Kıbrıs görüşmeleri askıya alındı
İsviçre'de KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum lider Anastasiadis'in katılımıyla yapılan ikinci tur görüşmeler, Kıbrıs Rum tarafının 'maksimalist tavrından vazgeçip makul çizgiye yanaşmaması' nedeniyle beklenildiği gibi sonuçsuz kaldı.
22.11.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/HABER-ANALİZ
İsviçre'de KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis arasında Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde yapılan ikinci tur görüşmeler erken bitti.
Pazar günü başlayan görüşmeler Pazartesi gecesi Türkiye saatiyle 01.30'da sona erdi. Müzakerelerin, Rum tarafının aşırı taleplerde bulunması ve uzlaşmaz tavırlarından dolayı sonuçsuz kaldığı belirtildi. İsviçre'deki ilk tur görüşmeler 7-11 Kasım tarihleri arasında yapılmıştı.
Sorunun aşılması için Rum tarafı ve Yunanistan arasında mekik diplomasisi yürüten BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Pazartesi gecesi geç saatlerde her iki liderle ayrı ayrı görüştü.
Rumların talepleri adil değildi
Yaklaşık 5 saat süren son görüşmenin ardından KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, basına açıklama yaptı. 42 yıldır barış mücadelesi veren birisi olduğunu seslendiren Burcu, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın çözüm yolunu açmak için büyük mücadele verdiğini, elinden geleni yaptığını ifade ederek, "Bütün bir toplum olarak yeni durumu değerlendireceğiz" dedi.
Kıbrıs Rum tarafının taleplerinin adil olmadığını belirten Burcu, şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ekibimizin bir bütün olarak çözüme yönelik koyduğu performansın ve iradenin yarısını ortaya koymuş olsalardı şimdi başka şeyler konuşuyor olabilirdik. Maalesef Kıbrıs Rum tarafı, yeterli hazırlıkla gelmedi. Yeterli bir politik, felsefi ve teknik hazırlıkları yoktu."
Kıbrıs Türk tarafının 11 Kasım 2016 da Kıbrıs Rum talebi üzerine görüşmelere bir haftalık ara verilmesine, barış sürecine katkı koyması umuduyla razı olduğunu belirten Burcu, ancak bu bir haftalık sürecin doğru bir şekilde kullanılmadığına tanık olduklarını, Pazar gecesi başlayan ikinci tur görüşmelerde bunun işaretini de gördüklerini söyledi.
Tıkanıklığın nedeni
Burcu, tıkanıklığın nedeninin, 'Kıbrıs Rum tarafının dönüşümlü başkanlığı bile beşli konferansta bir pazarlık konusu olarak cebinde tutma' ve toprak konusunda 'yüksek bir pazarlık marjıyla Kıbrıs Türk tarafının karşısında durma' tutumu olduğunu söyledi.
Yeni Mesaj gazetesinin Salı günü manşetten verdiği habere göre, Rumlar halen Kıbrıs'ın yüzde 36.2'sini kaplayan KKTC topraklarının yüzde 28.2'ye inmesini talep ediyordu. Türk tarafının önerdiği oranın ise yüzde 29.2 olduğu belirtiliyordu. Nitekim Burcu, Kıbrıs Türk tarafında kalacak toprak oranı konusunda "Teklifimiz yüzde 29.2 idi" dedi.
Yunanistan garantilerin kalkmasını istiyor
Yunanistan Başbakanı Çipras'ın "garantiler iptal edilmez, Türk askerlerinin adadan çekileceği tarih de belirlenmezse beşli konferansa katılmayacağı" açıklamasını hatırlatan Burcu, "Bu adeta sonucu toplantıya gitmeden elde etme taktiği olarak önümüze atıldı" dedi. Yunanistan'ın tavrının tam bir sorumsuzluk örneği olduğunu kaydeden Burcu, Yunanistan Başbakanı'nın tavrının "Çoklu konferansa götürecek bir çalışmayı sabote etmek. Toprağı çoklu konferansta bitireceğimize dair kendileriyle de BM ile de prensipte anlaşmıştık" olarak değerlendirdi.
Burcu, Mont Pelerin'de ele alınması öngörülen 3 ana kriterden ikisinin de kurucu devletlere kalacak olan toprak oranı ile verilecek topraklara geri dönecek göçmen sayısı olduğunu belirtti.
Burcu, "Cumhurbaşkanımız kriterlerin en önemlisi olan toprak oranı konusunda çok makul, çok yardımcı olacak bir oranı büyük bir politik cesaret ve dirayetle ortaya koydu" dedi. Burcu, "İkinci kriter olan geriye dönecek olan Rum göçmen sayısı hakkında son derece maksimalist (aşırı) taleplerle geldiler ve neredeyse milim kımıldamadan orada durdular, tabii ki bu bizim için kabul edilemez bir şeydi. 90 bin rakamları içerisinde talep koşmak, Annan Planından 12 sene sonra bu talebi koşmak, hangi vicdana sığar. Kıbrıs Rum tarafının önerisi alt sınır olarak 78 bin, üst sınır olarak da 92 bindi. Diyorlar ki 78 bin ile 92 bin arasında bir sayı iade edilen topraklara göçecek, en azında göçme imkânı sunulacak" diye konuştu. Burcu, "Maksimalist bir tutum gördük. Ya o, ya bu. Bu şekilde müzakere edilemez. Bu şekilde 50 yıldır çözülemeyen bir Kıbrıs sorunu ileriye taşınamaz" dedi.
BM'den açıklama
Mont Pelerin zirvesinin sonuçsuz kalmasının ardından Birleşmiş Milletler (BM) yaptığı yazılı açıklamada, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis'in iki gün boyunca ciddi ve aralıksız görüşmeler gerçekleştirdiği belirtilerek, liderlerin tüm çabalarına rağmen, görüşmeleri sürecin son aşamasına taşıyacak toprak düzenlemesine ilişkin kriterlerde gerekli yakınlaşmaları sağlayamadığı kaydedildi.
İki tarafın Kıbrıs'a dönmeyi ve ileride atılacak adımları değerlendirmeye karar verdiği ifade edilen açıklamada BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin de bu gelişmeleri BM Genel Sekreteri'nin bilgisine getireceği belirtildi.
İsviçre'de KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis arasında Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde yapılan ikinci tur görüşmeler erken bitti.
Pazar günü başlayan görüşmeler Pazartesi gecesi Türkiye saatiyle 01.30'da sona erdi. Müzakerelerin, Rum tarafının aşırı taleplerde bulunması ve uzlaşmaz tavırlarından dolayı sonuçsuz kaldığı belirtildi. İsviçre'deki ilk tur görüşmeler 7-11 Kasım tarihleri arasında yapılmıştı.
Sorunun aşılması için Rum tarafı ve Yunanistan arasında mekik diplomasisi yürüten BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Pazartesi gecesi geç saatlerde her iki liderle ayrı ayrı görüştü.
Rumların talepleri adil değildi
Yaklaşık 5 saat süren son görüşmenin ardından KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, basına açıklama yaptı. 42 yıldır barış mücadelesi veren birisi olduğunu seslendiren Burcu, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın çözüm yolunu açmak için büyük mücadele verdiğini, elinden geleni yaptığını ifade ederek, "Bütün bir toplum olarak yeni durumu değerlendireceğiz" dedi.
Kıbrıs Rum tarafının taleplerinin adil olmadığını belirten Burcu, şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ekibimizin bir bütün olarak çözüme yönelik koyduğu performansın ve iradenin yarısını ortaya koymuş olsalardı şimdi başka şeyler konuşuyor olabilirdik. Maalesef Kıbrıs Rum tarafı, yeterli hazırlıkla gelmedi. Yeterli bir politik, felsefi ve teknik hazırlıkları yoktu."
Kıbrıs Türk tarafının 11 Kasım 2016 da Kıbrıs Rum talebi üzerine görüşmelere bir haftalık ara verilmesine, barış sürecine katkı koyması umuduyla razı olduğunu belirten Burcu, ancak bu bir haftalık sürecin doğru bir şekilde kullanılmadığına tanık olduklarını, Pazar gecesi başlayan ikinci tur görüşmelerde bunun işaretini de gördüklerini söyledi.
Tıkanıklığın nedeni
Burcu, tıkanıklığın nedeninin, 'Kıbrıs Rum tarafının dönüşümlü başkanlığı bile beşli konferansta bir pazarlık konusu olarak cebinde tutma' ve toprak konusunda 'yüksek bir pazarlık marjıyla Kıbrıs Türk tarafının karşısında durma' tutumu olduğunu söyledi.
Yeni Mesaj gazetesinin Salı günü manşetten verdiği habere göre, Rumlar halen Kıbrıs'ın yüzde 36.2'sini kaplayan KKTC topraklarının yüzde 28.2'ye inmesini talep ediyordu. Türk tarafının önerdiği oranın ise yüzde 29.2 olduğu belirtiliyordu. Nitekim Burcu, Kıbrıs Türk tarafında kalacak toprak oranı konusunda "Teklifimiz yüzde 29.2 idi" dedi.
Yunanistan garantilerin kalkmasını istiyor
Yunanistan Başbakanı Çipras'ın "garantiler iptal edilmez, Türk askerlerinin adadan çekileceği tarih de belirlenmezse beşli konferansa katılmayacağı" açıklamasını hatırlatan Burcu, "Bu adeta sonucu toplantıya gitmeden elde etme taktiği olarak önümüze atıldı" dedi. Yunanistan'ın tavrının tam bir sorumsuzluk örneği olduğunu kaydeden Burcu, Yunanistan Başbakanı'nın tavrının "Çoklu konferansa götürecek bir çalışmayı sabote etmek. Toprağı çoklu konferansta bitireceğimize dair kendileriyle de BM ile de prensipte anlaşmıştık" olarak değerlendirdi.
Burcu, Mont Pelerin'de ele alınması öngörülen 3 ana kriterden ikisinin de kurucu devletlere kalacak olan toprak oranı ile verilecek topraklara geri dönecek göçmen sayısı olduğunu belirtti.
Burcu, "Cumhurbaşkanımız kriterlerin en önemlisi olan toprak oranı konusunda çok makul, çok yardımcı olacak bir oranı büyük bir politik cesaret ve dirayetle ortaya koydu" dedi. Burcu, "İkinci kriter olan geriye dönecek olan Rum göçmen sayısı hakkında son derece maksimalist (aşırı) taleplerle geldiler ve neredeyse milim kımıldamadan orada durdular, tabii ki bu bizim için kabul edilemez bir şeydi. 90 bin rakamları içerisinde talep koşmak, Annan Planından 12 sene sonra bu talebi koşmak, hangi vicdana sığar. Kıbrıs Rum tarafının önerisi alt sınır olarak 78 bin, üst sınır olarak da 92 bindi. Diyorlar ki 78 bin ile 92 bin arasında bir sayı iade edilen topraklara göçecek, en azında göçme imkânı sunulacak" diye konuştu. Burcu, "Maksimalist bir tutum gördük. Ya o, ya bu. Bu şekilde müzakere edilemez. Bu şekilde 50 yıldır çözülemeyen bir Kıbrıs sorunu ileriye taşınamaz" dedi.
BM'den açıklama
Mont Pelerin zirvesinin sonuçsuz kalmasının ardından Birleşmiş Milletler (BM) yaptığı yazılı açıklamada, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis'in iki gün boyunca ciddi ve aralıksız görüşmeler gerçekleştirdiği belirtilerek, liderlerin tüm çabalarına rağmen, görüşmeleri sürecin son aşamasına taşıyacak toprak düzenlemesine ilişkin kriterlerde gerekli yakınlaşmaları sağlayamadığı kaydedildi.
İki tarafın Kıbrıs'a dönmeyi ve ileride atılacak adımları değerlendirmeye karar verdiği ifade edilen açıklamada BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin de bu gelişmeleri BM Genel Sekreteri'nin bilgisine getireceği belirtildi.