Rusya Suriye denkleminde Türkiye'yi istemiyor
Başbakan Davutoğlu, Ankara saldırısının ardından başta Rusya olmak üzere PYD'ye destek veren ülkelere de mesajlar gönderdi. Ancak bu durum Rusya'nın Suriye politikasında değişikliğe yol açmadı. Batılı ülkeler de Ankara'nın gösterdiği adresi inandırıcı bulmadı
19.02.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da 28 kişinin hayatını kaybettiği saldırıdan YPG-PYD-PKK eksenini sorumlu tuttu. Saldırının arkasında siyasi güçler de olduğuna işaret eden Davutoğlu, Perşembe günü yaptığı açıklamada, "YPG, Suriye rejiminin bir piyonudur ve bu saldırıdan Suriye rejimi doğrudan sorumludur" dedi. Rusya'ya da mesajlar gönderen Davutoğlu, "Rusya bu terör saldırısını kınadı. Bu iyiye işaret ama kınama yetmez. Türkiye'ye dönük terör piyonu kullanmaya niyet eden herkes bilsin ki bu terör oyunu, terör piyonu döner bumerang gibi onları da vurur" diye sözlerini sürdürdü. Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüzü John Kirby'nin Perşembe gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun Ankara saldırısını düzenlediğini söylediği YPG'ye Suriye'de IŞİD'e karşı mücadelede desteğin devam edeceği mesajını vermesi dikkat çekti.
Halen Moskova'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'dan (USAK) Rusya Uzmanı Kerim Has, Ankara'daki saldırı sonrasında hükümette hemen eylemi YPG'nin gerçekleştirdiğine dair bir kanaat hasıl olduğuna işaret ederek, "Bunun Suriye'nin kuzeyine bir hava operasyonu düzenlenmesine sebep olacağını sanmıyorum. Bu büyük bir risk olur. Rusya ile karşı karşıya gelebilir. Türkiye'nin önümüzdeki günlerde yapacağı hamlelere göre Türk-Rus ilişkilerinde gerilim nispeten azalır mı, artar mı göreceğiz" şeklinde konuştu.
Saldırının amacı
Kerim Has, saldırıyla güdülen hedefleri ise şöyle ortaya koydu: "Suriye'ye bir kara harekatı ve Türkiye ile Rusya'yı daha da sıcak bir çatışmaya zorlamanın ötesinde Türkiye'nin terör örgütlerinin artık cirit attığı bir ülke imajı oluşturma hedefi de gözleniyor olabilir. Saldırının gerek başkentte yapılması, gerekse başkentin stratejik bir bölgesinde yapılması da bir mesaj. Terör örgütlerinin asıl amacı korku salmaktır. Ama bu saldırıda biraz daha stratejik hedeflerin gözetildiğini söyleyebiliriz. Türkiye'nin artık bir 'terör ülkesi' olduğu imajı yaratılarak Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin zayıflatılması da amaçlanıyor olabilir, mülteci kriziyle de ilgili olarak. Türkiye'nin mülteciler için tampon ülke olarak imajının zarar görmesi durumunda, bu Avrupa Birliği ülkelerinin Rusya ile pozisyonlarının daha da yakınlaşması anlamına gelebilir."
Batı da Ankara ile hemfikir değil
USAK Rusya Uzmanı Kerim Has, Ankara'daki menfur saldırı sonrası Rusya'nın çok temkinli açıklamalar yaptığına işaret ederek, şunları söyledi: "Ancak Ankara saldırısı ile ilgili olarak Türkiye'nin gösterdiği adres konusunda hemfikir değiller. Gördüğüm kadarıyla ABD ve Batılı ülkeler de Ankara ile hemfikir değil. Saldırının terör saldırısı olduğu kabul ediliyor. Rusya saldırı sonrası yaptığı açıklamada kesinlikle Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulmasına karşı olduğunu ifade etti. Rusya, Türkiye'nin Suriye'deki denkleme dahil olmasını istemiyor. Rusya, Batılı aktörlerin son 7-8 aydır kendi pozisyonuna yaklaştığını gördüğü için bu eksende bir çözüm geliştirmeye çalışıyor."
Türkiye, ABD'den izin almadan giremez
İngiliz Financial Times gazetesinde yer alan bir haberde Türkiye'nin ABD'nin rızası olmadan Suriye'ye doğrudan müdahale etmesinin beklenmediğina işaret edildi. Türkiye'nin Suriye sınırında bir tampon bölge oluşturmak istediği kaydedilen haberde, bunun Kürtlerin ilerleyişini durdurabileceği ifade edildi.
Haberden bazı bölümler şöyle: "Böyle bir adım, Rusya ve Suriye ordusunun saldırısı altındaki ılımlı muhalif gruplar için güvenli bölge olabilir. Suriyeli muhaliflere göre ılımlı muhalif grupların bazı üst düzey isimleri Ankara ve İstanbul'da Türk askeri yetkilileriyle bir araya gelip kuzeyde bir 'İslam koalisyonu' konuşlandırılması olasılığınu ele aldılar. Orta Doğu Enstitüsü'nden Charles Lister, 'Suriye kontrolden çıkıyor. Suriye'nin kuzeyinde yaşananlar, savaşın gidişatını değiştirebilir' diyor. Türkiye'nin ABD'nin rızası olmadan müdahalede bulunması muhtemel görülmüyor. Ancak Türkiye, Suriye merkezli aktivistlere göre topraklarından Suriyeli isyancıları savaş bölgelerine sevk etmeye devam ediyor. Gözlemciler, Rusya'nın Eylül'deki mühalesinden sonra Suriye'de muhalif grupların elindeki uçaksavar füzelerinin sayısının arttığını söylüyor. Muhalifler Suriye ordusuna bu silahlarla karşı koyuyor. İsyancılar, havan ve gelişmiş füzeler dahil yeni silahların gelmeye başladığını söylüyor. Üst düzey Batılı bir siyasetçi, 'Asıl mesele, Ruslara ağır bir bedel ödetebilmek. Ama bunu nasıl yapabileceğimizi söylemek zor' diyor."
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da 28 kişinin hayatını kaybettiği saldırıdan YPG-PYD-PKK eksenini sorumlu tuttu. Saldırının arkasında siyasi güçler de olduğuna işaret eden Davutoğlu, Perşembe günü yaptığı açıklamada, "YPG, Suriye rejiminin bir piyonudur ve bu saldırıdan Suriye rejimi doğrudan sorumludur" dedi. Rusya'ya da mesajlar gönderen Davutoğlu, "Rusya bu terör saldırısını kınadı. Bu iyiye işaret ama kınama yetmez. Türkiye'ye dönük terör piyonu kullanmaya niyet eden herkes bilsin ki bu terör oyunu, terör piyonu döner bumerang gibi onları da vurur" diye sözlerini sürdürdü. Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüzü John Kirby'nin Perşembe gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun Ankara saldırısını düzenlediğini söylediği YPG'ye Suriye'de IŞİD'e karşı mücadelede desteğin devam edeceği mesajını vermesi dikkat çekti.
Halen Moskova'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'dan (USAK) Rusya Uzmanı Kerim Has, Ankara'daki saldırı sonrasında hükümette hemen eylemi YPG'nin gerçekleştirdiğine dair bir kanaat hasıl olduğuna işaret ederek, "Bunun Suriye'nin kuzeyine bir hava operasyonu düzenlenmesine sebep olacağını sanmıyorum. Bu büyük bir risk olur. Rusya ile karşı karşıya gelebilir. Türkiye'nin önümüzdeki günlerde yapacağı hamlelere göre Türk-Rus ilişkilerinde gerilim nispeten azalır mı, artar mı göreceğiz" şeklinde konuştu.
Saldırının amacı
Kerim Has, saldırıyla güdülen hedefleri ise şöyle ortaya koydu: "Suriye'ye bir kara harekatı ve Türkiye ile Rusya'yı daha da sıcak bir çatışmaya zorlamanın ötesinde Türkiye'nin terör örgütlerinin artık cirit attığı bir ülke imajı oluşturma hedefi de gözleniyor olabilir. Saldırının gerek başkentte yapılması, gerekse başkentin stratejik bir bölgesinde yapılması da bir mesaj. Terör örgütlerinin asıl amacı korku salmaktır. Ama bu saldırıda biraz daha stratejik hedeflerin gözetildiğini söyleyebiliriz. Türkiye'nin artık bir 'terör ülkesi' olduğu imajı yaratılarak Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin zayıflatılması da amaçlanıyor olabilir, mülteci kriziyle de ilgili olarak. Türkiye'nin mülteciler için tampon ülke olarak imajının zarar görmesi durumunda, bu Avrupa Birliği ülkelerinin Rusya ile pozisyonlarının daha da yakınlaşması anlamına gelebilir."
Batı da Ankara ile hemfikir değil
USAK Rusya Uzmanı Kerim Has, Ankara'daki menfur saldırı sonrası Rusya'nın çok temkinli açıklamalar yaptığına işaret ederek, şunları söyledi: "Ancak Ankara saldırısı ile ilgili olarak Türkiye'nin gösterdiği adres konusunda hemfikir değiller. Gördüğüm kadarıyla ABD ve Batılı ülkeler de Ankara ile hemfikir değil. Saldırının terör saldırısı olduğu kabul ediliyor. Rusya saldırı sonrası yaptığı açıklamada kesinlikle Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulmasına karşı olduğunu ifade etti. Rusya, Türkiye'nin Suriye'deki denkleme dahil olmasını istemiyor. Rusya, Batılı aktörlerin son 7-8 aydır kendi pozisyonuna yaklaştığını gördüğü için bu eksende bir çözüm geliştirmeye çalışıyor."
Türkiye, ABD'den izin almadan giremez
İngiliz Financial Times gazetesinde yer alan bir haberde Türkiye'nin ABD'nin rızası olmadan Suriye'ye doğrudan müdahale etmesinin beklenmediğina işaret edildi. Türkiye'nin Suriye sınırında bir tampon bölge oluşturmak istediği kaydedilen haberde, bunun Kürtlerin ilerleyişini durdurabileceği ifade edildi.
Haberden bazı bölümler şöyle: "Böyle bir adım, Rusya ve Suriye ordusunun saldırısı altındaki ılımlı muhalif gruplar için güvenli bölge olabilir. Suriyeli muhaliflere göre ılımlı muhalif grupların bazı üst düzey isimleri Ankara ve İstanbul'da Türk askeri yetkilileriyle bir araya gelip kuzeyde bir 'İslam koalisyonu' konuşlandırılması olasılığınu ele aldılar. Orta Doğu Enstitüsü'nden Charles Lister, 'Suriye kontrolden çıkıyor. Suriye'nin kuzeyinde yaşananlar, savaşın gidişatını değiştirebilir' diyor. Türkiye'nin ABD'nin rızası olmadan müdahalede bulunması muhtemel görülmüyor. Ancak Türkiye, Suriye merkezli aktivistlere göre topraklarından Suriyeli isyancıları savaş bölgelerine sevk etmeye devam ediyor. Gözlemciler, Rusya'nın Eylül'deki mühalesinden sonra Suriye'de muhalif grupların elindeki uçaksavar füzelerinin sayısının arttığını söylüyor. Muhalifler Suriye ordusuna bu silahlarla karşı koyuyor. İsyancılar, havan ve gelişmiş füzeler dahil yeni silahların gelmeye başladığını söylüyor. Üst düzey Batılı bir siyasetçi, 'Asıl mesele, Ruslara ağır bir bedel ödetebilmek. Ama bunu nasıl yapabileceğimizi söylemek zor' diyor."