logo
29 MART 2024

Ehl-i Beyt şuuru kavgaları bitirecek

Kur'an ve Ehl-i Beyt şuuru ile kavgaların sona ereceğini belirten hukukçu-yazar Oktay Doğan, "Böylece Müslüman fertler inancını aşkla yaşayacaktır. Feraset ve basiret ile olaylara bakmayı, doğruya sahip çıkıp yanlışa karşı durmayı başaracaktır. O zaman mazlum sahip bulacak, zulüm ortadan kalkacaktır"
02.11.2016 00:00:00
Bugün önemli bir gün. Türk milletinin ve topyekûn İslam âleminin, neden kargaşa içinde olduğunun, İslam'a yakışmayan işlerin neden yaygınlaştığının, neden insan hakkı ihlallerinin çok fazla olduğunun, neden sömürüldüğünün ve İslam devletlerinin, mezhep mensuplarının neden birbirine husumetle yaklaştığının teşhisi yapılacak. Bundan daha hayati olarak, tüm bu olumsuzluklardan kurtulmanın, Allah'ın ve yüce Resulü Hz. Muhammed (s.a.v.)'in razı olacağı ve insanlığa huzur ve güzellikler bahşedeceği bir kaliteye kavuşmanın nasıl gerçekleşeceği anlatılacak.

Benim konum gereği, Türk ve İslam neslinin karşı karşıya olduğu tehlikeleri, bozulmanın nasıl ve neden gerçekleştiği ve tabii ki Prof. Dr. Haydar Baş'ın emsalsiz eseri 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' kitabından yararlanarak kötü gidişin nasıl durdurulacağı ve nasıl sağlıklı hale gelineceğini ortaya koymaya çalışacağım.
Türk milletinin mayasında Ehl-i Beyt var
Milletimizin mayasını Ehl-i Beyt çaldığı ve hamurunu da ulu erenler yoğurduğu için halkta büyük ölçüde çok nefis bir safiyet ve güzellik vardı. Toplumsal bünye sağlamdı. O yüzden toplumsal hastalıklar, fertlerde psikolojik rahatsızlıklar yok denecek kadar azdı. Bu safiyet büyük bir güç doğuruyordu. Oryantalistler, bu safiyetin devamı halinde "Türklerin devletlerini yıksak yenisini kurarlar" diyordu. İki önemli hasleti daha öne çıkıyordu:
1- Yöneten ile yönetilen arasında uçurum yoktu, "... yoksulla varsıl aynı safta namaz kılıyordu." (Bela Horvath- Anadolu 1913).
2- Türk Milleti ordusu ile içli dışlı idi. Ordusu ile bu kadar hemhal olan, onu 'Peygamber Ocağı' gören bir milletin devletini yıksanız o yenisini kurar tabii. O yüzden geleceğimizi elimizden almak isteyenler, ordu ile milletin arasına psikolojik ve fikri engeller konması için çalışmalar yaptılar.
Milletimizin sahip olduğu güzelliklerden bahsettik. Bir yabancının gözünden anlatalım. Macar Türkolog Bela Horvath, "Bir Türk'le ticaret yapıyorsan korkma. Senin hakkını senden iyi korur, tartıyı tam tartar, paranın üstünü tam verir" diyor. Yine, "Son derece nazik bir millet, kabalık affedilmez suç" diyor. "Pazar yerlerinde bağırmaya çağırmaya rastlamazsınız, herkes sükûnet içinde müşterisini bekler" diyor.
İstatistiklere bakınca İstanbul ile Paris, Londra vs. gibi şehirler arasında suç işleme, ahlaksızlık vs. konularında uçurum olduğunu görmekteyiz. Toplumsal bünyenin bağışıklık sisteminin güçlü olduğunu ve bunun da milletimizi koruduğunu gören şer güçler her zaman kendilerini kalıcı başarıya götüreceklerini düşündükleri için milletin üstün hasletlerini bozmaya çalışmışladır.
İngiliz Sömürge Bakanı şöyle diyor: "Biz İspanya'yı kâfirlerden (yani Müslümanlardan) şarap ve fesatla geri aldık. Bu iki güçle diğer bütün toprakları da almalıyız." (Prof. Dr. Haydar Baş, Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler, s.66).
Humpher hatıratında, "Müslümanların imanları ellerinden alınarak, tıpkı Endülüs gibi İslam dünyası Hıristiyanlaştırılacaktır" demektedir. (a.g.e., s.66)
Türkler nasıl mahvedilir?
Devrin Fener Patriği Grigoryos, Rus Çarı 1. Alesandr'a yazdığı ve Türklerin nasıl mahvedileceğine dair görüşlerini içeren mektubunda; "Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak gayri mümkündür. Çünkü Türkler, başka milletleri gurur ve ifrada sevk edecek zaferler önünde olduğu kadar her türlü ümitleri kaybedecekleri mağlubiyetlere ve felaketlere karşı sakin, sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefislerine fevkalade düşkündürler. Ferdi iradelerin üstündeki hadisatı değişmez mukadderat sayma inancındadırlar" demektedir.
"Manevi mihraklardan mahrum oldukları gün Türkleri, kendilerinden şeklen çok kudretli, kalabalık ve zahiren hakim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kuvvetleri sarsılacak ve ancak o zaman maddi vesaitin faikiyetine istinat edilerek Türkleri yıkmak mümkün olacaktır" şeklindeki yaklaşımları neyi hedeflediklerini ortaya koymaktadır.
"Ailelere nüfuz ederek, baba-evlat ilişkileri sömürü kültürünün etkisinde kalacak şekilde düzenlenerek, artık büyüklerin nasihatlerinin dinlenmeyeceği derecede bozulmaya çalışılmalıdır."
Ajan Humpher'ın hatıratında, Sömürgeler Bakanı'nın Yardımcısının sözlerine yer veriyor. İslam ülkelerinde 5 bin ajanlarından bahsediyor ve bunun 100.000'e çıkarılacağını söylüyor ve devam ediyor: "İslam topraklarına musallat olacağız, tüm İslam ahkâmını mahvetmeye koyulacağız. Ben sana müjde veriyorum, bir asır zarfında istediklerimize kavuşacağız. Eğer bugünkü İngiliz nesli gelecekteki zaferleri göremeyecek olsalar bile sonraki evlatlarımız mutlu günleri görecektir.
(...) Orta halli aileler için yaptırdığımız okullarda çocukları eğitmeliyiz. O bölgede çok sayıda kilise inşa etmeliyiz. İçki, kumar ve fuhşu öyle yaygınlaştırmalıyız ki genç nesil dinden tamamen yüz çevirsin. İslam ülkeleri yöneticileri arasında anlaşmazlık ve keşmekeşliği körüklemeliyiz. Fitne ve Kargaşa ateşini tutuşturmalıyız.
(...) Neticede İslam âlimleri, devlet ve halk arasındaki güçlü ilişki, birlik-beraberlik kopacak; işte tam o sırada yıkıcı ve yakıcı savaş ateşleri tutuşturulacak. Ve İslam'ın kökünü bu ülkelerde dipten kazıyacağız."
İslam dünyaya yanlış tanıtılıyor
İslam ülkelerde yaşananlar ile bu söylenenler arasında paralellik açıkça görülüyor. O zaman fitne ateşini kimin yaktığını, savaşları kimlerin organize ettiğini anlıyoruz.
Tutuşturulan fitne ateşi İslam ülkelerini kana buluyor. Milyonlarca masum zulmün elinde inliyor. İslam dünyaya yanlış tanıtılıyor.
Özellikle son 14-15 yıldır Müslümanın ölçüsü daha da bozulmuş durumda. Müslümanım diyenler haramı savunur oldu. İlk defa Müslümana karşı kâfir ile işbirliği yapıldı. Bu da milletin imanını vurdu. Çünkü iki cürüm de imanı giderir. İmanını kaybedenin de feraset ve basiret sahibi olması ve fert ve toplum planında karşı karşıya olduğu tehditleri görmesi mümkün değildir.
Bozucular, yakıcılar, yıkıcılar yaşadığımız dünyayı cehenneme çeviriyorlar. Ama aynı anda hakkı ve hakikati çok güzel yaşayan ve dünyaya gösteren insanlar da var.
Yanan fitne ateşini söndürmek için gece gündüz çalışan bir ilim, fikir ve gönül adamı var. İmanının ölçüsü ile baktığı için, uzun yıllardır gece gündüz çalıştığı, elde demir asa, ayakta demir çarık bıkmadan usanmadan koşturduğu milleti ayıktırmaya çalıştığı için kimsenin göremediğini görüyor. Çözümsüz zannedilen sorunlara çözümler üretiyor.
Böyle bir insan ile olmak bize güven veriyor. Böyle bir insan ile olmak kesinlikle nasiptir. Nasibi olmayan bir insanın onunla olması asla mümkün değildir. Buna Allah müsaade etmez. O yüzden dua edelim, nasipli olalım, doğru ile olalım ve hem dünyada hem da ahirette kazançlı çıkalım.
Kur'an ve Ehl-i Beyt şuuru ile kendimize çeki düzen verirsek kavgalar sona erecektir. Müslüman fertler inancını aşkla yaşayacaktır. Feraset ve basiret ile olaylara bakmayı, doğruya sahip çıkıp yanlışa karşı durmayı başaracaktır. O zaman mazlum sahip bulacak, zulüm ortadan kalkacaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' kitabının son paragrafı ile bitirelim:
"Milletçe örfümüze, âdetimize, geleneğimize, kültürümüze sahip çıkarak, milli ve dini değerlerimizi baş tacı etmek suretiyle siviliyle, askeriyle, işçisiyle, çiftçisiyle, amiriyle, memuruyla kısacası yediden yetmişe millet bireylerinin bir bünye gibi bir ve beraber olması lazımdır."
(Bu konuşma, hukukçu-yazar Oktay Doğan tarafından, İstanbul'da gerçekleştirilen Milli ve Dini Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu'nda yapılmıştır).
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.