RECEP BAHAR/HABER-ANALİZ
Son dönemde Avrupa'da özellikle Afrika'yı geçmişte sömürmüş ülkeler hedef alınıyor. 13 Kasım'da Afrika'da Gine'den Sierra Leone'ye, Mali'den Senegal'e, Tunus'tan Fas'a, Moritanya'dan Cezayir'e Batı Afrika'da çok sayıda ülkeyi sömürmüş Fransa'nın başkenti Paris hedef seçilmişti. Eylemi gerçekleştirenler ise sömürülen ülkelerden gelen insanların çocukları... 
22 Mart'ta ise bu kez Belçika'nın başkenti Brüksel hedef oldu... Belçika polisi, Brüksel Havalimanı'ndaki terör saldırısının kardeş intihar bombacıları Halid ve İbrahim El Bakraoui (Bakraui) tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı. Belçika'nın DH gazetesi de Brüksel havalimanındaki terör saldırılarının üçüncü şüphelisi Najim Laachraoui'nin (Necim Laşarui) yakalandığını duyurdu. Zanlıların soyadları Cezayir kökenli oldukları izlenimini veriyor. 
Sömürgeciliğin kökeninde yatanlar
Belçika; Fransa, İngiltere, İspanya, Portekiz ve Hollanda ile karşılaştırıldığında sömürgecilikte geri kalmıştır ama Kongo halkına da az çektirmemiştir. Belçika'yı 1865-1909 yılları arasında 44 yıl yönetmiş Kral 2. Leopold, Afrika'da sömürgecilik faaliyetleriyle tanınan bir isim. 2. Leopold, 1878'de İngiliz kaşif Henry Morton Stanley'e Kongo havzasını keşfetme görevi verdi. Stanley'in gizli görevi ise Kongo nehrinin güney yakasında Belçika egemenliği kurmak ve yöredeki kauçuk ve fildişi ticaretini ele geçirmekti. 2. Léopold'un Stanley'e verdiği bazı özel talimatlar ise ibret verici: "Alabildiğin kadar toprak al ve egemenliğimiz altında topla... En kısa sürede, tek bir dakika kaybetmeden, Kongo ağzından Stanley Çağlayanlarına kadar tüm kabileleri ele geçir. Bu mümkün olduğu kadar büyük bir devlet yaratma ve yönetme projesi. Bu projede zencilere en ufak bir siyasi söz hakkı vermeyeceğimiz açıkça anlaşılmalı. Aksi çok saçma olur."
Bugün Afrika baştan aşağıya fakirlikten inim inim inliyorsa, Afrikalı gençler Akdeniz'den İtalya'ya geçmek için azgın sularla boğuşmayı göze alıyorsa Batı'nın sömürgecilik geçmişini hafızamızın bir köşesinde diri tutmalıyız!
Aşırılığa tutkun bir ülke!
Fransa ve Belçika'nın hedef olmasını sadece sömürgecilik geçmişiyle izah edemeyiz. Ancak Fransa'nın 1992'de demokrasiye geçişin önüne set çekip askeri darbeyi destekleyerek Cezayir'deki iç savaşı kışkırtmasının bunda payı büyük... Söz konusu iç savaş nedeniyle Fransa ve Belçika'ya Cezayir'den ciddi göç akışı oldu. Her iki ülkede de çok sayıda Afrika'dan gelme Müslüman yaşıyor. Belçika ayrıca Avrupa'da aşırı hareketlerin merkezi olarak görülüyor. Özdemir Sabancı'yı katleden DHKP-C militanı Fehriye Erdal'ın Belçika'ya sığınması bunun bir delili... Dahası PKK'nın Avrupa'daki yapılanması Brüksel'den yönetiliyor. Örgütün Avrupa sorumluları genelde bu şehirde ikamet ediyor. Kongra-Gel Eş Başkanı Remzi Kartal da bunlardan biri... 
Gençler işsiz
Fransa ve Belçika'nın ortak bir başka sorunu da sömürgelerden gelenlerin çocukları olan gençlerin işsiz olmaları ve toplumdan dışlanmaları teşkil ediyor. Afrika kökenlilerin her iki ülkede iş bulabilmeleri çok zor. Dahası iş kurabilmeleri de pek mümkün görülmüyor. Yapabilenler de basit esnaflık ya da seyyar satıcılıkla iştigal ediyor. Öte yandan hem Fransa, hem de Belçika'da silaha erişim kolay... Gelişmiş iletişim ve ulaşım altyapısı da terör yapılanmalarının işini kolaylaştırıyor. Her iki ülkede de Avrupa genelinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle güvenlik güçlerinin ve olanaklarının yetersiz olduğu dile getiriliyor. 
Federal yapı istikrarsızlığı besliyor
Öte yandan Belçika'nın federal yapıya sahip olmasının da istikrarsızlığı beslediğine, bunun da ülkeyi teröre açık hale getirdiğine işaret ediliyor. Belçika'da Flamanca konuşanlar ile Fransızca konuşanlar arasında ciddi görüş ayrılıkları yaşanıyor. Ülke geçen yıl farklı etnik kökene dayanan partilerin uzlaşamamaları nedeniyle 5 aydan fazla hükümetsiz kalmıştı.

Nüfusuyla karşılaştırıldığında en fazla terörist Belçika'dan gitti
Belçika ile ilgili çarpıcı bir gerçek de şu... Nüfusu dikkate alındığında IŞİD'e en yüksel katılım Belçika'dan oldu. Belçika milyon kişi başına yaklaşık 40 militanla başı çekiyor. Belçika'yı 27 militanla Danimarka, 19 ile İsveç, 18 ile Fransa izliyor. Almanya açısından bu oran 8... IŞİD saflarında yaklaşık 560 Belçikalı militanın varlığından söz ediliyor. Bunların 80'inin öldürüldüğü öne sürülüyor. IŞİD safındaki Fransızların sayısı ise 1200'ü buluyor.