logo
23 NİSAN 2024

Diyarbakır'da tarihi kongre

BTP Diyarbakır İl Başkanlığı Sur ve Bağlar ilçesini birbirine bağlayan Yenişehir ilçesinde görkemli bir kongreye imza attı. Kongrede BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş da sinevizyon aracılığıyla önemli mesajlar verdi
06.04.2016 00:00:00
 YENİ MESAJ / DİYARBAKIR
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Diyarbakır İl Başkanlığı Sur ve Bağlar ilçesini birbirine bağlayan Yenişehir ilçesinde görkemli bir kongreye imza attı. Kongreye çok sayıda vatandaş ilgi gösterirken, BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş da sinevizyon aracılığıyla önemli mesajlar verdi. Kongreye ayrıca, BTP MYK üyesi ve bölge müfettişi Alaaddin Özkar, MYK üyesi Muzaffer Yağmur, İl müfettişi Bayram Kavak da katıldılar. 
Kongrenin açılış ve selamlama konuşmasını yapan İl Başkanı Eyyüp Aslan, ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu kaos ortamında tek çözümün Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu olduğu vurgusunu yaparak, konuşmaların ve sunumların can kulağıyla izlenmesini istedi.
BTP, Türkiye'nin her tarafında
teşkilatı olan bir partidir
Kürsüye ilk çıkan BTP MYK üyesi Muzaffer Yağmur, "Şuan Bağımsız Türkiye Partisi önümüzdeki seçimlere hazır ve Türkiye'nin her tarafında teşkilatı olan büyük bir partidir" diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki medya bildiğiniz gibi Bağımsız Türkiye Partisi'nin bu gidişini bir şekilde gölgelemeye çalışıyor. Şuan burada Diyarbakır'da Haydar Baş Bey'in evi olan Diyarbakır teşkilatının yapacakları çalışmalar; hocamızın fikirlerini Milli Ekonomi Modeli'ni, Ehl-i Beyt külliyatını her yere aktarmak, insanlara taşımak birinci elden ulaştıracak ekip olduğu için de onlara çok büyük görev düşüyor. Bu konuda Diyarbakır İl Teşkilatı başta Şeyhmus ve Eyyüp başkanlarım olmak üzere çok büyük hizmetlere imza atmışlardır. Diyarbakır'ın her tarafında gezdiğimiz zaman bunu görüyoruz, onları tebrik ediyorum."
Gelecek günler daha kötü olacak
Daha sonra söz alan İl Müfettişi Bayram Kavak selamlama konuşmasının ardından, "Ülkemizin geldiği bu noktada bütün bu yaşananlar, yirmi otuz sene öncesinden Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın bahsettiği olaylardır. Şimdi bir bir hepsi ortaya çıktı. Zaman onu hep haklı çıkardı" dedi. "Fakat bu haklı çıkarma Türk milletinin lehine olmadı, buradaki insanların lehine olmadı" diyen kavak konuşmasını şöyle sürdürdü: "O, yaşanacak kötü bir kaderden bahsetti ama insanlar onu anlamadı. İnsanlar, 'siz komplo teorisi kuruyorsunuz böyle bir şey olamayacak, buralar güllük gülistanlık, bize bir şey olmaz' dediler fakat zaman başta hocamızı ve Bağımsız Türkiye kadrolarını haklı çıkardı.
Artık bu anlayışı terk edip önümüze çıkacak müjdeli günleri yaşamak için Genel Başkanımızı anlamamız lazım. Öncelikle şunu ifade edeyim, Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş, konuştuğu her cümleyi boşuna söylemez. Onun her konuşmasında bir hikmet vardır. Ben onu 25 senedir tanırım, her söylediği bir zaman sonra önümüze mutlaka çıkar. Yakın zamanda iki seçim geçirdik. Bu bölgede yaşanacak olan sıkıntılardan bahsettiğimizde bize kulak asmadılar ve bu kader artık kaçınılmaz hale geldi ve korkarım ki hala bir uyanma söz konusu olmadığı için bu kötü netice daha da katlanarak ilerleyecektir. Yani şunu unutmayalım; yarınımız bugünden daha iyi olmayacak daha da kötü olacak, daha kötü olacak, daha kötü olacak. Ne zamana kadar? Ta ki Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı anlayana kadar."
Sinevizyon gösterimine büyük ilgi
Diyarbakırlıların yoğun ilgiyle izlediği 20 dakikalık sinevizyon gösteriminde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli anlatıldı. Birçok devletin bilim adamlarının Milli Ekonomi Modeli hakkındaki görüşlerine de yer verilen sinevizyonda vatandaşlık maaşı, doğum ikramiyesi ve asgari ücret gibi projelerin nasıl hayata geçirileceği anlatıldı. Sinevizyonda ayrıca Prof. Dr. Haydar Baş'ın Rus Meclisi Duma'da yaptığı tarihi konuşmadan bazı bölümler ve Rusların "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözleri de gösterildi. 
Sinevizyon gösteriminin ardından delegeler oy kullanmak üzere sandık başına gitti.
Diyarbakır'ın özel bir yeri var
Delegelerin oylarını kullanmalarının ardından BTP MYK üyesi Alaaddin Özkar konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi. Diyarbakır'ın 6. Olağan Kongresinin milletimiz adına, nefsimiz adına ve Diyarbakır halkı adına hayırlara vesile olmasını dileyen Özkar, konuşmasına "Diyarbakır'ın benim gönlümde özel yeri vardır" cümlesiyle başladı.
Özkar "Buraya geldiğim zaman ne hikmetse ayrı bir haz duyuyorum çünkü insanlık burası, medeniyetin beşiği burası, tarihte peygamberlerin gezdiği yer burası, Selahattin Eyyubi'nin at koşturduğu yer burası" dedi. 
Bölgeyle ilgili bir hatırasını anlatan Özkar, "Bir gün Şırnak'ta, Gabar'da misafir olduğum bir evde insanların sıcaklığına şahit oldum. Misafir olduğum hane halkı, dışarı çıkmak, abdest almak için müsaade istediğimizde gencinden yaşlısına hepsi birden ayağa kalkıyor, 65 yaşındaki hane sahibi amcamız bir elinde havlu bir elinde ibrikle seni bekliyor, odaya giriyorsun hepsi birden ayağa kalkıyor seni ayakta karşılıyor. İşte böyle farklı bir bölge yahu bu medeniyet nerede var. Bizim medeniyetimiz hiçbir yerde yok fakat bizi ne hale getirdiler.
Şuan ülkemiz ne halde Müslüman'ın Müslüman'ı vurduğu etnik milliyetçiliğin ön plana çıkarıldığı Alevilik Sünnilik davasının körüklendiği bir hal aldık" ifadelerini kullandı. 
Bu millet kendisinden olanı seçmek zorundadır
Özkar konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunu kimler yaptı! 13 yılda ne hale geldik. Dış politikada bütün ülkelere düşman olduk. Ben Suriye'ye 10 km'lik uzaklıkta oturuyorum. Çıplak gözle Suriye'nin köylerini görüyorum ve Suriye'ye sık sık gidip gelen bir insanım. Bir devlet, insanının inancıyla uğraşmıyorsa o devletle senin bir işin yoktur. Orda bazı camilerde gece gündüz Kur'an okunur. İslam inancına göre ticaret yapılır, isteyen de gider Halep'in başka bir semtinde içki içer. Devlet bir şeye karışmazdı. Bizim ülkeden bir farkı yoktu yani. Suriye'yi bu hale biz getirdik, bu hükümet getirdi. Esad'ı devirmek adına Suriye'yi bu hale bu hükümet getirdi. Bugün oradaki terör döndü bizi vuruyor.
Genel Başkanımız o zaman ne dedi 'Şam'ın düşmesi Ankara'nın düşmesi demektir, Suriye'nin bölünmesi Türkiye'nin bölünmesidir.'" 
Suriye'ye girmek için fetvalar verdiler
BTP sevdalılarına bir hatırlatma yapan Özkar, "Fakat Türkiye'de cüppelisi, sarıklısı, o'su, bu'su Suriye'ye girmeyi meşru göstermek için fetvalar verdi. Ben Suriyelilerle iç içe yaşıyorum. Suriye'den kaçan bir genç, tavukçu dükkanı açmış. Altı yedi tane de eleman yanında çalışıyor inanır mısınız cüppelinin öldürülmesine fetva verdiği bu Suriyeli, Cuma namazı vakti işlerin en yoğun olduğu saatte dükkanını kapatarak küçük çocuğuna varıncaya kadar Cuma namazına gidiyor. Benim Sünni kardeşim tavukçu da tavuğunu satıyor, fırıncı küreğini sallıyor, galerici galerisinde oturuyor cumaya gitmiyor. Cumaya gitmeyenlerin cumaya gidenleri öldürmeleri hak gibi gösteriliyor. Allahın haram dediği her şeyi yapıyor bu hükümet. Faiz doğal hale geldi, zina serbet oldu, besmeleyle kilise evi açıldı. Bu millettin bereketi mi kalır, bu millettin doğruyu yanlışı ayırma kabiliyeti mi kalır! Tüm sorunlardan kurtulmak için bu millet kendisiyle beraber olanı seçmek zorundadır. Bu ülkede Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arabı, Acemi bir bilek bir yürek yapacak  tek irade Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi'dir" şeklinde konuştu.
Sorunların sebebi Haydar Baş'ı gizlemeleridir
Sayın Özkar'ın konuşmasının ardından yapılan oy sayımında Eyyüp Aslan'dan bayrağı devralan Şeyhmus Elçi Diyarbakır İl Başkanı oldu. Kürsüye gelen Şeyhmus Elçi selamlama ve teşekkürün ardından ülkemizde ve dünyada yaşanan sorunların temel kaynağının Prof. Dr. Haydar Baş'ı setretmekten ibaret olduğunu dile getirdi.
"Kıymetli misafirler, bağımsızlık sevdalıları? Burada anlatılan meseleleri, sinevizyon sunumundaki gösterilen konuları başka hiçbir TV kanalında, basın yayın organında duydunuz mu?" sorusuyla konuşmasına başlayan Elçi, "hayır" karşılığını aldı. Elçi konuşmasını şöyle sürdürdü: "Rusya'da dağıtılan vatandaşlık maaşının, 15 bin dolar doğum ikramiyesinin Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden verildiğini duydunuz mu? Hayır. Müthiş bir karartma operasyonu var ülkemizde. Bu karartmayı da yine milletimizi kullanarak hayata geçiriyorlar. Millet bilerek ya da bilmeyerek bu karartmaya ortak olarak kendisine sağlanacak imkanlardan oluyor. Millet kaybediyor ve millet kendisini kullananları, kaynaklarını sömürenleri yok pahasına peşkeş çeken Meclis'teki partileri baş göz ediyor.
Silvan ve Sur'da tarihi arka planı görmek lazım
Bakın dünya üzerinde her tarafta kan var gözyaşı var. Analar ağlamasın denildi, analar ağlıyor hem de Ortadoğu ve İslam ülkelerinde analar ağlıyor. Ama İslam coğrafyasına baktığımızda müthiş kaynaklar var. Bu bağlamda Diyarbakır'a baktığımızda ne buyurdular meclise giren partiler 'Avrupa Birliği'nin yolu Diyarbakır'dan geçer', bir diğeri de 'Diyarbakır bölgenin bir merkez olabilir, yıldız şehir olabilir' dedi. Gördük yıldız şehrin nasıl olduğunu.
Geliyoruz Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, Silvan ilçesinde seçimlerde 6 ay önce bir dizi çalışmalar yaptık, halkımızı uyardık dedik ki; Genel Başkanımız setrediliyor, Genel Başkanımız iktidar olmazsa bir gecede Diyarbakır'ı karıştıracaklar. Silvan ve Sur'daki olayların tarihi arka planı var. Mustafa Kemal 1916'da Silvan ilçesine geliyor bir yıl burada ikamet ediyor Silvan'da Atatürk'ün evi var. 16. Kolordu komutanlığı döneminde burada müthiş icraatlara imza atıyor, birliği tesis ediyor. Silvanlı Kürt âlim şeyh Selim Efendi'nin 14 yaşından büyük talebeleriyle, Sadık Üstün, Mehmet Budak dönemin müftüsü Abdurahman el Hüseyni ve birçok Silvanlı, Kulp'lu ve Hazrolu gençlerle Rus kılığına girmiş Ermeni çetelerini kulp ovasında etkisiz hale getiriyor. Doğu Kafkas cephesini savaşmadan kapatıyor. 1917 yılında Sur ilçesinde bugün hazreti Süleyman diye anılan caminin üst kısmında Mustafa Kemal'in evi vardır, şuan müze.
1917 yılında da bir yıl burada kalıyor 2. Ordu komutanlığını kuruyor. 1. Dünya Savaşı'na çıkarmalar yapıyor, halkın birliğini tesis ediyor. İzmir'de hükümet konağına İngiliz ve Yunan bayrakları asılmış o dönemde. O bayrakları indirip Türk bayrağını göndere çeken Mustafa Kemal'le beraber savaşan Kürt Reşo'dur. Bir Kürt yapıyor bunu. Şimdi o günlerden bugüne bakarsak yeni bir Atatürk'ün Diyarbakır'a gelmesi gerekiyor. İşte o Atatürk, hoca Atatürk Prof. Dr. Haydar Baş Bey'dir.
O yüzden bu bölgede insanların Haydar Baş Bey'in arkasında olmaması için fitneler zuhur ediliyor. Şuana kadar 100 yıl içerisinde 2 insan hakkında müthiş iftira ve karalama kampanyası başlatılmıştır. Biri Mustafa Kemal Atatürk diğeri Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Özelikle bu fitneleri de İslami cihetten olan insanlar hayata geçiriyor. Genel başkanımız hakkında ekilen fitneler, milletimizi, Diyarbakırlıları haklarından, kaynaklarından etme, liderinden uzak tutma mantıklıdır."
Diyarbakır'ın her ilçesinde bir maden var
Konuşmasına Prof. Dr. Haydar Baş'ın sözlerini hatırlatarak devam eden Elçi, "Genel başkanımız 'Türkiye'de 3 katrilyon dolarlık yer altında servetimiz var' dedi. Bakın ülkemizin her ilinde bir maden rezervi var ancak Diyarbakır'da her ilçede farklı maden rezervleri mevcut. Şura Karacadağ, buradan Diyarbakır'a varıncaya kadar titanyum var, petrol var, asfaltit var, taşı toprağı altın Diyarbakır'ın. Ergani ilçesi Güney Kırtepe'de 1405 metrede 28 graviteli dünyanın en kaliteli petrolü çıkarılıyor. Lice ilçemizin mermer köyünde, geçen bombanın patladığı yer. 35 yıldır orada petrol çıkarılıyor.
Bakın Genel Başkanımız ne buyurdu! 1500 sene yetecek kadar kaynağımız var demişti. Bu kaynağa üşüşenler hocamızı ekranlarda gösterir mi, tabi ki setredecekler. '5000 TL asgari ücret vereceğim' dedi. Biz millet olarak ağzımızı kıvırdık kendimizi 5000 TL'ye layık görmedik. Sen kendini layık görmezsen elinden bütün imkânları alırlar, seni 500 TL'ye mahkûm ve muhtaç ederler.
Sen devlet olarak vatandaşlarına 5000 TL verirsen Sur ilçesinde, Silvan'da bu olaylar tezahür eder miydi? Mümkün değil. Bakın, ülkemizde sadece bir maden rezervinden bahsedeyim, toryum 360 trilyon değerinde. Toryumumuz var 77 milyonun tamamına 935 ay boyunca 5000 TL dağıtırız. Bu kaynaklar yabancılara peşkeş çekildi. İşte Haydar Hoca bu sülüklere dur dediği içindir tüm bu setretme ve iftiralar. 
Bugünle 1400 sene öncesi aynı
1400 sene önce Muhammed Mustafa (s.a.v.) Allah'ın emriyle meydana çıktığında insanlar 300 küsur tanrıya tapıyor? Yol tanrısı, kervan tanrısı, para tanrısı, şu tanrı bu tanrı? Helvadan, tunçtan, demirden, keresteden yapılan tanrılara tapıyorlar. Bu tanrıları birkaç aile üretiyor, satıyor para kazanıyor. Acıktıkların da ise bu tanrıları yiyorlar, satıyorlar. Şimdi Muhammed Mustafa'nın bir tek Allah'ını kabul eder mi, insanları sömüren birkaç aileden ibaret topluluk? Tabi ki onunla mücadele edecekler, karalayacaklar hatta suikast bile düzenlediler. 
Şimdi bugüne gelelim. 1 ton odun kaç para bilen var mı? Adam Amerika'da 1.5 ton çam ağacını kesiyor 875 TL maliyeti. Kağıda dönüştürüyor, mürekkeple boyayıp 50 milyar doları çantasına koyup gelip, madenlerimizi topraklarımızı kağıtla mürekkeple ele geçiriyor. İşte Haydar Hocamız bu sömürüye dur diyor. Ülkemizi sömürenler hocamızı ekranlarında gösterirler mi? 1400 sene önce hak ile batılın savaşı neyse bugün de aynısı yaşanıyor.
Bu manada hepimize çok görevler düşüyor bu haksızlığa dur demek zorundayız. Hepimizin hocamızın safında safımızı alarak bu mücadeleye kayıtsız kalmamamız lazım. Bakın Prof. Dr. Haydar Baş'ın setredilişi, bu millettin yok oluşuna da vesiledir. Sizleri vatancüda edecekler" dedi.
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'

Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl sıcaklıkların geçtiğimiz yıllara oranla 4 ila 6 derece arttığını belirterek hava sıcaklıklarındaki artışlarla birlikte Akdeniz ikliminin karasal iklime doğru ilerlediğini söyledi.
23.04.2024 11:06:00
İhlas Haber Ajansı
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Doğu Akdeniz ve Hatay'da ilkbahar mevsimine girmesiyle sıcaklıklar artmaya başladı. Depremin vurduğu Hatay'da, gündüz saatleri adeta yaz mevsimini aratan sıcaklık varken gece saatlerinde kış mevsimini hissettiren hava durumu yaşanıyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, yaşanan hava değişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında sıcaklık artışının olduğuna dikkat çekerek Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal iklime doğru ilerlediğini dile getirdi. Ayrıca iklim değişikliğinin zaman geçtikçe daha da artacağını ifade eden Sakallı, hava kirliliğinin artması ve doğa tahribatına devam edilmesi iklim değişikliğini arttırdığını söyledi.

'Yağış miktarında değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var'

Yağış miktarının değişmemesine rağmen yağış periyodunun değiştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'Özellikle son 30 yılda sıcaklık artışı, diğer aylara göre ortalamanın bayağı üzerinde seyrediyor. Bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında bir sıcaklık artışı gördük. Bu durum Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal çölleşen bir iklime doğru ilerliyor. Çünkü bizim en büyük sıkıntımız yağış aralıklarının değişmesi ve yağış rejiminin değişmesidir. Bir yılda buraya düşen yağış miktarında, çok fazla değişiklik yok. Son 30 yılı incelediğimizde global su bütçesini modellediğimiz yayınımıza göre özellikle, İskenderun ve Akdeniz bölgesinde düşen yıllık yağış toplamında herhangi bir değişiklik yok. Bu değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var. Yağış periyotlarındaki değişim beraberinde güçlü kurak periyotları doğurmaktadır' dedi.

'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor'

İklim değişikliğinin çeşitli etmenlere göre artığını belirten Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor. İskenderun ilçesindeki; hava kirliliği , doğanın tahribatı, taş ocaklarının faaliyet göstermesi ve buna benzer etmenlerle iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırarak karşımıza çıkaracaktır' ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.
23.04.2024 08:21:00 / Güncelleme: 23.04.2024 08:32:04
Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinde yanında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Arapça sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu. Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde ise iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat'ta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar, TİKA tarafından restore edilen Abdulkadir Geylani Külliyesi ve İmam-ı Azam Külliyesi'ni ziyaret etti.

Bağdat'ta bulunan Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Selahaddin-i Eyyubi ve Şeyh Abdulkadir Geylani gibi Kürt şahsiyetlerin İslam'a hizmetleri hakkındaki sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu.



Ali Erbaş'ın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesindeki özgeçmişinde "İyi derecede Arapça ve Fransızca bilmektedir" ifadeleri yer alıyor.

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.

Trump taraftarları petrole oynuyor

 
 
İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Amerikan halkının petrol fiyatlarına duyarlı olduğuna işaret ederek, "Trump'ın gelmesini isteyenler petrol fiyatlarını yükseltmeye çalışıyor çünkü Biden yönetimi petrol fiyatlarının artmasını istemiyor çünkü tüketici güven endeksini olumsuz etkiliyor" dedi.
22.04.2024 23:56:00 / Güncelleme: 23.04.2024 00:01:59
AHMET TURAN YİĞİT
 Trump taraftarları petrole oynuyor
 Trump taraftarları petrole oynuyor


İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, İstanbul'da katıldığı bir etkinlikte yaptığı sunumda, Türkiye ve dünya ekonomisini değerlendirdi. İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırımı, Rusya'nın Ukrayna işgalini, Çin ile ABD arasında Uzakdoğu'da yaşanan gerilimi ve İran ile İsrail arasındaki gerginliği kastederek jeopolitik risklerin artmasının dünyanın her yerinde konuşulduğunu dile getirdi.

Enflasyonu düşürmek öyle kolay değil

Küresel ekonominin büyümeye gittiğini dile getiren Aslanoğlu, şunları söyledi: "Bu arada dünyada 320 trilyon dolar borç var, büyüme yavaşlarsa reel sektörün sorunu finans sektörüne yansır. Enflasyonda düşüş var ama takılmalar da var. 'Enflasyon dönüyor mu' sorusu sıklıkla soruluyor. Öte yandan ABD'de büyüme düşecek. ABD ile Çin arasında hegemonya savaşı var. Öte yandan dünya genelinde ülkelerin yakın bölgelerle ticareti büyürken, uzak bölgelerdeki düşüyor. Son verilere göre sanayi üretimi açısından ilk 12 sıradaki şöyle sıralanıyor: Hindistan, Yunanistan, Rusya, Endonezya, Brezilya, Meksika, ABD, Kazakistan, İspanya, Çin, Filipinler, Kolombiya...  Türkiye, dünya ortalamasının gerisinde… Öte yandan Trump yeniden başkan seçilirse, Avrupa ile ticaret savaşına girişebilir. Bu da Avrupa'da büyümeyi düşürecektir. Ukrayna sorununda Avrupa'nın elini zayıflatacaktır. Amerikan ekonomisi yüksek büyüdüğü için bu yıl faiz indirimi zayıf. O nedenle dolar bir süre güçlü gidecektir." Avrupa'nın faiz indiriminin daha yakın olduğuna işaret eden Aslanoğlu, "Petrol fiyatları 100 doları zorlayacak, çünkü yaz nedeniyle ulaşım canlanacak. Trump'ın gelmesini isteyenler petrol fiyatlarını yükseltmeye çalışıyor zira Biden yönetimi petrol fiyatlarının artmasını istemiyor çünkü tüketici güven endeksini olumsuz etkiliyor. Altın yeni dönemde rekor kıracak gibi. Borsalara ya negatif durum ya da yatay durum egemen olacak."

Türkiye'nin işi zor

Türkiye'deki muhtemel ekonomik gelişmeleri değerlendiren Aslanoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Ekonomide daralma bekliyoruz. Öyle yıllarca sürecek bir daralma değil. Bir yıl falan sürecek. Faizlerde biraz daha yükselme olabilir. Vatandaşta tasarruf eğilimi var. Türkiye bu yılın tamamında yüzde 2-2.5 büyüyecek. Enflasyon ise yüzde 45-50'ye inecek. Merkez Bankası bu ay faizi sembolik olarak faizi artırabilir. Akabinde yıl sonuna kadar duracak. Enflasyon yüzde 45'e inerse, faiz indirimine başlayabilir. Merkez Bankası son dönemde basılan para miktarını 2.5 trilyon liraya çıkardı. Bu parayı çekmek süper bono gibi enstrüman çıkarabilir. Bu yıl cari açık 15 milyar dolara inebilir. Döviz borcunu çevirmek zor görünmüyor. 900 CDS ile borcu çevirmişiz. Sorun vatandaşların dövize talebi... Merkez Bankası (MB) bu yıl Ocaktan Marta 35 milyar dolar sattı kuru tutmak için… Kurun ne olacağına MB ile ekonomi yönetimi karar verecek. Önümüzdeki günlerde döviz hafif hafif yukarı yönlü gidecek ancak çok değil. Kur artışı yaz aylarına denk getirilerek, enflasyonun düşük olduğu yaz aylarında biraz yüksek gelmesi sağlanacak. Asgari ücret yetmiyor çünkü Türkiye döviz bazında pahalı oldu. Asgari ücret Temmuz'da 20 bin liraya çıkabilir. 400-450 dolarda tutulacak asgari ücret! Yeni vergiler de gelebilir."
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.