logo
20 NİSAN 2024

Dünya Milli Ekonomi Modeli'ne muhtaç

Kapitalizmin, kurduğu sömürü düzenini paraya getirdiği tanımla ve parayı kontrol ederek gerçekleştirdiğini belirten araştırmacı yazar Harun Kayacı, "Bu yüzden bütün dünya devletleri, Milli Ekonomi Modeli'nin getirdiği para tanımına muhtaçtır ve insanlık o paranın uygulanmasının hasretini çekmektedir" dedi.
16.10.2016 00:00:00
 (dünden devam?)
Başta bizim ülkemiz olmak üzere bu ve benzeri diğer bütün ülkeler, Dünya Bankası tarafından borçlandırılır, eş zamanlı olarak IMF'nin ekonomik istikrarın sağlanması hikâyeleriyle yaptırımlara maruz bırakılır. Süreç ülkelerin ekonomileri küresel güçlere teslim edilerek tamamlanmış olur. Bundan sonra sıra sırası gelen ülkeye gelmiştir.
Bir ülkenin, bir devletin ekonomisini çökertmek, işgal edip ele geçirmek için Dünya Bankası, IMF ve DTÖ'nün ayrı ayrı fonksiyonları vardır.
Dünya Bankası'nın borçlandırarak kontrol ettiği ülkeyi, borcunu ödeyemez duruma getirmesi onun başarısıdır. IMF'nin başarısı ise borcunu ödeyebilecek hiçbir değeri kalmayan ülkelere yaptırımlar uygulayarak o ülkenin işgalini sağlamaktır. Dünya Ticaret Örgütü ise küresel güçlerin uluslararası ticaretlerini istedikleri şekilde yapmalarını sağlamaktır. Bir ülkenin ekonomik olarak işgali bu kuruluşlar tarafından adım adım gerçekleştirilir:
Ulusal Devletlerin milli paralarını basma yetkisi engellenir. 
Milletin kendi aralarında kullandıkları, ceplerinde taşıdıkları milli para, alınan döviz borcu karşılığında basılarak piyasaya sürülmesi sağlanır.
Kendi paralarının, o ülkenin milli parası gibi iç piyasada serbestçe dolaşımı sağlanır.
Milli devletlerin veya şirketlerin ihtiyaç duyduğu finansı, küresel güçler tarafından kredi vererek karşılanır. Dolayısıyla yerli emek ve üretim karşılığında ihtiyaç duyulan finans borçlanarak elde edilmiş olur.
Özelleştirme özendirilip, önündeki tüm engelleri kaldırılarak küresel güçlerin o ülkenin en karlı şirketlerini satın alması sağlanır.
Yabancılar için toprak satın almak, gayrimenkul sahibi olmak ve madenleri işletmek için gerekli yasal düzenlemeler yaptırılır.
Küresel güçlerin Milli devletlerden kazandıkları serveti en imtiyazlı şekilde, en az,  mümkünse hiç vergi ödemeden yurtdışına transferinin yasal zemini hazırlanır.
Bütün bu adımlar gerçekleştikten sonra artık o ülke, küresel güçlerin yönettiği emperyalist devlet tarafından ekonomik olarak işgal edilmiştir. Böylelikle o devlet; İktidarları belirlemek, gerek duyduğunda cezalandırmak, terör çıkartarak toplumsal barışı bozmak, ekonomik kriz çıkartarak o ülkeyi kaosa sürükleyip bölüp parçalamak ne istiyorsa onu yapmak gücüne erişmiş olur. 
Milli Ekonomi Modeli'nde para
Kapitalizm bütün bunları paraya getirdiği tanımla ve parayı kontrol ederek gerçekleştirmektedir. 
Bu yüzden bütün dünya devletleri, Milli Ekonomi Modeli'nin getirdiği para tanımına muhtaçtır ve insanlık o paranın uygulanmasının hasretini çekmektedir. 
Milli Ekonomi Model'inde para bir sömürü veya manipülasyon aracı değildir. MEM'de para; Bazen emek ve üretimin karşılığı veya emeği ortaya çıkaracak tahrik unsuru olarak kaşımıza çıkar. Bazen de devletlerin senyoraj geliri olarak, potansiyel kaynaklarını açığa çıkaracak unsur olarak görürüz onu. Başka bir yerde karşımıza tüketimi en büyük kaynak yapacak unsur olarak da karşımıza çıkabilir.
Her bir bireyin ve devletlerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanabilmelerini, devletlerin borçlanmadan büyüyebilmelerini, gelir dağılımında adaletin sağlanabilmesi için sosyal devlet projelerinin uygulana bilirliğini, tam istihdamın sağlanmasıyla işsizliğin tarih olmasını sağlayan Milli Ekonomi modelindeki para tanımı bir devrin kapanmasına yeni bir dönemin, yeni bir çağın doğmasına vesile olmuştur. 
MEM'deki Para tanımının daha iyi anlaşılması adına mevcut uygulamaları incelersek şunları görürüz. AB devletlerinin ortak paraya geçerek yerli emek ve üretimleri karşılığında kendi senyoraj gelirlerinden vazgeçmeleri, birliğe üye ülkelerin borçlanmasına, ekonomilerinin batmasına ve birliğin dağılmasına sebep olmuştur. Oysa Milli Ekonomi Modelinde, milli paranın üretilmesinin en önemli ayağı olan senyoraj geliri, borçlanmayı engelleyen, büyümeyi sağlayan temel unsurlardandır. Bu temel ölçünün dışına çıkan Avrupa Birliği devletlerinin son durumuna bakalım.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın bütün öngörüleri çıktı
Yerli emek ve üretimi karşılığında kendi senyoraj gelirini üretip devreye koyma yerine, AB Merkez Bankasına borçlanmayı tercih eden Yunanistan, bütün ekonomik parametrelerinin bozulmasına neden olmuştur. 
Yunanistan'ın EURO öncesi kamu borcu 150 milyar euro, büyüme oranı 5.3, bütçe açığı/GSYİH 2.9, faiz oranı 3.67 iken EURO sonrası kamu borcu 300 milyar euro, büyüme oranı ?1, bütçe açığı/GSYİH ?32.2, faiz oranı 5.74 olmuştur. Bu değerler Yunanistan battığının göstergesidir.
Yunanistan'ın içine düştüğü ekonomik bunalımı, İrlanda, Portekiz, Fransa, İtalya da yaşamaktadır. AB'nin en büyüğü Almanya'nın ise kamu borcunun beklentilerin çok üstünde artığını, İngiltere ise AB'den ayrıldığını görüyoruz.
AB topluluğunun 2002 yılında resmi olarak, EURO ortak paraya geçişi; başta AB devletleri olmak üzere, Türkiye ve bütün dünyada bayram havasında kutlanmıştı. O yıllarda gerekçelerini ortaya koyarak "Ortak para AB'nin dağılmasına ve ekonomilerinin batmasına neden olacaktır. Göreceksiniz AB topluluğu 10?15 sene içerisinde çözülmeye, dağılmaya mahkûmdur" ifadesiyle farklı tek ses Prof. Dr. Haydar Baş'tan çıkmıştı ve tarih onun haklılığına bir kez daha tanıklık ediyordu.
Netice olarak AB devletleri 10?15 yıl sonra Prof. Dr. Haydar Baş'ın öngörüleri ile yüzleşmek zorunda kalmış, acı gerçekleri yaşayarak öğrenmiştir ve bu öngörüden hareketle yüzlerini Haydar Baş'a çevirmezlerse, çok daha acı gerçeklerle karşı karşıya kalacaklardır. 
İnsanlık artık yaşadığımız ekonomik sorunların, krizlerin kaynağı olan serbest piyasa ekonomisinden, Kapitalizmden umudunu kesmiştir. Dünya halkları, dünya devletleri yeni bir sistem arayışına girmiştir. İnsanlık yeni bir fikre, yeni bir sisteme, yeni bir ekonomi modeline gözünü çevirmiştir.
Mazlumun hakkını verecek, zalimin haksız kazancının önünü kesecek, işsiz olana iş, aşı olmayana aş olacak, devletlerin borçlanmadan büyümesini sağlayacak, gelir dağılımındaki adaletsizlikleri sosyal devlet projeleriyle ortadan kaldıracak olan; İnsanlığın hasretle beklediği, özlediği bu yeni ekonomi sistemini ortaya koymak bir Türk oğluna Prof. Dr. Haydar Baş'a nasip olmuştur.
Milli Ekonomi Modeli'nin merkezinde insan vardır. Devlet ve bütün ekonomik unsurlar o insana hizmet eder. Onun için bireyden, bireyin tüketim kabiliyetinden, bireyin ekonomik bağımsızlığından yola çıkarak, çevreye saygılı, tüketimi önceleyen bir sistemdir MEM. 
Prof. Dr. Haydar Baş İktisat ilmine yeni bir felsefe, yeni bir bakış açısı getirmiştir. Bir başka ifadeyle iktisat ilmi O'nun la ilk defa doğru olarak inşa edilmiştir. 
Bu nedenle Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezi olan MEM, 4 milyar insan tarafından kabul görmüş, devletlerin ekonomik bağımsızlıklarının yeniden kazanılmasının adresi olmuştur. Sömürüye, emperyalizme başkaldırmanın haklı kalesi olmuştur. İnsanların emekleri, gözyaşları, kanları, toprakları, zenginlikleri üzerinden imparatorluk kurmuş; zalim, acımasız, emperyalist güçlerin sonunu getirmiştir, getirmeye de devam edecektir. 
Milli Ekonomi Modelinin paraya getirdiği tanımdan dolayı küresel güçler, kâğıttan imparatorluklarının kendi başlarına yıkılacağını ve altında kalacaklarını hissetmeye başladılar. Korku ve paniklemelerinde haksız da sayılmazlar. Haydar Baş rüzgârının önünü kesemiyorlar. Bir bakıyorsun Rusya'dan, Çin'den, Hindistan'dan, Brezilya'dan, G. Afrika'dan esiyor. Bir bakıyorsun AB devletlerinde yıldızı yükselen siyasi partilerle esiyor.
Mazlum milletlerin, sömürülen devletlerin, en zengin kaynaklar üzerinde yaşamalarına rağmen en fakir halkların nefesiyle esiyor.
Bu rüzgâr her yerde esecek
Bu rüzgârın önünde hiçbir irade duramaz. Bayrak bir kere rüzgârla buluşmuştur, dalgalanması engellenemez. Zira MEM güneşi doğmuş ve yükseliyor, 4 milyar insanın aydınlandığı gibi diğer insanlar da aydınlığa kavuşacaklardır. Karanlıktan beslenenlerin korkusunu, yarasaların aydınlıktan kaçışmalarını anlıyoruz. Bu yüzden Haydar Baş gerçeğini bir toplum mühendisliği eliyle gizlemeye, örtmeye,  halk ile arasına duvarlar örmeye çalışıyorlar.
Bilmezler ki sıvıların sıkıştırılamayacağı bir fizik kuralıdır, ne kadar önüne engel koymaya çalışsanız da engelleyemezsiniz, hepsini aşar geçer ve varacağı ummana mutlaka ulaşır. Zira onun doğasındaki imza Allah'a aittir. 
Hak olan, doğru olan, haklı olan, hak ile olan fikrin, tezin de koruyup, kollayıcısı ve menzile ulaştırıcısı Allah'tır. Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Sabreder ve doğru yerde bulunursak güneşin doğuşunu seyretmek kaderimiz olacaktır.
Tezinin merkezine, her doğan çocuk rızkıyla doğar ve rızkın kefili sonsuz nimet sahibi Allah'tır ölçüsünü yerleştiren Haydar Hocama selam olsun.
Ehl?i Beyt'in rengini, zekâsını, ufkunu, ölçüsünü, kokusunu, hikmetini tezin satır aralarında veren Prof. Dr. Haydar Baş'a selam olsun.
Mazlumların hakkını verecek, zalimlerin haksız kazanç kapılarını kapatacak Milli Ekonomi Modeli'nin sahibine selam olsun.
Doğan bu yeniçağa selam olsun. Dünyayı yeniden şekillendiren tezin sahibine selam olsun. Tezi etrafında yükselen yeni dünya düzenine selam olsun. 
Karanlığı aydınlatan Prof. Dr. Haydar Baş'a selam olsun.
(Bu metin, Harun Kayacı'nın, Milli ve Dini Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu'nda yaptığı sunumdan alınmıştır.)
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor

Kurtuluş Savaşı gazilerinin mirasçılarına da 'İstiklal Madalyası' verilecek

Kurtuluş Savaşı'nda hizmetleri tespit gazilerin mirasçısına 'İstiklal Madalyası' verilmesi hakkındaki Cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.
20.04.2024 08:06:00
İhlas Haber Ajansı
Kurtuluş Savaşı gazilerinin mirasçılarına da 'İstiklal Madalyası' verilecek
Kurtuluş Savaşı gazilerinin mirasçılarına da 'İstiklal Madalyası' verilecek
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile birlikte 66 sayılı İstiklal Madalyası Kanunu gereğince Kurtuluş Savaşı'ndaki hizmetleri tespit edilen 4 gazinin mirasçılarına İstiklal Madalyası verilecek.

Karara göre, İstiklal Madalyası verilecek gaziler ile mirasçıları ise şu şekilde:

34'üncü Piyade Alayı, Tabur 1'de görev yapan, Posof'lu Memet oğlu 1317 (1901) doğumlu Er Rüstem Gökçe için oğlu Hayri Gökçe.

İzmir Jandarma Alayında görev yapan, Sarayönü doğumlu Mirza oğlu 1305 (1889) doğumlu Er Hizir Mirza için kızı Hatice Karçaaltıncaba.

Piyade Alay 62, Tabur 2, Bölük 3'te görev yapan, Sivas'lı Ali oğlu 1307 (1891) doğumlu Çavuş Osman Cesur için torunu Halit Cesur.

Nokta Sevk Efradı 1 Numaralı Mütenevvia Hastanesinde 19.03.1338 (1922)'de vefat eden, Çankırı doğumlu Emirahmet Oğullarından Osman oğlu 1297 (1881) doğumlu Er Mehmet için torunu Ertan Yurdakul.

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.