Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Ermenistan'ın Azerbaycan mevzilerine havan mermileri ve ağır makineli tüfekler kullanarak ateş açtığını belirti. Bakanlık, Azerbaycan askerlerinin de cevap olarak Ermeni mevkilerine 125 kez ateş açtığını bildirdi. Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Vakif Dergahli da, "Eğer Ermeniler bize karşı provokasyonlarına yine de devam ederse ve işgal ettiği toprakları terk etmezse, onları çok büyük 'sürprizler' bekleyecek" dedi. Bakü yönetimi Çarşamba günü de Ermenistan'ın Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Ordubat, Şahbuz ve Babek illerindeki Azeri mevzilerine saldırdığını duyurmuştu. 
Karabağ hukuken Azerbaycan toprağı
Azeri ve Ermeni güçler arasında çatışmaların yaşandığı Dağlık Karabağ bölgesinde Pazartesi günü ateşkese varıldığı açıklanmış, taraflar birbirlerini ateşkesi ihlalle suçlamıştı. Ermenistan ile Azerbaycan arasında 1980'lerin sonlarında başlayan çatışmalar, 1991'de Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından savaşa dönüşmüştü. Savaş 1994'te sona ermiş, ancak bölgenin statüsü konusunda anlaşmaya varılamamıştı. Dağlık Karabağ hukuken Azerbaycan sınırları içinde yer alıyor. Fiili olarak ise bölgenin yönetimi Ermeni ayrılıkçılarda bulunuyor.
Türkiye lafta var
Bu arada Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov'ın katılımıyla Rusya-İran-Azerbaycan üçlü Dışişleri Bakanları toplantısı Perşembe günü Bakü'de gerçekleştirildi. Suriye başta olmak üzere bölge politikalarında ortak hareket eden Rusya ve İran; Ermenistan ve Azerbaycan ile de iyi ilişkilere sahip iki ülke olarak öne çıkıyor. Türkiye ise şu ana kadar Azerbaycan konusunda diplomatik arenada somut bir adım atabilmiş değil. Türkiye'yi yönetenler anlaşmazlık konusunda sadece sözlü tepkilerini ortaya koyabildi.  
Lavrov'dan diplomatik atak
Bu arada Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Çarşamba günü geç saatlerde, Azerbaycan'a gelerek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi. Aliyev, kabulde yaptığı konuşmada, üçlü bakanlar toplantısının ilkinin Bakü'de düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek üç ülke arasında çok ciddi bölgesel iş birliği sürecinin başladığına işaret etti. Ermenistan-Azerbaycan cephe hattındaki çatışmalara ve sonrasında elde edilen ateşkes mutabakatına değinen Aliyev, "Ateşkese uyuluyordu fakat maalesef Ermenistan bu akşam ateşkesi ihlal etti. Biz müzakere sürecinin devam ettirilmesine odaklanmış durumdayız. Azerbaycan, müzakere sürecine sadıktır" diye konuştu.
Lavrov da her üç ülkenin ulaşım koridorları, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve enerji alanında karşılıklı faaliyet açısından ortak jeostratejik ve jeopolitik çıkarları olduğunu belirterek yarın İranlı ve Azerbaycanlı mevkidaşlarıyla ulaştırma ve enerji projelerinin gerçekleşmesine olanak sağlayacak siyasi çerçeve oluşturacaklarını ifade etti. Ermenistan-Azerbaycan cephe hattındaki gerginliğin azaltılması gerektiğini vurgulayan Lavrov, şunları söyledi: "Son olayların bizi siyasi çözüm için daha faal çalışmaya sevk edeceğini ümit ediyorum. Bizim önerilerimiz var. AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının girişimlerini tam destekliyoruz. Sadece AGİT'in değil, Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nün da yardımıyla en yakın zamanda siyasi sürecin yeninden sağlanması için gerekli ortamın oluşturulması lazım."
Türkiye'nin bağımsızlığı da riske girer
Tarihçi Prof. Dr. Caner Arabacı, Ermenistan-Azerbaycan cephe hattındaki çatışmalara ilişkin, "Azerbaycan'ın bağımsızlığı, Türkiye'nin bağımsızlığı demektir. Kafkasların düşmesi, Erzurum'un düşmesi demektir. Kafkasların kaybı Trabzon'un, Siirt'in kaybı demektir" dedi. Arabacı, işgalcilerin geri çekilmediğini, işgalin halen devam ettiğini bildirerek, "Hocalı katliamının hesabı daha sorulmadı. Azerbaycan mazlum konumunda, müdafaa edilmesi lazımdır. Hocalı'da, Karabağ'da katliamlar yaptılar ve Karabağ'dan 1 milyon Azeri yersiz, yurtsuz kaldı. Hala yersiz yurtsuz kalmaya devam ediyor, hala ülkelerine dönebilmiş değiller" diye konuştu.