Bayraktar uyardı! Türkiye topraklarının yüzde 76'sı...
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, toprağa ve tarıma hizmetin kutsal olduğuna işaret ederek, "Türkiye topraklarının yüzde 76'sı organik madde bakımından yetersizdir. Bunun önüne geçmek için organik gübre kullanımı özendirilerek, kimyasal gübrelerin kullanımı azaltılmalı" dedi
17.06.2018 00:00:00
YENİ MESAJ/ANKARA
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu yıl aynı güne denk gelen Toprak Bayramı ile Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, tarımın yüzde 98'inin toprakta yapıldığına işaret ederek, "Binlerce yılda oluşan toprağın gelecek nesillere sağlıklı ve temiz bir şekilde bırakılması herkesin görevidir" dedi.
Bayraktar, "Bir Afrika atasözünde denildiği gibi bu topraklar atalarımızdan miras değil, gelecek nesillerin bize emanetidir. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak istiyorsak, toprağa ve çevreye özen göstermeliyiz" diye konuştu.
Tüm ülkelerin toprağı koruyan politikalar izlemesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Toprağa ve tarıma hizmet kutsaldır. Toprak için yapılan her mesai, insanlık adına faydalı bir iştir" ifadelerini kullandı.
Topraktaki organik madde azlığı ciddi sorun
Topraktaki organik madde düzeyinin tarımsal üretimi etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu belirten Bayraktar, Türkiye topraklarının yüzde 76'sının organik madde bakımından yetersiz olduğunu bildirdi. Toprağa can veren organik maddelerin her geçen gün azaldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: "Toprak hassas bir terazi gibidir. Aldığınızın karşılığını tekrar toprağa vermeniz gerekir. Organik madde çoğalırsa toprakta canlılık ve buna bağlı olarak verimlilik artar. Organik madde azalırsa verimlilik azalır. Organik maddelerin yok olduğu topraklar, zaman içinde kullanılmaz hale gelecektir. Organik madde yok olursa, topraktaki canlılar da yok olur. Bu şartlarda toprak ölür. Ölü bir toprakta, bitkiler ve ölen tüm canlılar mikroorganizma faaliyeti olmadığı için çürümez, parçalanma olmaz. Neticede doğanın dengesi bozulur. Türkiye'nin toprak yönetimi açısından en önemli sorunlarının başında topraktaki organik madde seviyesinin yetersizliği gelmektedir. Tarımda sorun yaşamamak için topraktaki organik madde seviyesi yükseltilmelidir."
Tarımsal ürüne talep artıyor
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yapılan açıklamaya göre 2050 yılına gelindiğinde dünya genelinde gıda talebinin yüzde 70, gelişmekte olan ülkelerde ise bu talebin yüzde 100 oranında artmasının beklendiğine işaret eden Bayraktar, şunları söyledi.
"Artan gıda talebi, tarımsal üretim sistemleri üzerinde eşi görülmemiş bir baskıya neden olacaktır. Toprak ve su kaynakları artan rekabetle birlikte risk altına girecektir. Dünyada 250 milyondan fazla insan doğrudan çölleşme ve kuraklıktan etkilenmektedir. 4 milyar hektardan fazla arazi ise çölleşme tehdidi altındadır."
Topraklarımızı korumalıyız
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin dünyada toprak rezervi azalan 20 ülkeden biri olduğuna işaret ederek, "Yüzölçümü 78.06 milyon hektar olan ülkemizin, 37.9 milyon hektar toplam tarım alanı varken, işlenen tarım arazisi 23.4 milyon hektardır. Topraklarımızın korunmasının ne denli önemli olduğu açıkça görülmektedir. Ülkemiz de 'çölleşmeye fazla duyarlı' ülkeler arasında yer alıyor. Ülkemizdeki çölleşmenin başlıca sebepleri; toprak erozyonu, hatalı tarım uygulamaları ve arazi kullanımı, kimyasal gübre ve ilaçların bilinçsiz kullanımı, hatalı sulama teknikleri sonucu tuzlanma, ormansızlaşma, aşırı otlatma ve üst toprağın kirlenmesi sayılabilir. Bunların yanında her geçen gün çoğalan nüfusun tabii kaynaklara gittikçe artan talebi ve baskısı çölleşmenin en önemli sebebidir. Ekolojik olarak hassas olan alanlarımızda başta bitki örtüsünün tahribi ile tabii dengenin bozulması, toprak ve ana materyalin aşınmasına yol açmaktadır. Bu durum Konya, Iğdır illeri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere Türkiye'nin bütün bölgelerinde arazi bozulumuna ve çölleşmeye sebep olmaktadır" dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu yıl aynı güne denk gelen Toprak Bayramı ile Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, tarımın yüzde 98'inin toprakta yapıldığına işaret ederek, "Binlerce yılda oluşan toprağın gelecek nesillere sağlıklı ve temiz bir şekilde bırakılması herkesin görevidir" dedi.
Bayraktar, "Bir Afrika atasözünde denildiği gibi bu topraklar atalarımızdan miras değil, gelecek nesillerin bize emanetidir. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak istiyorsak, toprağa ve çevreye özen göstermeliyiz" diye konuştu.
Tüm ülkelerin toprağı koruyan politikalar izlemesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Toprağa ve tarıma hizmet kutsaldır. Toprak için yapılan her mesai, insanlık adına faydalı bir iştir" ifadelerini kullandı.
Topraktaki organik madde azlığı ciddi sorun
Topraktaki organik madde düzeyinin tarımsal üretimi etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu belirten Bayraktar, Türkiye topraklarının yüzde 76'sının organik madde bakımından yetersiz olduğunu bildirdi. Toprağa can veren organik maddelerin her geçen gün azaldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: "Toprak hassas bir terazi gibidir. Aldığınızın karşılığını tekrar toprağa vermeniz gerekir. Organik madde çoğalırsa toprakta canlılık ve buna bağlı olarak verimlilik artar. Organik madde azalırsa verimlilik azalır. Organik maddelerin yok olduğu topraklar, zaman içinde kullanılmaz hale gelecektir. Organik madde yok olursa, topraktaki canlılar da yok olur. Bu şartlarda toprak ölür. Ölü bir toprakta, bitkiler ve ölen tüm canlılar mikroorganizma faaliyeti olmadığı için çürümez, parçalanma olmaz. Neticede doğanın dengesi bozulur. Türkiye'nin toprak yönetimi açısından en önemli sorunlarının başında topraktaki organik madde seviyesinin yetersizliği gelmektedir. Tarımda sorun yaşamamak için topraktaki organik madde seviyesi yükseltilmelidir."
Tarımsal ürüne talep artıyor
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yapılan açıklamaya göre 2050 yılına gelindiğinde dünya genelinde gıda talebinin yüzde 70, gelişmekte olan ülkelerde ise bu talebin yüzde 100 oranında artmasının beklendiğine işaret eden Bayraktar, şunları söyledi.
"Artan gıda talebi, tarımsal üretim sistemleri üzerinde eşi görülmemiş bir baskıya neden olacaktır. Toprak ve su kaynakları artan rekabetle birlikte risk altına girecektir. Dünyada 250 milyondan fazla insan doğrudan çölleşme ve kuraklıktan etkilenmektedir. 4 milyar hektardan fazla arazi ise çölleşme tehdidi altındadır."
Topraklarımızı korumalıyız
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin dünyada toprak rezervi azalan 20 ülkeden biri olduğuna işaret ederek, "Yüzölçümü 78.06 milyon hektar olan ülkemizin, 37.9 milyon hektar toplam tarım alanı varken, işlenen tarım arazisi 23.4 milyon hektardır. Topraklarımızın korunmasının ne denli önemli olduğu açıkça görülmektedir. Ülkemiz de 'çölleşmeye fazla duyarlı' ülkeler arasında yer alıyor. Ülkemizdeki çölleşmenin başlıca sebepleri; toprak erozyonu, hatalı tarım uygulamaları ve arazi kullanımı, kimyasal gübre ve ilaçların bilinçsiz kullanımı, hatalı sulama teknikleri sonucu tuzlanma, ormansızlaşma, aşırı otlatma ve üst toprağın kirlenmesi sayılabilir. Bunların yanında her geçen gün çoğalan nüfusun tabii kaynaklara gittikçe artan talebi ve baskısı çölleşmenin en önemli sebebidir. Ekolojik olarak hassas olan alanlarımızda başta bitki örtüsünün tahribi ile tabii dengenin bozulması, toprak ve ana materyalin aşınmasına yol açmaktadır. Bu durum Konya, Iğdır illeri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere Türkiye'nin bütün bölgelerinde arazi bozulumuna ve çölleşmeye sebep olmaktadır" dedi.