Partili cumhurbaşkanlığı dönemi başladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ayrıldığı AK Parti'ye geri döndü. Erdoğan'ın parti'ye katılım töreni AK Parti Genel Merkezinde yapıldı. Salona Başbakan Binali Yıldırım ile giren Erdoğan alkışlarla karşılandı. Erdoğan daha sonra kendisini AK Parti üyesi yapan beyannameyi imzaladı.
02.05.2017 00:00:00
16 Nisan referandumun evet ile sonuçlanmasının ardından siyaset yeni döneme göre yeniden şekillenmeye başladı. Halkoyuyla kabul edilen Anayasa değişikliği paketinin ilk maddesi olan partili Cumhurbaşkanlığı ilkesi hayata geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ayrıldığı AK Parti'ye geri döndü. Erdoğan'ın parti'ye katılım töreni AK Parti Genel Merkezinde yapıldı. Salona Başbakan Binali Yıldırım ile giren Erdoğan alkışlarla karşılandı. Erdoğan daha sonra kendisini AK Parti üyesi yapan beyannameyi imzaladı.
Törende ilk konuşmayı ise Başbakan Yıldırım yaptı. Yıldırım, "21 Mayıs'ta olağanüstü kongremizi yapmaya karar verdik. Yeni bir heyecan, yeni bir ümitle, yeni bir başlangıçla Sayın Cumhurbaşkanımızı genel başkan adayı olarak teklif edeceğiz. Bugün Türk siyaseti ve demokrasisi için tarihi bir gün yaşıyoruz. Aziz milletimizin kararı doğrultusunda ülkeyi yönetenleri milletin ve siyasetin üstünde görme anlayışı artık sona ermiştir. Milletin adamı, millete hizmetin adresi kurumuna, AK Parti'ye, milletin tasvibiyle bugün dönüyor" dedi.
Partili Cumhurbaşkanı olarak ilk konuşma
Başbakan Yıldırım'dan sonra kürsüye Cumhurbaşkanı Erdoğan geldi.
Partili Cumhurbaşkanı olarak ilk konuşmasını yapan Erdoğan, "27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle anayasa gereği ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum" dedi. Erdoğan, "Tabi bu ayrılık aslında sadece resmi ayrılıktı. Aramızdaki mesafe, mevzuat gereği olan bir mesafeydi. Gönlümüz hep beraber oldu, beraberdi. Biliyoruz ki gönüllere sınır çizmek, gönüllere duvar örmek mümkün değildir. Cumhurbaşkanlığına aday olduğumuzda "bu bir veda değil, bu yeni bir başlangıçtır" demiş ve yeni dönemi hatırlayın, bir hatime ile değil bir fatiha ile başlatmıştık. Gerçekten partimizi kurduğumuz 2001 yılı ağustos ayından 2014 ağustos ayına kadar yaşadıklarımız tarihi bir değişimin ifadesidir. " diye konuştu.
FETÖ'ye acırsanız acınacak hale gelirsiniz
Konuşmasında Fetullahçı terör örgütüne de değinen Erdoğan, "15 Temmuz darbe girişimi Türkiye'ye ve Türk milletine karşı yapılmış en büyük saldırıdır. Asker kıyafeti giymiş FETÖ'cüler ülkemizi işgale kalkıştılar. O gece büyük bir kahramanlık hikâyesi ile milletimiz cevabını vermiştir. Milletimizin canı pahasına verdiği mücadele ile 29 gün bu millet 81 ilde uyumadı. Ülkesine ve milletine sahip çıktılar. Terör örgütleriyle mücadelenin kararlı ve süratli bir şekilde yürütülmemesi halinde başımıza neler gelebileceğini 15 Temmuz'da hep birlikte gördük. Şimdi bazıları diyor ki 'İşte burada haklı, haksız, şu, bu...' Öyle veya böyle ama bir gerçeği bilelim ki takiyenin bu kadar başarılı yapıldığı bir başka örgüt Türkiye'de yoktur. Onlar kendilerini gayet iyi gizliyorlar ve biz artık kalkıp da 'Şu ne dedi, bu ne dedi?' buna bakamayız. Ülkede bir yargı vardır, hukuk sistemi vardır ve yargı çalışmaktadır. Gereği neyse, bu yapılacaktır. Zaman zaman arkadaşlarıma söylüyorum; 'Önünüze gelip gözyaşı dökenler de olabilir.' Ben şuna inanıyorum, acırsak acınacak hale gelebiliriz" dedi.
AB'ye mesaj
Avrupa Birliği ile kopma noktasına gelen ilişkileri de değerlendiren Erdoğan, "Almanya'daki gelişmelere bakıyoruz, felaket. Orada her türlü destek onlara veriliyor. Bir de PKK'ya veriliyor. Peki, bunlar niye veriliyor? Güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor. Eğer benim bir bakanım, uçuş izni alamıyor, Avrupa'ya gidemiyorsa bu soruya bizim cevap bulmamız gerekiyor. Şimdi ne diyorlar? "Biz bundan sonra ne yapacağız" diyorlar. Bugüne kadar ne yaptığınız ortada. Bu ne demek? Bundan sonra yapacağınız bir şey var. Bugüne kadar açmadığınız bu fasılları açmaktan başka çareniz yok. Açmadığınız takdirde güle güle. Türkiye bunların kapı kulu değildir. Bugüne kadar ne söylendiyse, ne denildiyse bunlar hepsi yerine gelmiştir. Şimdi bir haber, dün alıyorum. Yakında NATO zirvesi var, orada görüşme talepleri var. Eee? Yukarıdan aşağı 5 madde saymışlar, ilk adımın Türkiye'nin atması gerekir, OHAL kalkması gerekir? Geçin bunları geçin, siz ne yapacaksınız onu söylesin. Sen önce git Fransa'daki OHAL'i kaldır. Biz bu terörle mücadeleyi neyle vereceğiz? Orada 10-15 tane terörist öldürüldü Fransa'da bundan dolayı OHAL ilan ettiler. Bizde bir darbe teşebbüsü var. 249 şehidimiz var, 2193 gazimiz var. Biz OHAL ilan edemeyeceğiz? Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.
Erdoğan 21 Mayıs'ta Genel Başkan olacak
33 ay aradan sonra partisine dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan 21 Mayıs'ta yapılacak olağanüstü kongrede de AK Parti Genel Başkanı olacak. Erdoğan'ın genel başkan seçilmesiyle birlikte Türkiye İsmet İnönü'den sonra hem parti genel başkanı hem de Cumhurbaşkanı olan bir kişi tarafından yönetilmeye başlanacak.
Kılıçdaroğlu'na "çekil" çağrısı
16 Nisan referandumun sonuçlarının etkilediği partilerden biri de ana muhalefet partisi CHP. Olağan kurultay takvimini öne çeken CHP'de biryandan da olağanüstü kurultay talepleri ardı ardına gelmeye başladı. Referandum sürecinde aktif olarak sahada görev yapan isimlerden biri olan eski Genel Başkan Deniz Baykal Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na kritik bir çağrı yaptı. CHP'nin şimdiden 2019 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanması gerektiğini ifade eden Baykal, "Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmayacaksa çekilsin. Cumhurbaşkanı adayını genel başkan olarak CHP kurultayı seçsin. Aday olduğu zaman da kurultayı toplayıp, partisinden istifa edip, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olsun diyorum" dedi.
MHP kabinede yer almayacak
Ankara siyasetinin kritik noktalarından biri de MHP. Referandum sürecinde AK Parti ile birlikte hareket eden MHP'nin olası bir kabine revizyonuna bakan vereceği iddia ediliyordu. Bu iddia Genel Başkan Devlet Bahçeli tarafından yalanlandı. Grup toplantısının ardından soruları cevaplandıran Bahçeli "MHP'nin şu kadar bakanlık almak suretiyle koalisyon ortağı olacağı" şeklindeki görüşlerin tamamen yanlış bir kanaat olduğunu söyledi. Bahçeli, "Bu hükümet, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hükümetidir. Dolayısıyla hükümetteki herhangi bir değişiklik kanaati AKP'lilere aittir. O sebepten dolayı, 'hükümet de yer alacağız, bunun için kriterlerimiz şunlarıdır' böyle şeylerin aslı yoktur" dedi. Bahçeli, "Bu, AK Partiden teklif gelirse kesinlikle kabul etmeyeceğiniz anlamını mı geliyor?" sorusuna ise "Çok isabetli, doğru söylüyorsunuz." karşılığını verdi. Bahçeli, "Yani herhangi bir bakan vermeyeceksiniz..." denilmesi üzerine, "Öyle şey olur mu efendim? MHP nasıl bir partidir, başkalarının eksiğini, gediğini tamamlamak için yama kurmaya hazır bir parti midir?" ifadesini kullandı.
Bahçeli FETÖ'nün siyasi ayağını sordu
MHP lideri Bahçeli grup konuşmasında ise FETÖ'nün siyasi ayağının çıkartılmamasını eleştirdi. Bahçeli, "Soruyorum, FETÖ'yle irtibatı olanlar arasında memur var da meşhur siyasetçi, bürokrat yok mudur? Cebinde bir dolar taşıyan, bankada milyon dolarları barındıran çürümüşler nerededir? Sıradan insana güç yetiyor, hemen hukuk devreye giriyor da eğer varsa siyaset ve devlet yönetiminin tepesindeki kişilere sıra geldiğinde neden sessizlik, tepkisizlik ve hareketsizlik oluyor? Bunun sırrı nedir? Dahası neye yorulmalıdır? Telefonuna ByLock indirmiş, Pensilvanyalı iblisle irtibatı açık ve kesin olan FETÖ kalıntılarının, kılıktan kılığa giren kripto yüzlerin yakalarından ne zaman tutulacak, adalet yerini ne zaman bulacaktır? Hukukun karşısında herkes eşittir. Hiçbir sıfat, unvan, görev, mevki, şöhret suçu ve suçluyu gizlemeye yetmeyecektir. Türkiye'ye ihanet eden kimse hesabını vermelidir. Emniyet, TSK, medya, bürokrasi başta olmak üzere toplamda sekiz alanda temizlik sürerken, siyasete gelince duruluyor, bekleniyor, ağırdan alınıyorsa bir bit yeniği var demektir. Eğer ip inceldiyse kopsun diyoruz. Ak koyun kara koyun ortaya çıksın istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'na, Sayın Başbakan'a çağrıda bulunuyorum: FETÖ'nün son mensubu, en son ferdi yakalanıp adalete teslim edilesiye kadar durmak, beklemek, gecikmek, hafife almak, 'dün yanımızdaydı, yakınımızdı, arkadaşımızdı, vefaydı, şuydu buydu' demek haramdır, bunlara karşı mücadele ise sonuna kadar helaldir" dedi.
Erken seçim mi geliyor?
16 Nisan referandumunda evet çıkmasıyla Türkiye yeni bir döneme girerken siyasi kulislerde şimdi erken seçim tartışılmaya başlandı. Normalde seçimlerinde 3 Kasım 2019'da yapılacağı açıklansa da bir erken seçimin kesin olduğu ifade ediliyor. Erken seçimin Kasım 2017'de olabileceği bu tarih olmaz ise en geç Kasım 2018'de kesin yapılacağı yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
AHMET SAFA TERZİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ayrıldığı AK Parti'ye geri döndü. Erdoğan'ın parti'ye katılım töreni AK Parti Genel Merkezinde yapıldı. Salona Başbakan Binali Yıldırım ile giren Erdoğan alkışlarla karşılandı. Erdoğan daha sonra kendisini AK Parti üyesi yapan beyannameyi imzaladı.
Törende ilk konuşmayı ise Başbakan Yıldırım yaptı. Yıldırım, "21 Mayıs'ta olağanüstü kongremizi yapmaya karar verdik. Yeni bir heyecan, yeni bir ümitle, yeni bir başlangıçla Sayın Cumhurbaşkanımızı genel başkan adayı olarak teklif edeceğiz. Bugün Türk siyaseti ve demokrasisi için tarihi bir gün yaşıyoruz. Aziz milletimizin kararı doğrultusunda ülkeyi yönetenleri milletin ve siyasetin üstünde görme anlayışı artık sona ermiştir. Milletin adamı, millete hizmetin adresi kurumuna, AK Parti'ye, milletin tasvibiyle bugün dönüyor" dedi.
Partili Cumhurbaşkanı olarak ilk konuşma
Başbakan Yıldırım'dan sonra kürsüye Cumhurbaşkanı Erdoğan geldi.
Partili Cumhurbaşkanı olarak ilk konuşmasını yapan Erdoğan, "27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle anayasa gereği ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum" dedi. Erdoğan, "Tabi bu ayrılık aslında sadece resmi ayrılıktı. Aramızdaki mesafe, mevzuat gereği olan bir mesafeydi. Gönlümüz hep beraber oldu, beraberdi. Biliyoruz ki gönüllere sınır çizmek, gönüllere duvar örmek mümkün değildir. Cumhurbaşkanlığına aday olduğumuzda "bu bir veda değil, bu yeni bir başlangıçtır" demiş ve yeni dönemi hatırlayın, bir hatime ile değil bir fatiha ile başlatmıştık. Gerçekten partimizi kurduğumuz 2001 yılı ağustos ayından 2014 ağustos ayına kadar yaşadıklarımız tarihi bir değişimin ifadesidir. " diye konuştu.
FETÖ'ye acırsanız acınacak hale gelirsiniz
Konuşmasında Fetullahçı terör örgütüne de değinen Erdoğan, "15 Temmuz darbe girişimi Türkiye'ye ve Türk milletine karşı yapılmış en büyük saldırıdır. Asker kıyafeti giymiş FETÖ'cüler ülkemizi işgale kalkıştılar. O gece büyük bir kahramanlık hikâyesi ile milletimiz cevabını vermiştir. Milletimizin canı pahasına verdiği mücadele ile 29 gün bu millet 81 ilde uyumadı. Ülkesine ve milletine sahip çıktılar. Terör örgütleriyle mücadelenin kararlı ve süratli bir şekilde yürütülmemesi halinde başımıza neler gelebileceğini 15 Temmuz'da hep birlikte gördük. Şimdi bazıları diyor ki 'İşte burada haklı, haksız, şu, bu...' Öyle veya böyle ama bir gerçeği bilelim ki takiyenin bu kadar başarılı yapıldığı bir başka örgüt Türkiye'de yoktur. Onlar kendilerini gayet iyi gizliyorlar ve biz artık kalkıp da 'Şu ne dedi, bu ne dedi?' buna bakamayız. Ülkede bir yargı vardır, hukuk sistemi vardır ve yargı çalışmaktadır. Gereği neyse, bu yapılacaktır. Zaman zaman arkadaşlarıma söylüyorum; 'Önünüze gelip gözyaşı dökenler de olabilir.' Ben şuna inanıyorum, acırsak acınacak hale gelebiliriz" dedi.
AB'ye mesaj
Avrupa Birliği ile kopma noktasına gelen ilişkileri de değerlendiren Erdoğan, "Almanya'daki gelişmelere bakıyoruz, felaket. Orada her türlü destek onlara veriliyor. Bir de PKK'ya veriliyor. Peki, bunlar niye veriliyor? Güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor. Eğer benim bir bakanım, uçuş izni alamıyor, Avrupa'ya gidemiyorsa bu soruya bizim cevap bulmamız gerekiyor. Şimdi ne diyorlar? "Biz bundan sonra ne yapacağız" diyorlar. Bugüne kadar ne yaptığınız ortada. Bu ne demek? Bundan sonra yapacağınız bir şey var. Bugüne kadar açmadığınız bu fasılları açmaktan başka çareniz yok. Açmadığınız takdirde güle güle. Türkiye bunların kapı kulu değildir. Bugüne kadar ne söylendiyse, ne denildiyse bunlar hepsi yerine gelmiştir. Şimdi bir haber, dün alıyorum. Yakında NATO zirvesi var, orada görüşme talepleri var. Eee? Yukarıdan aşağı 5 madde saymışlar, ilk adımın Türkiye'nin atması gerekir, OHAL kalkması gerekir? Geçin bunları geçin, siz ne yapacaksınız onu söylesin. Sen önce git Fransa'daki OHAL'i kaldır. Biz bu terörle mücadeleyi neyle vereceğiz? Orada 10-15 tane terörist öldürüldü Fransa'da bundan dolayı OHAL ilan ettiler. Bizde bir darbe teşebbüsü var. 249 şehidimiz var, 2193 gazimiz var. Biz OHAL ilan edemeyeceğiz? Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.
Erdoğan 21 Mayıs'ta Genel Başkan olacak
33 ay aradan sonra partisine dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan 21 Mayıs'ta yapılacak olağanüstü kongrede de AK Parti Genel Başkanı olacak. Erdoğan'ın genel başkan seçilmesiyle birlikte Türkiye İsmet İnönü'den sonra hem parti genel başkanı hem de Cumhurbaşkanı olan bir kişi tarafından yönetilmeye başlanacak.
Kılıçdaroğlu'na "çekil" çağrısı
16 Nisan referandumun sonuçlarının etkilediği partilerden biri de ana muhalefet partisi CHP. Olağan kurultay takvimini öne çeken CHP'de biryandan da olağanüstü kurultay talepleri ardı ardına gelmeye başladı. Referandum sürecinde aktif olarak sahada görev yapan isimlerden biri olan eski Genel Başkan Deniz Baykal Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na kritik bir çağrı yaptı. CHP'nin şimdiden 2019 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanması gerektiğini ifade eden Baykal, "Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmayacaksa çekilsin. Cumhurbaşkanı adayını genel başkan olarak CHP kurultayı seçsin. Aday olduğu zaman da kurultayı toplayıp, partisinden istifa edip, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olsun diyorum" dedi.
MHP kabinede yer almayacak
Ankara siyasetinin kritik noktalarından biri de MHP. Referandum sürecinde AK Parti ile birlikte hareket eden MHP'nin olası bir kabine revizyonuna bakan vereceği iddia ediliyordu. Bu iddia Genel Başkan Devlet Bahçeli tarafından yalanlandı. Grup toplantısının ardından soruları cevaplandıran Bahçeli "MHP'nin şu kadar bakanlık almak suretiyle koalisyon ortağı olacağı" şeklindeki görüşlerin tamamen yanlış bir kanaat olduğunu söyledi. Bahçeli, "Bu hükümet, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hükümetidir. Dolayısıyla hükümetteki herhangi bir değişiklik kanaati AKP'lilere aittir. O sebepten dolayı, 'hükümet de yer alacağız, bunun için kriterlerimiz şunlarıdır' böyle şeylerin aslı yoktur" dedi. Bahçeli, "Bu, AK Partiden teklif gelirse kesinlikle kabul etmeyeceğiniz anlamını mı geliyor?" sorusuna ise "Çok isabetli, doğru söylüyorsunuz." karşılığını verdi. Bahçeli, "Yani herhangi bir bakan vermeyeceksiniz..." denilmesi üzerine, "Öyle şey olur mu efendim? MHP nasıl bir partidir, başkalarının eksiğini, gediğini tamamlamak için yama kurmaya hazır bir parti midir?" ifadesini kullandı.
Bahçeli FETÖ'nün siyasi ayağını sordu
MHP lideri Bahçeli grup konuşmasında ise FETÖ'nün siyasi ayağının çıkartılmamasını eleştirdi. Bahçeli, "Soruyorum, FETÖ'yle irtibatı olanlar arasında memur var da meşhur siyasetçi, bürokrat yok mudur? Cebinde bir dolar taşıyan, bankada milyon dolarları barındıran çürümüşler nerededir? Sıradan insana güç yetiyor, hemen hukuk devreye giriyor da eğer varsa siyaset ve devlet yönetiminin tepesindeki kişilere sıra geldiğinde neden sessizlik, tepkisizlik ve hareketsizlik oluyor? Bunun sırrı nedir? Dahası neye yorulmalıdır? Telefonuna ByLock indirmiş, Pensilvanyalı iblisle irtibatı açık ve kesin olan FETÖ kalıntılarının, kılıktan kılığa giren kripto yüzlerin yakalarından ne zaman tutulacak, adalet yerini ne zaman bulacaktır? Hukukun karşısında herkes eşittir. Hiçbir sıfat, unvan, görev, mevki, şöhret suçu ve suçluyu gizlemeye yetmeyecektir. Türkiye'ye ihanet eden kimse hesabını vermelidir. Emniyet, TSK, medya, bürokrasi başta olmak üzere toplamda sekiz alanda temizlik sürerken, siyasete gelince duruluyor, bekleniyor, ağırdan alınıyorsa bir bit yeniği var demektir. Eğer ip inceldiyse kopsun diyoruz. Ak koyun kara koyun ortaya çıksın istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'na, Sayın Başbakan'a çağrıda bulunuyorum: FETÖ'nün son mensubu, en son ferdi yakalanıp adalete teslim edilesiye kadar durmak, beklemek, gecikmek, hafife almak, 'dün yanımızdaydı, yakınımızdı, arkadaşımızdı, vefaydı, şuydu buydu' demek haramdır, bunlara karşı mücadele ise sonuna kadar helaldir" dedi.
Erken seçim mi geliyor?
16 Nisan referandumunda evet çıkmasıyla Türkiye yeni bir döneme girerken siyasi kulislerde şimdi erken seçim tartışılmaya başlandı. Normalde seçimlerinde 3 Kasım 2019'da yapılacağı açıklansa da bir erken seçimin kesin olduğu ifade ediliyor. Erken seçimin Kasım 2017'de olabileceği bu tarih olmaz ise en geç Kasım 2018'de kesin yapılacağı yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
AHMET SAFA TERZİ