Grev dalgası Fransa'yı sarsıyor
Fransa'da yeni çalışma yasasına karşı sendikaların başlattığı grev dalgası petrol rafinerileri, nükleer santraller, limanlar ve ulaşım altyapısına yayılırken; ülkede günlük hayat ciddi şekilde olumsuz etkileniyor. Ülkedeki 19 nükleer santralden 16'sı, sekiz rafineriden de beşi grev nedeniyle ya devre dışı kaldı ya da çok düşük kapasiteyle çalışıyor. Ülkedeki petrol istasyonlarından üçte birinin stokları da tükendi. Sendikalar, rafinerilere giden yollardaki barikatları hala kaldırmış değil. Ülkedeki 8 petrol rafinerisinin 8'inde de ulaşım sağlıklı sağlanamıyor. Fransa çapındaki rafineri eylemine Korsika'dan da destek geldi. Ada'daki 2 petrol deposuna giden yollar kesildi.
Pek çok noktada arbede yaşanıyor
Protestocular ve polis arasında çatışmaların yaşandığı Paris ve diğer kentlerde toplam 77 kişi tutuklandı 15 polis memuru yaralanırken araçlar ve dükkânlar zarar gördü. Başbakan Manuel Vals, protesto eylemleri ve grevlere neden olan çalışma yasasındaki değişikliklerin toptan geri çekilmeyeceğini tekrarlarken, bazı 'ayarlamalar' yapılabileceğini söyledi. Grevci işçiler otoyollara ve köprülere barikat kurdu. Barikat kurulan yerler arasında Normandiya'daki bir nükleer denizaltı üssü de bulunuyor.
Grev nedeniyle Paris, Nantes ve Toulouse kentlerinden hava ulaşımı aksadı. Ülkede farklı sektörlerde devam eden grevlere makinistlerin de katılmasıyla şehir içi ve şehirlerarası tren ulaşımı da aksıyor. Sendikalar ayrıca ülkenin önde gelen kentlerinin çoğunda protesto eylemleri yapılması çağrısında bulundu. Yüzlerce işçi liman kenti La Havre'daki önemli bir köprüye barikat kurduktan sonra şehir merkezine yürüdü. Nükleer santrallerde örgütlü CGT sendikasına üye işçiler de grevlere katılmaya karar verdi. Grevden ülke genelindeki 19 nükleer santralin 16'sının etkileniyor. Fransa elektriğinin yüzde 77'ini nükleer santrallerden sağlıyor. Bu durumun ülkeyi elektriksiz bırakabileceğine işaret ediliyor.
Geri adım yok
Sendikalar, çalışma yasası tasarısının tamamen geri çekilmesini istiyor ve geri adım atmıyor. Hükümet ise Perşembe günü yasayı geri çekmeyeceklerini ancak bazı değişiklikler yapabileceklerini duyurmuştu. Ancak bu değişikliğin tasarının en çok tartışılan 2. maddesini kapsamadığı da kesin bir dille belirtilmişti. Sendikaların şiddetle karşı çıktığı tartışmalı 2. madde, işverenlere, gerekmesi durumunda, işçi haklarını koruyan yasalardan muaf olma imkânı tanıyor. Tasarı 10 Haziran'da Senato'nun önüne gelecek. Sendikalar, bu süreye kadar hükümete baskı yapmayı planlıyor.
Benzin çalmak yaygınlaştı
Fransızlar, yaşanan süreçte internet arama motoru Google'da en çok benzin deposundan nasıl yakıt çalınacağını araştırdı. Google Trends istatistik raporlarına göre, Fransızlar Google'da en çok Fransızcada 'benzin deposundan pompayla yakıt çalmak' anlamına gelen 'sifonner' kelimesini aradı. Ülke içi istatistiklere göre ise bu kelime, en çok araç başı 20 litre benzin uygulamasının yapıldığı Haute-Normandie bölgesinde arandı.
Türkiye'de jet hızıyla geçerdi
Fransa'yı felç eden grev dalgasının arka planında 'çalışma saatleri'nin düzenlenmesi yatıyor. Türkiye'de benzer düzenlemeler yapılsa, sendikaların 'gık'ı bile çıkmaz. Nitekim özel istihdam bürolarının kurulması konusunda sendikaların sesi pek çıkmıyor. İşte milyonları isyan ettiren o düzenlemeler:
* Haftada 35 saat çalışma limiti değişmiyor ancak sadece 35 saatin ortalama çalışma süresi olarak kabul edilmesi teklif ediliyor.
* Düzenlemeyle şirketlere yerel sendikalarla görüşüp daha fazla ya da daha az çalışma süresi uygulamalarına geçme hakkı tanınıyor.
* Yasa teklifindeki azami çalışma süresi ise 46 saat. Şirketlere maaş indirimi konusunda daha fazla hak tanınıyor.
* İşten çıkarmalar kolaylaştırılıyor.
* Çalışanların izinlerini ne zaman kullanabileceği konusunda şirketlerin söz hakkı artırılıyor.