logo
19 MART 2024

'İslamofobi nefret eşiğini aştı'

SETA'nın ikincisi yayımlanan Avrupa'da ırkçılık ve İslamofobi ile ilgili gelişmeleri değerlendirdiği raporda, gelinen noktada İslamofobinin artık Müslümanlara yönelik sadece retorik bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştığı ifade edildi. 2015'te açıklanan ilk rapordan bugüne kadar İslamofobi ile mücadelede çok az ilerleme kaydedildi.
27.03.2017 00:00:00
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA)  tarafından geçen yıl ilki hazırlanan ve 25 ülkenin değerlendirildiği, "Avrupa İslamofobi Raporu"nun ikinci sayısı yayımlandı. Irkçılık ve İslamofobi çalışmaları gibi farklı alanlardaki 31 uzman tarafından hazırlanan rapor, 27 ülkeyi kapsıyor.
Raporda, söz konusu ülkelerde geçen yıl yaşanan gelişmeler analiz ediliyor. Raporda, İslamofobinin, Avrupa Birliği'nin (AB) demokratik düzeni, sosyal barışı ve değerleri için olduğu kadar farklı kültürler, dinler ve milletlerin bir arada yaşamasına yönelik büyük bir tehdit haline geldiği belirtildi.
Rusya'dan Portekiz'e, Yunanistan'dan Letonya'ya kadar hemen hemen tüm Avrupa kıtasını kapsayan bulgulara göre eğitim, istihdam, medya, siyaset, yargı ve internet gibi farklı alanların tamamında İslamofobinin "ciddi ve gözle görülür" artış gösterdiğinin altının çizildiği raporda, 2015'te açıklanan ilk rapordan bugüne kadar İslamofobi ile mücadelede çok az ilerleme kaydedildiği vurgulandı.
'Avrupa kötüye gidiyor'
Avrupa'nın demokrasi ve insan hakları alanında gün geçtikçe daha da kötüye gittiğinin vurgulandığı SETA raporunda, "2016 ülke raporları dikkatle incelendiğinde Avrupa'da demokrasi ve insan haklarının gün geçtikçe daha da kötüye gittiği görülmektedir. İslamofobi, Avrupa'daki Müslümanların özellikle gündelik yaşamlarında daha da görünür hale gelmiştir. Bugün gelinen noktada İslamofobi artık Müslümanlara yönelik sadece retorik bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştı ve okul, iş yeri, cami, toplu taşıma araçları ve sokakta Müslümanlara yönelik fiziki saldırılarda kendini gösteren somut bir düşmanlık halini almıştır" tespitlerine yer verildi.
Raporda, bazı Avrupa ülkelerinde küçük ilerlemeler kaydedilmesine karşın, Avrupa'daki insan hakları ve dini özgürlüklerin korunması yolunda hala aşılması gereken ciddi zorluklar bulunduğuna işaret edildi.
Müslümanlar ötekileştirildi
İslamofobik tutum ve davranışların hiçbir şekilde İslam ve Müslümanlar hakkında yanlış bilgilendirilen, ekonomik durumu kötüye giden işçi sınıfı veya orta sınıfla sınırlı olmadığına dikkat çekilen raporda, kavramın bilhassa eğitimli elitler ve seçkinler için de geçerli olduğu belirtildi.
Bazı meslekler için tesettürün, kamuda nikabın ve bazı Avrupa şehirlerinde minarelerin yasaklanması ya da Müslümanların ifade özgürlüğünü kısıtlayan diğer tüm düzenlemelerin bu tespiti doğruladığı ifade edilen raporda, dolayısıyla medya, toplumun ve siyasetçilerin bu tür kararlar alınmasını kabul ettiği ve desteklediği bir ortamda, Müslüman mülteci veya göçmenlerin Avrupa'ya gelmesine karşı ortaya çıkan güçlü muhalefetin şaşırılacak bir durum olarak görülmediği vurgulandı.
Rapor kapsamında editörlerin kullandığı İslamofobi tanımına ilişkin, şu ifadelere yer verildi: "Bu çalışmamızda İslamofobi terimini kullanıyoruz ve bu terimle daha çok Müslüman karşıtı ırkçılığı kastediyoruz. İslamofobi, bir günah keçisi (gerçek ya da uydurulmuş) ilan ederek iktidar alanı inşa etmek, genişletmek ve bu durumu istikrarlı hale getirmek isteyen hakim sınıflar tarafından kullanılmaktadır. Bu hakim sınıflar ilan ettikleri bu günah keçisini yine kendilerinin inşa ettiği 'biz' tanımının dışına itmekte ve kendilerinin yararlandığı kaynaklardan ve haklardan mahrum bırakmaktadır. İslamofobi sabit ve negatif değerler atfedilmiş ve tüm Müslümanlar için genellenmiş bir 'Müslüman' kimliği inşa ederek Müslümanları ötekileştirmektedir."
Avrupa ırkçılık sorununu aşamadı!
Avrupa'nın ırkçılık sorununu henüz aşamadığının ifade edildiği raporda, şu değerlendirmelere yer verildi: "Avrupa'nın kendisini ırkçılık sorununu aşmış bir topluluk olarak lanse etme yanılgısı, birçok Avrupa toplumunun İslamofobinin yerel düzeydeki etkilerinin boyutunu anlamasını engellemektedir.
Bu dahilde İslamofobi ile ilgili yapılan tartışmalarda odak noktasının Müslümanların eylemlerinden ziyade Avrupa toplumlarının eylemlerine yönelmesi gerekmektedir. İslamofobi ve ırkçılık, bizlere bu tavırlara maruz kalan hayali günah keçileri veya kurbanlardan ziyade ırkçılarla ilgili daha fazla şey anlatmaktadır.
İslamofobi her şeyden önce Avrupa toplumlarının karşı karşıya olduğu bazı temel iç sorunlara işaret etmektedir. Bir toplumsal hastalık olan İslamofobinin tanınması ve eleştirel olarak değerlendirilmesi, Avrupa'da daha adil toplumlar yaratabilmek için hayati öneme haizdir."
Avrupa'da kasti İslam düşmanlığı!
Avrupa'da artan İslam düşmanlığı konusunda bir araştırma da Sakarya Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Diaspora Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİAM) Müdürü Doç. Dr. Bünyamin Bezci, "Avrupa'da 2016 Göç ve İslam Düşmanlığı Raporu"nu açıkladı.
Üniversitenin Senato Salonundan gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bezci, göç ve İslam düşmanlığı sorununu bir raporda topladıklarını dile getirerek, "Özellikle son zamanlarda meselenin İslamafobi dediğimiz tepkisel bir refleksten çıktığını, sanki kasti bir İslam düşmanlığına doğru dönüşmek üzere olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle raporumuzun başlığına İslam düşmanlığı kavramını kullandık." diye konuştu.
Özellikle göç, göçmen ve Müslüman göçmenlere karşı Avrupa'da yapısal bir bakış değişimi yaşandığını, 1980-1990'lı yıllarla kıyaslandığında bunun çok net olarak görüldüğünü belirten Doç. Dr. Bezci, 2010'lu yılların Müslümanların Avrupa'da kendi yaşam tarzlarını devam ettirerek rahat yaşayabileceği yıllar olmaktan çıktığını, raporda bu durumun altını çizmeye çalıştıklarını vurguladı.
 
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar

Zeytinburnu'nda 12 katlı iş merkezinde yangın çıktı

İstanbul Zeytinburnu'nda 12 katlı bir iş merkezinde çıkan yangına itfaiye ekipleri müdahale ediyor

19.03.2024 12:32:00 / Güncelleme: 19.03.2024 12:37:04
AA
Zeytinburnu'nda 12 katlı iş merkezinde yangın çıktı
Zeytinburnu'nda 12 katlı iş merkezinde yangın çıktı

Maltepe Mahallesi'ndeki bir iş merkezinin 5'inci katında yangın çıktı.

İhbarı üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri yönlendirildi.

Binada bulunanlar dışarı çıkarken itfaiye ekipleri yangına müdahale etmeye başladı.

Ekiplerin yangını söndürme çalışmaları devam ediyor.

FETÖ firarisi Bekir Boydak, yüklü miktarda para ve külçe altınlarla İstanbul'da yakalandı

Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde, kayyum atanan Boydak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi firari Bekir Boydak, İstanbul'da düzenlenen operasyonla yakalandı.
19.03.2024 10:25:00
İhlas Haber Ajansı
FETÖ firarisi Bekir Boydak, yüklü miktarda para ve külçe altınlarla İstanbul'da yakalandı
FETÖ firarisi Bekir Boydak, yüklü miktarda para ve külçe altınlarla İstanbul'da yakalandı

Edinilen bilgilere göre, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ve TEM ekiplerince yapılan ortak operasyonda, hakkında Kayseri Ağır Ceza İlamat Masası'nca 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan örgüt üyesi Bekir Boydak'ın İstanbul'da saklandığı bilgisine ulaşıldı.

Kayyum atanan Boydak Şirketler Grubunun Yönetim Kurulu üyesi Boydak'ın, Çekmeköy ilçesinde bulunan saklanabileceği bazı adresler takibe alındı. Belirlenen adreslere yönelik sabaha karşı saat 06.00 sıralarında eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. Baskınlarda örgütü üyeliğinden 'firari' olarak aranan Bekir Boydak, yüklü miktarda para, külçe altın ve takılarla birlikte yakalanarak gözaltına alındı.

Hakkında Kayseri Ağır Ceza İlamat Masası'nca 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan örgüt üyesi, İstanbul Terörle Mücadele Şubesine götürüldü. Boydak'ın, FETÖ/PDY'nin mali ayağını şekillendiren yapıda yer aldığı ileri sürülüyor.

"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti

CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, avukat Gökhan Taşkapan'ın "beyan sahibi" sıfatıyla verdiği ifadeye ulaşıldı.
19.03.2024 08:05:00
Anadolu Ajansı
"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti
"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntüleriyle ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Soruşturma kapsamında avukat Gökhan Taşkapan'ın savcılıkta kendi rızasıyla "beyan sahibi" sıfatıyla verdiği ifadesine ulaşıldı.

Taşkapan ifadesinde, şu anda CHP İstanbul İl Binası olarak kullanılan yerin 2019'da müvekkili Ali Rıza Braka'ya ait olduğunu, bir emlakçı aracılığıyla CHP'nin kendilerine teklifte bulunduğunu söyledi.

Görüşmelerde son fiyat olarak CHP'ye 43 milyon lira bildirildiğini, ancak 41 milyon liraya anlaşıldığını ifade eden Taşkapan, aradaki 2 milyon lira farkın nasıl ortaya çıktığına ilişkin şunları kaydetti:

"CHP tarafı taşınmazları satın alırken Gül İnşaat sahibi Metin Gül'ün binanın alınmasına 2 milyon lira yardım etmesini istedi, bu nedenle birçok kez Metin Gül'ün de bulunduğu toplantılar gerçekleştirdik. Metin Gül bana, kendisinin Büyükçekmece ve Sarıyer'de çok fazla yatırımı olduğunu, CHP'den Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve dosyada ismi bulunan Fatih Keleş'in arada bulunan 2 milyon lirayı kendisinden istediklerini, bu parayı vermezse bu kişilerin yatırımlarını durduracaklarını söylediklerini, Fatih Keleş'in Ekrem İmamoğlu'na yakın olması nedeniyle bu durumdan korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi. Bu nedenle bize, 'Bu 2 milyon liranın 1 milyon lirası sizden olsun, geri kalan 1 milyon lirayı da ben ayrıca size elden vereceğim.' dedi. 11 Aralık 2019'da tapu devrinin yapıldığı gün çalışanı aracılığıyla elden teslim etti. Biz de kendisi zor durumda kalmasın diye bedeli 41 milyon lira olarak güncelledik.''

Taşkapan, taşınmazın resmi alım bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak kararlaştırıldığını, kalan rakamı ise CHP'nin haricen ödemesinin istenmesi üzerine bu konuda mutabık kalındığını anlatarak, bu işlemler sırasında CHP yetkilisi olduğunu öğrendikleri bir kişinin kendilerinden 2 milyon lira istediğini, bu kişiyi de Canan Kaftancıoğlu'nun tanıdığını ve bilgi sahibi olduğunu düşündüğünü belirtti.

Durumu Kaftancıoğlu'na iletmesi üzerine fazla para alınmasının önüne geçildiğini kaydeden Taşkapan, 10 Aralık 2019'da CHP'li yöneticilerin ısrarı sonucu ödemenin kendi ofisinde yapıldığını anlattı.

"Satın alma sürecini Canan Kaftancıoğlu başlattı, Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz yönetti"

Taşkapan beyanlarında, satın alma sürecini Kaftancıoğlu'nun başlattığını ancak ilerleyen süreçte el çektirildiğini düşündüğünü ve sürecin devamını Fatih Keleş ile ismini basından öğrendiği Tuncay Yılmaz'ın yönettiğini söyledi.

Odadaki kamera kaydının gizli yapılmadığını, bu durumu oradaki yöneticilerin de bildiğini dile getiren Taşkapan, oradakilerden birinin, "Hatta bunların kaydı yapılırsa bir kaydının tarafımıza verilmesi ve ödemenin kayıt altına alınmış olması, ayrıca bunun başkana sunulması iyi olacaktır." demesi üzerine kamera kayıtlarının tamamının Tuncay Yılmaz'a verildiğini söyledi.

Taşkapan, ifadesini şöyle sürdürdü:

"İfadelerde Fatih Keleş'in tek parça halinde ve Tuncay Yılmaz ile birlikte para getirdiği belirtilmektedir. Halbuki Keleş öğlen 12.30 gibi, Yılmaz ise 14.30 gibi ofisime gelmiştir. Ve ofise çeşitli yerlerden farklı miktarlarda yaklaşık 3 saat boyunca para getirilmiştir. En son bilirkişi raporunda da Tuncay Yılmaz'ın elinde bulunan avro ve dolarlar kendisi tarafından bizzat getirilmiştir. Orada sayılan dolar ve avrolar liraya çevrilerek hesaplanmış ve toplamda 15 milyon 510 bin lira olarak satıcı Ali Rıza Braka'ya elden teslim edilmiştir. Ayrıca kapalı halde iki çanta daha getirildi ancak bu çantalar açılmadı. Bu nedenle içinde para olup olmadığını bilmiyorum."

Taşkapan, ofise gelen giden paraları Keleş'in not aldığını, bu sırada bir kişinin daha içinde 1 milyon lira olan çantayla geldiğini ifade ederek, "Bunun İBB'den gönderildiğini ve ihaleyi verecekleri kişinin ayarladığını söyledi. Gelen giden tüm para notları en son Tuncay Yılmaz'a teslim edildi." dedi.

Sarıyer Tapu Müdürlüğünde 11 Aralık 2019'da satış işlemleri için buluştuklarını, saat 12.00'den önce, Gül ile anlaştıkları gibi çalışanı aracılığıyla kayıt dışı olarak 1 milyon liranın Braka'ya elden teslim edildiğini, yine aynı gün Keleş tarafından 490 bin liranın da verildiğini aktaran Taşkapan, elden teslim edilen haricen paranın toplam 17 milyon lira olduğunu beyan etti.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı." notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.

Keleş, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul il binasını satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde ifade vermişti.

Soruşturma kapsamında, Braka ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da "şüpheli" olarak ifadesi alınmıştı.

Şüpheli Ali Rıza Braka'nın savcılıkta, "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliğinde satış sözleşmesi imzaladık." şeklindeki ifadesiyle isminden söz ettiği Kaftancıoğlu'nun "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldığı öğrenilmişti. 

Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı

Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli şekilde kullanma konusunda kararlı olduğunu vurguladı
19.03.2024 01:58:00
AA
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon programında dış politika gündemini değerlendirdi, soruları yanıtladı.

Irak'taki terörle mücadeleye değinen Fidan, "Bizim arzumuz Süleymaniye'deki arkadaşlarımızın yol yakınken hatalarından geri dönmesi, Türkiye'yle dostluklarını, tarihte olduğu gibi bugün de perçinlemeleri ve ortak geleceğe bizim beraber hareket etmemiz" ifadelerini kullandı.

Fidan, Erbil, Süleymaniye, Bağdat, Kerkük ve Musul'da "geleceği hep beraber" kuracaklarını, burada terör örgütlerine yer olmadığını belirterek, "Bunları artık bizim sistem dışına atmamız lazım. Bunlar kullanım ömrü tamamlanmış örgütler. Sözünü ettiğim şehirler, kültürler kadim kültürler ve daha önce bu türden tehditlerin üstesinden geldiler, inşallah bundan sonra da gelecekler" diye konuştu.

İleri tedbirlerin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Fidan, şöyle yanıt verdi:

"Siz benim düşmanıma destek verdiğiniz sürece ne yapmamı bekliyorsunuz? Bu konuda açığız. Bu düşmanın senden istifade etmesinin yolunu engellemek benim görevim. Ben bunu yapacağım. Bunu yaparken de sana hile tuzak kurmuyorum, yüzüne söylüyorum. Bundan vazgeç, çünkü bu senin lehine değil, kimsenin lehine değil. Süleymaniye'deki halk Türkiye'nin dostu olan bir halk. Terör örgütüyle işi olabilecek bir halk değil."

Bakan Fidan, "Süleymaniye'deki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) liderliği ve onu oluşturan ekibin PKK ile olan ilişkileri, samimiyeti bizim için bir problem olmanın ötesinde artık ulusal bir güvenlik tehdidi olmuştur" dedi.

Fidan, "Türkiye bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli bir şekilde kullanma konusunda kararlı" şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.