Kıbrıs 48 yıldır idam sehpasında
1969 yılından bu yana pazarlık masalarından yakasını kurtaramayan KKTC'nin boynuna 28 Haziran'da İsviçre'de başlayacak müzakerelerle bir kez daha ilmik geçiriliyor. Ada'yı şehit kanlarıyla sulayan Türk halkı bu durumun son bulmasını arzu ediyor.
23.06.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/DETAY-HABER
Kıbrıs'ta 15 Mayıs 2015'te başlayan 'müzakere tantanası' Rumların masadan iki kez kalkmasına rağmen Birleşmiş Milletler (BM), ABD ve Avrupa Birliği'nin dayatması ve Türkiye'nin de süreci benimsemesi nedeniyle bir kez daha start alıyor.
Bu kez BM'nin 9 Haziran'da aldığı karara istinaden Kıbrıs müzakerelerine
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Anastasiadis'in yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile gözlemci olarak AB katılacak.
28 Haziran'da İsviçre'de Crans-Montana'da tekrar başlayacak görüşmelerde arabuluculuk görevini BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı, Norveçli diplomat Espen Barth Eide yürütecek. Müzakerelerde ana başlıklar ise değişmedi: Ekonomi, Avrupa Birliği ile ilişkiler, Mülkiyet, Yönetim ve Güç Paylaşımı, Toprak ile Güvenlik ve Garantiler?
Mülkiyet, yönetim ve güç paylaşımı, toprak ve garantiler başlıklarında iki tarafın duruşu arasında uçurum bulunuyor.
Rum tarafı 'sıfır asker, sıfır garanti' söylemiyle Türk askerinin Ada'dan tümüyle çekilmesini ve Türkiye'nin garantörlüğünün kalkmasını talep ediyor. Rumlar, KKTC'nin topraklarının yüzde 7.6'sının kendilerine verilmesini istiyor. Bu topraklar arasında KKTC'nin en verimli bölgeleri olan Güzelyurt ile Mersin'e bakan Dikkarpaz da yer alıyor.
İki masa kurulacak!
Müzakerelerde bu kez iki masa kurulacak. Masanın birinde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları ile 3 garantör ülke (Türkiye, Yunanistan ve İngiltere) olacak. Masanın yan tarafında da gözlemci sıfatıyla AB yer alacak.
Diğer ikinci masada iki toplum liderlikleri ve müzakere heyetlerinin masası bulunacak. 5'li masada sadece güvenlik, garantiler konusu; ikili masada ise geriye kalan tüm konular birbiriyle ilintili olarak ele alınacak.
Akıncı'dan Türkiye'nin garantisine vurgu!
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Ankara'ya ziyaretinden önce Ercan Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğunun Türkiye'nin güvencesini şart gördüğünü söyledi. Akıncı, "Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğu Türkiye'nin güvencesini şart görüyor. Bu bariz gerçeklik ışığında var olan güvenlik ve garanti sistemini günümüze nasıl adapte edebiliriz? Her iki taraf da kendini huzur ve güvenlik içinde hissedebilsin. Mesele budur. Kıbrıs Konferansı'nda bunun arayışı içinde olacağız. Bunun sağlanabilmesi Yunanistan ve Türkiye'nin de ciddi katkısını gerektiriyor. Kıbrıs'ın iki tarafı olarak 2 yıllık süreçte birçok konuda çözümler üretmeyi başardık, hala çözüm bekleyen hususlar vardır ama iyi mesafe aldığımız yadsınamaz" dedi. Akıncı, İsviçre'de çok önemli bir sürecin kendilerini beklediğini belirtti.
Türkiye ziyareti kapsamında Cuma günü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya gelen Akıncı, Cumartesi günü de İstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek.
Yine sonuç çıkmayacak
Kıbrıs'ta ABD, BM ve AB'nin dayatmasıyla bir kez daha İsviçre'ye taşınan müzakere sürecinden netice alınmayacağı net bi biçimde kendini gösteriyor. Zira Yunanistan ve Rum tarafı; 48 yıldır taleplerinde bir değişiklik yapmayarak, Türkiye'yi Ada'da işgalci görmeye devam ediyor. AB, BM ve ABD'nin tutumu da farklı değil...
Bu arada KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Crans- Montana Zirvesi öncesinde Cumhuriyet Meclisi'nde temsil edilen siyasi parti başkanlarıyla bir araya geldi. Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, Başbakan ve eski müzakereci Hüseyin Özgürgün, ciddi bir gelişme olmazsa Crans-Montana Zirvesi'ne katılmayacağını açıkladı.
Özgürgün, BM temsilcisi Eide tarafından sunulan İsviçre'deki konferanstaki çalışmalara kılavuzluk edecek belgenin yuvarlak ifadeler içerdiğini söyleyerek, belgenin ne Kıbrıs Rum tarafını ne de Kıbrıs Türk tarafını tatmin edecek durumda olduğunu dile getirdi.
BM belgesinden Cenevre'de Garanti ve İttifak Anlaşmalarının ciddi anlamda tartışmaya başlanacağının anlaşıldığını anlatan Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Dektaş, Garanti ve İttifak Anlaşmalarının sulandırılmasından endişe ettiklerini anlattı.
Akıncı Çankaya köşkünde
Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü. 28 Haziran'da İsviçre'de başlayacak müzakerelere ön hazırlık niteliğindeki görüşmede, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da hazır bulundu.
Kıbrıs'ta 15 Mayıs 2015'te başlayan 'müzakere tantanası' Rumların masadan iki kez kalkmasına rağmen Birleşmiş Milletler (BM), ABD ve Avrupa Birliği'nin dayatması ve Türkiye'nin de süreci benimsemesi nedeniyle bir kez daha start alıyor.
Bu kez BM'nin 9 Haziran'da aldığı karara istinaden Kıbrıs müzakerelerine
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Anastasiadis'in yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile gözlemci olarak AB katılacak.
28 Haziran'da İsviçre'de Crans-Montana'da tekrar başlayacak görüşmelerde arabuluculuk görevini BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı, Norveçli diplomat Espen Barth Eide yürütecek. Müzakerelerde ana başlıklar ise değişmedi: Ekonomi, Avrupa Birliği ile ilişkiler, Mülkiyet, Yönetim ve Güç Paylaşımı, Toprak ile Güvenlik ve Garantiler?
Mülkiyet, yönetim ve güç paylaşımı, toprak ve garantiler başlıklarında iki tarafın duruşu arasında uçurum bulunuyor.
Rum tarafı 'sıfır asker, sıfır garanti' söylemiyle Türk askerinin Ada'dan tümüyle çekilmesini ve Türkiye'nin garantörlüğünün kalkmasını talep ediyor. Rumlar, KKTC'nin topraklarının yüzde 7.6'sının kendilerine verilmesini istiyor. Bu topraklar arasında KKTC'nin en verimli bölgeleri olan Güzelyurt ile Mersin'e bakan Dikkarpaz da yer alıyor.
İki masa kurulacak!
Müzakerelerde bu kez iki masa kurulacak. Masanın birinde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları ile 3 garantör ülke (Türkiye, Yunanistan ve İngiltere) olacak. Masanın yan tarafında da gözlemci sıfatıyla AB yer alacak.
Diğer ikinci masada iki toplum liderlikleri ve müzakere heyetlerinin masası bulunacak. 5'li masada sadece güvenlik, garantiler konusu; ikili masada ise geriye kalan tüm konular birbiriyle ilintili olarak ele alınacak.
Akıncı'dan Türkiye'nin garantisine vurgu!
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Ankara'ya ziyaretinden önce Ercan Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğunun Türkiye'nin güvencesini şart gördüğünü söyledi. Akıncı, "Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğu Türkiye'nin güvencesini şart görüyor. Bu bariz gerçeklik ışığında var olan güvenlik ve garanti sistemini günümüze nasıl adapte edebiliriz? Her iki taraf da kendini huzur ve güvenlik içinde hissedebilsin. Mesele budur. Kıbrıs Konferansı'nda bunun arayışı içinde olacağız. Bunun sağlanabilmesi Yunanistan ve Türkiye'nin de ciddi katkısını gerektiriyor. Kıbrıs'ın iki tarafı olarak 2 yıllık süreçte birçok konuda çözümler üretmeyi başardık, hala çözüm bekleyen hususlar vardır ama iyi mesafe aldığımız yadsınamaz" dedi. Akıncı, İsviçre'de çok önemli bir sürecin kendilerini beklediğini belirtti.
Türkiye ziyareti kapsamında Cuma günü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya gelen Akıncı, Cumartesi günü de İstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek.
Yine sonuç çıkmayacak
Kıbrıs'ta ABD, BM ve AB'nin dayatmasıyla bir kez daha İsviçre'ye taşınan müzakere sürecinden netice alınmayacağı net bi biçimde kendini gösteriyor. Zira Yunanistan ve Rum tarafı; 48 yıldır taleplerinde bir değişiklik yapmayarak, Türkiye'yi Ada'da işgalci görmeye devam ediyor. AB, BM ve ABD'nin tutumu da farklı değil...
Bu arada KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Crans- Montana Zirvesi öncesinde Cumhuriyet Meclisi'nde temsil edilen siyasi parti başkanlarıyla bir araya geldi. Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, Başbakan ve eski müzakereci Hüseyin Özgürgün, ciddi bir gelişme olmazsa Crans-Montana Zirvesi'ne katılmayacağını açıkladı.
Özgürgün, BM temsilcisi Eide tarafından sunulan İsviçre'deki konferanstaki çalışmalara kılavuzluk edecek belgenin yuvarlak ifadeler içerdiğini söyleyerek, belgenin ne Kıbrıs Rum tarafını ne de Kıbrıs Türk tarafını tatmin edecek durumda olduğunu dile getirdi.
BM belgesinden Cenevre'de Garanti ve İttifak Anlaşmalarının ciddi anlamda tartışmaya başlanacağının anlaşıldığını anlatan Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Dektaş, Garanti ve İttifak Anlaşmalarının sulandırılmasından endişe ettiklerini anlattı.
Akıncı Çankaya köşkünde
Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü. 28 Haziran'da İsviçre'de başlayacak müzakerelere ön hazırlık niteliğindeki görüşmede, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da hazır bulundu.