konuşmasına Balıkesir eski milletvekili Tülay Babuşçu'nun Cumhuriyet için kullandığı "90 yıllık reklam arası sona erdi" sözlerini hatırlatarak başlayan Bayraktar, "Malumunuz bu milletvekilimiz TBMM yemin töreninde "Demokratik ve laik cumhuriyete bağlı kalacağına, namusu ve şerefi üzerine" yemin etmişti. Maalesef bu ülkede hemşehriniz olan bir milletvekili, Cumhuriyete reklam arası diyebiliyor. Ama tabi onu bu doğrultuda kullananlar, zamanı gelince kullanma süren doldu deyip ekmek arası yapıp gönderiyorlar. Reklam arasından ekmek arasına böylece geçmiş oluyoruz. Hemşehrinizin, "Cumhuriyet, 90 yıllık reklam arası" sözünü size hatırlattım diye bana kızmayın, benim hemşehrim Kadir de "keşke Yunan galip gelseydi" diyerek Cumhuriyete sövenler takımının kaptan köşkünde olan bir isim. Hatta milli şairimiz Mehmet Akif'e de serseri demişti. Yani hemşehrilik meselesi değil, olay serserilik meselesidir" dedi.
'Atatürk'e sövmek moda oldu'
"Atatürk'e ve onun katıldığı savaşlara sövmek maalesef günümüzün en iğrenç modalarından biri oldu" diyen Bayraktar şöyle konuştu: "Keşke Çanakkale geçilseydi" diyen Ekrem Buğra Ekinci'ye de cevap verdi.
Bayraktar, "Aslında 'bu kafaya' pek yabancı değiliz. 'Keşke Çanakkale geçilseydi' diyen kafa 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyen Kadir Mısıroğlu'nun kafasıyla aynıdır. Ya da başörtülü Nuray Bezirgan'ın 'İngilizler gelseydi benim haklarım daha geniş olacaktı' demesi aynıdır. Ya da Mustafa Kemal'in ordusunun Yunanlılarla savaştığı esnada, toplandıkları bir evde 'Ya Rabbi, Yunan ordusunu Türk ordusuna karşı muzaffer eyle!' diye dua eden, padişah yanlısı eski Bahriye Nazırı Bosnalı Şükrü Bey'in kafası aynıdır. Bu Rum, Yunan, İngiliz daha bilmem hangi gâvurun ülkeyi işgalini savunanların temel düşüncesi, emperyalist işgal gerçekleşse idi daha özgür olacaktık, dinimizi daha güzel yaşayacaktık, halife görevine devam edecek ve İslam ümmeti daha müreffeh olacaktı şeklindedir. Düşünün, bir tarafta Haçlı ordusu, diğer tarafta bu Haçlıyı kovmaya çalışan 'müminler ordusu' ve bir yandan da Haçlının galip gelmesini savunan 'sözde' Müslümanlar! Soruyorum size, "Keşke Yunan galip gelseydi, İngiliz gelseydi, Çanakkale geçilseydi" diye hayıflananlar gerçek manada Müslüman olabilir mi? Öyle bir halife tahayyülü içindeler ki, 'Gâvurun çizmesi altında ve onun emir kulu olan, gâvurdan gelen her emri yerine getirmeye hazır' bir halife bozuntusu makamında otursun, ama yeter ki Mustafa Kemal galip gelmesin!"
Iraklı Nur'un mektubunu hatırlattı
'İngiliz gelse idi haklarımız daha geniş olacaktı' diyenlere, Irak'ın Amerikalılar tarafından işgalinden sonra Ebu Garip cezaevine düşen Nur isimli kızın mektubunu hatırlatan Bayraktar şöyle devam etti: "Şöyle haykırıyordu mektubunda Nur; 'Siz ey bizim dini liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler! Amerikalıların bize reva gördüğü cinsel ve hayvani eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz? Peygamber Efendimizin en değerli hazineniz buyurduğu haysiyet ve şerefinizi çiğnetmekten pek sıkılmış gibi görünmüyorsunuz. Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin! Hepimizin karnında onların (yani Amerikalıların) piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız! Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalıları ve onların piçlerini öldürün! Allah rızası için! Size yalvarıyoruz.' Değerli kardeşlerim Yunan galip gelseydi, İngiliz gelseydi aynen böyle olacaktı. Bu topraklar, 'Emperyalizmin piçleriyle' dolacaktı. Bu topraklar, Irak'ta Ebu Garip cezaevinden haykıran Nur'larla dolacaktı. Zaten Yunan işgali yıllarında İzmir'den Afyon'a, Kütahya'dan Sakarya'ya kadar Yunan'ın tecavüzüne uğrayan binlerce Anadolu kadını, tarihin derinliklerinden, bu küstahların yüzüne tükürmektedir. Emperyalizmi Mustafa Kemal'e tercih edenler, Müslüman ordusu yerine kâfir ordusu için heyecan duyanlar, bu toprakların insanı olamaz. Bu topraklar onların cenazesini de kabul etmez."
'Bu devrin delikanlısı Haydar Hoca'
Konuşmasında Bandırma Haydar Çavuş Camii'nde Yunan askerlerinin 2-3 bin civarında Müslüman'ı yakarak şehit etmesini de hatırlatan Başyazarımız Muharrem Bayraktar, "Bugün eline mikrofonu ya da kalemi alır almaz Atatürk'e söven hocalara, gazeteci bozuntularına, sözde imamlara sesleniyorum" dedi ve konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Bakın gerçek imam, Maraş'ın işgali sırasında "keşke Fransızlar Maraş'ı ele geçirseydi" demeyip gâvura ilk kurşunu sıkan, imamlar imamı Sütçü İmam ne diyor; 'Her kim ki Mustafa Kemal Paşa ve Kuvay-ı Milliye aleyhine fetva verip düşmanlık yaparsa, bilin ki onların damarlarında kafir kanı akar...' İmam mı istiyorsunuz: Aha size imamın da delikanlısı, hocanın da delikanlısı, adamın da delikanlısı. Dahasını öğrenmek istiyorsanız burada kitabın da delikanlısı, Hoş Geldin Atatürk kitabı var. Bir de bu devrin delikanlısı, Haydar Hoca var."
Yeni Mesaj Gazetesi tarafından Bandırma'da düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumunda konuşan başyazarımız Muharrem Bayraktar Atatürk düşmanlığı üzerine değerlendirmeler yaptı.
Konuşmasına Balıkesir eski milletvekili Tülay Babuşçu'nun Cumhuriyet için kullandığı "90 yıllık reklam arası sona erdi" sözlerini hatırlatarak başlayan Bayraktar, "Malumunuz bu milletvekilimiz TBMM yemin töreninde "Demokratik ve laik cumhuriyete bağlı kalacağına, namusu ve şerefi üzerine" yemin etmişti. Maalesef bu ülkede hemşehriniz olan bir milletvekili, Cumhuriyete reklam arası diyebiliyor. Ama tabi onu bu doğrultuda kullananlar, zamanı gelince kullanma süren doldu deyip ekmek arası yapıp gönderiyorlar. Reklam arasından ekmek arasına böylece geçmiş oluyoruz. Hemşehrinizin, "Cumhuriyet, 90 yıllık reklam arası" sözünü size hatırlattım diye bana kızmayın, benim hemşehrim Kadir de "keşke Yunan galip gelseydi" diyerek Cumhuriyete sövenler takımının kaptan köşkünde olan bir isim. Hatta milli şairimiz Mehmet Akif'e de serseri demişti. Yani hemşehrilik meselesi değil, olay serserilik meselesidir" dedi.
'Atatürk'e sövmek moda oldu'
"Atatürk'e ve onun katıldığı savaşlara sövmek maalesef günümüzün en iğrenç modalarından biri oldu" diyen Bayraktar şöyle konuştu: "Keşke Çanakkale geçilseydi" diyen Ekrem Buğra Ekinci'ye de cevap verdi.
Bayraktar, "Aslında 'bu kafaya' pek yabancı değiliz. 'Keşke Çanakkale geçilseydi' diyen kafa 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyen Kadir Mısıroğlu'nun kafasıyla aynıdır. Ya da başörtülü Nuray Bezirgan'ın 'İngilizler gelseydi benim haklarım daha geniş olacaktı' demesi aynıdır. Ya da Mustafa Kemal'in ordusunun Yunanlılarla savaştığı esnada, toplandıkları bir evde 'Ya Rabbi, Yunan ordusunu Türk ordusuna karşı muzaffer eyle!' diye dua eden, padişah yanlısı eski Bahriye Nazırı Bosnalı Şükrü Bey'in kafası aynıdır. Bu Rum, Yunan, İngiliz daha bilmem hangi gâvurun ülkeyi işgalini savunanların temel düşüncesi, emperyalist işgal gerçekleşse idi daha özgür olacaktık, dinimizi daha güzel yaşayacaktık, halife görevine devam edecek ve İslam ümmeti daha müreffeh olacaktı şeklindedir. Düşünün, bir tarafta Haçlı ordusu, diğer tarafta bu Haçlıyı kovmaya çalışan 'müminler ordusu' ve bir yandan da Haçlının galip gelmesini savunan 'sözde' Müslümanlar! Soruyorum size, "Keşke Yunan galip gelseydi, İngiliz gelseydi, Çanakkale geçilseydi" diye hayıflananlar gerçek manada Müslüman olabilir mi? Öyle bir halife tahayyülü içindeler ki, 'Gâvurun çizmesi altında ve onun emir kulu olan, gâvurdan gelen her emri yerine getirmeye hazır' bir halife bozuntusu makamında otursun, ama yeter ki Mustafa Kemal galip gelmesin!"
Iraklı Nur'un mektubunu hatırlattı
'İngiliz gelse idi haklarımız daha geniş olacaktı' diyenlere, Irak'ın Amerikalılar tarafından işgalinden sonra Ebu Garip cezaevine düşen Nur isimli kızın mektubunu hatırlatan Bayraktar şöyle devam etti: "Şöyle haykırıyordu mektubunda Nur; 'Siz ey bizim dini liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler! Amerikalıların bize reva gördüğü cinsel ve hayvani eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz? Peygamber Efendimizin en değerli hazineniz buyurduğu haysiyet ve şerefinizi çiğnetmekten pek sıkılmış gibi görünmüyorsunuz. Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin! Hepimizin karnında onların (yani Amerikalıların) piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız! Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalıları ve onların piçlerini öldürün! Allah rızası için! Size yalvarıyoruz.' Değerli kardeşlerim Yunan galip gelseydi, İngiliz gelseydi aynen böyle olacaktı. Bu topraklar, 'Emperyalizmin piçleriyle' dolacaktı. Bu topraklar, Irak'ta Ebu Garip cezaevinden haykıran Nur'larla dolacaktı. Zaten Yunan işgali yıllarında İzmir'den Afyon'a, Kütahya'dan Sakarya'ya kadar Yunan'ın tecavüzüne uğrayan binlerce Anadolu kadını, tarihin derinliklerinden, bu küstahların yüzüne tükürmektedir. Emperyalizmi Mustafa Kemal'e tercih edenler, Müslüman ordusu yerine kâfir ordusu için heyecan duyanlar, bu toprakların insanı olamaz. Bu topraklar onların cenazesini de kabul etmez."
'Bu devrin delikanlısı Haydar Hoca'
Konuşmasında Bandırma Haydar Çavuş Camii'nde Yunan askerlerinin 2-3 bin civarında Müslüman'ı yakarak şehit etmesini de hatırlatan Başyazarımız Muharrem Bayraktar, "Bugün eline mikrofonu ya da kalemi alır almaz Atatürk'e söven hocalara, gazeteci bozuntularına, sözde imamlara sesleniyorum" dedi ve konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Bakın gerçek imam, Maraş'ın işgali sırasında "keşke Fransızlar Maraş'ı ele geçirseydi" demeyip gâvura ilk kurşunu sıkan, imamlar imamı Sütçü İmam ne diyor; 'Her kim ki Mustafa Kemal Paşa ve Kuvay-ı Milliye aleyhine fetva verip düşmanlık yaparsa, bilin ki onların damarlarında kafir kanı akar...' İmam mı istiyorsunuz: Aha size imamın da delikanlısı, hocanın da delikanlısı, adamın da delikanlısı. Dahasını öğrenmek istiyorsanız burada kitabın da delikanlısı, Hoş Geldin Atatürk kitabı var. Bir de bu devrin delikanlısı, Haydar Hoca var."