logo
26 NİSAN 2024

'Dinlerarası Diyalog, Vatikan merkezlidir'

Dinlerarası Diyalog'un Vatikan merkezli bir proje olduğunu vurgulayan gazeteci-yazar Murat Çabas, "Vatikan'ın resmi yayın organı Kateşizm kitabında, 'Diyalogun tek amacı İncil'i tanıtmaktır. Muhataplar İsa'yı tanrı olarak kabul etmek zorundadırlar' denilmektedir" diye konuştu.
30.10.2016 00:00:00
Milletimizi asırlardır bir ve beraber tutan, hatta en zor dönemlerimizde bile bizi birbirimize kenetleyen iki ana unsur, şüphesiz ki, dini ve milli bütünlüğümüzdür.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, "Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün, milli bütünlüğümüz ise dini bütünlüğümüzün teminatıdır" diyerek bu önemli gerçeğin altını çizmiştir. Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda dünyanın en güçlü devletlerini geri püskürtmemizin temelinde bu unsurlara sahip olmamız ve bu değerlerimizi korumamız yatmaktadır.
Bugün ülkemiz üzerinde hesabı olanlar bu gerçeği çok iyi bilmektedirler ve yıllardan beri de bu değerlerden uzaklaşmamız, kopmamız için gayret sarf etmekteler. İçerideki taşeronları da kullanarak bu hedefteki projelerini adım adım uygulamışlardır.
Dikkat ederseniz, Türkiye, gerek dini gerekse milli konularda en fazla tavizi, ülkemizdeki FETÖ'nün öncülüğünü yaptığı Dinlerarası Diyalog süreciyle beraber vermeye başlamıştır.
Dinlerarası Diyalog, Vatikan merkezli bir projedir ve Vatikan'ın resmi yayın organlarında "Asya'nın Hıristiyanlaştırılması" olarak ifade edilmektedir.
Vatikan'ın resmi yayın organı Kateşizm kitabında, "Diyalogun tek amacı İncil'i tanıtmaktır. Muhataplar İsa'yı tanrı olarak kabul etmek zorundadırlar" denilmektedir.
Dinlerarası Diyalog bir misyonerlik faaliyetidir
Bir önceki Papa 2. Jean Paul'un "Kurtarıcı Misyon" isimli eserinde Diyalog şöyle anlatılmaktadır: "Dinlerarası Diyalog, Kilise'nin insanları kiliseye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır. Karşılıklı bilgilenme ve anlayışı zenginleştirme vasıtası ve metodu olarak diyalog misyona zıt değildir. Esasen misyon ve misyonun şekilleriyle diyalog arasında özel bir bağ vardır. Bu misyon aslında Mesih'i ve İncil'i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir."
Almanya'da yayımlanan Welt Am Sonntag gazetesi "Milyonlar Muhammed'e karşı" manşetiyle yayınladığı raporda, Vatikan'ın İslam'ı engellemek, Hz. Muhammed'i karalamak için milyarlarca dolarlık fon tahsis ettiğini yazmıştır.
Ülkemizde Dinlerarası Diyalog süreci, 1998 yılında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Papa'ya ziyaretiyle fiili olarak başlamıştır.
Gülen, "Pek muhterem Papa cenapları" hitabıyla Papa'ya yazdığı mektubunda, "Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz" ifadelerine yer vermişti.
Yine aynı Gülen'in organize ettiği Abant toplantılarında Dinlerarası Diyalog akademik bir düzeye taşınmış ve pratik olarak icraata dökülmesinin zemini hazırlanmıştır.
Abant toplantılarında boy gösteriyorlardı
Abant toplantılarını iyi hatırlayalım. Bugünün FETÖ'ye lanet okuyan birçok siyasetçisi o gün Abant'ta FETÖ elebaşı ile beraber fotoğraf karesinde yer almanın telaşındaydı. Ve o toplantılarda alınan, "Akılla vahiy çelişirse, akıl tercih edilir" kararına hiçbiri tepki göstermemişti, aksine alkışlamıştı.
Diyalogcu zihniyete sahip olanlar, 3 Kasım seçimleriyle siyasi iradenin açtığı kapıdan girerek devlet kurumlarında ciddi bir kadrolaşmaya başlamış, bu şekilde bu zihniyet önemli makam ve mevkilere taşınmış, daha önce diyalog kapsamında, sadece konuşulan tartışılan mevzular fiiliyata dökülmeye başlanmıştır.
Bu noktada yapılan icraatları şu şekilde sıralayabiliriz:
* Hahamlarla, papazlarla ortak iftar programları yapılmış hatta bazı programlarda iftar duası papazlara yaptırılmıştır.
* Müslüman bir kadınla, Hıristiyan bir erkeğin evlenmesi bizzat Allah'ın emriyle yasak olmasına rağmen, Harran'da bir organizasyonla Müslüman bir kadınla bir papaz evlendirilmiş, Zaman gazetesi bu haberi manşetten "Bu bir devrimdir" diye vermiştir. Dikkat ediniz, yapılan devrim Allah'ın hükmüne karşı yapılan bir devrimdir.
* "Hıristiyanlar da cennetliktir", "Ehl?i Kitapla amentüde ittifakımız var" gibi bir Müslüman'ı dinden çıkartacak ifadeler millete kabul ettirilmeye çalışılmış, Mardin Kasımiye Medresesi'nde yapılan bir Diyalog organizasyonunda camdan sembolik bir Sırat köprüsü oluşturularak hahamlar, papazlar cennete sokulmuştur.
* Yapılan bazı yasal değişikliklerle, kilise evlerinin açılmasının önündeki engeller kaldırılmış ve toplam 70 bin kilise evi açılmıştır. Bu arada bir taraftan bu evler açılırken, diğer taraftan da tadilat, ya da din görevlisi atanmaması gibi bahanelerle camiler de kapatılmaya başlanmıştır.
Dinin içini boşaltma faaliyetleri
* Bir taraftan misyonerlik faaliyetlerinin önü açılırken, bir taraftan da Türk gençliğinin İslam dinini öğrenmesi zorlaştırılmıştır. Kuran kurslarına kısıtlamalar, yaş sınırlamaları getirilmiş hatta büyük bir terör suçuymuş gibi de uymayanlara hapis cezası getirilmiştir.
* Tabii, Diyalogculara bu da yetmemiş, okullarda öğretilen ve zaten yetersiz olan din derslerine de müdahale etmişlerdir. Önce din derslerinin içi boşaltılmış; Kelime?i Tevhidden "Muhammedü'r?Resulullah" ifadesi çıkartılarak başlanmış, ardından da Peygamberimiz tamamen rafa kaldırılarak Peygambersiz bir İslam öğretilmeye çalışılmıştır. "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" 5. sınıf kitabının 18. sayfasında 7. maddede Kelime?i Tevhid sadece "Lailaheillallah" olarak belirtilmektedir. Genç dimağlara kendi dinimiz olan İslam eksik ve yanlış öğretilirken, Hıristiyanlık, Yahudilik ve hatta Budistlik yanlış tarafları ifade edilmeden ders kitaplarına girmiştir.
* Din dersi kitaplarına muharref Tevrat ve İncil'den bölümler konulmuştur.
* Diyalog mantığına uygun, içinde tahrif edilmiş İncil ve Tevrat'tan alıntıların da bulunduğu meal ve tefsir çalışmaları yapılmıştır.
* Milli Eğitim kitaplarında ciddi tahrifatlar yapılmıştır: İlkokul 6. sınıf Din Kültürü kitabının 96. sayfasında "Dört Büyük Kutsal Kitap" başlığı adı altında "Peygamberlerden bazılarına öğütler kitaplar gönderilmiştir. Bunlardan dördü günümüze kadar gelmiştir. Bütün olarak elimizdedir. Bu kitaplara dört büyük kutsal kitap denir" ifadelerine yer verilmiştir. 
İnancımıza göre günümüze kadar gelen bir kitap vardır, o da Kur'an?ı Kerim'dir; diğerleri ise tahrif olmuşlardır. Tahrif olduğunu belirtmeden, diğer kitapların da günümüze kadar geldiğini çocuklarımıza öğretmenin mantığı ve amacı nedir? Bu, siyasi amaçlı misyonerlik faaliyetlerinin ekmeğine yağ sürmez mi? Bunlar yüzde 99 Müslüman olan bir ülkenin ders kitabında geçmektedir.
Ehl-i Beyt'i dışlayan anlayış
* Veda Hutbesi'nde "Size iki şey emanet ediyorum?" ifadesi değiştirilerek, "Tek şey bırakıyorum, o da Allah'ın kitabı Kur'an" ifadesi konulmuş ve Peygamberimiz ve Ehl?i Beyt'i devre dışı bırakılmaya çalışılmıştır.
* Peygamber Efendimizi dışlama hedefli başka bir örnek de 2003 yılında yapılan bir sınavda görülmektedir. İkinci Deneme Sınavı 4. Sınıf soru kitapçığında "Gönderilen en son peygamber hangisidir?" sorusu sorulmaktadır. Cevapların içerisinde "Hz. Muhammed (s.a.v.)" olmasına rağmen, sınava giren herkesi şok eder bir şekilde, doğru cevap olarak "Hz. İbrahim" şıkkı kabul edilmiştir. Sınav sonrasında bu cevapla ilgili herhangi bir tekzip yapılmamıştır.
* Yine İslam tarihi oyunca hiçbir örneği olmayan ve büyük bir edepsizlik sayılan bir uygulama daha yapılmıştır. 4. sınıf din dersi kitaplarına ve 5. sınıf din dersi kitaplarına Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ve sahabesinin minyatür resimleri konulmuştur. Bu kitapların UNESCO'un desteğiyle bedava verilmesi de ayrıca düşündürücüdür.
(devamı yarın?)
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?

Ankara'da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi

Ankara'nın Mamak ilçesinde jandarma ekipleri sahte gıda üretimi ve satışı yapan bir iş yerine operasyon düzenledi
26.04.2024 10:43:00
İhlas Haber Ajansı
Ankara'da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi
Ankara'da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi
Ankara'nın Mamak ilçesinde jandarma ekipleri sahte gıda üretimi ve satışı yapan bir iş yerine operasyon düzenledi. Operasyon sonucu piyasa değeri 4 milyon Türk Lirası olan sahte gıda ele geçirildi.

Ankara İl Jandarma Komutanlığınca kaçakçılığın önlenmesine yönelik sürdürülen çalışmalar kapsamında Mamak ilçesinde sahte gıda üretimi ve satışı yapılan iş yerine operasyon düzenlendi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan araştırma sonucunda G.K. isimli şahsın iş yerinde sahte gıda üretimi ve satışı yaptığı bilgisine ulaşıldı.

25 Nisan tarihinde KOM Şube Müdürlüğü ve Mamak İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda şüpheli şahsın iş yerinde yapılan aramada piyasa değeri yaklaşık 4 milyon Türk Lirası olan 12 bin 230 kilogram sahte gıda ve 10 bin adet çeşitli gıda firmalarına ait etiket ele geçirildi. Ele geçen malzemelere jandarma ekipleri tarafından el konuldu ve G.K. isimli şahıs hakkında adli işlemlere başlandı.

52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede

Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilanlarla ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı dolandıran, hesaplarında 52 milyon TL para giriş çıkışı olduğu tespit edilen 56 şüpheliden 49'u adliyeye sevk edildi
26.04.2024 10:26:00
İhlas Haber Ajansı
52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede
52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede
Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilanlarla ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı dolandıran, hesaplarında 52 milyon TL para giriş çıkışı olduğu tespit edilen 56 şüpheliden 49'u adliyeye sevk edildi.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, siber suçların men ve takibine yönelik yürüttüğü soruşturmada, liderliğini Serkan Kınalı isimli şahsın yaptığı suç örgütü üyelerinin E-ticaret ve ilan platformlarına sahte ilanlar koyarak, kurulan çağrı merkezine ait açık hatlar üzerinden müştekiler ile güven verici ve aldatıcı görüşmeler yaptıkları belirlendi. Kaparo, kargo bedeli, nakliye bedeli ve sigorta bedeli gibi bahanelerle para alan örgüt üyelerinin elde ettikleri parayı kripto para platformlarına aktardıkları ve sanal kripto para birimlerine çevirerek izini kaybettirmeye çalıştıkları tespit edildi.

52 milyonluk para trafiği

Belirtilen yöntemlerle yöntemlerle aralarında deprem mağduru aileler ile engelli vatandaşların da bulunduğu 37 şahsın dolandırıldığı, suç örgütü üyesi şahısların hesaplarına 52 milyon 675 bin 400 TL para giriş çıkışı olduğu tespit edildi. 5 ayrı bölgede çağrı merkezi oluşturan suç örgütü üyelerinden üçünün toplam 23 ayrı suçtan 25 yıl kesinleşmiş cezalarının bulunduğu belirlendi.

Kocaeli merkezli 11 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 56 şüpheli yakalandı. 5 şüphelinin değişik suçlardan cezaevinde olduğu, 2 şüphelinin ise ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı bildirildi. 49 şüpheli ise Kocaeli Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Gebze Adliyesine sevk edildi.

Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral'ın kardeşi Hakkı Saral'ın yaptığı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. Yerlikaya, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik.' dedi.
26.04.2024 08:46:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır'da 'Mahzen-32' operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Bursa merkez ve İnegöl'de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlarımızdan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları, Bursa'ya il dışından getirdikleri tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin işyerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri, Bursa'ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin işyerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi.


Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu, 15 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda çek ve senet ile çok miktarda nakit paraya el konuldu.

10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımında, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik. Bu suç örgütlerini isim isim kamuoyu ile paylaştık. Organize suç örgütlerine yönelik toplam bin 201 operasyon düzenledik. 8 bin 260 şüpheli yakalandık. Bunlardan; 3 bin 58'i tutuklandı. Bin 740'ı hakkında adli kontrol kararı verildi" ifadelerine yer verdi.

36 bin sözleşmeli sağlık personeli kararı Resmi Gazete'de

Yıl sonuna kadar 36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilmesi hakkında karar Resmi Gazete'de yayımlandı.
26.04.2024 06:54:00
İhlas Haber Ajansı
36 bin sözleşmeli sağlık personeli kararı Resmi Gazete'de
36 bin sözleşmeli sağlık personeli kararı Resmi Gazete'de
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre; eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında sağlık hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla 36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilecek.

Karar ile birlikte 2024 yılı sonuna kadar 1 diyetisyen, 9 ebe, 2 hemşire, 25 sağlık memuru, 1 sağlık teknikeri, 3 bin 498 tabip ve 32 bin 464 uzman tabip olmak üzere toplamda 36 bin sözleşmeli sağlık personeli alınacak.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.