logo
25 NİSAN 2024

Referandumun laneti! Kuzey Irak iyice karıştı...

Barzani ailesinin Erbil ve civarının, Talabani ailesinin ise Süleymaniye'nin kaymağını yediği Peşmerge bölgesinde ağır yüklü tren raydan çıktı. Referandumdan sonra maaşlarını alamayan memurlar sokağa döküldü. Yaşanan şiddet olaylarında 5 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.
20.12.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/DETAY HABER

Bağımsızlık referandumunun ardından başta Kerkük olmak üzere kritik önemi haiz bölgelerin kontrolünü Irak hükümetine kaptırmanın şokunu yaşayan Peşmerge bölgesinde sokaklar Pazartesi gününden beri hareketli. Talabani ailesinin etkili olduğu Süleymaniye'de gösteriler şiddete dönüştü.

Barzani bölgesi ise şimdilik sakin...

Bu sükûnetin nedeninin ise Barzani'ye bağlı Peşmergelerin acımasız yöntemleri olduğu dile getiriliyor. Barzani ailesinin güdümündeki Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) güçlü olduğu Erbil, Zaho ve Dohuk gibi yerler Peşmerge ve yerel polis örgütü Asayiş'in kararlılığı sayesinde sükûnetini korusa da Talabani ailesinin elindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) bölgesi Süleymaniye ve çevresindeki Halepçe, Kaladze, Ranya, Koya, Çemçemal, Tak Tak, Seyyid Sadık, Ravanduz gibi yerlerde öfke şiddete dönüştü. Birçok yerde siyasi parti ve kamu binaları yakıldı. KDP'ye mensup Peşmergeler, Kerkük'ün düşüşünde Talabani'ye bağlı Peşmergeleri suçlamıştı.

Referandumun artçı şokları

Üç yıl önce Bağdat'ın, petrolün tek taraflı satışı yüzünden bütçe ödeneğini kesmesiyle başlayan ve petrol gelirlerindeki düşüşle artan ekonomik kriz, 25 Eylül'deki referandum sonrası gelişen süreçte Türkiye ve İran'ın bölgeyi ablukaya alması neticesinde daha da derinleşti.

Referandum sonrası Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçleri karşısında Kerkük gibi yerlerin kaybedilmesinin yol açtığı hayal kırıklığının üzerine abluka ve yaptırımların getirdiği yeni ekonomik sıkıntılar bindi.

Birkaç yıldır memur maaşlarında yüzde 50 civarında kesintiye giden hükümet, son iki ayda kesintili maaşları da ödeyemedi. Buna ilaveten kötü yönetim, yolsuzluk, elektrik kesintileri, kamu hizmetindeki aksamalar gibi faktörler de hoşnutsuzluğu besledi. 

Gösterilerin arkasında kim var?

Öğretmenler sendikasının çağrısıyla başlayıp kontrolden çıkan gösterilerin arkasında gerçek anlamda ne bir parti, ne de bir örgüt yatıyor. Hükümete yakın kaynaklar, yeni bir müdahaleye bahane yaratmak için İran ve Irak'ın olayları kışkırttığını öne sürüyor.

Ancak bağımsız gözlemcilere göre büyük bir öfke birikti, buna karşın Peşmerge yönetimi taleplere cevap vermedi ve insanların bu belirsizlik karşısında tepki vermekten başka çaresi kalmadı.

Bir dönem Goran Hareketi'nden milletvekilliği yapmış olan bağımsız siyasetçi Muhammed Kayani konuya ilişkin şunları söyledi:

"Olayların İran ve Irak tarafından kışkırtıldığı haberleri gerçeği yansıtmıyor. Bu dedikodular göstericileri itibarsızlaştırmak isteyen iktidar partileri tarafından yayılıyor. İnsanlar kamu bütçesinin yağmalanması ve yolsuzluklar nedeniyle gerçekten mutsuz. Memurlara maaşları ödenmezken, hizmetler yerine getirilmezken, elektrik ve yakıt temin edilemezken, bu şekilde insanlar sıkıntı çekerken Barzani ve Talabani aileleri ve onların ortakları yasadışı petrol ve diğer ticari faaliyetlere devam ediyor."

Öfkenin hedefinde kim var?



Bu öfke iktidarın ortağı olan bütün partilere yönelik... Yıllardır iktidarı ve ekonomik kaynakları paylaşan KDP ve KYB, son seçimde parlamentoya ikinci sırada girdikten sonra koalisyona katılarak kendini yıpratıp değişim umudunu tüketen Goran Hareketi, koalisyonda iktidarın koltuk değneği olarak görülen İslamcı partiler Yegurti ve Komel farklı dozlarda öfkeden nasibini alıyor.

Süleymaniye ve çevresindeki gösterilerde sokağa çıkanların Goran ve KYB tabanından gelmesi bu gerçeği değiştirmiyor. Goran'dan Milletvekili Rabun Maruf ile Parlamento Başkanı Yusuf Muhammed Sadık göstericilere katılsa da belli yerlerde bu partinin binaları da hedef oldu.

Peşmerge de maaş alamıyor

Tabi ki asıl hedef KDP ve KYB. Ranya'da Peşmergelerin de sokağın sesine eşlik ettiği görüldü. Çünkü maaş talebi Peşmergenin de talebi.

Son aylarda evine ekmek götüremez duruma düşen Peşmergeler arasında 7 intihar vakası yaşandı. İki yönlü baskı altında kalan Peşmerge güçlerinin gösterilerin bastırılması konusunda da bocaladığı aktarılıyor.

Oysa DEAŞ ile mücadele ederken, Kerkük ve civarındaki yerleşim birimlerini ele geçirirken Peşmerge güçlerinin maaşları kesintiye tabi tutulmadan ödeniyordu. Kerkük'ün elden çıkmasıyla Peşmerge de maaş alamayan kesim arasına katıldı.

Hükümet istifa...



Maaş isyanı, sokakta beraberinde 'hükümet istifa' çağrılarını da getirdi. Referandumun ters tepmesi üzerine görevi bırakan Mesut Barzani'nin istifasının ardından başkanın olmadığı, bütün yolsuzluk, kayırma, istismar ve başarısızlık suçlamalarının odağındaki Neçirvan Barzani'nin daha fazla yetkilerle başbakanlığı sürdürdüğü, başkanı Erbil'den sürülmüş Kürdistan Parlamentosu'nun işlevsiz bırakıldığı, seçim tarihinin belirlenemediği ve Bağdat'la ilişkilerin belirsizliğini koruduğu umut kırıcı bir süreç yaşanıyor.

En yalın talep maaşların bir an önce ödenmesi ama göstericiler bu belirsizliği bitirecek. Ancak göstericiler 'aile, aşiret ve partilerin tekelinde yozlaşmış düzen'de değişikliğin önünü açacak ve bölgeyi reform sürecine sokacak bir geçiş hükümetinin kurulmasını da istiyor.

Kimileri Bağdat'la ilişkilerde eski düzene dönülmeden mali krizin aşılmayacağını düşünüyor. Irak hükümeti müzakere masasına oturmak için öne sürdüğü şartların yerine getirilmesini beklerken Başbakan Neçirvan Barzani, müzakere yolunu açabilmek ümidiyle Almanya ve Fransa gibi ülkelerde diplomatik temaslarını sürdürüyor.

Bundan sonra ne olur?

Öte yandan Erbil, Dohuk ve Zaho gibi yerlerde Barzani ailesinin KDP'sinee bağlı Peşmerge ve Asayiş'in durumu kontrol altında tutmaya devam ettiği sürece hükümeti istifaya götürecek yeterli baskının birikmeyeceği konuşuluyor.



KDP'nin kalelerinde ciddi bir baskı oluşmadığı için insanlar Talabani ailesinin KYB'sinin çekilmesine bel bağlıyor. Ancak KYB çekilirse KDP daha fazla tek başına iktidarı sürdüremez. Sokağın baskısıyla hükümetin değişmesi ihtimaline karşın halkın yanında gözükme kaygısıyla bazı partiler ikili oynuyor. Goran gösterilerin kazandığı ivmeye göre koalisyondan çekilip sokağa dönebilir.

Buna karşın KYB çekilme yolunu seçmezse gösterileri bastırma yönünde KDP gibi kararlılık gösterebilir.

Bölgede herkes memur

Erbil yönetiminin resmi verilerine göre, Peşmerge bölgesinde hükümetten maaş alan yaklaşık 1 milyon 400 bin memur bulunuyor. Oysa bölgenin nüfusu 5.5 milyon ve bunların önemli bir bölümü 18 yaş altı genç ve çocuklar.

u arada bölgede muhalefetin başını çeken Goran (Değişim) Hareketi, halkın sokağa çıkmasının arkasında yolsuzluk, adaletsizlik ve başarısız yönetimin olduğunu belirtti. Kaynaklar Mesut Barzani'nin 4 milyar dolarlık, bu yıl hayatını yitiren Celal Talabani'nin ise 1 milyar dolarlık serveti olduğunu ileri sürüyor.
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın

Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı

Taksim'deki 23 Nisan töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanına gelerek saygı duruşunda bulunan 8 yaşındaki çocuğun adının Efe Ercan olduğu ve İstanbul doğumlu bir Türk olduğu ortaya çıktı.
25.04.2024 07:33:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:40:22
Gazete Pencere
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile birlikte, 104'üncü 23 Nisan kutlamaları kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda düzenlenen resmi törene katıldı.

15 farklı ülkeden gelen çocuklarla anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu'nun yanında bir çocuk dikkat çekti.

Sosyal medyada hızla paylaşıma giren o anlar ise; İmamoğlu'na kurulan "siyahi çocuk" kumpası olarak lanse edildi.


Gerçekte ise Türk olan Efe Ercan törene ailesi ile katıldı. Annesi Gineli Safiatou Diallo ve babası Malatyalı Emre Ercan'ın oğlu olan Efe, "siyahi çocuğu getiren Alman ajanı" olarak tanıtılan kadın ise, Efe'nin babaannesi çıktı.



Malatyalı olan babası Emre Ercan, 11 yıl önce bir iş gezisinde tanıştığı Gine vatandaşı Safiatou Diallo'ya aşık olarak evlendi. Çift Türkiye'de yaşamaya başlayarak Efe adında bir çocuğu oldu.



Efe ile babaannesi dün Taksim'deki 23 Nisan töreninde dikkat çekerek sosyal medyada "Siyahi çocuğu İmamoğlu'nun yanına getiren Alman ajanı" olarak yansıtıldı. O kadının Efe'nin babaannesi olduğu kendisinin bir Türk kadını olduğu ortaya çıktı.



Öte yandan Gine Cumhuriyeti'nden 11 yıl önce Türkiye'ye gelin gelen ve Türk vatandaşı olan Safiatou Diallo Ercan, 2024 yerel seçimleri için İstanbul'da oy kullandı.

Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs yakalandı

Trabzon'da Ali Osman Ulusoy Şirketler Grup Başkanı Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs Akçaabat ilçesinde yakalandı.
25.04.2024 07:19:00
İhlas Haber Ajansı
Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs yakalandı
Murat Seymen'e silahlı saldırı düzenleyen şahıs yakalandı
Olay, dün öğle saatlerinde İskenderpaşa Mahallesi Tiyatro Sokak'ta meydana geldi.

Alınan bilgiye göre, Ali Osman Ulusoy Şirketler Grup Başkanı Murat Seymen (46), Atatürk Alanı'ndaki iş yerine doğru yürüdüğü sırada yanına yaklaşan Y.C.K.'nın (23) silahlı saldırısına uğradı.

Seymen, dizine isabet eden mermiler nedeniyle kanlar içinde yerde kalırken, saldırgan koşarak olay yerinden kaçtı.

Seymen'in telefonla ihbarı üzerine sağlık ve polis ekipleri olay yerine geldi. Yaralı, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne kaldırıldı.

Murat Seymen'in hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken, polis olay yerinden kaçarak uzaklaşan şüpheli Y.C.K.'yi (23) olayda kullandığı silahıyla birlikte bu akşam Akçaabat ilçesinde yakalayarak gözaltına aldı.

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.