logo
19 MART 2024

Sınavlarda 'ayrı cevap kağıdı' uygulaması sona eriyor

Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir, kurumun uyguladığı sınavlarda sorularla cevap kağıdını aynı kitapçıkta birleştirecek yeni bir uygulama geçeceklerini, böylece adayların hem cevapları kaydırma riskinin ortadan kalkacağını hem de zaman kaybetmeyeceklerini bildirdi.
28.03.2016 00:00:00
Demir, uygulamaya 30 Nisan 2016'da yapılacak sınavla başlanacağını ve zamanla diğer sınavlara yaygınlaştırılacağını belirtti. Sınavlarda sorularla cevap kağıdını aynı kitapçıkta birleştirecek yeni bir uygulama üzerinde çalıştıklarını bildiren Demir, "Sınavlarda, artık ayrı bir cevap kağıdı olmayacak ve soru kitapçığında direkt soruların altında cevap alanı yer alacak" dedi. Bu uygulamayla sınavdaki testlerin tek kitapçık halinde adaylara verileceğini kaydeden Demir, şöyle devam etti: "Her bir sorunun altında cevap alanı olacak, o cevap alanına aynen optik okuyuculu cevap kağıdını işaretler gibi kişiler işaretleme yapacak. Sınav kitapçığındaki bütün sorular yine çoktan seçmeli olacak, her soru için beş farklı seçenek yer alacak. Cevaplar, her sorunun bitiminde yer alan cevap alanlarına işaretlenecek. Kitapçıkların tüm sayfaları, ÖSYM'de taranacak, sayfa görüntüleri üzerinden görüntü işleme yöntemleriyle adayların işaretleri belirlenecek ve bilgisayar ortamında değerlendirilecek." AA
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar

FETÖ firarisi Bekir Boydak, yüklü miktarda para ve külçe altınlarla İstanbul'da yakalandı

Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde, kayyum atanan Boydak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi firari Bekir Boydak, İstanbul'da düzenlenen operasyonla yakalandı.
19.03.2024 10:25:00
İhlas Haber Ajansı
FETÖ firarisi Bekir Boydak, yüklü miktarda para ve külçe altınlarla İstanbul'da yakalandı
FETÖ firarisi Bekir Boydak, yüklü miktarda para ve külçe altınlarla İstanbul'da yakalandı

Edinilen bilgilere göre, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ve TEM ekiplerince yapılan ortak operasyonda, hakkında Kayseri Ağır Ceza İlamat Masası'nca 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan örgüt üyesi Bekir Boydak'ın İstanbul'da saklandığı bilgisine ulaşıldı.

Kayyum atanan Boydak Şirketler Grubunun Yönetim Kurulu üyesi Boydak'ın, Çekmeköy ilçesinde bulunan saklanabileceği bazı adresler takibe alındı. Belirlenen adreslere yönelik sabaha karşı saat 06.00 sıralarında eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. Baskınlarda örgütü üyeliğinden 'firari' olarak aranan Bekir Boydak, yüklü miktarda para, külçe altın ve takılarla birlikte yakalanarak gözaltına alındı.

Hakkında Kayseri Ağır Ceza İlamat Masası'nca 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan örgüt üyesi, İstanbul Terörle Mücadele Şubesine götürüldü. Boydak'ın, FETÖ/PDY'nin mali ayağını şekillendiren yapıda yer aldığı ileri sürülüyor.

AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı

İzmir'de 18 Mart etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen törende AKP Torbalı ilçe başkanının kendisine İzmir Marşı'nın çaldırılmadığını azarlandığını iddia eden bando şefi Aytekin Özen istifa etti. Özen, AKP'li başkan halktan özür dileyene dek Atatürk portresiyle oturma eylemi başlattı.
19.03.2024 10:19:00 / Güncelleme: 19.03.2024 10:25:05
Haber Merkezi
AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı
AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı

İzmir'in Torbalı ilçesinde 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 109. yıl dönümü etkinlikleri gerçekleştirildi. Programın sabah saatlerinde Şehitlik Meydanı'nda gerçekleştirilen törenler kapsamında AK Parti Torbalı İlçe Başkanı Metin Yüğrük tarafından İzmir Marşı çaldırılmadığını iddia eden bando şefi Aytekin Özen görevinden istifa etti.

"ÖNCE ATA'MIZDAN SONRA TÜRK HALKINDAN ÖZÜR DİLESİN"

Özen, yaptığı açıklamada, ''Bugün 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü bugün ben ve ekibim Torbalı Şehitliği'ne gelip şehitlerimiz için çalmış olduğumuz marşlarla katkı sağlamaya çalıştık. İzmir Marşı'nı çalarken Torbalı AK Parti İlçe Başkanı bu marşın çalınmayacağını 'sakın ha' diye bir kelime kullanıp beni toplum içerisinde azarladı. Bu 51 yıllık müzik hayatımda bugün yaşadığımı hiçbir gün yaşamadım. Ben bugünden tezi yok belediye bando şefliğinden ayrılacağım ve müzik hayatımı burada noktalıyorum. Biraz sonra oturma eylemi yapacağım ve AK Parti İlçe Başkanı'nı buraya davet edeceğim önce Ata'mızdan sonra Türk halkından özür dilemesini isteyeceğim. Takdir ve karar onundur'' dedi.

"BU TAVIR KABUL EDİLEMEZ"

CHP Torbalı İlçe Başkanlığı da konuya ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada şöyle denildi:

"Çanakkale Zaferimizin 109'uncu yıl dönümünde şehitlerimizi anmak için Şehitlik Anıtı'nda gerçekleştirdiğimiz anma töreni çok üzücü bir olaya sahne olmuştur. Belediye Bandosu'nun diğer tüm marşlar gibi İzmir Marşı'nı çalmasından rahatsızlık duyan AK Parti İlçe Başkanı Metin Yüğrük, Torbalı Kaymakamı Ercan Öter'i devlet terbiyesine ve protokol adabına uymayacak, son derece yakışıksız bir biçimde uyarmıştır. Kendi belediye başkan adaylarının törene katılmaya tenezzül etmemesi bir yana; Yüğrük'ün bu üslupsuz tavrı, Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günümüze de gölge düşürmüş, ulusça manevi değeri çok yüksek olan bu günde anlamsız bir gerginlik yaratmıştır. Devleti temsil eden en büyük makamlardan biri olan kaymakamlık makamındaki bir kamu görevlisine bu tavır kabul edilemez. Türk Ordusu'nun Kurtuluş Savaşı'nda İzmir'e girişini konu alan ve her duyanın milli ve manevi duygularını yükselten İzmir Marşı'ndan rahatsız olan Metin Yüğrük'ün yaptığı saygısızlık sadece Sayın Ercan Öter'e değil, tüm Torbalı halkına ve aziz şehitlerimizin anısına yapılmıştır. Bu uygunsuz tavırdan dolayı Metin Yüğrük'ü kamuoyundan ve Torbalı Kaymakamlığı'ndan özür dilemeye davet ediyor, ölçüsüz davranışını şiddetle kınıyoruz."

"HADSİZLİKTİR, KÜSTAHLIKTIR..."

Öte yandan, eski CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır da sosyal medya hesabı üzerinden yayınladığı mesajında, ''İzmir Marşı, Kurtuluş Savaşı'nın en önemli sembollerinden biridir. Bu marş, İzmir'in kurtuluşunu ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini temsil eder. Torbalı'da düzenlenen törende; Marşın okunmasına AKP ilçe başkanının ve kaymakamın izin vermemesi hadsizliktir. Küstahlıktır. Şehitlerimiz, vatanları uğruna canlarını feda etmiş kahramanlardır. Onların anılarını yaşatmak ve onları saygıyla anmak hepimizin görevidir. Haddinizi bilin, kendinize gelin. Bugün aldığımız her nefesi, o gün verilen son nefeslere borçluyuz. Canlarını verdiler, vatanı vermediler. Bu ülkenin nasıl kurulduğunu, nasıl büyük savaşları kazandığını unutanlar, Çanakkale'de yazılan büyük destana baksınlar" ifadelerini kullanarak yaşananlara tepki gösterdi.

Görevinden istifa eden bando şefi Aytekin Özen, törenlerin sonunda meydanda oturma eylemi başlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Irak ve Suriye mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Irak hududumuzun güvenliğini bu yaz itibarıyla komple garanti altına alacak, Suriye'de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız' dedi.
18.03.2024 21:16:00 / Güncelleme: 18.03.2024 22:27:05
İhlas Haber Ajansı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Irak ve Suriye mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Irak ve Suriye mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Kolordu Komutanlığı'nda askerlerle birlikte iftar yaptı. İftar sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanın dört bir yanında ve yurt dışında görev yapan kahraman Türk ordusunun tüm mensuplarını selamladı. Erdoğan, '11 ayın sultanı olan Ramazan-ı Şerifinizi canı gönülden tebrik ediyorum. Rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı bu mübarek ayda sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle bir kez daha devletimizin bekası ve milletimizin güvenliği için canı pahasına görev yapan askerlerimizin her birine başarılar diliyorum. Rabbim askeri, polisi, jandarması, güvenlik korucusu ve istihbaratçısıyla tüm güvenlik güçlerimizin yardımcısı olsun, onları her türlü kazadan, beladan, saldırıdan, ihanetten muhafaza eylesin diyorum' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, 'Sabah ilk olarak Çanakkale'de aziz şehitlerimizi ziyaret ettik. Dünyanın en modern ordularına karşı 'Çanakkale geçilmez' dedirten bu büyük kahramanları rahmetle, tazimle yad ettik. Çanakkale Savaşları'yla birlikte İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekatı'nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz'da vatanı için, bayrağı için, hürriyeti için, onuru için toprağa düşen şehitlerimize de bu vesileyle Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum. Çanakkale sadece bizler için bir deniz zaferi değil, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu müjdeleyen direniş ruhudur. Çanakkale bir iman okyanusudur ve o iman okyanusunda 20. yüzyılın Haçlı ordusu Çanakkale'ye gömülmüştür. Çanakkale tarihin en büyük deniz zaferlerinden birisi olduğu kadar, aynı zamanda parçalanmak istenen bir devletin, yok edilmek istenen bir milletin yeniden ayağa kalktığı, imanını ve inancını tazelediği büyük bir kıyamdır' açıklamasını yaptı.

'Şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz'
'Çanakkale Deniz Zaferi geçen sene 100. yılını gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni doğuran ana, büyüten beşik olmuştur' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Milletçe hep beraber Çanakkale ruhuna ne kadar sıkı sahip çıkarsak, geleceğimize o derece güvenle bakacağımıza inanıyorum. Kahraman Mehmetçiklerimizin yanı sıra istikbalimizin güvencesi olan gençlerimizin de şehitlik ve şehadet bilincine sahip olması çok ama çok önemlidir. 'Asker millet' olarak nam salmış, bu vasfıyla dünyada temayüz etmiş bir milletin mensupları olarak bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. Her karışında bir aslanın yattığı vatan topraklarını başka türlü muhafaza etmemiz mümkün olmaz. Bu gerçeğe yakın tarihimizde defalarca şahitlik ettik' değerlendirmesinde bulundu.

Kıbrıs Türkleri'nin daha bundan yarım asır önce soykırımın eşiğinden döndüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, '1974 Barış Harekatı'nda ülkemizin dört bir köşesinden subayı, astsubayı, eriyle tam 498 Mehmedimiz şehit oldu. Tüm baskılara rağmen şayet Türkiye'nin müdahalesi olmasaydı bugün ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olurdu ne de Kıbrıs Türkleri kalırdı. Hatta belki de güneye yüklenmiş olsaydık, bugünün bir evladı olarak söylüyorum, artık güney kuzey diye bir şey kalmaz, tamamen Kıbrıs bizim olurdu. Aynı şekilde 40 yıllık bölücü terörle mücadelemizde vatan topraklarının müdafaası için henüz hayatlarının baharında olan binlerce evladımızı şehit verdik. Son olarak 15 Temmuz'da 253 insanımız istiklal ve istikballeri uğrunda kahramanca toprağa düştü. DEAŞ'ından DHKP-C'sine kadar envai çeşit terör örgütlerinin eylemlerinde ve sınır ötesi operasyonlarda nice kardeşimiz vatanımız uğrunda hiç düşünmeden canlarını feda etti. Yani 1071'den beri hem bu toprakları vatan yapmak hem de ebedi ve ezeli vatanımız olarak muhafaza etmek için can verdik, kanımızı döktük, mücadele ettik ve bedel ödedik' diye konuştu.

Bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla vatana, ezana, bayrağa sahip çıkmayı sürdüreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Şu gerçeği asla unutmamalıyız. Kimsesizlerin kimsesi olan Türkiye Cumhuriyeti var olduğu, köklerine sahip çıktığı, mazluma kol kanat gerdiği müddetçe, emin olun bize yönelik saldırıların da ardı arkası hiç kesilmeyecektir. Bizler millet olarak ilahi kelimetullah davamızı yücelttiğimiz sürece bizi bu topraklardan kazıma planları hiçbir zaman son bulmayacak. Şehit kanlarıyla sulanmış kendi öz yurdumuzda hür, başı dik, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak, oyunları bozmaya, hain emelleri kursaklarda bırakmaya devam etmekten başka çaremiz yoktur. Bu bakımdan güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte bir mecburiyettir. Biz, caydırıcılığını her zaman en üst seviyede tutması gereken bir ülkeyiz, bir milletiz, bir orduyuz. Türk milleti olarak bizi hasımlarımıza karşı ancak kendi bileğimiz, kendi kuvvetimiz, kendi geliştirdiğimiz imkan ve kabiliyetlerimiz koruyabilir' dedi.

Savunma sanayiindeki yerlilik oranının yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıkarıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bunu çok daha ilerilere taşımak zorundayız. Şimdi uçak gemimizi yaptık. Ne diyoruz' Yetmez. Şimdi ikinci uçak gemisinin daha da büyüğünü yapma kararlılığımız var. Paşam bu işin başında Deniz Kuvvetleri Komutanımız ekibiyle şu anda çalışıyorlar. Ve şu anda arayışlarımızı da devam ettiriyoruz. Ve malum uçaklarımız ortada. Ve tek koldan çalışmıyoruz. Bunun dışında denizin altında da insansız denizaltıları, bunları da yapmanın gayreti içerisindeyiz. İnşallah bunu da başaracağız. Bu işi de halledeceğiz. Yani elin oğlu yapar da biz niye yapmayalım' Bizde bu kabiliyet var, evelallah bunları da başaracağız. İş başa düştüğünde ne üyesi olduğumuz ittifakların ne de görevi küresel barışı korumak olan uluslararası yapıların hiçbir işe yaramadığını yakın dönemdeki acı tecrübelerden biliyoruz' açıklamasını yaptı.

Savunma sanayiinin yerli ve milli olmasının önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Biz işte bunun için sürekli yerli ve milli savunma sanayii diyor, her alanda tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz. Onun için dikkat ederseniz birçok yerde konuşmalarımızda artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve kestik. Bunu Cudi'de yaptık, Gabar'da yaptık, Tendürek'te yaptık, Bestler Deresi'nde yaptık. Yaptık ve yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Sınır ötesinde de yapacağız. Yani sınır ötesi, ne işiniz var orada diyenlere karşı; kimler olduğunu biliyorsunuz. Cevabımız oralara yaptığımız operasyonlardır. İşte bunun için güçlü Türkiye, güçlü ordu diyor, milletimizin birliğinin ve kardeşliğinin en büyük dayanağımız olduğunu ifade ediyoruz. İşte bu anlayışla kahraman ordumuzun vatan müdafaası görevini en güzel şekilde yerine getirebilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Yani ben şöyle bir geriye doğru dönüyorum. Ya biz toplu iğne yapamıyorduk. Bize Amerika'sı, Batısı normal tabanca vermiyordu. Ama şimdi onlara biz yerli tabanca satıyoruz. Onlar sıraya giriyor. İş bu noktaya geldi. Eğer çalışırsan senin de olur. Ama çalışmazsan onların kapısında kul köle olursun. Şimdi bizde tabancanın yanında orta menzilli tüfeklerimizin daniskasını üretiyoruz. Hele hele şimdi mühimmatta çok çok öndeyiz. Onlar sıraya giriyor, istiyorlar. E biz de yetiştiremiyoruz. Ama bu noktaya geldik. Çalışırsan senin de oluyor' şeklinde konuştu.

Eli kanlı terör örgütlerine karşı yürütülen zorlu mücadelenin başarıya ulaşması için her türlü desteğin verildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bir süredir sabırla uyguladığımız terörü kaynağında kurutma stratejimizin müspet neticelerini sınırlarımız içinde ve dışında görmeye başladık. Silahlı insansız hava araçlarımızla kendi ürettiğimiz mühimmatlarla, yerli, milli silahlarımızla nerede bir terörist varsa buluyor ve başını kopartıyoruz. Operasyonlarımız neticesinde artık can çekişen, iyice köşeye sıkışan ve bitme noktasına gelen bu kiralık katil sürülerinin yeniden palazlanmasına, milletimizin başına tekrar bela olmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kimin projesi olduğuna bakmadan güney sınırlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Irak hududumuzun güvenliğini bu yaz itibarıyla komple garanti altına alacak, Suriye'de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız. Amacımız evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinden tamamen kurtulmuş, yolu da bahtı da aydınlık bir Türkiye teslim etmektir. Bölgemizde terörün olmadığı bir iklimi tesis etmeyi sadece şehitlerimize değil, aynı zamanda gelecek nesillere yönelik bir borç olarak görüyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Askerlik mesleğini seçerek bu kutlu yola yöneldiğiniz için ben sizleri tebrik ediyorum. Bir cennet bahçesine girercesine toprağa giren aziz şehitlerimizi şu mübarek Ramazan akşamında rahmetle yad ediyor, gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum' dedi.

Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketi'ne ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız." dedi.
18.03.2024 21:11:00 / Güncelleme: 18.03.2024 21:16:44
Anadolu Ajansı
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Ankara Hakimevi'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Tunç, hukuk devletlerinde basının dördüncü kuvvet olduğunu, kamunun denetimi ve doğru bilgilendirmesi için basının önemli bir görevi ifa ettiğini vurguladı.

Basın kuruluşlarının başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere demokrasinin yanında durduğunu belirten Tunç, "Basının demokrasinin yaşatılması, hukuk devletinin güçlendirilmesi anlamında görevi yadsınamaz." dedi.

Tunç, adaletin tecellisinin hukuk devletinde mümkün olduğunu, bunun için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini ifade ederek, buna ilişkin mevzuat iyileştirilmesi anlamında çok önemli reformlara imza atıldığını anlattı.

Türkiye'nin 2009'dan itibaren planlı bir reform stratejisine girdiğini belirten Tunç, son Yargı Reformu Stratejisi Belgesi kapsamında da 8 yargı paketinin yasalaştığını anımsattı.

8. Yargı Paketi'nde önemli düzenlemelerin gerçekleştirildiğini belirten Tunç, şunları kaydetti:

"9. Yargı Paketi'mizin hazırlıkları devam ediyor. Meclis'in takvimi nedeniyle o pakette yer alamayan birçok husus var. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ilgili, cezasızlık algısıyla ilgili bazı yasal düzenleme ihtiyaçları var. Bununla ilgili taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirine sunacağız. Meclis açıldığında, seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız."

"İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur"

Adalet Bakanı Tunç, Anayasa'da da reform niteliğinde değişiklikler yapıldığını, hak arama hürriyetine ilişkin önemli düzenlemeler getirildiğini belirtti.

Anayasa'da yapılan değişikliklerin darbeci, vesayetçi ruhu tam anlamıyla kaldırmadığını dile getiren Tunç, "Bu değişiklikler, yeknesaklığı bozdu. Bu bozukluk devletin kurumları, yargı kurumları arasında görüş farklılıklarına, bazı olaylarda farklı sonuçlara varmalarına neden olabiliyor. O nedenle yeknesaklığın ortadan kaldırılması hem darbeci ve vesayetçi ruhun tamamen terk edilmiş olması ve Anayasa'mızın darbeciler tarafından yazılmış olması bile yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunun açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Herkesin "yeni bir anayasaya mutlaka ihtiyaç vardır" görüşünü paylaştığını aktaran Tunç, "O zaman milletimize olan bu borcumuz, parlamentoda bu uzlaşma ile inşallah gerçekleşir ve Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur." dedi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.