logo
19 NİSAN 2024

'BRICS, Genel Başkanımızı yakından izliyor'

BTP Kilis İl Başkanlığı'nda düzenlenen bayramlaşma programında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Kepekçi, "BRICS devletlerinin Hindistan'da yaptılacak olan toplantısına Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş davet edilmiştir. Hatta ilk görüşme talebi BRICS ülkeleri Enerji Birimi'nden gelmiştir" dedi.
15.09.2016 00:00:00
SELİM BAYTÜRKMEN / KİLİS
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kilis İl Başkanlığı'nda Kurban Bayramı münasebetiyle bir bayramlaşma töreni tertip edildi. Bayramlaşma merasimine BTP Genel Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, BTP Kilis İl Başkanı Alaaddin Özkar, Meltem Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi, BTP Kilis Merkez İlçe Başkanı Bülent Bulut, BTP Kilis İl Başkan Yardımcısı Ahmet Özuymaz, partililer ve vatandaşlar katıldı. 
Türkiye'yi yönetmek feraset işidir
Bayramlaşma programında ilk olarak söz alan BTP Kilis İl Başkanı Alaaddin Özkar, Türkiye'nin ve özellikle de Kilis'in zor bir coğrafya üzerinde olduğuna işaret ederek, "Bütün dünyanın gözü olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Herkesin gözü bu topraklarda! O halde bu ülkeyi idare etmek, feraset isteyen bir meseledir. Bakıyoruz ki ülkeyi idare edenler de bu zorluğa karşı bir donanım göremiyoruz. 
Bir ülke düşünün; 20 yıldan beri Prof. Dr. Haydar Baş FETÖ'nün ne olduğunu anlattığı halde, maalesef eski İçişleri Bakanımız ne diyor 81 ilin 76 emniyet müdürü fetullahçı! Nitekim Türkiye, bu zafiyet yüzünden her yönden kuşatılmış bir halde. Ancak bu ülkeyi Prof. Dr. Haydar Baş gibi bilge bir insan, öngörüsü olan bir insan yönetebilir" dedi.    
Bu vatanı usulüne uygun sevmemiz gerekiyor 
Daha sonra törene katılanlara hitap eden Yrd. Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi 15 Temmuz'dan yıllar önce FETÖ noktasında yaptıkları uyarılara dikkat çekerek şunları söyledi: "Keşke ülkemiz bunları yaşamasaydı. Üzgünüz elbette ama en azından biz size bunları anlatmıştık demek bir nebze o burukluğumuzu alıyor. Ama insan olarak haklının yanında olmanın verdiği hazzı yaşıyoruz. Kurtuluş Savaşı sırasında bir cemiyete insanlar üye oluyorlar. Gizli ahitleşmeler yapıyorlar. Ve "Biz bu vatan için canımızı vereceğiz" diyorlar. Yaşlı bir teyze bu insanları şöyle uyarıyor: "Siz ne kadar özgürlük için mücadele ettiğinizi söyleseniz de, ben korkuyorum ki bu ülkenin Osmanlı'nın sonu geldi diyor. Çünkü siz özgürlük diye savaşırken başkaları sizin karşınıza çıkar." İşte Sayın Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardır bunu anlatmaya çalışıyor. Ama geldiğimiz nokta ortadadır. Bu vatanı seven ama basiret ehli olarak seven insanlardan eylesin Allah bizi!. Bu güzel vatanı usulüne uygun bir şekilde sevmektir aslında önemli olan!"
Firavuna karşı olmak yetmez, Musa'nın yanında olmak lazım
Öğretim Üyesi Haydar Kepekçi herkesin bayramını kutlayarak başladığı konuşmasında, Türkiye'de at izinin it izine girdiğine vurgu yaparak, "Kim paralelci kim değil belli değil. Halbuki 20 yıl önce bu mücadeleye daha erken başlatan birisi var. Zaten biz camia olarak ülkenin en güvenilir insanlarıyız. Herkese operasyon olur. Bir tek kimse bize dokunamaz. Ve bunu Hocamıza borçluyuz. Ben üniversitede akademisyenim. Bize kağıt doldurttular. 
Yani bunlarla bağlantınız var mı diye? Ben yazdım. Sonra hocalarımızdan birisi yanına çağırdı ve bunlar doğru mu dedi. Evet dedim. Zaman okumadınız mı? Hayır dedim bizim evimize ömrümüzde hiç girmedi. Hiç dershaneye gitmedin mi? Hayır önünden geçmedim. Dedim ki onlar dindar değiller, öyle görünüyorlar. Bugün herkesin dediği şey bunlar dinler arası diyalog yapıyormuş diye televizyonlarda tartışıyorlar. 1999 yılındayken daha paneller yapılıyordu, "Dini bütünlüğümüz Milli Bütünlüğümüzdür" diye. Ve tamamen diyaloga karşı duran bir tek Meltem TV kanalı vardı. Son olarak da çok sevdiğim bir söz der ki; "Firavun'a karşı olmak yetmez, Musa'nın yanında olmak gerekir" diye konuştu.       
4 milyar insan O'nun peşinden gidiyor
Son olarak programa katılanlara bir konuşma yapan BTP Genel Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, bayramların herkesi bir araya getiren bir lütuf olduğunu belirterek şunları söyledi: "Algı operasyonun bu denli hakim olduğu bir dönemde, güçlerin, iktidarların bu denli yoğun çalıştığı bir zamanda, siz geleceksiniz Hakk'ın hakikatin yanında duracaksınız. Bu basit bir olay değildir. Evet demin Haydar Bey ne dedi: Firavuna karşı duralım, ama yanında Hz. Musa ile hareket etmek zorundayız. Aksi halde Hz. Musa'yı yalnız bıraktığımız takdirde, biz de Allah muhafaza eylesin hoş bir davranış içerisine girmiş oluruz. Başımız kaldırıp topluma baktığımızda, toplumun bittiğini görüyoruz. Uyuşturucu kullanma yaşı 11 yaşına düşmüş vaziyette! 
Dünya Hocamıza koşuyor. BRICS devletlerinden temsilciler geldiğinde biz de oradaydık. Bizim ülkemizde hocamızın görüşlerini taklit edenler, onu dün ve bugün gizleyenler yanlış ve batılın içindeler. İşte Putin'in Sayın Cumhurbaşkanımıza 'Milli Paralarla Ticaret'i teklifinin merkezinde Genel Başkanımız var. Rusya'ya gittik, Rus Duma'sında Milli Ekonomi Modeli anlatıldı. Onlar bunu Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendiler.   
Henry Kissenger Dünya Düzeni adlı kitabında, Amerika'nın son dönemlerde iyice vahşileştiğini, dünya bütün ülkelerin bir düzen arayışında olduğunu belirtiyor. Yeni bir düzene ihtiyacı olduğunu anlatıyor. 
Bu arayışı Kissenger seslendirmiş ama zaten uzun dönemden beri, halklar ve devletler bir düzenin arayışı içerisindeydiler. İşte bu arayış yüzünde herkes Milli Ekonomi Modeli'ne sahip çıktılar. BRICS devletleri ticaret komisyon başkan yardımcısı dedi ki, "Siz bizim de hocamızsınız." Burada ilmin ahlakı var. İlim nedir? Diyelim ki şu çanta bana ait, ilim de böyle! O yüzden akademik eserlerde en çok dikkat edilen husus alıntı yaptığınız ilmin sahibini anacaksınız! Ben bunu buradan aldım diyeceksin. Aksi halde sana hırsız derler. Ha cüzdan çalmış ha fikir! Ama çok şükür ki artık halk, Haydar Hoca ne diyorsa çıkıyor, O söylüyorsa doğrudur diyor. Kurtuluşumuzun yolu da budur.      
BRICS devletlerinin Hindistan'da yapılacak olan toplantısına Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş davet edilmiştir. Hatta ilk görüşme talebi BRICS ülkeleri Enerji Birimi'nden gelmiştir. 
Niye? Milli Ekonomi Modeli pratikte nasıl uygulanacak onu öğrenmek istiyorlar. Kısacası Hocamız Dünya'nın merkezine yerleşmiş durumda. Dünya'nın yarısından çok nüfusa sahip ki BRICS ülkeleri bunlar, Haydar Baş Hocamızın peşinden gidiyorlar. Kurtuluşu O'nun modelinde görüyor. O yüzden biz gururlu ve sevinçliyiz."
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem Sivas'ta da hissedildi.
19.04.2024 01:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve iş yerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.

Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!

 
 
Yenimesaj.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sanayide ara ve teknik eleman sorunu yaşandığına işaret ederek, "Bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar beyaz yakalı müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor" dedi.
18.04.2024 23:37:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!


İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, basınla düzenlediği sohbet toplantısında, istihdamda yaşanan sorunlara parantez açarak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yeni bir planlamaya gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Taycı, şunları söyledi: "Sektörümüzde ara eleman, teknik eleman ve hatta vasıfsız eleman bulma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin sayısının çok artması ve gençlerin niteliğine bakılmaksızın üniversite diploması almaları durumunda daha iyi iş imkânlarına sahip olacaklarına inanmaları bu süreci de olumsuz etkiliyor. Bu kadar diploması olan gencimize beyaz yaka olarak iş verebilmemiz söz konusu değil. Beyaz yaka çalışan bulma konusunda çok ciddi bir problem yok. Şu anda en önemli problemimiz mavi yakada. Artık öyle bir durum söz konusu ki bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor. Asgari ücret verilmiyor. Kendisini yetiştirmiş zanaatkâr arkadaşlarımızın eğitimleri olmasa bile, eğitimli hatta birkaç dil konuşan insanlardan daha fazla maaş alıyor. Buradaki sorunun çözülebilmesi için üniversiteler ile ciddi bir planlamaya gidilmesi lazım. Her şeyden önemlisi meslek liselerinin daha aktif bir hale getirilmesi lazım."

Kakaoda neler oluyor?

Son dönemde kakaonun tonunun 10 bin, kakao yağınınkinin ise 32 bin doları aştığına işaret eden Taycı, dünyadaki kakao üretiminin yüzde 65'lik bölümünün Batı Afrika sahillerinde gerçekleştiğini; geriye kalan bölümün ise Güney Amerika'da yetiştiği bilgisini verdi. Taycı, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzak Doğu'da da kısmi olarak Malezya'nın ve Endonezya'nın belirli bölümlerinde yetişiyor. Aşırı iklim olayları Batı Afrika'daki kakao ağaçlarını çok olumsuz etkiledi. Bundan dolayı rekoltede ciddi bir düşüş söz konusu. Bununla birlikte kakaoyu üreten çiftçiler, kakaodan çikolataya gelen zincir içinde en az kazanan insanlar. Kazançlarının çok düşük ve yetersiz olması sebebiyle zahmetli ağaçların bakımları, maliyeti ön planda tutularak uzun zamandan beri gerçekleştirilemiyor. 2020-2021 sezonunda dünyada 5 milyon 290 bin ton çekirdek üretimi gerçekleşmiş. 2022-2023 sezonunda 4 milyon 900 bin ton 2023-2024 sezonunda da 4 milyon 450 bin ton. Yani, baktığımız zaman 2021'den 2022'ye geçerken yüzde 7'lik bir küçülme olmuş. 2022'den 2023'e geçerken de yüzde 10'luk bir küçülme olmuş." Taycı, kakaolu ürünler sektörüne dünyada 10 civarında şirketin yön verdiğine işaret ederek, bu şirketlerin kakao üreticilerini desteklemeleri gerektiğini belirtti.

Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem sonrası vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor.
18.04.2024 22:39:00 / Güncelleme: 18.04.2024 22:43:07
İhlas Haber Ajansı
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve işyerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.



Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.