Binlerce kişi işsiz kalacak
İstanbul ve Ankara'da kendisini patlatan her canlı bomba başta turizm olmak üzere birçok sektörde binlerce vatandaşımızı da ekmeğinden ediyor. Suriye politikasının Türkiye'yi sürüklediği anaforun ekonomik faturası da gittikçe ağırlaşıyor
21.03.2016 00:00:00
RECEP BAHAR/HABER-ANALİZ
Türkiye zor bir dönemeçten geçiyor. Ankara'da gerçekleştirilen 3 canlı bomba eylemiyle 167 vatandaşımız hayata eda etti. İstanbul'daki iki canlı bomba eylemi ise 10'u Alman, 3'ü İsrailli, biri İranlı 14 turistin ölümüne yol açtı. Durum bu olunca başta konaklama ve yeme-içme sektörü olmak üzere çok sayıda iç içe geçmiş sektör menfi gelişmelerden ciddi şekilde etkilenmeye başladı. İstanbul'da Taksim ve Beşiktaş bölgelerindeki otelleri genellikle Araplar, Laleli'deki otelleri Ruslar ve İranlılar, Sultanahmet ve civarındaki otelleri de Avrupalı turistler ayakta tutmakta.
BOP projesi İstiklal'de
İstiklal Caddesi'nde yürüyüşe çıkan her 3 kişiden birinin Arap olması dikkatlerden kaçmaz. Araplar İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı'na kendilerini o kadar tutkuyla bağlanmış hissediyorlar ki, Ocak ayında Sultanahmet'teki canlı bomba eylemi onları Türkiye'ye gelmekten alıkoymadı. Sultanahmet'te canlı bomba eyleminin yaşandığı gün, İstiklal Caddesi Arap turist kaynıyordu. Öyle ki Yeni Mesaj gazetesinde Sultanahmet'teki patlamadan sonra kaleme aldığım "Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı" başlıklı 15 Ocak tarihli köşe yazımda "Sultanahmet-Sirkeci hattından sonra İstiklal Caddesi ve Taksim'e uğradım. Gerçekten de bölge Arap turistten geçilmiyordu. Kalabalık yine iğne atsan yere düşmez kabilindendi. Son söz: Bu bölgedeki güvenlik önlemleri acilen en yüksek düzeye çıkarılmalı. Bir sonraki BOP projesi İstiklal'de sahneye konulabilir" cümlesiyle tamamlamıştım. Maalesef tahminlerimiz çıktı, korktuğumuz başımıza geldi. Peki Arap turistler Batıllılar gibi İstanbul'dan el ayak çeker mi? Geçmişte Arap turistlere İstanbul'da rehberlik yapmış birisi olarak tahminim belli bir miktar azalma olacağı ve akışın yüksek hacimde devam edeceği şeklinde... Zira Arap dünyası bombalara alışık? Hatta bombalarla, çatışmalarla iç içe yaşamak kaderi olmuş bu dünyanın...
Oteller daha az eleman alacak
Bombalar Ankara ve İstanbul'da patlıyor ama faturanın ağırı Antalya, Dalaman, Bodrum gibi turistik kıyı şehirlerimizi çıkıyor. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, kıyılardaki otellerin geçen yılki kadar personel alımı yapamayacağını, izne çıkarılan personele iş başı çağrısı yapılmadığını söyledi. TÜROFED Başkan Yardımcısı Sururi Çorabatır ise "Sadece bu bölgede 250 binden fazla kişi seyahat acenteleri ve otellerde çalışıyor. Ancak bu yıl bu rakamlara ulaşılması çok zor" şeklinde konuştu. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman da otellerin mevsimlik işçileri normal şartlar altında Ocak, Şubat, Mart ayında işbaşı yapmaya çağırdıklarını ancak şimdi bunu yapamadıklarına işaret ederek, "Turizmde istihdamı arttıracak desteğe ihtiyacımız var" görüşünü dile getirdi.
Sözleşmeler yenilenmiyor
Kıyı bölgelerindeki mevcut hava şu: Nisan ayına kadar rezervasyon taleplerinde bir artış olmazsa alınacak işçi sayısı geçen yıla göre yüzde 30 azalacak. Malum bölgedeki otellerin çoğu 1 Nisan-31 Ekim arasında 7 ay çalışıyor. Çalışanlarla 7 aylık sözleşme yapılıyor, 31 Ekim'de elemanlara 'güle güle' deniliyor. Sigorta primleri de buna göre yatırılıyor. Rezervasyonlara göre sözleşmeler yenileniyor. Bugünlerde son gelişmelerden sonra önlerini göremeyen işletmeler elemanlarını geri çağırmaktan çekiniyor. İstanbul ve Ankara'da ise oteller 12 ay çalışıyor. Özellikle İstanbul'da terör nedeniyle çok sayıda kongre ve tur iptal edildi. Bazı otellerde doluluk oranı yüzde 15'e kadar geriledi. Kentte yoğun işten çıkarmalar yaşanıyor ama bunun boyutunu ortaya koyan bir çalışma henüz yok...
Türkiye zor bir dönemeçten geçiyor. Ankara'da gerçekleştirilen 3 canlı bomba eylemiyle 167 vatandaşımız hayata eda etti. İstanbul'daki iki canlı bomba eylemi ise 10'u Alman, 3'ü İsrailli, biri İranlı 14 turistin ölümüne yol açtı. Durum bu olunca başta konaklama ve yeme-içme sektörü olmak üzere çok sayıda iç içe geçmiş sektör menfi gelişmelerden ciddi şekilde etkilenmeye başladı. İstanbul'da Taksim ve Beşiktaş bölgelerindeki otelleri genellikle Araplar, Laleli'deki otelleri Ruslar ve İranlılar, Sultanahmet ve civarındaki otelleri de Avrupalı turistler ayakta tutmakta.
BOP projesi İstiklal'de
İstiklal Caddesi'nde yürüyüşe çıkan her 3 kişiden birinin Arap olması dikkatlerden kaçmaz. Araplar İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı'na kendilerini o kadar tutkuyla bağlanmış hissediyorlar ki, Ocak ayında Sultanahmet'teki canlı bomba eylemi onları Türkiye'ye gelmekten alıkoymadı. Sultanahmet'te canlı bomba eyleminin yaşandığı gün, İstiklal Caddesi Arap turist kaynıyordu. Öyle ki Yeni Mesaj gazetesinde Sultanahmet'teki patlamadan sonra kaleme aldığım "Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı" başlıklı 15 Ocak tarihli köşe yazımda "Sultanahmet-Sirkeci hattından sonra İstiklal Caddesi ve Taksim'e uğradım. Gerçekten de bölge Arap turistten geçilmiyordu. Kalabalık yine iğne atsan yere düşmez kabilindendi. Son söz: Bu bölgedeki güvenlik önlemleri acilen en yüksek düzeye çıkarılmalı. Bir sonraki BOP projesi İstiklal'de sahneye konulabilir" cümlesiyle tamamlamıştım. Maalesef tahminlerimiz çıktı, korktuğumuz başımıza geldi. Peki Arap turistler Batıllılar gibi İstanbul'dan el ayak çeker mi? Geçmişte Arap turistlere İstanbul'da rehberlik yapmış birisi olarak tahminim belli bir miktar azalma olacağı ve akışın yüksek hacimde devam edeceği şeklinde... Zira Arap dünyası bombalara alışık? Hatta bombalarla, çatışmalarla iç içe yaşamak kaderi olmuş bu dünyanın...
Oteller daha az eleman alacak
Bombalar Ankara ve İstanbul'da patlıyor ama faturanın ağırı Antalya, Dalaman, Bodrum gibi turistik kıyı şehirlerimizi çıkıyor. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, kıyılardaki otellerin geçen yılki kadar personel alımı yapamayacağını, izne çıkarılan personele iş başı çağrısı yapılmadığını söyledi. TÜROFED Başkan Yardımcısı Sururi Çorabatır ise "Sadece bu bölgede 250 binden fazla kişi seyahat acenteleri ve otellerde çalışıyor. Ancak bu yıl bu rakamlara ulaşılması çok zor" şeklinde konuştu. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman da otellerin mevsimlik işçileri normal şartlar altında Ocak, Şubat, Mart ayında işbaşı yapmaya çağırdıklarını ancak şimdi bunu yapamadıklarına işaret ederek, "Turizmde istihdamı arttıracak desteğe ihtiyacımız var" görüşünü dile getirdi.
Sözleşmeler yenilenmiyor
Kıyı bölgelerindeki mevcut hava şu: Nisan ayına kadar rezervasyon taleplerinde bir artış olmazsa alınacak işçi sayısı geçen yıla göre yüzde 30 azalacak. Malum bölgedeki otellerin çoğu 1 Nisan-31 Ekim arasında 7 ay çalışıyor. Çalışanlarla 7 aylık sözleşme yapılıyor, 31 Ekim'de elemanlara 'güle güle' deniliyor. Sigorta primleri de buna göre yatırılıyor. Rezervasyonlara göre sözleşmeler yenileniyor. Bugünlerde son gelişmelerden sonra önlerini göremeyen işletmeler elemanlarını geri çağırmaktan çekiniyor. İstanbul ve Ankara'da ise oteller 12 ay çalışıyor. Özellikle İstanbul'da terör nedeniyle çok sayıda kongre ve tur iptal edildi. Bazı otellerde doluluk oranı yüzde 15'e kadar geriledi. Kentte yoğun işten çıkarmalar yaşanıyor ama bunun boyutunu ortaya koyan bir çalışma henüz yok...