'OHAL sürecek' sinyali
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'nin açılışında yaptığı konuşmada, bugüne kadar terör örgütleri ve mensupları dışında olağanüstü halden zarar gören hiç kimsenin olmadığını belirterek, OHAL'in bir kez daha uzatılacağı mesajını verdi
01.10.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/ANKARA
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 26. Dönem 3. Yasama Yılı başladı. Meclisin açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, konuşmasının ardından TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Kahraman'ın makam odasında bir araya geldi.
Uyum yasaları çıkmalı
Erdoğan, açılış konuşmasında, cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş için hem Meclise hem hükümete önemli bir görev düştüğünü belirterek, "Uyum yasaları başta olmak üzere, yeni sistemin en sağlıklı şekilde hayata geçmesini sağlayacak düzenlemeler üzerinde derhal çalışılmaya başlanması gerekiyor. 2019'dan önce tüm bu hazırlıkları bitirmiş olmalıyız. Elimizdeki bu imkânı, kapsamlı bir yönetim reformu haline dönüştürme fırsatını çok iyi değerlendirmeliyiz" dedi. Erdoğan, "Kabul edilen anayasa değişikliğine göre Türkiye, 2019 yılında yapılacak seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Meclis çifte gazi
Kurtuluş Savaşı'nı sevk ve idare eden, 15 Temmuz'da da en ağır şekilde saldırıya maruz kalarak çifte gazilik unvanını kazanan Yüce Meclise yeni yasama yılında başarılar dileyen Erdoğan, aziz milletin, 15 Temmuz gecesi, tek yürek ve tek bilek olarak bağımsızlığının, geleceğinin ve iradesinin temsilcisi olan tüm müesseselere sahip çıktığını dile getirdi.
Erdoğan, bugüne kadar, terör örgütleri ve mensupları dışında, olağanüstü halden zarar gören hiç kimsenin olmadığını belirterek, "Terörle mücadelede duyulan ihtiyaçlar ortadan kalktığında, elbette olağanüstü hal uygulaması da sona erecektir" dedi. "Dört bir yanımızın istikrarsızlık ve çatışmayla çevrili olduğu bir dönemde hem kendimizi koruyabilmemiz hem de planlarımızı, programlarımızı, yatırımlarımızı hayata geçirebilmemiz önemli bir başarıdır" diyen Erdoğan, Türkiye'nin, çevresinde yaşadığı istikrarsızlıklar sebebiyle tek bir projesinden vazgeçmediğini, tek bir yatırımını ertelemediğini vurguladı.
PKK ve uzantıları yanında, ideolojik ve dini söylemlerle kurulan terör örgütlerinin de ülkeye önemli zararlar verdiğini vurgulayan Erdoğan, "FETÖ'nün devleti ele geçirmek için emniyetten yargıya, mülkiyeden orduya kadar tüm kurumlarımız üzerinden yaptığı saldırıları, milletimizle birlikte boşa çıkardık. Terör örgütlerine karşı verilen mücadele, birlik ve beraberliğimizi en çok sergilememiz gereken alanların başında geliyor. Hiçbir siyasi ve kişisel çıkar, terör örgütlerine destek anlamına gelecek bir söylemi, duruşu, politikayı mazur gösteremez" dedi.
Barzani hüsrana uğrayacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'ın ilk Körfez Savaşı'ndan bu yana istikrara kavuşamadığını, sürekli çatışmaların ve krizlerin yaşandığı bir ülke olduğunu bildirdi.
DEAŞ tehdidinin ilk patlak verdiği yer olan Irak'taki mezhep geriliminin, pek çok sorunun ana kaynağı durumunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şimdi bir de bu sıkıntıya, Kuzey Irak Yönetiminin attığı yanlış adımlar eklenmiştir. Hem Irak Anayasasına göre hem de uluslararası toplumun yaklaşımı itibarıyla, Kuzey Irak Yönetiminin yaptığı referandumun herhangi bir karşılığı yoktur. Buna rağmen, bu teşebbüs dahi başlı başına önemli bir sorundur. Kuzey Irak yönetimi eninde sonunda hüsrana uğramaya mahkumdur. Kişisel hırslar ve iktidar kaygıları ile yapılan bu yanlıştan bir an önce dönüleceğini umuyoruz. Konunun daha tatsız noktalara varmadan, bir an önce suhuletle ve sağduyuyla çözümü en büyük arzumuzdur. Kuzey Irak yönetimi yanlıştan dönme erdemeni gösterdiğinde Türkiye bu kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecektir. Uluslararası toplumun aidiyeti tartışmalı olarak gördüğü, bizim ise bir Türkmen kenti olduğunu çok iyi bildiğimiz Kerkük üzerinden ülkemizin tehdit edilmesine asla tahammül edemeyiz; bunun hesabını da mutlaka sorarız. Öte yandan Terör örgütleriyle mücadelemizde bizi en çok hayal kırıklığına uğratanların başında Avrupa Birliği ülkeleri geliyor. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine, öyle gizli saklı da değil, göstere göstere engel olanların, terör örgütlerine karşı sergiledikleri müsamahakar tutumdan fevkalade rahatsızız" ifadelerini kullandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 26. Dönem 3. Yasama Yılı başladı. Meclisin açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, konuşmasının ardından TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Kahraman'ın makam odasında bir araya geldi.
Uyum yasaları çıkmalı
Erdoğan, açılış konuşmasında, cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş için hem Meclise hem hükümete önemli bir görev düştüğünü belirterek, "Uyum yasaları başta olmak üzere, yeni sistemin en sağlıklı şekilde hayata geçmesini sağlayacak düzenlemeler üzerinde derhal çalışılmaya başlanması gerekiyor. 2019'dan önce tüm bu hazırlıkları bitirmiş olmalıyız. Elimizdeki bu imkânı, kapsamlı bir yönetim reformu haline dönüştürme fırsatını çok iyi değerlendirmeliyiz" dedi. Erdoğan, "Kabul edilen anayasa değişikliğine göre Türkiye, 2019 yılında yapılacak seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Meclis çifte gazi
Kurtuluş Savaşı'nı sevk ve idare eden, 15 Temmuz'da da en ağır şekilde saldırıya maruz kalarak çifte gazilik unvanını kazanan Yüce Meclise yeni yasama yılında başarılar dileyen Erdoğan, aziz milletin, 15 Temmuz gecesi, tek yürek ve tek bilek olarak bağımsızlığının, geleceğinin ve iradesinin temsilcisi olan tüm müesseselere sahip çıktığını dile getirdi.
Erdoğan, bugüne kadar, terör örgütleri ve mensupları dışında, olağanüstü halden zarar gören hiç kimsenin olmadığını belirterek, "Terörle mücadelede duyulan ihtiyaçlar ortadan kalktığında, elbette olağanüstü hal uygulaması da sona erecektir" dedi. "Dört bir yanımızın istikrarsızlık ve çatışmayla çevrili olduğu bir dönemde hem kendimizi koruyabilmemiz hem de planlarımızı, programlarımızı, yatırımlarımızı hayata geçirebilmemiz önemli bir başarıdır" diyen Erdoğan, Türkiye'nin, çevresinde yaşadığı istikrarsızlıklar sebebiyle tek bir projesinden vazgeçmediğini, tek bir yatırımını ertelemediğini vurguladı.
PKK ve uzantıları yanında, ideolojik ve dini söylemlerle kurulan terör örgütlerinin de ülkeye önemli zararlar verdiğini vurgulayan Erdoğan, "FETÖ'nün devleti ele geçirmek için emniyetten yargıya, mülkiyeden orduya kadar tüm kurumlarımız üzerinden yaptığı saldırıları, milletimizle birlikte boşa çıkardık. Terör örgütlerine karşı verilen mücadele, birlik ve beraberliğimizi en çok sergilememiz gereken alanların başında geliyor. Hiçbir siyasi ve kişisel çıkar, terör örgütlerine destek anlamına gelecek bir söylemi, duruşu, politikayı mazur gösteremez" dedi.
Barzani hüsrana uğrayacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'ın ilk Körfez Savaşı'ndan bu yana istikrara kavuşamadığını, sürekli çatışmaların ve krizlerin yaşandığı bir ülke olduğunu bildirdi.
DEAŞ tehdidinin ilk patlak verdiği yer olan Irak'taki mezhep geriliminin, pek çok sorunun ana kaynağı durumunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şimdi bir de bu sıkıntıya, Kuzey Irak Yönetiminin attığı yanlış adımlar eklenmiştir. Hem Irak Anayasasına göre hem de uluslararası toplumun yaklaşımı itibarıyla, Kuzey Irak Yönetiminin yaptığı referandumun herhangi bir karşılığı yoktur. Buna rağmen, bu teşebbüs dahi başlı başına önemli bir sorundur. Kuzey Irak yönetimi eninde sonunda hüsrana uğramaya mahkumdur. Kişisel hırslar ve iktidar kaygıları ile yapılan bu yanlıştan bir an önce dönüleceğini umuyoruz. Konunun daha tatsız noktalara varmadan, bir an önce suhuletle ve sağduyuyla çözümü en büyük arzumuzdur. Kuzey Irak yönetimi yanlıştan dönme erdemeni gösterdiğinde Türkiye bu kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecektir. Uluslararası toplumun aidiyeti tartışmalı olarak gördüğü, bizim ise bir Türkmen kenti olduğunu çok iyi bildiğimiz Kerkük üzerinden ülkemizin tehdit edilmesine asla tahammül edemeyiz; bunun hesabını da mutlaka sorarız. Öte yandan Terör örgütleriyle mücadelemizde bizi en çok hayal kırıklığına uğratanların başında Avrupa Birliği ülkeleri geliyor. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine, öyle gizli saklı da değil, göstere göstere engel olanların, terör örgütlerine karşı sergiledikleri müsamahakar tutumdan fevkalade rahatsızız" ifadelerini kullandı.