logo
20 NİSAN 2024

'İzmir, İslam kimliğine Atatürk ile kavuştu'

İzmir'de düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumunda konuşan Başyazarımız Muharrem Bayraktar, "Abdülhamid döneminde tam bir İngiliz kentine dönen İzmir, Mustafa Kemal Atatürk ile yeniden Müslüman kimliğine kavuşmuştur" dedi.
08.01.2018 00:00:00
YENİ MESAJ/İZMİR

Yeni Mesaj Gazetesi tarafından düzenlenen ve 2017 yılına damga vuran Atatürk Vatandır sempozyumları devam ediyor. 2018 yılının ilk Atatürk Vatandır sempozyumu İzmir'de yapıldı. Sempozyum başlamadan önce selamlama konuşmaları yapıldı. 

Selamlama konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hoş Geldin Atatürk kitabından Atatürk'ün hazırlattığı hutbeler bölümünden namaz konusundan bir bölüm okuyan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Mehmet Dinç, "İşte gerçek Atatürk bu. Haydar hocamız bize dindar Atatürk'ü tanıtıyor. Şimdi soruyorum size; Türkiye'yi kurtarmayı kendine görev bilmiş değerli üstadımız Haydar Bey'in bu mücadelesine destek olmaya var mıyız? Ben 40-45 yıllık siyasal ve sendikal hayatımdan sonra 10 yıldır hocamla beraber - eşimle birlikte- bu mücadeleye ailece birlikte varız. Siz de var mısınız" dedi.

'Sizin ulaştığınız yerlere biz ulaşamıyorduk'

Gazeteci?Yazar Metin Aydoğan da selamlama konuşması yapanlar arasındaydı. Aydoğan, "Sizler dindar Atatürkçülersiniz. Siz de bize hoş geldiniz. Ben dindar değilim demek istemiyorum yanlış anlaşılmasın. Sizin ulaştığınız yerlere biz ulaşamıyorduk. O kadar önemli bir iş yapıyorsunuz ki bunu hayranlıkla ve takdirle izliyorum. Türkiye'de küçük dereler bir nehirde birleşecek ve kurtuluşa doğru gideceğiz, bunu yediğim ekmek gibi biliyorum. Mutlaka kurtulacağız" dedi.

İki oturum yapıldı

İzmir'de yapılan 2018 yılının ilk Atatürk Vatandır sempozyumu, iki oturum halinde gerçekleştirildi. Dr. Abdullah Terzi başkanlığında yapılan ilk oturumda Zeki Garaçoğlu, Ahmet Hamdi Kepekçi, Fuat Şengül, Hasan Aydın, Lütfullah Önder ve Asude Havuzlu konuştu. Prof. Dr. Ünal Emiroğlu başkanlığında yapılan ikinci oturumun konuşmacıları ise Seçil Mumcuoğlu, Emre Polat, İbrahim Berk, Ahmet Erimhan, Muharrem Bayraktar ve Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu'ydu.

İzmir 2. Abdülhamid zamanında 'gâvur' oldu

İkinci oturumda konuşan Yeni Mesaj Gazetesi Başyazarı Muharrem Bayraktar, sempozyuma ev sahipliği yapan İzmir için kullanılan 'gâvur İzmir' ifadesinin kaynağını anlattı. "İzmir 9 Eylül 1922'de sadece Yunan işgalinden kurtulmadı aynı zamanda 'gâvur İzmir' sıfatını da Ege'nin sularına gömdü" diyen Bayraktar şöyle devam etti: "Şimdi cennet mekân(!) Abdülhamid hayranları iyi dinlesin. İzmir'in gâvur sıfatını almasında en büyük vebali olan kişi 2. Abdülhamid'dir. Neden mi?  Batılılaşmak uğruna birbiri ardına ilan edilen Islahat ve Tanzimat fermanları öz ve kökten yoksun derinliksiz bir taklit anlayışını önümüze koymuştur. Bu bağlamda 1867'de yabancılara toprak ve mülk edinme hakkı verilen kanunname çıkarıldı. Yabancılar ilk dönemde yoğun bir alıma girişmemişlerse de 2. Abdülhamid zamanına gelindiğinde özellikle Ege bölgesinde talan boyutunda bir alım gerçekleştirmişlerdir. Abdülhamid'in felaket boyuttaki askeri basiretsizliği yüzünden kaybettiğimiz 1878 Osmanlı-Rus harbinden sonra yabancıların Ege'de toprak alımları tam bir yağmaya dönüşmüştür. Dönümü 1 veya 1.5 sterline tarla, bağ ve bahçeler İngilizlere satılmıştır. Ege'de muazzam büyüklükte İngiliz çiftlikleri oluşmuştur. Cennet mekân(!) Abdülhamid zamanında İzmir'de ve Ege'nin bazı bölgelerinde yaklaşık 1 milyon dönüm sulak alanın yabancıların eline geçtiği kayıtlarda yer almaktadır. Savaş şartlarından dolayı hızla azalan Müslüman nüfusun yerini aynı hızla gayrimüslimler doldurmuştur. İzmir merkezinde yabancıların sahip olduğu ev ve dükkân gibi mülklerde de çok büyük artış olmuştur. Dikkat, cennet mekân(!) Abdülhamid zamanında 1895'lerde İzmir'in yüzde 85'inin tapusu yabancıların eline geçmiştir. İzmir'de Alsancak ve Karşıyaka gibi sahillerin dışında Bornova ve Buca gibi semtler tam bir İngiliz şehrine dönmüştür. Buralarda İngiliz kraliçesi Victoria'nın doğum günleri sanki resmi tatilmiş gibi kutlanmaktaydı. İzmir adeta bir Yunan ve İngiliz şehri haline dönüşmüştü. İzmir böyle gâvur yapılmıştı. 9 Eylül'de Yunan'ı denize döken ve ecnebileri kentten kovan Mustafa Kemal İzmir'in gâvurluk sıfatını da denize dökmüştür. İzmir'in dağlarında açan çiçekleri biraz da bu duygularla dinleyelim."

Keşke Yunan gelip diyenlere anlamlı mesaj

"Abdülhamid döneminde tam bir İngiliz kentine dönen İzmir Mustafa Kemal ile yeniden Müslüman kimliğine kavuşmuştur" diyen Bayraktar konuşmasında, "Mustafa Kemal'in milli meclisinin çıkardığı kanunlardan ilki Köy Kanunudur ve bu kanun yabancılara toprak satışını yasaklayan kanundur. Buradan ağzından salya akarak, 'keşke Yunan galip gelseydi' diyenlere sesleniyorum; bu ülkeye asla Yunan gelmeyecektir. Siz Yunanistan'a gidebilirsiniz ama Atatürk'ün izinden giden ve Hoş Geldin Atatürk kitabının müellifi Haydar Baş olduğu sürece biz İzmir'in dağlarında çiçekler açar marşını okumaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

İki marjinal insan: Mustafa Kemal ve Haydar Baş

İzmir'de coşkuyla gerçekleşen Atatürk Vatandır sempozyumunun kapanış konuşmasını ise Gaziantep Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu yaptı. Dün Mustafa Kemal için kullanılan marjinal ifadesinin bugün de Prof. Dr. Haydar Baş için kullanıldığını ifade eden Eyercioğlu şöyle konuştu: "4 Eylül'de başlayan Sivas Kongresi'nin ilk 3 günü hiçbir şey yapılmadan geçiyor. Daha Rauf Bey kongreye girerken Mustafa Kemal'e, 'Paşam sakın kongre başkanlığına aday olmayın' diyor. Neden? Çünkü oraya gelen delegelerin birçoğunun mandacı görüşte olduğunu, Mustafa Kemal'in başkan olup bağımsızlığı dayatması halinde sonuç alınamayacağını düşünüyorlar. Bu mandacı heyet 2 gün önce Bekir Sami beyin evinde toplanmışlar ve 'Mustafa Kemal'i başkan yapmayalım çünkü manda fikrini kabul ettirmemiz lazım' diye karar almışlar. Gazi Mustafa Kemal işte bunlar için marjinal bir insandı. 3 günlük bir tartışmadan sonra kongre başlıyor ve Mustafa Kemal büyük bir çoğunlukla başkan seçiliyor.  Sivas Kongresi'nde alınan kararlardan iki tanesi çok önemli; bir; Kuva-i Milliyeyi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hâkim kılmak esastır, iki; manda ve himaye kabul edilemez. Şimdi mandacılığı konuşmak için gelen heyete Mustafa Kemal böyle bir maddeyi kabul ettiriyor. Nutuk'ta 'biz Cumhuriyetin temelini bu madde ile attık' diyor. İşte bu kararları alan Mustafa Kemal o gün için marjinal bir insan olarak değerlendiriliyordu. Bunun hemen bugüne izdüşümünü alalım; bugün Prof. Dr. Haydar Baş'a marjinal yaftası vuruyorlar. Niye? 'Ben bu milleti sadece Gümüşhane'nin kaynakları ile yüzyıl bakarım' dediği için, '5 bin TL asgari ücreti bütün vatandaşlarıma veririm' dediği için marjinal insan diyorlar. Biz gerçek Atatürk'ü tanıyacağız ve onu bugüne taşıyacağız. Aynı iman, aynı inanç Mustafa Kemal'de vardı, aynı yolun yolcusu Prof. Dr. Haydar Baş'ta da vardır."
Son saniye penaltısıyla yıkıldı
İstanbulspor küme düştü
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
Son saniye penaltısıyla yıkıldı
İstanbulspor küme düştü
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet

Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?

Edirne'de polisin üzerinden yeşil reçete ile satılan ilaç çıkan kadını gözaltına alırken eşine de 'Yarım saat sonra gelin alın' demesi tartışmalara neden oldu.
20.04.2024 14:03:00 / Güncelleme: 20.04.2024 14:09:53
Atakan Akbal
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Uyuşturucu ile mücadele konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı kanalıyla her gün onlarca operasyon düzenlenirken, bir yandan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı ve ticaretindeki artış da devam ediyor.

Çocukları uyuşturucu satıcılarının pençesine düşen aileler, cezaların yeterince caydırıcı olmamasından veya uyuşturucu satıcılarının çoğu zaman cezasız kalmasından şikayetçi.

"Yarım saat sonra gelir alırsın"

Edirne'de kaydedilip sosyal medyada paylaşılan bir görüntü ise tartışmayı yeniden başlattı.

Görüntülerde, üzerinde bağımlılık ve kötüye kullanma potansiyeli olduğu için yeşil reçete ile satılması gereken 12 adet ilaç çıkan bir kadın polis tarafından gözaltına alınarak polis aracına bindiriliyor.

Kaydı yapan kişi kişi de gözaltına alınan eşine "Sen nasıl gittiysen gelir alırım oradan" diyor. Gözaltı işlemini yapan polis memuru ise "Yarım saat sonra gelir alırsın" diyor.

Cezasızlık mı var?

Görüntüler üzerine sosyal medyada 'torbacılık suç olmaktan çıktı mı?', 'tweet atan tutuklanırken torba tutan yarım saat sonra serbest mi kalıyor?' eleştirileri eşliğinde tartışma başladı.

Konuyu sorduğumuz kendisi de eski bir emniyet mensubu olan Güvenlik Politikaları Uzmanı ve DP GİK Üyesi Mustafa Böğürcü, uyuşturucu satışının suç olmaktan çıkmadığını ve suçun işleniş biçimi ve tekrarlanma durumuna göre 20 yıla kadar cezalarla yargılama ve mahkumiyet olduğunu söyledi.



Uygulama sorunlu

Söz konusu görüntüden, gözaltına alınan şahsın daha önce uyuşturucu veya yasaklı madde satışı yaptığının anlaşılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Böğürcü, "Polisin yaptığı işlem hakkında savcılık ifadesi için arama kaydı olan birinin mevcutlu olarak savcılığa sevk işlemi gibi görünüyor. Ancak bunun için ikamete gidildiğinde şahsın üzerinden yasaklı madde çıkmış da olabilir. Olaydan bağımsız olarak, orada görev yapan polis memurunun görüntü kaydı yapan kişiye 'Yarım saat sonra gelir alırsın' gibi bir ifade kullanması doğru değil. Bu görüntü, 'suç işleyenler ön kapıdan alınıp arka kapıdan salınıyor' algısının pekişmesine neden olur. Zaten vatandaşların adli sisteme olan inancı bu kadar zayıflatılmışken, kolluk güçlerinin de kamuoyunda farklı algılara neden olacak söylem ve hareketlerden kaçınması gerekir" diye konuştu.


Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı

Mersin'in merkez ilçe Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanmayan işletmelerin tabelalarını kaldırdı.
20.04.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Başkan Ahmet Serkan Tuncer'in talimatı doğrultusunda, Mezitli ilçesinde Zabıta Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimlerde, Türkçe harf kullanılmayan tabelaların tespit edildiği ve gerekli yasal işlemlerin yapıldığı belirtildi.

Ekiplerin ayrıca duvarlara yazılmış yazıları da sprey boya ile kapattığı ifade edildi.

Ayrıca, ekiplerin işletme sahiplerine kanuna uygun tabelalar kullanmaları konusunda bilgilendirme yapıldığı da kaydedildi.

Türkiye'nin en yaşlı ili Sinop

Türkiye'nin en yaşlı ili Sinop, çocuk nüfusunun en düşük olduğu 7. il oldu
20.04.2024 11:47:00 / Güncelleme: 20.04.2024 11:54:29
İHA
Türkiye'nin en yaşlı ili Sinop
Türkiye'nin en yaşlı ili Sinop
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı İstatistiklerle Çocuk, 2023 haber bültenini açıkladı. TÜİK başkanlığı tarafından verilen bilgiye göre Türkiye nüfusunun yüzde 26'sını çocuk nüfus oluşturdu. Türkiye'nin en yaşlı nüfusu bulunan Sinop'ta ise nüfusun yüzde 18,8'i çocuk.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yılsonu itibariyle Sinop nüfusu 229 bin 716 iken, bunun 43 bin 149'unu çocuk nüfus oluşturdu. 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1985 yılında toplam nüfusun yüzde 45,0'ini oluştururken, bu oran 2007 yılında yüzde 26,9 ve 2023 yılında yüzde 18,8 oldu.

Çocuk nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, yüzde 23,5'inin 0-4 yaş grubunda, yüzde 28,8'inin 5-9 yaş grubunda, yüzde 29,6'sının 10-14 yaş grubunda ve yüzde 18,1'inin 15-17 yaş grubunda yer aldığı görüldü.

Sinop, çocuk nüfusunun en düşük olduğu 7. il

ADNKS sonuçlarına göre illerin çocuk nüfus oranı incelendiğinde 2023 yılında Sinop'un yüzde 18,8 ile en düşük çocuk nüfusu oranına sahip 7. il olduğu görüldü.

Milli Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistiklerine göre Sinop'ta ortaokul seviyesinde net okullaşma oranı 2022/'23 öğretim yılında yüzde 92,33 oldu. Ortaokulda net okullaşma oranı cinsiyet bazında karşılaştırıldığında, erkeklerde yüzde 92,42, kızlarda ise yüzde 92,23 olduğu görüldü.

Sinop'ta 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hane halkı oranı yüzde 29,1

Sinop'ta 2023 yılında toplam hane halkı sayısı 82 bin 300 oldu. Hanelerin yüzde 29,1'inde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunduğu gözlendi. Bu oran ile Sinop 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hane halkı oranının en düşük olduğu ikinci il oldu.

Toplam hanelerin yüzde 13,5'inde 0-17 yaş grubunda bir çocuk, yüzde 10,6'sında iki çocuk, yüzde 3,6'sında üç çocuk, yüzde 0,9'unda dört çocuk, yüzde 0,5'inde ise beş ve daha fazla çocuk bulunduğu görüldü.

Fırat Kalkanı bölgesinde 5 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı, Fırat Kalkanı bölgesinde tespit edilen 5 PKK/YPG'li teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi

20.04.2024 11:32:00 / Güncelleme: 20.04.2024 11:35:00
AA
Fırat Kalkanı bölgesinde 5 terörist etkisiz hale getirildi
Fırat Kalkanı bölgesinde 5 terörist etkisiz hale getirildi

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Gücünü asil milletimizden alan kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG'li teröristlere karşı operasyonlarına devam ediyor. Fırat Kalkanı bölgesinde tespit edilen 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi. Her nerede olursa olsun terör örgütleriyle mücadelemiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecek" ifadeleri kullanıldı. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.