logo
29 MART 2024

SAKİFE DÜZENİ

8. Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu'nda Sakife'de İslam'a ağır bir darbe vurulduğunu dile getiren Hukukçu Ahmet Erimhan, "Ehl-i Beyt'e hakkını teslim etmek, Ebu Cehil olmamak için, Yezid olmamak için olmazsa olmaz bir şarttır" dedi
20.04.2016 00:00:00
YENİ MESAJ / İSTANBUL
17 Nisan Pazar günü İstanbul'da gerçekleştirilen 8. Uluslararası Ehli Beyt Sempozyumu'nda bir tebliğ sunan Hukukçu Ahmet Erimhan, "Sakife'de İslam'a ağır bir darbe vurulmuştur ve Ğadir-i Hum isimli bir rahmet ve bereket kapısı olan nimet elimizden çalınmıştır" dedi. "İmam Rıza Aleyhisselam, babaları kanalıyla İmam Ali Aleyhisselamdan şöyle nakletmektedir. Resulullah (sav) buyurdu ki: 'Kurtuluş gemisine binmek, sağlam kulpa sarılmak ve Allah'ın sağlam ipine yapışmak isteyen; Ali'yi sevsin ve onun evlatlarından olan hidayetçileri izlesin'" diyerek konuşmasına başlayan Erimhan şunları söyledi: "Biz bugün burada Hz. Ali'nin takipçilerinden Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in önderliğinde Peygamber ailesinin leziz sofrasında bulunuyoruz. Hedefimiz başka hiçbir amaç gütmeksizin, sadece ve sadece onları anlamak, onları anlamamıza engel olan her ne varsa ondan kurtulmak ve onların ayak izlerini takip etmektir. Bizleri bu mukaddes yolculuğa çıkaran hocam Prof. Dr. Haydar Baş'a öncelikle en kalbi teşekkürlerimi arz ediyor ve sizleri de saygı ile selamlıyorum. İçinde bulunduğumuz yolculuğun kıratını anlamak açısından şu samimiyet anekdotunu konuşmamın başında sizlerle paylaşmak istiyorum. 12 ciltlik Ehli Beyt eserini kalem alıp yayınladığı günlerde bir grup arkadaşla birlikte Trabzon'da hocamın evinde misafir olarak bulunuyorduk. Sohbet başladı konu hocamın Ehli Beyt Külliyatına geldi, arkadaşlar olarak bu yayınların önemine ve bizde bıraktığı etkiye ilişkin değerlendirmeler yaptık. Kimimiz Ortadoğu'daki Sünni-Şii çatışmasına engel olacağını, kimimiz eserlerle Muradı İlahi'yi anlama hususunda büyük bir eksikliğin tamamlandığını, kısaca eserlerin hizmet ettiği, edeceği alanları çeşitli açılardan anlatmaya çalıştık. Ardından Hocam konuştu. Evladım dedi, inşallah eserler bahsettiğiniz tüm bu hayırlı hizmetleri ifa eder, fazlasını da yapar ama ben bu çalışmayı, bahsettiğiniz şeyler gerçekleşsin için yapmadım. Bu eserleri kalem alırken sadece ve sadece şu amacı güttüm: Hz Ali Efendimize hayırlı bir evlat olabilmek."
İslam tarihinde iki zümre mücadele etmiştir
"İslam tarihinde bir kısım insanlar Ehl-i Beyt'i Allah ve Resulü'nün emaneti, velayetin membaı ve ahiret saadetinin anahtarı olarak gördüler. Bir kısım insanlar ise Allah'ın Ehl-i Beyt'e bahşettiği seçilmişliği kabul edemediler,  Ehl-i Beyt'i kendi iktidarlarının önünde engel olarak gördüler" diyen Ahmet Erimhan sözlerini şöyle sürdürdü: "Birinci gruptakiler yani Ehl-i Beyt'e inananların gayesi İslam olduğu için zulme uğradılar ama İslam dağılmasın diye bağırlarına taş bağlamayı tercih ettiler. İkinci gruptakiler, yani Ehl-i Beyt karşıtları, iktidarları için her yolu mübah gördüler ve bunun sonucu olarak içinden İslam geçen ama asla İslam'la ilgisi olmayan gerekçeler üreterek dünyevi iktidarlarını ürettiler. İslam tarihi, işte bu iki zümre arasındaki kabul ve inkâr mücadelesi olarak yazılmıştır. Bu mücadelenin ateşinin yakıldığı ilk nokta ise Sakife'dir. Sakife'de bir düzen kurulmuştur, Sakife düzeni, maslahattan beslenen bir düzendir. Sakife'de Hz. Peygamberin ahrete rıhlet ettiği gün, mübarek bedenleri daha yatağındayken, küçük bir grup bir araya gelerek çeşitli bahaneler üreterek kendilerine halife seçtiler. İslam tarihini, medeniyetini ve kaderimizi şekillendiren Sakife'nin es geçilmesi, unutturulmaya çalışılmasının sebebi ne acaba? Sakife de en iyi ihtimalle 50 kişi bir araya geldi ve 'iktidara biz sizden daha çok layığız' tartışması dışında da bir şey söylemediler. Halife orada 'daha güçlü olan biziz', 'İslam'a ilk biz girdik', 'bizi seçmeyeni kılıcımızla düzeltiriz' filan gibi sebeplerle seçim denirse şayet böyle seçildi. Sakife'de şunu duymadık: 'Hz. Peygamberin yerine oturacak imamı seçiyoruz. Bu hususta acaba Hz. Peygamber ne dedi? Allah bize Kuran'da ne emrediyor?' Bunlar Sakife'de konuşulmadı ve tartışılmadı, Ğadir-i Hum naspını hatırlatmaya çalışan birkaç kişi ise elbette susturuldu."
İslam ağır darbe aldı
Sakife'de bir zihniyetin İslam'a ağır bir darbe yaptığını ve kıyamete kadar devam edecek Ğadir-i Hum isimli bir rahmet ve bereket kapısı olan nimet müminlerin elinden çalındığını dile getiren Hukukçu Ahmet Erimhan, "Ğadir-i Hum naspı ortadan kaldırıldı, akan suyu tersine çevirdiler, Allah'ın iradesini değiştirdiler. Sakife'de, gündüzü gece, aydınlığı karanlık, haramı helal yaptılar! İşledikleri cinayetin başına din külahı giydirerek maslahat hastalığının ateşini yaktılar! Sünni ya da Şii fark etmez kaynaklara bakın aynı şeyi görüyoruz. Sakife'dekiler kendilerine bir iktidar elbisesi biçtiler ve bunun için maslahat isimli bir bıçak kullandılar. Kimse Hakk'ın ölçüsü nedir diye sormadı. Dediler ki; 'Araplar nübüvvetin ve imametin aynı ailede olmasını kabul etmez. Aksi takdirde İslam bölünür ve parçalanır.' Zannedersiniz ki heva ve hevesleri için değil de İslam için Ali Efendimizin imametine karşı çıktılar! Zannedersiniz İslam'ı, Ali Efendimizi İmam ve veli tayin eden Allah'tan ve Peygamberden daha iyi biliyorlardı" şeklinde konuştu.
Müslümanların hakları gasp edildi
"Peki Gadir-i Hum'u bilmiyorlar mıydı?" sorusuyla konuşmasına devam eden Ahmet Erimhan şunları söyledi: "Sakife'dekiler dahil 124 bin sahabe Gadir-i Hum'a şahitlik etmişti! Evet Sakife'dekiler Peygamber naspını duydular ve gördüler ama sağır olmayı, görmemeyi tercih ettiler. Peki, Gadir-i Hum'da İmam'a biat etmemişler miydi? Hayır, ilk onlar İmam'ın elini öpmüş, biat etmişlerdi! Peki, niye İmam'ın ve aslında tüm zamanlarda Müslümanların haklarını gasp ettiler ve bunu nasıl başarabildiler? Ne yazık ki Sakife'dekiler ölüm ve kıyameti unutup heva ve heveslerine tutuldular. Sakife'ye giden yolda bir sıkıyönetim düzeni kurdular. 'Peygamberler ölmez' diyerek Hz. Peygamberin vefat haberinin yayılmasını engellediler! 'Peygamberler miras bırakmaz' diyerek Ali Efendimizin imameti çalmanın kılıfını uydurdular. Medine'ye giriş çıkışı yasakladılar, şehirden çıkmaya veya kaçmaya kalkanları öldürdüler. Ve Gadir-i Hum'dan iki ay on üç gün sonra, Hz. Peygamber'in vefatı anında Sakife darbesini gerçekleştirdiler. Ardından Gadir-i Hum'u unutturmak için bütün tebliğ kanallarını, vaaz ve irşat toplantılarını ele geçirdiler. Gadir-i Hum'u gündeme getirenleri dövdüler, tecrit ettiler, hadisleri yasakladılar. İmamın kerpiçten evine saldırdılar. Hz Fatıma'yı yaraladılar, hilafeti çaldılar! Sakife'dekiler iktidara giden yolda kullandıkları maslahat ateşi ile, İslam'ın ruhunu, bedenini yaktılar. Hayrın, ne olursa olsun Allah'a teslimiyette olduğuna inanan İslam'ın özünü, kendi iradeleri ile kendi iktidarları için değiştirme imkânı elde ettiler! Ve o yok olası maslahat hastalığı ile Allah'ın murad ettiği İslam'ı değil, kendi heva ve heveslerinin esiri olan bir İslam anlayışı türettiler!"
Maslahat zehri
"İslam'ı maslahata kurban eden ve Hz Ali Efendimizin sonuna kadar mücadele ettiği "en büyük maslahat maslahatsızlıktır" dediği bu anlayış İslam dünyasını baştan aşağı zehirledi" diyen Ahmet Erimhan şunları söyledi: "Bu anlayış o gün İslam'a en büyük darbeyi indirerek imameti çaldı. Aynı anlayış gün oldu Kerbela'da 'ululemre itaat etmezsek günaha gireriz' maslahatı ile Peygamber torunu Hz. Hüseyin'i katletti. Gün oldu Emevi Yezid'ine, Muaviye'sine 'onlar gökdeki yıldızlar gibidir, bir şey diyemeyiz' dedi. Gün oldu imameti çalanlara karşı -sanki adalet bizim için inmemiş gibi- 'onların arasındaki ihtilafa biz karışamayız' dedi. Gün oldu hadisleri değiştirdi, gün oldu hadis uydurdu, gün oldu hırsız hükümdarları, zalim saltanatları, cani padişahları kutsadı ve karşımıza bir saltanat İslam'ı olarak çıktı." 
Mücadele devam ediyor
"Sakife'den beslenen maslahat İslam'ı bugün de hakikat İslam'ı ile savaşını devam ettiriyor" diyen Erimhan, "Hakikati teslim etmek değil, dünyevi iktidarlarını temin için, fetvalarla, İslam kılıfı ile bâtılı hak olarak göstermeye devam ediyorlar. Bu zihniyet Vatikan'a mektuplar yazarak İslam'ı suçluyor, Amerikan'ın kollarında ılımlı İslam'a hizmet veriyor! İslam'ın kimyasını ve ölçüsünü değiştiren Amerikan taleplerine uygun fetvalar üretiyorlar. Bu zihniyetin içerde kalan, cübbelisi sarıklısı abdest bozmanın 70 çeşidini anlatarak kendisini alim, kendisini ehli sünnet kalesi filan zannediyor, ama en ufak ölçüden, istikametten bihaber, ahmaklıkla ihanet arasında savrulup duruyor! Hadis ezbercisi olmak dışında bir zeka ve hikmet ışığı göremediğiniz bir başka fıkıh kırıntısı "Cemevi ibadethane olamaz" fetvasını vererek hükümeti yönetiyor ve o hükümetin Başbakanı da 40 bin kilise evi açıyor! Maslahatlarla uyutula uyutula, dinden koptuk. Kendimize dokununcaya kadar hiçbir şeye itiraz etmedik. İhaleci olduk adına İslam dedik. Menfaatin adını İslam koyduk. Yandaşlığı İslam'la izah ettik. Hırsızlığa bin bir türlü kılıf geçirdik. Oysa ölçü net; Amaç da meşru ve temiz olacak araç da! Bunun ötesini Allah kabul etmiyor. Ikınsanız da sıkınsanız da durum böyle! Ürettiğiniz ölçülerle uyutulmaya razı halkı kandırabilirsiniz ama ya Allah, ya Münker ve Nekir? Onları ne yapacağız?"
Ebu Cehil olmamak için?
Ebu Cehil olmamak için Ehl-i Beyt'in hakkını teslim etmek gerektiğini dile getiren Ahmet Erimhan sözlerini şu cümlelerle tamamladı: "Ehl-i Beyt'e hakkını teslim etmek yemeğin üzerine yenilen meyve değildir. Ebu cehil olmamak için, Yezid olmamak için olmazsa olmaz bir şarttır, Ehl-i Beyt! Onun için İslam'ın ruhu, İslam'ın fikri, İslam'ın maneviyatı, yani İslam'da aradığımız her şeyin membaı,  adresi, reçetemiz hiçbir zaman dindarlık oyunu oynamayan, maslahata asla sarılmayan Ali'dir diyor, hepinizi hürmet ve selam ile selamlıyorum.
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler: Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler: Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu

Küçükçekmece'de faciadan dönüldü

Küçükçekmece'de halı fabrikasında yangın çıktı
29.03.2024 10:32:00
İhlas Haber Ajansı
Küçükçekmece'de faciadan dönüldü
Küçükçekmece'de faciadan dönüldü
Küçükçekmece'de halı fabrikasında yangın çıktı. Fabrikadan alevler yükselirken, yangına müdahale etmeye çalışan bir işçinin yaralandığı öğrenildi. Büyük çapta hasar gören fabrika dron ile görüntülendi.

Küçükçekmece, Mehmet Akif Mahallesi Bahariye Caddesi'nde üzerinde bulunan 2 katlı halı fabrikasının 2. katında bulunan depo bölümünde saat 06.00 sıralarında bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın kısa sürede büyürken, olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.

Fabrikadan işçiler hemen tahliye edildi. Fabrika alev alev yanarken bölgeye gelen itfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışma başlattı. Yaklaşık 2.5 saatlik çalışmanın ardından yangın söndürüldü. Fabrikada işçilerden birinin yangına müdahale ederken yaralandığı öğrenildi. Yaralı işçi hastaneye kaldırılırken, itfaiye ekipleri içeride kimsenin olup olmadığına yönelik arama çalışması yaptı. Öte yandan büyük çapta hasar gören fabrika havadan görüntülendi.

Yangınla ilgili konuşan gece bekçisi, 'Fabrikanın yukarı bölümü yandı. Fabrikada mahsur kalan yok. Fabrikanın itfaiye ekibinden bir arkadaş müdahale ederken dumandan etkilenmiş, şuan hastanede. Gece çalışanlar aşağı taraftaydı, yangın yukarıda çıktı. Malzeme ambarı denilen bir yer var orada çıktı' dedi.

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.