MİT kumpası soruşturmasında flaş gelişme
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ'nün, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı ve bazı MİT görevlilerini ifadeye çağırmasıyla kurduğu kumpas üzerine yürütülen soruşturma kapsamında, hem şüphelilere ilişkin suçlamalar hem de FETÖ'nün 7 Şubat kumpasına ilişkin detaylı bilgiler ortaya çıktı.
Soruşturmaya konu bilgilerin yer aldığı sevk yazısında, çözüm sürecinde MİT'in, terör örgütü PKK/KCK ile ilişki içindeymiş gibi gösterilerek, MİT görevlilerinin ifadeye çağrılması, evlerinde arama ve haklarında yakalama çıkarılmasına çalışıldığı üstelik bu işlemlerin o tarihte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ameliyat olacağı güne ayarlandığı ifade edildi.
Bu açıdan bakıldığında 7 Şubat MİT kumpasının FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı açıktan giriştiği ilk operasyon olduğu vurgulanan sevk yazısında, terör örgütünün bu kapsamda öncelik olarak Milli İstihbarat Teşkilatına yönelik, MİT faaliyeti çerçevesinde icra edilen bir kısım işleme ilişkin ses kayıtlarını bir şekilde yurtdışı kaynaklarından elde ettiği belirtildi.
FETÖ'nün, Belçika tarafından PKK terör örgütüne yönelik operasyonda ele geçirilen ses kayıtlarını uhdesine alarak tahrip ettiği, sonrasında MİT müsteşarının yabancı devletlerle ilişkili olduğuna ve hatta PKK terör örgütünü MİT'in yönlendirdiği yönünde haberlerle toplumsal algının bu yönde oluşturulmaya çalışıldığı vurgulanan yazıda, gizli tanık, ihbarcı, tanık beyanları gibi yönlendirme ifadelerle PKK terör örgütü ile MİT'in yürütülen eş soruşturmalarla ilişkilendirilmeye çalışıldığı anlatıldı.
7 Şubat 2012'ye giden kronoloji
Sevk yazısında, 7 Şubat MİT kumpası kronolojik olarak şöyle özetlendi: ''29 Ocak 2009, o tarihte başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta 'one minute' çıkışını yaptığı, Ocak-Şubat 2010'da Hakan Fidan'ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak ilk kez Oslo görüşmelerine katıldığı, 4 Mart 2010 Brüksel'de Adem Uzun'un ses kayıtlarıyla birlikte gözaltına alındığı, 10 Nisan 2010 Hakan Fidan'ın ABD'deki İran nükleer görüşmelerinde Türkiye'nin Şerpa'sı olarak katıldığı, 16 Nisan 2010 Hakan Fidan'in MİT müsteşar yardımcılığına getirildiği, 24 Mayıs 2010 İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırdığı, Haziran 2010 Haaretz'de Mossad'ın Hakan Fidan'dan rahatsızlığı ile ilgili haberler çıktığı, 1 Ağustos 2010 İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın, Hakan Fidan'ın İran'a bilgi sızdırma ihtimalinden bahsettiği, 14 Temmuz 2011 PKK'nın, Silvan saldırısı yaptığı, 13 Eylül 2011 Oslo görüşmelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının internette yer almaya başladığı, 22 Kasım 2011 Öcalan'ın avukatlarına KCK operasyonu düzenlendiği, polisin bütün mail trafiğini ele geçirdiği, 26 Kasım 2011 o tarihte başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın ameliyat olduğu, 25-26 Kasım 2011, başbakanın ofislerine dinleme cihazlarının yerleştirildiği, 28-29 Aralık 2011 MİT'in ofislerindeki dinleme cihazlarını bulduğu, 28 Aralık 2011 gecesi Uludere olayının yaşandığı, hemen ardından FETÖ'ye mensup çevrelerin olayın mesuliyetini MİT'e yükleyen haberler yaptığı, 13 Ocak 2012 KCK operasyonunda Diyarbakır BDP binasında Oslo ses kayıtları ve protokolleri olduğu iddia edilen materyaller bulunduğu, 7 Şubat 2012, Hakan Fidan'ın KCK'dan şüpheli olarak ifadeye çağrıldığı şeklinde süreç işletilmiştir.''
FETÖ'cü Akın İpek gözaltına alındı
Öte yandan İngiltere İçişleri Bakanlığı, Türkiye'nin iade talebi üzerine FETÖ firarisi Akın İpek'in gözaltına alındığını açıkladı. İngiltere mahkemesi, Londra'da yaşayan FETÖ'cü Akın İpek'in pasaportuna el koyarken evi dışında konaklamasını da yasaklamıştı.
Mahkeme bu kararı Türkiye'nin iade talebiyle aldı. Bu kez de İngiltere İçişleri Bakanlığı harekete geçti, İpek'in gözaltına alındığını açıkladı. İngiliz Mahkemesi, Türkiye'nin talebini 26 Haziran'da incelemeye başladı. Firari İpek, polis nezaretinde mahkemeye götürüldü.
Mahkeme firari FETÖ'cüyü 50 bin sterlin kefaletle serbest bıraktı. Ancak yurt dışına kaçmaması için pasaportuna el koydu. Firari İpek'in geceleri evi dışında konaklamasını yasaklayan mahkeme, cep telefonunu 24 saat açık tutmasını da zorunlu tuttu.
Firari FETÖ'cünün iade edilip edilmeyeceğine ise, Eylül'de Westminster Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmada karar verilecek. İngiltere'de iade talepleri Dışişleri Bakanının onayı ile mahkemeye sevk ediliyor.
Mahkemenin yakalama ve iade talebini yerinde bulması halinde karar yine Dışişleri Bakanının onayı ile uygulanıyor.